Komþularla Sýfýr, Ülkemizde Maksimum Problem Politikalarý(Turkiye gittikce batakliga gidiyor

26 Ekim 2009 Perþembe

Bütçe açýðý 2009 yýlýnda tarihi zirvede, rekor kýrýyor. 2010 yýlýnda da bütçe açýðýndaki bu zirve devam edecek görünüyor.

Kamu borç yüküde zirvede, tarihi rekor düzeydedir. 2010 yýlýnda da yükselerek devam edecektir.

Ülkemizin dýþ borç seviyesi ve dýþa baðýmlýlýðý rekor düzeydedir. 2010 yýlýnda da yükselmeye devam edecektir.

En çok gelir getiren, para eder servetlerimiz ve tesislerimiz yabancýlara satýlmýþ geriye birþey kalmamýþtýr. Bunlardan elde edilen hasýlatla üretken yatýrýmlar yapýlmayýp boðazýmýza geçirilmiþtir.

Ýþsizlik seviyesi Cumhuriyet tarimizde daha önce görülmemiþ düzeydedir. Bu gidiþle azalmak þöyle dursun daha da artacaktýr. Ýþi olanlarýn önemli bir kýsmýda açlýk sýnýrýnda ve altýndadýr.

Toplumun krizde olup olmadýðýnýn en belirleyici göstergesi istihdam seviyesi ve istihdamýn niteliðidir. Ýstihdamýn niteliði kavramýnýn altýný çiziyorum. Ýstatistiklerin istihdam olarak gösterdiði birçok durum, nitelik yönünden baktýðýnýzda, istihdam deðil sefaletin ve krizin makyajlanmýþ, boyanmýþ þeklidir.

Aðustos 2009'da Tarým dýþý iþsizlik oraný (makyajlanmýþ, boyanmýþ oraný bile) yüzde 17'ye çýkarken, genç nüfusta makyajlý iþsizlik oraný ise yüzde 23.5 oldu. Bu rakamlar son üç ay içinde iþ aramýþ olan iþsizlerdir. Aylarca iþ arayýp bulamadýðý için, iþ aramaktan vazgeçmiþ olan iþsizler bu rakamlara dahil deðildir. Yani gerçek iþsizlik oraný bu rakamlardan yüksektir.

Daha da kötüsü iþi olanlarýnda önemli bir kýsmý açlýk sýnýrýnda, açlýk sýnýrýnýn da altýnda sigortasýz ve sosyal güvenliksiz çalýþmaktadýr. Bir kýsmý hiç iþ bulamadýðý için tarým sektöründe aile faaliyetleri içinde oyalanan, aslýnda eksikliðinde hiç bir üretim azalmasý olmayan, tarým kesiminde gizlenmiþ gereksiz ve katkýsýz oyalanma istihdamdýr. Aile iþyerlerinde gizli iþsizlerdir. Bizim makyajlý iþsizlik oranlarýnýn makyajsýz hali, sigortasýz çalýþanlarý ve gizli iþsizleride ilave ettiðinizde, ilan edilen oranlarýn çok üstündedir.

Ýstihdamýn bir kýsmýda, oy avcýlýðý ve seçmen iliþkileri çerçevesinde hiçbir katma deðeri olmadan ya da eksikliklerinde üretimde ve hizmette hiçbir azalma olmayacaðý halde devlet, belediye ve kamu kuruluþlarýna doldurulmuþ politik-partizan istihdamdýr. Sonuçta yeterli ücret verilemediði için kamu çalýþanlarý grevlere mecbur edilmektedir.

2003 -2007 yýllarý arasýnda ulaþýldýðý söylenen % 7 lik büyümeler bile iþsizliði azaltmamýþtýr, artýrmýþtýr. Çünkü üretim kapasitesi geniþlemesine, zenginleþmeye baðlý büyüme deðildi onlar. Borç ve servet yemeye dayalý harcamalardan kaynaklanan taleple, hazýrdan tüketimle yapay büyümelerdi. Ýthalata dayalý, borçlanmaya dayalý, tesislerimizi yabancýlara satýp yemeye dayalý fakirleþtiren yapay büyüme modeliydi. Yalancýnýn mumunun sönmesi, Cumhuriyet döneminin servet birikimleri sayesinde ve neslimizi borçlandýrarak, 5 yýl sürebildi.

ABD’de ve Avrupa’da krizin zirvesinde iþsizlik zirvesi yüzde 10 civarýnda kaldý. Ayný kriterlere göre ifade edilse Türkiye’de gerçek iþsizlik yüzde 30 civarýndadýr. Yüzde 10 un altýna inmediði sürece de bu gerçek kriz, sosyal kriz devam edecektir.

Bütün bu saydýðýmýz çöküntülere raðmen, yatýrým deðilde tüketim kaynaklý cari açýðýn devam ediyor olmasý da kriz deðil, krizler yumaðýnýn üstüne sumak oluyor ve onu halen besliyor. Krizlerin anasý ise yaklaþýmlardýr. Sürekli yeni yapay gündemler yaratarak iktisadi krizin üstünü örtme çabalarýdýr. Ýktisadi krize çare aramak yerine Ordu’muzu ve Yargý’mýzý yýpratan krizler yaratarak iktisadi krizi unutturmaya çalýþmaktýr. Zamaný, enerji ve kaynaklarý tedrici sivil darbe ve anti-laik dönüþüm yolunda mesafe kat etme uðruna harcamaktýr. Malesef ABD ve AB de bu dönüþümü destekliyor hatta yönlendiriyor. Karþýlýðýnda Ermenistan açýlýmýndan Kýbrýs’a kadar çok sayýda taviz ve teslimiyetler bekleniyor. ABD ve AB nin baskýlarýyla verilen tek taraflý tavizlere de komþularla sýfýr problem gibi komik bir kýlýf bulunuyor. Osmanlýcýlýk taklitciliðine giriliyor.

Ýktisadi baðýmlýlýk arttýkça, borç alabilmek için daha ne tür açýlýmlarla karþýlaþacaðýz göreceðiz. Sýnýr bölgelerimizi kira kýlýfýnda satmaya yeltenmek de dahil düþünemediðimiz açýlýmlar. Irak sýnýrýndan Ýskenderun körfezine kadar kiralanacak (fiilen satýlacak) sýnýr þeridinden nede güzel çýkýþ koridoru saðlanýrdý Kuzey Irak’a. Hem çýkýþ hem de enerji, petrol hatlarý koridoru, Türkiye’yi teðet geçerek (bypass ederek).

IMF’e ihtiyacýmýz yok diyerek, meydan okurmuþ görünürken, Arap sermayesine el açýlmasý, kara paralarýn bile ülkeye getirilip aklanmasý için varlýk barýþý gibi yasalar çýkartýlmasý, belirli periodlarla yandaþ medyaya servis yapýlan askeri darbe þaibeleri üretilmesi, gelecek seçimlerdeki oylarý þimdiden artýrabilmek için fakir ve iþsiz halka “Norþin’liler” denilmesi iþsizliðe, yokluða çare olmuyor, karýn doyurmuyor.

71 yýl öncesinin Dersim olaylarý, aleviliðe karþý olmadýðý aþiret yönetim ve kanunlarý yerine devlet düzeninin yerleþtirilmesi kaynaklý olduðu halde, utanmadan aleviliðe karþý bir hareketmiþ gibi gösterme riyakarlýðý daha ne kadar ýsýtýlabilir. Alevi kardeþlerimizi asýrlarca süren þeriatcý katliamlardan Atatürkcü laik devlet düzeninin kurtardýðýný herkes bilmektedir.

Gözle görülür tüm çabalar ve istismarlar sonucu, adým adým, hazmettire hazmettire yürütülen sivil darbe baþarýya ulaþýrsa, þeriat anlayýþýnýn yeniden alevi kardeþlerimize katli vacip sapkýnlar olarak muamele edeceðini, ülkemizin Irak gibi biribirini boðazlýyan topluluklara bölüneceðini göz ardý etmeyeceðiz. Filistinliler, Hamas ve Elfetih olarak birbirlerini boðazlarken, Iraklýlar da sunni ve þiiler olarak birbirini boðazlamaktadýrlar. Türkiye’de benzeri bir çatýþma ortamýna sürüklenmek istenirken buna engel olabilecek Silahlý Kuvvetlerimiz önceden sindirilip pýstýrýlmak isteniyor.

Uzun ince bir yol, gündüz gece gittikçe bataklýða gidiyor.

Tüm okuyucularýmýn bayramýný kutlar saðlýk ve esenlik dolu nice bayramlar dilerim.

Dr. Hamit Bozkurt
1976 yýlýnda Maliye Müfettiþ Muavini, 1979 yýlnda Maliye Müfettiþi oldu. 1981-85 yýllarýnda Gazi Üniversitesi araþtýrma görevlisi. 1985 yýlýnda “Mali Sistem, Gönüllü Tasarruflar ve Kamu Müdahaleleri” konulu doktora tezini tamamladý. Doktora tezi Devlet Yatýrým Bankasý (þimdiki Eximbank) tarafýndan kitap olarak basýldý ve yayýmlandý. 1985 -1990 yýllarýnda Eximbank'da muhtelif görevlerde bulundu. 1990 yýlýnda çok uluslu bir þirketin finans müdürü, 1995 -2000yýllarýnda ayný þirketin Romanya finans direktörü (CFO su) olarak görev yaptý. 2000-2002 yýllarýnda Ortaasya bölgesi finans direktörü olarak görev yaptý. 2002 -2007 yýllarýnda çok uluslu bir þirketin Azerbaycan ülke genel müdürü olarak çalýþtý, Azerbaycanda ayný zamanda 4 yýl süreyle Türk Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði Baþkan Yardýmcýlýðý ve Baþkanlýðý görevlerine seçildi ve yürüttü. 2007 yýlý Ekim ayýnda, çok uluslu bir þirketde danýþmanlýk yapmak üzere Ýstanbula döndü ve halen bu görevi sürdürmektedir. Çok sayýda yayýnlanmýþ makaleleri bulunmaktadýr...
Thursday, 26 November 2009
Komþularla Sýfýr, Ülkemizde Maksimum Problem Politikalarý