kötü trader olmanın en önemli sebebi psikolojik faktörlerdir

İyi olduğuna inandığınız ve back testlerle güvenilirliğini kanıtladığınız bir sisteminiz olsun. Bu sistemi uygulama kararı aldınız ve belirli bir miktar sermaye ile (hiç bir zaman ilk giriş sermayeniz, tüm sermayenizin 1/10 unu geçmesin) başladınız. İlk sinyali uyguladınız, ancak sistem kısa sürede bir miktar zararla pozisyonu kapatmanızı emretti. Sizde uydunuz çünkü siteme güveniyorsunuz, bir sonraki sinyali uyguladınız ancak bu da zararla kapandı. 3-4 kez daha aynı sonuçla karşılaştınız, arada küçük karlar oluyor ama neticede 10-15 trade sonunda sermaye olarak koyduğunuz miktarın %25’inin eridiğini varsayalım. Bu sonuçların ardından ne yaparsınız? Gelecek olan sinyali tereddütle karşılar hatta uygulamazsınız, ki bu durumda belkide bu gelen sinyal iyi bir ralliyi teyid eden sinyaldi?, belki tüm zararları kapatıp iyi bir kar oluşturacaktınız!! İşte iyi bir traderı kötü hale çeviren ilk etken sisteminin sinyallerini tam olarak uygulamaktan bazı nedenlerden dolayı geri durmasıdır, ama bunun altında yatan çok daha derin psikolojik faktörler vardır.
Bu faktörlerin en önemlisi sistemi içselleştirmemektir. Ne demektir içselleştirmek? Sisteminiz sizin bir parçanız haline gelmelidir. Yaptığınız işlemlere kar/zarar penceresinden bakmayı bırakmalı, bunu bir bilgisayar oyunu gibi görebilmelisiniz. Sisteme uyarsanız GAME OVER yazısını ekranınızda görmezsiniz. Sistemi içselleştirdiğiniz zaman işlemleriniz otomatik davranışlar haline gelir ve sonuçda puanlar ekranınızda birikir. Olayı parasal boyutda görmemek tabiiki zor bir davranıştır, özellikle önceden kaybedilmiş paralar varsa ve bu kayıplar can yakıyorsa bu davranış kalıbını değiştirmek oldukça güçtür. Davranış ve düşünce kalıplarını değiştirme konusuna daha sonra değineceğim, şimdilik yalnızca sorunlar üzerine biraz daha odaklanalım.
Hatalı işlemlerin bir diğer sebebi de tekrarlanan davranış kalıplarıdır. Bu tekrarlanan davranış kalıpları sistem dışına çıkıldığında bir kısırdöngü haline gelebilir. Asıl amaç burada sisteme uyumu bir davranış kalıbı haline getirmek iken bir anda kendinizi sistem dışında düşünce ve korkuların hakim olduğu kısır döngüde bulabilirsiniz. Bu kısırdöngüyü kırmanın ilk şartı bir süre durup işlem yapmamaktır. Bu süreçte sistem gözden geçirilmeli, kısırdöngüye girmenin sebepleri araştırılmalı, gerekirse daha az bir sermaye ile tekrar başlanmalıdır. Belkide koyduğunuz sermaye sizin tahammül ve sabır sınırlarınız dışındadır ve oluşan zararlar sizin kiltlenmenize neden olmaktadır. Bu kısırdöngünün psikolojik faktörleri, zihinsel tedavisi üzerine daha sonra çeşitli çözüm önerilerini yazacağım.
Diğer bir sistem dışına itilme sebebi ise kişinin bağımlılığı veya korkularıdır. Bağımlılıktan kastım işlem yapma bağımlılığı, sistem sinyal vermeden önce ben bu sinyali yakalarım saplantısıdır. Halbuki sistem sadece bir düzeltme işareti içinde olabilir, ve trend devam edecektir ama bağımlı kişi bunu erken yakalamaya çalıştıkça kendini işlem yapma ve overtrade batağında bulabilir. Korkular ise, kayıp korkularıdır. İşlemleri kayıplar bazında izler ve kayıplar artıkça bu sefer sisteme güveninizi kaybeder, ve her sinyali takip etmekten vazgeçerseniz iyi kar fırsatlarını kaçırırsınız. Kaçan fırsatın ardından ya bakakalırsınız yada öyle bir yerden yakalamaya çalışırsınız ki artık son vagonun son koltuğuna oturmuş olabilirsiniz.

Sonuç olarak kötü trader olmanın en önemli sebebi psikolojik faktörlerdir, sistem yada piyasa değildir. Daha önce belirttiğim gibi yüzlerce trade sinyali üreten sistemlerden birini , yada piyasanın kırılma, destek dirençlerinden giriş çıkış yapma gibi bir yöntemi kullanıyor olabilirsiniz. Hiç farketmez, eğer psikolojik faktörleri aşamadıysanız %100 karlı bir sisteminiz olsa bile hiç bir işe yaramaz

duygular….

ZARARI KISA KESMEK VE KAZANÇLARI KOŞTURMAK!!!

İşin kuralı budur değilmi, herkes bilir bunu ama uygulayan o kadar azdır ki..

Her trading kitabında yada yazısında şunları yazar, trendi takip edin, dalgayla birlikte gidin vs. vs. ancak genelde traderlar tam tersini yaparlar, yanı zararları taşırlar ve karları kısa keserler. Hepsinin gerekçesi farklıdır, ama tek bir ortak yanları vardır, duygularını kontrol edememektedirler artık.

İşlem sisteminizin back-testlerini defalarca yapmalısınız, yapmalısınız ki sisteminizin başarılı olduğunu defalarca gözlerinizle görün ve sisteme olan inancınızı, güveninizi arttırın. Özellikle back-test lerle sistemin zor zamanlardaki performansını iyice izleyin ve güvenin. Bu tek başına yeterli bir yöntem değildir duyguları kontrol altına almak için.

Traderların sistemlerine aykırı hareket etmelerinin ve zararlı pozisyonları tutmalarının bir diğer sebebi de zararları kişisel olarak algılamalarıdır. Zarar eden pozisyonların tutulması trader’ın kafasına negatif düşüncelerin dolmasına ve birikmesine neden olur. Daha sonra zararlı pozisyon oluşunca artık bu negatif bilgi akışını daha fazla istemediği içinde zararlı pozisyon kar’a geçene kadar beklemeye karar verir, işte ölüm femanını imzalayan karar budur. Long pozisyon alan bir trader zarar etmeye başlayınca ve stop’a yaklaşınca trader kendisine başka konfirmasyon arar, yurtdışı piyasalara bakar, orada yükseliş vardır ama kendi pozisyonu zarar etmektedir. ‘Tamam’ der, ‘orası yukarı döndüyse burasıda döner’ ve stopunu iptal eder. Eğer gerçekten beklediği gibi olursa kendini zeki ve başarılı görür. Asıl yapılan ise başarılı bir trader olacakken aslında, başarısız bir trader olma yoluna girmiştir kişi. Bu hataların birikimi sonucunda başarısızlık gelir, asıl yapılması gereken piyasa ne diyorsa onu yapmaktır. Çünkü o kadar az şansınız vardır ki başarılı olmak için, bunu sağlamak için duygularınızı kontrol altına almaktan başka çareniz yoktur.

Trading psikolojisi ve stratejilerinden bahseden kaynaklarda asıl amacın duyguları kontrol etmek olduğu yazılır genelde. Peki başarılı traderlara değilde başarılı diğer sektörlerdeki kişilere baktığımızda bunlar duygusuz mu acaba. Daha önce iyi bir trader’ın başarılı bir atlet yada sanatçı gibi yoğun bir çalışma ve hazırlık süreci geçirmesinden bahsetmiştim. Başarılı bir atlet yada basketbol oyuncusunu düşündüğümüzde bu insanların yoğun ve sıkı çalışma temposunun yanısıra aynı zamanda yaptıkları işlerini yoğun bir duygusal motivasyon ile yaptığınıda görürüz. İyi bir futbolcunun saha içinde tüm konsantrasyonunun yanısıra gol attığındaki duygu patlamasını düşünün. Yüksek konsantrasyonun yanında yoğun bir duygu seli ile işini yapmaktadır aynı zamanda.

Bu durumda kısaca başarılı trader olmanın ana şartlarından birini duyguları bir tarafa bırakmak değil yoğun bir konsantrasyon ve odaklanma olarak belirtebilirim. Eğer yaptığınız işe duygularınızla ve coşku ile bağlı değilseniz başarı şansınız çok düşüktür.

Ancak unutulmamadır ki yaptığınız işe duygularınızla bağlı olmak yeterli değildir. Yüksek konsatrasyon ve bilinç düzeyinde, tüm yeteneklerinizi kullanarak ve tüm algılarınızın açık olduğu bir durumda işlem yapmalısınız ve bu duruma ulaşmak bir olimpiyat şampiyonu gibi yoğun bir çalışma sonrasında ancak gerçekleşebilir.
Beynimiz iki ana kısımdan oluşmaktadır. Bilinçli olan ve aktivitelerimizi kontrol eden üst beyin.(ön kısım) ve duygusal, kalıtımsal ve geçmişte kazanılmış deneyimlerle bizi bilinçsizce hareket etmeye yönlendiren altbeyin(arka kısım).
Ön beynimizle işlem yapmayı bırakırsak altbeyin devreye girerek istemediğimiz işlemler yapmamıza neden olur ve bu durumda duygusal ve disiplinsiz davranışlar yüzündan hatalı işlem yaptığımızı sanarız. Trading psikolojisinde ana amaç ön beyni sürekli aktif ve canlı tutarak bilinç düzeyini yükseltmek ve alt beynin kontrolundan uzak durmaktır. Bunun için meditasyon, biofeedback(beynin yüksek performans sergilediği durumları taklit etmek ve beyni canlı tutmak), kendi kendine hipnoz gibi çeşitli yöntemler vardır. Kişi kendine en uygun yöntemi seçerek yüksek bilinç akışı düzeyini gün boyu sürdürmesi durumunda başarılı trader haline gelebilir. Bu durumu gün boyu sürdürmek imkansız gibidir, işte burada devamlı çalışma ve antremanlar devreye girerek bilinç düzeyinin uzunluğu arttırılabilir ancak.

Bu Da Dikkatini Çekebilir

Eft Hesaba Geçmedi Ne Yapmalıyım?

Eft işlemini gerçekleştirdikten sonra yani eft emrini verdikten 15 dakika sonra karşı hesaba para transferi …

Eft Saatleri Kaçta Başlıyor? Eft Emri Ne Zaman Verilmeli

Eft işleminizin gün içinde tamamlanması için bankanızın gün içi eft saatleri ne ise bu saatler …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir