Piyasa Stratejisi
Asya, Avrupa ve ABD borsaları son dönemdeki en güçlü yükselişlerini kaydetmeye başladı. S&P 500 endeksi Temmuz 2011’den beri ilk kez 1300 seviyesine tırmanırken, Asya’nın genelinde son iki ayın en yüksek seviyeleri test ediliyor. Avrupa’da sorunlu Avrupa ülkeleri nispeten zayıf kalsa da Almanya, yılbaşından bu yana %7’nin üzerinde yükselişle en fazla değer kazanan borsalar arasında yer alıyor. Bu yükselişlerin kaynağında yatan esas faktör, daha da artan parasal genişleme beklentileri. Tam olarak 20 Aralık’ta Avrupa Merkez Bankası’nın ilk likidite operasyonunu devreye almasının ardından bu hareketlenme başlamış oldu. Ardından sıkı para politikası uygulayan Çin’den gelen gevşeme sinyalleri hareketi destekledi. Ne not indirimleri ne de resesyon belirtileri bu yükselişin önüne geçemiyor. En azından 28 Şubat’taki ECB’nin ikinci likidite hamlesi gerçekleşene kadar, negatif haber akışı gözardı edilmeye devam edilecek gibi görünüyor. Bu aşamada EUR/USD paritesi için 1,2850 seviyesi kritik önem taşıyor. 1,2850’nin üzerindeki hareketler yükselişin devam edebileceği sinyalini verecektir. Bugün için ABD’de açıklanacak konut, enflasyon ve istihdam verilerinin yanı sıra, İspanya ve Fransa’nın bugün düzenleyecekleri uzun vadeli tahvil ihaleleri büyük önem taşıyor.
Gelişmekte olan piyasalar son iki ayın en yükseğine ulaştı. İMKB’nin son iki ayın en yükseği 57.000 seviyesinde. Risk alma iştahının artmasının, Türkiye’ye makroekonomik etkileri İMKB’yi olumlu yönde etkileyecek. Yurtdışında likidite bolluğunun artması ile birlikte Türkiye’de kısa vadeli dış borcu olan şirketlerin borçlarını yenileyebilmesi, cari açığın finansmanı için gerekli olan yabancı sermayenin gelmesi ve hatta 2011’de gerçekleşemeyen özelleştirmelerin dahi 2012’de rahatlıkla gerçekleşebileceği, TCMB’nin likidite bolluğu içerisinde faiz koridorunu daraltabileceği ve hatta döviz alımlarına başlayabileceği bir dönem başlangıçlarında olabiliriz. Risk alma iştahının artması ve sonrasında Türkiye ile ilgili kolaylıkla oluşabilecek beklentiler bunlar. Yurtdışında likidite bolluğu açısından bakıldığında FED’in devam eden likidite kolaylıklarına, ECB ve Bank Of China’nın da eklenecek olması ilerleyen dönemde risk alma iştahını artırabilir. Risk alma iştahının daha başındayız. Risk alma iştahı devam ettikçe, Türkiye’ye yukarıda saydığımız olumlu etkiler şu anda açıklanamayan yükselişin nedenlerini oluşturacaktır.
İMKB Stratejisi
İMKB 100 endeksi, 53151-54398 aralığında hareket etti ve %1.59 yükselişle 54384 seviyesinden tamamladı.İşlem hacmi 1.98 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. İMKB’de 52.000-54.000 arasında güç toplama ve ardından yükselişin devamı beklentimiz gerçekleşmedi. İMKB seans içi düzeltmeler ile güç toplaması için yeterli oluyor. İMKB’de alışların azalabileceği nokta 55.000-55.574 noktaları. Bu seviyelerden gelen dirençler alımların zayıflayıp bir realizasyon getirebilir. 54.000 gün içi alımların yoğunlaşacağı nokta olarak karşımıza çıkabilir.
VOB Stratejisi
İMKB 30 kontratları 64.750-66.350 aralığında hareket ederken, 1,77 milyar TL işlem ile 66.225 seviyesinden kapattı. 64.000’nin taban haline getirilip, 64.000-66.000 arasın güçlenme seans içinder gerçekleşti ve 66.000 kırıldı. 66.000 direncinin bu kadar kolay kırılması piyasanın gücünü gösteriyor. 66.000 artık ana destek ve 67.500 ara direnç olmak üzere 69.500 ana direç.