Sayfa 1773/3250 İlkİlk ... 77312731673172317631771177217731774177517831823187322732773 ... SonSon
39000 sonuçtan 21.265 ile 21.276 arası

Konu: VOBjektif Seans Odası

  1. #21265
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Arslan BULUT


    İslâm dünyasına neden Amerikan pisliği yağıyor?


    Önce şu mektubu okuyalım:
    “25 Ağustos 2011 akşamı, CNN Int’de Anderson Cooper’ın programında, Libyalı asiler konuşturuldu. Libyalılar ’Biz Amerikalıları seviyoruz’, ’Bu CNN kamerası mı? Sizi seviyoruz!’ diyorlardı.
    Benzer sözler Mısır, Tunus ve Suriye’de de duyuluyor. Muhalifler, iktidar olma hakkı tanınınca işin arkasında ABD veya başka güçler var mı diye bakmıyor. Aynı durum Türkiye için de geçerli değil miydi? Muhalif olanlara iktidarı verirken ABD, Orta Doğu ve Türkiye’deki hareketlerinde rahatlama sağlamadı mı?
    Libya’da Kaddafi gidince insanlar üzerindeki baskılar azalacak mı? Mısır’da azaldı mı, Bahreyn’de azaldı mı? Türkiye’de azaldı mı? Suriye’de azalacak mı?
    En ağır karizma bozgununu Türkiye yaşadı. ABD’nin bulaşmak istemediği ülkelere mesajını iletmek için onlarla iyi ilişkiler kuran Erdoğan, Kaddafi’den aldığı ödül, Esat ile yapığı ortak bakanlar kurulu toplantısı ile ortada kaldı.
    Türkiye, iktidarını değiştirdi ama çocuklarının istikbalini ABD’nin eline bıraktı. Baskı ortamında Turkiye’de de ileride şimdiki iktidarı adam etmek için isyanlar çıkarılacak ve hep aranan güç ABD olacak muhalifler için! Demokrasiden uzaklaşıyorsanız ABD’nin kucağına gidiyorsunuz demektir!”
    Doc. Dr. Melis Sezer (Kanada)

    ***

    Nitekim, Trablus’un büyük bölümünde denetimi ele geçirdiği belirtilen isyancı güçler, yakaladıkları Kaddafi yanlılarını işkenceden geçirdikten sonra öldürüyor..
    Amerikancılık bu işin doğasında yok ama, örgütlenmeyi Amerika yaptığı için bu kadar insan Amerikan bayrağını öpüyor veya elinde taşıyor ve kendi vatandaşını boğazlayabiliyor!
    Iraklılar da Saddam’dan kurtulmak için ABD’den medet umuyordu ama namuslarını da kaybettiler, şereflerini de.. Zaten 1.5 milyon Iraklı öldürüldü, milyonlarcası da ülkeyi terk etti.

    ***

    İsyancıların Trablus’a girdiği haberi üzerine, Beyaz Saray önünde toplanan bir grup Kaddafi karşıtı, şükür namazı kılmıştı biliyorsunuz.
    Peki Türkiye’de durum nedir acaba?
    Halk arasında yaptığım sohbetlerde edindiğim bilgilere göre, özellikle camilere devam eden cemaatin yüzde 90’ı, Suriye’de Beşar Esat’ın katliam yaptığına, Alevilerden oluşan yönetimin Sünnileri katlettiğine inanıyor. Dolayısıyla Amerika’yı destekliyor!
    Peki gerçek nedir? Suriye’den yeni geldim. Suriye’de, saldırıları yapanlar radikal İslamcı, yani Sünni örgütler! Öldürdükleri insanlar Alevi.. Hatta Aleviler, hükümete “Bizi niçin korumuyorsunuz?” diye öfkeli.. Hama’daki katliamları yöneten, fiili livata suçundan ordudan atılmış general Arur, Suudi Arabistan’dan yayın yapan bir korsan televizyonda “Ne var bunda” diyerek kendisini savundu. Yani pisliği anlatmaya kelime bulamıyorum.

    ***

    Türkiye’den de biliyoruz. Bazı cemaatler, bazı tarikatlar kendi aralarında diyalog yapamaz ama, Amerika’nın verdiği talimat söz konusu ise dinlerarası diyalog da yapar, “La ilahe illallah Muhammedûn Resulullah” ın son bölümünü de kaldırır, yani Hz. Muhammetsiz İslam’a da razı olur!
    Samimi insanların, “Hazreti Muhammed’i devre dışına çıkartırsan o senin kıldığın namaz Allah’ın Kur’an’da beyan ettiği namaz olmaz. Ne olur? Beden eğitimi hareketleri olur. Namazda kime salât okuyoruz? Resulullah (SAV) Efendimize, Ehl-i Beyt’ine... O’nun aile efradına salatüsselam okuyoruz. Nerede okuyoruz? Namazda okuyoruz. Allah ve Cenabı Resulullah ve O’nun aile efradı var. Allah böyle murat ediyor, sen O’nu devre dışına çıkartıyorsun” uyarılarını dinlemez.

    ***

    Yapılan iş nedir peki? Bu kadar insan münafık mıdır ki, İslam’a aykırı bu söylemleri kullananların peşinden gidebiliyor!
    Münafık değilse bile akılsız oldukları kesin!
    Tabloyu “İslam’ın içini boşaltıp, insanları duyarsız hale getirebilmek için, o boşalan İslam’ın içine Hıristiyanlık akaidini yerleştirip, ’canım o da olur, bu da olur’ tarzında bir Müslüman tiplemesine insanları getirdiler” diye özetlemek de mümkün ama “Allah, aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır!”
    Hem de Amerika’nın pisliklerini yağdırır!

    http://www.video11.net/videos/ey-bat...orkun-664.html

    Açıklaması : Ey Batının İstihbarat Elemanları, Bu Milletten Korkun! Zaten debelenip duruyorsunuz, sonunuz buralarda olacak! Suriye, Türkiye, İran.. Bu üçgende sonları olacak!

    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  2. The Following User Says Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  3. #21266
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Saddam, CIA ve İngiliz ajanıydı


    Saddam Hüseyin'in Bağdat Hukuk Fakültesi'nden sınıf arkadaşı Şevki Çayır: Saddam daha öğrencilik yıllarında Amerikan ve İngiliz gizli servisleri için çalışmaya başlamıştı
    Saddam Hüseyin Bağdat Hukuk Fakültesi'nde okuduğu yıllarda, Kerkük-Tuz Şehri doğumlu bir Türkmen olan Şevki Çayır'ın sınıf ve sıra arkadaşı idi. Çayır, 1963 yılında Hukuk Fakültesi'ne girdiğinde Saddam da bu fakülteye kaydını yaptırmış, ancak siyasi nedenlerden dolayı Irak'ı terkedip yurtdışına kaçmak zorunda kalmıştı. İşadamı Çayır'ın anlattığına göre, 1968'de Baas ihtilalinin gerçekleşmesi ve Saddam Hüseyin'in Cumhurbaşkanı Yardımcılığı'na getirilmesinin ardından Saddam, kaydını yaptırdığı fakülteye geri dönmüştü...
    Okula 16 tane siyah Mercedes ile gelirdi
    Irak Türkmenleri'nden işadamı Çayır ile Saddam Hüseyin'in öğrencilik yıllarında gizli servisler ile olan bağlantılarını konuştuk. Bütün hocaların Saddam Hüseyin'in önünde eğilip, el pençe divan durduğunu belirten Çayır "Saddam Hüseyin ile aynı sınıftaydık. Ara sıra aynı sırayı paylaşırdık. Saddam fakülteye 16 tane Mercedes ile gelirdi. Okuldan çıkarken hangi otomobile bindiğini bilen olmazdı. 16 siyah Mercedes, geldikleri gibi değişik yollardan aynı anda yola çıkarlardı. Saddam fakültede sınav kağıdını boş da verse en yüksek notları alırdı" diyor.
    Çayır'a göre, Saddam daha o yıllarda etrafa korku saçmaktan büyük zevk alıyordu. Tehdit ettiği kişi ya da kişilerin ise yarına sağ çıkacağının garantisi olamazdı. Saddam ile aynı dönemde 1970 yılında mezun olan Şevki Çayır, yapılan diploma törenine ise Saddam'ın katılmadığını söyledi.
    Saddam CIA Başkanı Bush'un has adamıydı
    1963 yılında ilişkide olduğu darbe yanlıları ile birlikte hapse atılan Saddam'ın o yıllarda güvenlik tedbirleri ve büyüklük bakımından çok meşhur olan Selman-ı Pak Cezaevi'ne yatırıldığını hatırlatan Çayır, "Fakat ne hikmet ise son derece dikkatle korunan hapishaneden bir müddet sonra Saddam'ın kaçtığı haberi yayıldı. Bence Saddam İngiliz ve Amerikan gizli servisleri tarafından kaçırıldı. Zaten Saddam'ın, daha sonraki yıllarda aynı gizli servisler ile bağlantıları olduğu ve birlikte çalışmalar yaptığı çok sık olarak dile getirildi" diye konuştu.
    Yine Çayır'ın anlattıklarına göre, önce Suriye'ye sonra da Mısır'a kaçan Saddam, CIA ile ilişkileri Mısır'da kuruyor. George Bush'un, CIA Başkanı olduğu 1970'li yıllarda Saddam Hüseyin ile ilişkisinin günyüzüne çıktığunu vurgulayan Çayır, bir Arap gazetesinde yeralan ve Kemal Abdüsselam'ın Halit isimli oğluna dayandırılarak verilen habere göre; "Bir gün babamı ziyarete gittim. Özel kalem müdürü ilk defa emir vediği için benim babamın yanına giremeyeceğimi söyledi. Uzun bir süre orada bekledim. Sonra içeriden uzun boylu beyaz tenli bir kişi çıktı. Bir müddet sonra da esmer biri. İçeri girdiğim zaman babama bu insanların kim olduğunu ve bu kadar uzun süre ne görüştüğünü sordum. Babam da bana ilk çıkan kişinin CIA Başkanı George Bush olduğunu, diğer genç olanın ise Irak'ın başına geçirmek için hazırladıkları Saddam Hüseyin olduğunu söyledi" dediğini anlattı.
    Aldığı emiri yerine getirdi
    Yıllar sonra Saddam ile Bush'un karşı karşıya gelmesinin uzun süreli bir senaryonun sonucu olduğunu belirten Çayır şöyle konuştu: " İran-Irak Savaşı'nın da, Irak'ın Kuveyt'e saldırmasının emrini de onlar vermiş, Saddam da bu emri yerine getirmiştir. Bütün bu senaryolarda düşünülmesi gereken noktanın, 1990 savaşı öncesindeki İsrail ile Arap dünyası ve Filistin meselesi ile direkt bağlantısı var. 90 savaşı öncesinde, İsrail'e karşı Arap dünyası birlik içersinde idi. Ancak bugün bu birlik bozuldu. İsrail'e karşı, Araplar arasındaki güç birliğinin bozulması gerekiyordu. Bunu kim yapabilirdi? Bu adımı atan tabiî ki Saddam Hüseyin'di. Neden? Çünkü, Saddam Hüseyin'in bir Arap devleti olan Kuveyt'e saldırması ile, Arap devletleri de Irak'a karşı tavır aldılar. Peki bu kime yaradı? Elbette İsrail'e. Yani Saddam Hüseyin, Ortadoğu ve Filistin meselesinde İsrail'e hizmet etmiş oldu. Dolayısıyla Ortadoğu'daki bu kargaşa Türkiye'yi de, Türkmenler'i de olumsuz olarak etkiledi."
    Saddam Hüseyin yönetimi tarafından idam edilecekti
    Türkmen Aydınları Kardeşlik Derneği Başkanı olan Şevki Çayır, 1945 yılında Kerkük'te doğdu. 1970'de Bağdat Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu ve aynı yıl avukatlığa başladı. Çayır'a Arap Baas Sosyalist Partisi'ne üye olması için baskı yapıldı. Bu teklifi reddetti. Red kararının ardından parti yönetimi Çayır'ın tutuklanmasına karar verdi. Fakat çevrede sevilen ve geniş dostlukları olan Çayır'a bilgi aynı gün sızdı. Çayır, annesi ile birlikte 1980'de Türkiye'ye kaçtı. Çayır'a göre eğer bilgi sızmamış olsa, yakalanır yakalanmaz Saddam yönetimi tarafından idam edilecekti.
    ŞAMİL KUCUR-Yeni Şafak.18-09-2003

    Maide suresi 51.ayet: 'Ey inananlar! YAHUDİ VE HRİSTİYANLARI dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez .

    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  4. The Following User Says Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  5. #21267
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Fed beklentileri boşa çıkardı

    26/08 19:09 CET
    ABD - Ben Bernanke - Federal Rezerv - Jean-Claude Trichet


    Oynat/ Durdur Video
    ekonomi




    smaller_text larger_text||


    Federal Reserve Başkanı Ben Bernanke yeni önlemler konusunda bir sinyal vermedi.
    Amerika Birleşik Devletleri’nin Jackson Hole vadisinde düzenlenen yıllık merkez bankaları konferansında konuşan Bernanke, piyasaların merakle beklediği ekonomiyi desteklemek için yeni bir parasal genişleme planı konusunda bir açıklama yapmadı.
    Fakat Fed başkanı ekonominin sağlığı için işsizliğin azaltılmasının hayati öneme sahip olduğunu bir kere daha vurguladı. Bernanke konuşmasında politikacıların daha fazla sorumluluk alması gerektiğinin de altını çizdi.
    Bu açıklamalar piyasaları tatmin etmekten uzak olsa da eylül ayındaki para politikası toplantısının süresinin bir gün uzatılması toplantıda önemli konuların masaya yatırılabilceği yönünde yorumlara neden oldu.
    Böylece Fed herhangi bir adım atmadan umutları bir süre daha canlı tutmayı başardı.

    http://tr.euronews.net/2011/08/26/fe...-bosa-cikardi/

    Ne bagıyonuz ööle buda padadas.....Siz ne bekliyordunuz....
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  6. The Following User Says Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  7. #21268
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    IMF Başkanı'ndan kriz uyarısı

    Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, küresel ekonomide risklerin arttığı ve hükümetlerin büyümeyi güçlendirmek için adımlar atması gerektiği uyarısında bulundu.

    Kansas City Fed’in ABD’nin Wyoming eyaletinin küçük bir kasabası Jackson Hole’da düzenlediği toplantıda konuşan Lagarde, "Bu yaz ortaya çıkan gelişmeler
    tehlikeli bir dönemde olduğumuzu gösterdi. Kırılgan toparlanmanın rayından çıktığını görüyoruz. Bu yüzden şimdi harekete geçmeliyiz" dedi.

    "Küresel ekonomide aşağı yönlü riskler artıyor. Bu riskler, güvendeki kötüleşme ve siyaset yapıcıların gerekli kararları alma inancına sahip olmadıkları ya da basitçe alma niyeti bulunmadıkları algısının artmasıyla daha da
    ağırlaştı" diyen Lagarde, merkez bankalarına, kırılgan küresel toparlanmayı korumaları için faiz oranlarını düşük seviyelerde tutmaları ve "alışılmadık"
    adımlar atmayı düşünmeleri çağrısında bulundu.

    Gelişmiş ekonomilerin borçlarını kontrol altına almak için uzun vadeli planlar oluşturması, ancak aynı zamanda toparlanmayı tehlikeye atmamak amacıyla
    çok hızlı kemer sıkma önlemleri uygulamaması gerektiğini ifade eden Lagarde, "Makroekonomik politikalar büyümeyi desteklemeli. Para politikası, resesyon
    riskinin enflasyon riskinden daha önemli olması nedeniyle daha uyumlu kalmaya devam etmeli" ifadesini kullandı.

    Gelişmekte olan ülkelere de sorumluluk düştüğünü, bazı "anahtar" ülkelerin iç talebi düşürdüğünü ve para birimlerinin değerlenmesini önlediğini
    söyleyen Lagarde, bu tür önlemlerin gelişmekte olan ekonomilerin küresel büyümeye büyük katkı vermesini engellediğini bildirdi.

    Lagarde, "Herkes şunu anlamalı, ayrışma bir efsane. Gelişmiş ekonomiler resesyona girerse gelişmekte olan piyasalar bundan kaçamayacak" dedi.

    -AVRUPALI BANKALAR-

    IMF Başkanı Lagarde, "Avrupalı bankaların, Avrupa’nın borç krizinin daha fazla ülkeye yayılmasını önlemek adına sermaye artırımına gitmesi gerektiğini"
    söyledi.

    Avrupalı bankaların "acilen" sermaye artırımına gitmemesi durumunda, ekonomideki zayıflığın Avrupa’nın merkezi ekonomilerine kolayca yayılabileceği
    uyarısında bulunan Lagarde, bankaların bilançolarını desteklemenin krizin zincirleme olarak bulaşmasını önlemede anahtar önemi bulunduğuna işaret etti.

    Bankaların sermaye artımının "önemli" ve zorunlu olmasının "en etkin çözüm" olduğunu vurgulayan Lagarde, bankaların sermaye artırımında gerekli
    fonları ilk olarak finansal piyasalardan ve daha sonra gerekirse 440 milyar avroluk Avrupa Finansal İstikrar Fonu dahil kamu fonlarından bulması gerektiğini
    belirtti.

    Özel yatırımcılar ya da hükümetlere, Yunanistan, İtalya ya da Portekiz gibi ülkelerin borçlarını ödeyememeleri halinde muhtemel kayıplarla karşılaşacak
    bankaların sermayelerini takviye etmeleri önerisinde bulunan Lagarde, Avrupa ülkelerinin ayrıca bütçe açığını azaltıcı planları uygulamaya koyması gerektiğini
    kaydetti.

    -ABD EKONOMİSİ-

    Lagarde, ABD’li siyasetçilere ekonomiyi teşvik etmek ve konut sektöründeki krizi hafifletmek için daha fazla agresif adım atması çağrısında bulundu.

    ABD yönetiminin, gelecekte hükümet borçlarını kontrol altına almak için "güvenilir" bir plan oluşturması, ancak şu anda güçlü ekonomik büyümeyi teşvik
    etmesi gerektiğini vurgulayan Lagarde, ekonominin durgunlaşması halinde hükümetin gelecekte harcamaları kısma planının güvenilirliğini kaybedeceğini ifade etti.

    ABD’li siyasetçilerin, konut fiyatlarındaki düşüşü ve hanehalkı harcamalarındaki kötüleşmeyi durdurması gerektiğine işaret eden Lagarde, siyasetçilere, ev sahiplerinin tutsat (mortgage) kredileri borcu miktarını
    düşürmede daha agresif hareket etmeleri çağrısı yaptı.

    Lagarde, hükümetin, ev sahiplerinin evlerini yeniden finanse etmek ve aylık konut kredisi ödemelerini azaltmak için çok düşük seviyeli tutsat kredisi
    faiz oranlarından faydalanmasına yardımcı olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
    http://haber.gazetevatan.com/imf-bas...20/2/mansetyan

    Hem büyümyeyi ve istihdamı sağlayacan,hem harcamaları kısacan,hem para basacan.....

    Düşmüşsün Likidite duzağına...haaydi hayırlı traşlar...
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  8. The Following User Says Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  9. #21269
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Bayramlarımızı yaşayalım,yaşatalım...

    Cemalin göster bari,bayramdan bayrama...

    http://www.facebook.com/video/video.php?v=70851118743

    RAMAZAN BAYRAMI GÜZELLİKLER GETİRSİN TÜRK-İSLAM ALEMİNE VEDE TÜM DÜNYAYA

    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  10. The Following 2 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  11. #21270
    Üyelik tarihi
    Jun 2010
    Yer
    osmanlı toprakları
    Yaş
    44
    Mesajlar
    361
    Teşekkür Teşekkür 
    1.019
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    1.185
    Toplam Teşekkür
    342 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun...

    Ayrıca 30 Ağustos Zafer Bayramınız da Kutlu Olsun...



    Rabbim Sağlık Ve Mutluluk versin...
    ********************************************
    ********yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.**********
    *********************************************
    ***UNUTMAYIN HEPİMİZ OSMANLI TORUNLARIYIZ..******

  12. The Following 2 Users Say Thank You to hakansahin For This Useful Post:


  13. #21271
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Remzi ÖZDEMİR


    Bir borsa kâbusu


    Hayırdır inşallah. Dün gece bir kâbus gördüm. Çok kalabalık bir salonda, yalnızdım. Her yer ışıl ışıldı, karanlıklar içerisindeydim. Sesler içinde, sessizdim. İzlenmesi mümkün olmayan kalabalıkta, kıpırdayamıyordum. Sağa sola dönemiyordum. Bir kapana girmiş gibi çaresizdim. Göğüs kafesim kalp çarpıntılarıma dayanamayacak gibiydi. Terden sırılsıklamdım. Tek aydınlık göğe açılan tavandı. Daha doğrusu tavan yoktu. Önce bir ışık seli aktı gökyüzünden. Işığın, karanlığı çözmesini beklerken rengârenk kâğıtlar akmaya başladı başımdan aşağı. Kimileri havada kavisler çizerek süzüldüler, Kimileri başıma, vücuduma çarparak yere düştüler. Değişik renk ve desenli kâğıtların hisse senedi olduklarını anlayınca ikinci şoku yaşadım. Hisse senetleri odayı dolduruyordu. Çaresizliğin pençesinde dahi, bir an için ayaklarımın dibinde yükselen hisse senetlerinin değerlerinin milyonlarca lira olduğunu düşündüm.
    Sevinemedim. Bağıramadığım gibi, ağlayamıyordum da. Hisse senetleri her geçen saniye beni boğuyordu. Ayaklarımı saran hisse senetleri belime ulaşıp ellerimi esir aldı.Boynumu yukarı uzatarak, beni bekleyen sonu geciktirmek istedim. Beceremedim. Hisse senetleri ağzımı tıkayıp, beni nefessiz bırakırken, kan ter içinde uyandım. Karabasan devam ediyordu.
    Ellerimle, deliler gibi, vücudumu saran hisse senetlerini söküp atmaya çalışıyordum.
    Sakinleyip, kendime geldiğimde bile oda içerinde hisse senedi olup olmadığını araştırıyordum.
    Tekrar uyumaya korktuğum için, yatağa dönmeyip televizyon seyrettim.
    Sabah ilk işim psikiyatr bir arkadaşı aramak oldu. Rüyamı anlattım. Yorumu; bu kadar dengesiz bir piyasa böyle rüyalar görmek normal , dedi. Arkadaşa hak verdim. Piyasaların dengesi bu sıralar gerçekten de bozuktan da öte, anormal.
    Gün içinde yüzde 5 değer kaybeden İMKB, aynı gün kapanışını yüzde 3 artışla kapatabiliyor. Yani, bir günde yüzde 10’a yakın oynama oluyor. Bu rakam İMKB 100 hisselerin ortalama değer artış/düşüşünü gösteriyor.
    Örneğin, İMKB bir günde yüzde 10 değişim yaşarken, bir hisse senedi yüzde 20 değer kaybedip, daha sonra yüzde 20 değer kazanabilir.
    Ki, bu da yüzde 40 gibi inanılması güç bir değişimdir. Bir de oyuncuların ellerinde bire 2-3 gibi kredili hisse taşıdıkları düşünülürse işin vahameti ortaya çıkar. Ayrıca AB ülkelerinde başlayıp, ABD’ye sıçrayan buradan tekrar AB ülkelerini saran kriz endişeleri nedeniyle pek çok hisse senedi kısa sürede yüzde 50 değer kaybediyor.
    Bir arkadaşım geçenlerde, borsanın en büyük oyuncusunun bir hisse senedindeki pozisyonu nedeniyle batıp, ortadan kaybolduğunu anlattı.
    Hissenin ismini vermeyeceğim, ancak ünlü oyuncunun neden ve nasıl battığını hemen anladım. Öncelikle hisse senedi halka arzında değerlemesi çok yüksek yapılmıştı.
    Yüksek değerleme sadece bu hisseye özgü değil, yeni halka arzların pek çoğunda geçerli.
    Değerleme şirketleri, şirket yöneticilerinin etkisinde kalarak halka arz edilecek hisselerin değerini çok yüksek gösteriyorlar. Böyle olduğu için de halka arz sonrasında hisse senetleri çok ciddi değer kaybediyor. Batan oyuncu, portföyünde topladığı hisse senetlerinin gerçek değerini elbette biliyordu. Onun beklemediği, halka arz fiyatının çok yukarısına çektiği hisse senetlerin satış gelmesiydi. Daha doğrusu, satışı ilk o ve onun gibi oyuncular yapar, şaşıran hisse senedini elinde tutup, satış için oyuncudan telefon bekleyenler olurdu. Bu defa tersi olup, tahtaya hiç beklemediği kişi ve kişilerden (!) en yüksek fiyattan satışlar yağmur gibi gelmeye başlayınca oyuncu tahtanın altında kalmış. Sanal olarak çıkan tahta; örneğin 12 liradan 5 liraya gerileyince oyuncu havlu atıp, ortadan kaybolmuş.
    Hisselerin derdi de geride kalanların olmuş. Aynıyla vaki bu hikayeye, son aylarda borsada sıkça rastlanıyor. Dünyayı saran ve her gün her saat dile getirilen kriz haberleri ve yorumları nedeniyle, doğru tabirle imamın kayığı gibi dalgalı seyir izleyip, yatırımcıların midesini bulandırıp portföylerini boşaltan borsada sermaye el değiştiriyor.
    Yabancı payı her gün biraz daha artıyor. Yabancıların hisse ağırlığı daha çok İMKB 30 Endeks hisseleri oluyor. Geri kalan hisse senetlerine talep ise daha çok yerli yatırımcılardan geliyor. Bu talep özellikle de yeni halka arzlara oluyor.
    SPK, sermayenin tabana yayılması, işletmelerin ucuz sermaye bulmaları ve piyasaların derinleşmesi için halka arz seferberliği yapıyor. Çok da doğru yapıyor. Dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olduğumuzu söylerken, İMKB’nin ne kadar sığ olduğunu unutuyoruz.
    Sadece sığ olduğunu değil, üç büyük oyuncunun eline teslim edildiğini de.
    Oyuncu deyince bir iki milyon lira ile tahta döndürmeye çalışan çıraklar anlaşılmasın.
    Sözümüz; 2000 yılında piyasaları hallaç pamuğu gibi atan, bankacı, holding sahibi, büyük şirket yöneticilerine.
    Onlar hayalet gibidir.
    Ortada görünmezler.
    Borsada maşaları vardır.
    Onlara kimse dokunmaz, dokunamaz (Belki de büyüklerin dokunulmazlık zırhları deliniyor. Borsanın en büyük oyuncusunun bu sıralar başı denetim ve mahkemelerden kalkmıyor) Sadece Endeks 30 hisseleri değil, küçük tahtalarda hatta gözaltı pazarındaki tahtalar ve halka arzlarda da boy gösterirler. İMKB Endeksi’ni istedikleri gibi aşağı yukarı çekerler. Büyük ekonomilerde, büyük oyuncular piyasalarda diledikleri gibi at koşturamazlar.
    Koşturmak isteyenlerin sonu, demir parmaklıklar arkasıdır.
    İşte bu nedenle SPK’nın piyasaları denetlemesi, halka arzların artması herkesin isteği.
    Çünkü; halka arzlar piyasaların değişmez gerçeği.
    Elbette, şirketlerin hisselerini doğru fiyatlardan arz etmeleri.
    Bunda da büyük görev; halka arz edilecek şirketlerin hisselerini değerleyen şirketlere düşüyor. Son yıllarda halka arz edilen hisselerin gerçek değerlerinin ne olduğu tahtalarda ortaya çıkıyor.
    Lütfen bu şirketleri değerleyenler ellerini vicdanlarına koyup:
    ‘Biz nerede hata yaptık’ desinler.
    Yahut birileri onlara, ’Bir daha hata yapmayın’ desin.

    Değirmeni sel almış,takılcağını aramak....

    Ananı gadı öptü,derdini kime yanmak...uzaar gider..
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  14. The Following User Says Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  15. #21272
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Mustafa ASLAN
    tokkali@gmail.com

    Le Monde’da Türkiye analizi...


    ABD üretimi sûni “Arap Baharı” misâli kanımızla-canımızla “İleri demokrasi” ye doğru, son sür’at gidiyoruz! Şükrolsun ki makinistimiz usta!...
    Le Monde Türkiye Muhabiri Gaullaume Perrier’in geçen hafta yazdığı “Türkiye analizi”ni, yorumsuz sunuyorum. Yoruma da pek gerek yok zaten! Buyurun okuyalım:
    “Türkiye, son ve büyük bir hesaplaşmaya doğru gidiyor. Bu ülke korkulduğu gibi, ırka yahut dine dayalı bir bölünme yaşamadı. Daha korkunç ve daha temel bir bölünmeye gidiyor. Cumhuriyet boyunca süren ’kültürel bölünme’. Bu artık iyice keskinleşti.
    Şimdi bir yanda; ayakkabılarını sokak kapısı önünde çıkaran, kadınları başı örtülü, erkekleri sokağa pijamayla da çıkabilen, erkek çocukları kahveye giden, kız çocukları tam bir baskı altında yaşayan, türkü ile arabesk arası bir müzikten hoşlanan, futbol izleyen, belki de hiç kitap okumamış, hiç dans etmemiş, hiç karı koca birlikte yemeğe gitmemiş, hiç tiyatro seyretmemiş, iyi eğitim alamamış, dini inançları kuvvetli, kalabalık, bir kitle var.
    Diğer yanda ise kız lisesi-kolej yelpazesinde eğitim görmüş, en azından bir düğün salonunda veya kolej partisinde dans etmiş, sinemaya giden, çok fazla olmasa da kitap okuyan, müzik zevki, pop şarkılarla klasik müzik arasında dolaşan, evi nispeten daha zevkli döşenmiş, kızlarının flörtüne göz yuman, kadınları modern görünümlü, şarabın kalitesinden pek anlamasa da, kadın erkek bir arada içki içebilen, gazetelere bakan, magazin haberlerini izleyen, kendini birinci gruba kıyasla çok gelişmiş hisseden, entelektüel düzeyi çok yüksek olmasa da, Batı standartlarına yakın bir grup var.
    Bu iki grubun yaşam tarzı birbirinden kopuk.
    Onları; Batı’daki sınıflar arasında ortak zevk alanları yaratan, müzik, resim, heykel tiyatro ve sanat gibi, birleştirici kültürel zeminler yok. Hayatları, zevkleri, inanışları birbirinden çok farklı. Hatta birbirine düşmanca.
    Birinci grup Cumhuriyet boyunca horlanmış, aşağılanmış, itilip kakılmış. Şimdi bu grup siyasal olarak örgütlendi. Kalabalıklar. Ve her seçimi kazanacak siyasi bir güçleri var artık.
    İkinci grup ise azınlıkta. Ve artık bir daha seçim kazanma ihtimalleri yok. Bu noktada da tarihi bir paradoks ortaya çıkıyor.
    Daha Batılı olan ‘ikinci grup’, Batı’nın siyasi değerlerini kabul ederse, bir daha asla iktidarı ele geçiremeyeceğini bildiği için gitgide Batı’ya ve Batı’nın demokratik değerlerine düşman oluyor.
    Yaşam tarzı olarak Batı’ya düşman olan ‘birinci kesim’ ise, iktidarı ancak Batı’nın kriterlerini kabul ederek ele geçirebileceğini bildiği için, Batı’yla ilişkileri geliştirmek ve demokrasiyi kabullenmek istiyor.Bu kültürel parçalanmada ‘ordu’ önemli bir role sahip.
    Eğer, birinci grubu desteklerse ve Batı’nın demokrasisi burada kabul görürse, ordu da iktidarını kaybedecek.
    Aslında birinci grubun çocuklarından oluşan ordu, kendi iktidarını sürdürebilmek için, kendisine benzemeyen ikinci grupla işbirliği yapıyor. Bir anlamda kendi köklerine ihanet ediyor.
    Bu iki grup, siyasi iktidar için son kez çarpışmak üzere hareketlenmiş gözüküyorlar.
    Birinci grup ekonomik olarak da güçlü artık. Anadolu’da üretim yapıyor, malını dış dünyaya satıyor. Para kazanıyor. Siyasi örgütünü destekliyor.
    İkinci grup ise parasal olarak da kuvvetli değil artık. Mevcut iktidarın da baskısıyla giderek ekonomik kazançlarını kaybediyor.
    Dış dünyayla iş yapan, dışarıdan borçlanan büyük burjuvazi, Türkiye’nin ancak demokrasiyle normalleşebileceğine inanan entelektüel kesim, devletin yapısının değişmesi ve dünyayla bütünleşmesi gerektiğini düşünen bir grup bürokrat, birinci grubun destekçileri.
    Yargı, ordu, bürokrasinin önemli bir kısmı, ikinci grubun arkasında. Ve bu ikinci grup, siyasetle demokrasiyle, iktidarı elinde tutmasının mümkün olmadığını kavradığından, şimdi siyaset ve demokrasi dışında bir çözümün peşinde.
    Cumhurbaşkanı seçimi; kavganın keskinliğini ve iki tarafın niyetlerini açıkça ortaya koydu.
    Ordu destekli ikinci grup artık seçim de istemiyor. Ve darbe söylentileri gittikçe artıyor. Cuntalardan söz ediliyor.
    Peki, darbe olursa ne olur?
    Yaşam tarzı Batı’ya daha yakın olan ikinci grup, orduyla birlikte iktidara gelir ve Batı’nın desteğini kaybeder. Avrupa buna kesinlikle karşı çıkar.
    Amerika her zamanki pragmatizmiyle, Kuzey Irak ve Orta Doğu politikalarını desteklemesi karşılığında darbeyi kabullenebilir aslında. Ama Amerika’nın önünde de ciddi bir engel var.
    ‘Demokrasi getireceğim’ diye Irak’ı işgal eden bir ülke, dünyaya ve kendi kamuoyuna Türkiye’deki ‘darbeyi’ niye desteklediğini açıklayamaz. Ve Irak faciasından sonra ikinci bir ‘zorlamayı’ gerçekleştirecek gücü yok. İstese de istemese de darbeye karşı çıkacak.
    Silahını ve parasını Batı’dan alan bir ordu ve ülke, Batı’dan koptuğunda ne yapacak? Sanırım uzun zamandır bunu düşünüyorlar ve korkarım bunun cevabını buldular.
    Türkiye’de darbe olursa! Dünya, tarihte bugüne kadar hiç gerçekleşmemiş yeni bir oluşumla karşılaşacak. Türkiye, olası bir darbeden sonra Rusya ve İran’la ortaklık kurmak isteyecek. Silahı, enerjiyi ve parayı bu iki ülkeden alacak.
    Rusya’yla İran’ın elindeki doğal gaz, petrol ve nükleer güç, Türkiye’yi ayakta tutmaya yeter.
    Ama Rusya-Türkiye-İran bloku, dünyanın bütün dengelerini değiştirir. Orta Doğu’nun kontrolünü tümüyle ele geçirir. Avrupa’yı küçük kıtasına hapseder. Kafkasları, Afganistan’ı, Pakistan ’ı kendi gücüne katar. Müslüman dünyayla yakın bir ilişki kurar. Petrol kaynaklarına egemen olur. Çin’le işbirliği yapabilir.
    Bu gelişme; Avrupa, Amerika ve biraz da Japonya’dan oluşan ‘Batı’nın, dünyadaki etkinliğini inanılmaz bir biçimde azaltır.
    Yeni blok asker, enerji ve para açısından çok güçlenir. Böylece, Türkiye’deki çatlama dünyada büyük bir çatlamaya yol açar. Eğer Üçüncü Dünya Savaşı çıkacaksa, sanırım, bu çatlamadan çıkar. ‘Asla böyle bir şey olmaz’ diyebilirsiniz... Niye olmayacağına dair elinizde çok kuvvetli veriler varsa, söyleyin. Ama, ya olursa ki bana çok mümkün geliyor! O zaman ne yapacaksınız?
    Bugün Türkiye’de kamplaşan ve bölünen insanların da Türkiye’yi Avrupa dışına itmeye çalışan, eski bir imparatorluk olmanın bir yanıyla çok görkemli; bir yanıyla, çok zayıf mirasına sahip olan bir ülkeye küstahça davranan, işbirliği yerine “baş öğretmenlik” yapmaya kalkan Avrupa’nın da, Türkiye politikasında “ikili” oynayıp kurnazlık ettiğini sanan Amerika’nın da bu senaryoyu bir düşünmesini isterim doğrusu.
    Türkiye’de yaklaştığı görülen kanlı bir çatışmanın bütün dünyayı yakması, sandığınız kadar uzak bir ihtimal değil.”

    Bir Türk olarak sokağa çıktığınızda,etrafınıza bir bakın nerede olduğunuzu bilmediğinizi varsayın,gördüklerinizden,okuduklarınızdan neresi olabileceğini tahmin edin.Türk'e ait ne gördünüz...

    Bir kesimin sosyal etkinliğine bakın,coşkudan uzak sözde düğün dernek kurmuşlar coşuyorlar...Coşkudan eser yok (sözde mutaassıp)...Coşmasını bilmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur,coşamayanlar savaşamazlarda...

    Başka bir kesimin sosyal etkinliğine bakın,orada da Türk'ün etkinliğine,kültürüne ait hiç bir şey göremezsiniz..

    Dünyalığımızı,yeraltı yerüstü kaynaklarımızı kefereye verdik "çok şükür,hamd olsun"...

    Ahiretlğimizi de dinlar arası diyalogla kefereye verdik. İnneddiyne indallahil islam,Allah katında gerçek din islamdır ayetini İNKARLA ( ayetin birini inkar külliyyen inkara girer,şirktir dinden çıkartır ) kefereye verdik...

    NEYİMİZ KALDI...

    SONUÇ.."YENİDEN BAŞA DÖNMEK" ....

    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  16. #21273
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Bu arada Tom da traplenin ucuna yaklaştı,atlamak içün.....
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  17. #21274
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Alıntı EMEKDAR Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bu arada Tom da traplenin ucuna yaklaştı,atlamak içün.....

    ATLA ATLA ATLA......

    Gorgma Tom sen yapabilin...sizi hep böyle şişiriyollar,,,,sen yapabilin diye...

    BİR GÜN MIÇARSINIZ HEP BERABER YAPABİLİRİKH DİYE...HA HA HA HA...
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  18. #21275
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Alıntı EMEKDAR Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ATLA ATLA ATLA......

    Gorgma Tom sen yapabilin...sizi hep böyle şişiriyollar,,,,sen yapabilin diye...

    BİR GÜN MIÇARSINIZ HEP BERABER YAPABİLİRİKH DİYE...HA HA HA HA...


    ......
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  19. #21276
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart



    Incredible Turk







    Videoyu oynat
    National Archives - Incredible Turk - National Security Council. Central Intelligence Agency. (09/18/1947 - 12/04/1981). - This film is about Mustafa Kemal Ataturk and the modernization of the…
    00:25:49
    30.06.2011 tarihinde eklendi
    9.806 görünüm










    MÜHTİŞ TÜRK : M. KEMAL ATATÜRK : BİRİ ERMENİ KÖKENLİ ( ARAM BOYACIYAN) OLMAK ÜZERE AMERİKALI SİNEMACILAR TARAFINDAN HAZIRLANAN İNGİLİZCE NEFİS BİR BELGESEL FİLM......BELKİ DE İLK KEZ İZLEYECEĞİNİZ GÖRÜNTÜLER MUHTEŞEM......
    AŞAĞIDALİ LİNKİ TIKLAYARAK İZLEMENİZİ ÖNERİRİM.....

    The incredible Turk: Ataturk
    National Archives - Incredible Turk - National Security Council.
    (09/18/1947 - 12/04/1981). -
    This film is about the founder of Turkish Republic Mustafa Kemal Ataturk

    http://www.youtube.com/watch?v=q9EkewZea3k

    Diktator kelimesi bir cogumuza ters gelebilir; fakat
    muhalefetsiz, tek adam yonetimi, batida diktatorluk olarak
    degerlendiriliyor.





    -----------------------------------

    http://www.youtube.com/watch?v=q9EkewZea3k

    -------------------------------

    Konu: "Visionary"

    Türkiye'ye ayak basmamış ABD'li Psikiyatr Profesörü
    Arnold LUDWIG, "in one of the most
    comprehensive and insightful studies of political leadership ever
    undertaken", KING of the MOUNTAIN
    adlı kitabında,

    20.nci Yüzyılda tüm dünyada ülke yönetmiş, Abdülhamid'den
    Kaddafi'ye, Mao'dan Roosevelt'e, De Gaulle'den Nehru'ya,
    Churchill'den Hitler'e, Mussolini'den Mandela'ya,
    Stalin'den Nasır'a
    ve Arafat'a, 2000 (iki bin) kadar lider hakkındaki 18 yıllık
    araştırmasının sonucunda,
    377
    adet belli başlı devlet adamı / lider tesbit etmiş ve onlara 200
    kadar değişik kıstasa göre, 1'den 31'e kadar puan vermiş.

    PGS
    (Political Greatness Scale) olarak tanımladığı bu sıralamada
    örneğin; en cok Roosevelt ve Mao 30ar puan almışken, Nehru 25,
    Churchill 22, Golda Meir 12, Fidel Castro 23, Lenin 28,
    Khomeini 23,
    Kennedy 15 puan almışlar.

    Bir lider ;
    31 puanla ve "visionary" sıfatıyla,
    20.nci yüzyılın gelmiş geçmiş en büyük devlet adamı / lideri
    ünvanına hakkıyla layık görülmüş.
    O da, Mustafa Kemal ATATÜRK !

    Ne yazık ki, ne basınımız, ne halkımız ve
    özellikle yeni nesiller bu önemli gerçeğin farkında bile değiller.

    (King of the Mountain, The nature of
    political leadership, by, Arnold M. LUDWIG, University Press of
    Kentucky, 2002.- Amazon.com)

    BİR ŞU OLAYA BAKIN, BİR DE İÇİMİZDEKİ ATATÜRK DÜŞMANLARINA ...

    Yıl 1976 Unesco
    ATATÜRK KİMDİR

    Yıl 1976 UNESCO, üyelerine bir öneriyle gelir. Öneri paketindeki bir cümleyi sizlere okumak istiyorum.


    Diyor ki "Bu gün UNESCO'nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal'dir."

    öneri nedir?

    Öneri ise onun doğumunun yüzüncü yılında, 152 üyesi vardı, UNESCO'nun 152 ülkenin devletleri ayni anda kutlasın önerisidir.

    Birden İsveç delegesi ayağa kalkar ve şöyle söyler:
    "Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?"
    şeklindeki kinayeli sözlerine,

    Rus delegesi ayağa fırlar yumruğunu masaya vurur, ve 152 ülkenin delegelerine aynen şöyle söyler;
    "Genç delege arkadasım hatırlatmak isterim ki ATATÜRK öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir, bırakın onu bir yıl anmayi her ülke her problemimizde çare olarak aramaliyiz" sözlerini döktürtebilen bir Mustafa Kemal.


    Sonra ne mi olur? UNESCO tarihinde ilk ve tektir hiç negatif oy yok, hiç çekimser oy yok 152 ülke şu metne imza atar;

    hani İsveç delegesi demişti ya "ne yani" diye. O İsveç delegesi bu imzanın atıldığı gün mikrofona gelir ve aynen şunları söyler;


    "Ben ATATÜRK'ü inceledim bütün ülkelerden özür diliyor ilk imzayı ben atıyorum" diyecektir.
    İşte o muhteşem belge diyor ki;


    "ATATÜRK KİMDİR;


    ATATÜRK ULUSLARARASI ANLAYIŞ, İŞBİRLİĞİ, BARIS YOLUNDA ÇABA GÖSTERMİŞ ÜSTÜN KİŞİ,
    OLAĞANÜSTÜ DEVRİMLER GERÇEKLEŞTİRMİŞ BİR İNKİLAPÇI, SÖMÜRGECİLİK VE YAYILMACILIĞA KARŞI SAVAŞAN İLK ÖNDER,
    İNSAN HAKLARINA SAYGILI,
    DÜNYA BARIŞININ ÖNCÜSÜ,
    BÜTÜN YAŞAMI BOYUNCA İNSANLAR ARASINDA RENK, DİL, DİN, IRK AYIRIMI GÖSTERMEYEN,
    EŞİ OLMAYAN DEVLET ADAMI,
    TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCUSU"


    Var mı ?böyle bir metin!
    Bir filozof der ki "bir ülke için kıstas aradığınız zaman o ülkenin en buyuk liderini gözden geçirin."
    şu anda kıstas arayan ülkelere sanıyorum bundan daha iyi bir metin gösteremeyiz.
    İşte bu metin 152 ülke tarafından imzalanmıstır.
    Eşi olmayan devlet adamı metni.


    (Prof. Dr. İlnur Güntürkün KALIPÇI'nin yazısından)
    “Karşılıklı güven ve esenlik, bütün dünya uluslarının üzerinde titremesi gereken bir mutluluk ilkesidir. Ancak bu ilke bütün uluslar için gerçekleşmedikçe genel bir barışma sağlamaktan çok, sömürülmek istenen bir takım uluslara karşı bir takım güçlü ulusların yeni davranış ve ayrıcalıklar kazanmasını sağlamak niteliğinde görülse yeridir. Hele uluslararası silah alışverişinin bir takım ulusların denetimi altında tutulmasını sağlayacak tedbirlerin alınması bu kuşkuyu artırmaktadır”

    Atatürk
    (TBMM - 1 Kasım 1925)

















    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  20. The Following 2 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 5 kullanıcı var. (0 üye ve 5 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •