emektar hocam cuma tepki mi bekliyorsunuz
emektar hocam cuma tepki mi bekliyorsunuz
Çete beni arıyorsan,ben evde yokum...
http://www.facebook-video-indir.com/...san-dinle.html
...
ataturkungencligehitabesi.com
"Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Şeyh Edebalı
"Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu
Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.
emekdar hocam teşekkürler cevabınız için
TUTAMAYACAĞIN SÖZÜ VERME!
AKP’nin dış politikadaki tutarsızlık ve sert gelgitleri dış basının alaycı eleştiri ve uyarılarına hedef oluyor.
İtibarımız yerle bir
İktidar’ın “Libya’da ne işi var yahu!” dediği NATO’ya tam destek vermesi, NATO Başkanı seçilirken sergilediği tutum, füze kalkanı işinde 180 derece dönmesi ve başarısız arabuluculuk denemeleri, Türkiye’yi alay konusu yaptı.
Sandığından etkisiz!
Suriye krizini analiz eden İngiliz dergisi Economist, “Sandığı kadar etkili olmadığı görülen Türkiye’nin sert söylemleri eyleme dönüşmez. Türkiye yapabileceğinden fazlasını yapma sözünü vermekten vazgeçmeli” diye yazdı.
Economist uyardı: Türkiye sandığı kadar etkili değil
Türkiye’nin sert söylemlerine karşın Suriye ile ilgili girişimlerinin yetersiz olduğunu savunan Economist dergisi “Yapabileceğinden fazlasını yapma sözünü vermekten vazgeçmeli” diye yazdı.
İngiliz Economist dergisi, son sayısında Türkiye ile Suriye üzerinde durduğu analizinde “Türkiye’nin Suriye konusundaki sert söylemleri, muhtemelen eyleme dönüşmez” ifadesini kullandı. Suriyeli muhaliflerin de Türkiye’nin, Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın kan akıtmaya son vermesine yönelik girişimlerini yetersiz bulduklarını kaydetti. Davutoğlu’nun Şam ziyaretinin ardından da baskınların sürdüğüne işaret eden dergi, “Suriye krizi, Türkiye’nin sandığı gibi etkili olmadığını ortaya koydu” görüşüne yer verdi. Türkiye’nin Suriye ile İsrail arasında arabulucu yapma girişmelerinin de anımsatıldığı analizde Türkiye’nin ihanet edilmiş gibi hissettiğini de yazdı. Economist, Türkiye’nin Batılı müttefiklerinin, AKP’nin Esad ile siyasi ve ticari bağları kesmesini istediklerini ancak Batı’nın özellikle Türkiye ile İran arasında bir duvarın örtülmesini arzuladığını öne sürdü. Ancak Türkiye’nin İran’la açıkça karşı karşıya gelmeye istekli olmadığı yorumunu da yapan dergi, bu bağlamda iki ülke arasında ekonomik bağların yanısıra İran’ın PKK ile mücadeleye sağladığı desteğe vurgu yaptı, “Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu son şey hasım bir İran’dır” diye yazdı.
Siyonist komplo
Buna ek olarak AKP’nin en dindar seçmenlerinin birçoğunun, Suriye’deki kargaşanın Türkiye’yi İran’la karşı karşıya getirmeye yönelik ABD destekli bir Siyonist komplo olarak gördüklerini, nihai amacın da “Türkiye’ye haddini bildirmek” olduğunu düşündüklerini belirten Economist, aynı çizginin, yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yönetimi altında değiştiği iddia edilse de, ana muhalefet partisi CHP tarafından da bir papağan gibi tekrar edildiğini öne sürdü. “Bu durumda Türkiye’nin seçenekleri nedir” sorusunu da soran Dergi, “Şam Büyükelçisini çekebilir, Suriye’ye yönelik silah akınlarını engellemeyi sürdürebilir ve ekonomik yaptırımlar empoze edebilir. Bunun ötesinde ise, yapabileceğinden fazlasını yapma sözünü vermekten vazgeçmeli” dedi.
AKP hükümetinin çelişkileri
Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP hükümeti, dış politikada yaptığı zigzaglarıyla dikkat çekti. AKP, önce “Ak” dediğine, bir süre sonra ABD’den gelen baskı ya da talimatla “Kara” demekte sakınca görmedi.
- Libya: Erdoğan, “NATO’nun Libya’da ne işi var” diyerek Batı’nın Libya’ya müdahalesini reddetti. Daha sonra Erdoğan, müdahale için şartlar öne sürdü, ardından savaş gemileri yolladı ve İzmir’detki NATO üssünün Libya’ya hava saldırılarının merkezi olmasına razı oldu.
- Füze Kalkanı: İran’ın nükleer programı konusunda Batılılarla yaşadığı krizde Brezilya ile birlikte arabuluculuğa soyunan Erdoğan, başarısız olunca, Füze Kalkanı için şartlar öne sürdü. Ancak “Kumanda bizde olmalı” şartının reddine rağmen veto hakkını kullanmadı, anlaşmayı imzaladı. Orta Doğu’da rol üstlenmek isteyen Türkiye, her girişiminden de eli boş döndü. Uzmanlar, Türkiye’nin arabuluculuk rolünü tehlikeye attığını düşünüyor.
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=54934
Talep,yönlendirme,arzu,istek,tahrik vs vs vs.....
Kefereye elini veren,kolunu alamaz....
'Allah şaşırttığı kulunu,beygir gibi..........................'
Bu sözü niye söylemişler bilmiyorum...Allah şaşmak istemiyeni zorlamı şaşırıyor...
Allah herkese akıl fikir vermiş...Sapkınlığı ve fenalığı yasaklamış...
Tutalım diye bize öğütler vermiş...
Tutmayınların sonununda hüsran olacağını açııııık seçik ayetlerinde belirtmiş...
![]()
ataturkungencligehitabesi.com
"Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Şeyh Edebalı
"Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu
Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.
Yavuz Selim DEMİRAĞysd592@gmail.com
Yavuzlar ölüyor...
12 Eylül öncesinin idealist gençlerinin ortak sloganıydı. Ülkücü gençler şehidlerini salavat getirerek omuzlarda taşır, duvarlara o gün toprağa verdikleri arkadaşlarının adını yazarak “Şehitler ölmez...” derlerdi. Kürt faşizmi tuzağına düşmek üzere olduklarını henüz kavrayamamış solcu gençler de aynı yöntemi izlerdi. Bir tek islami ritüelleri reddeder, materyalist felsefenin gereği ölümsüzlüğün mücadele yöntemini ön plana çıkarırlardı. Ama öldüler... Üç-beş sembol isim dışında binlercesi unutuldu... Ülkücülerden ve devrimcilerden toprağa verilmiş beş bin vatan evladı bugün yaşasa müsteşar, bakan gibi ülkenin kilit noktalarında olacaklar, memleketin bölünme tehlikesine karşı belki de omuz omuza mücadele vereceklerdi. İdam sehpasında “Yaşasın Kürt halklarının özgürlük mücadelesi” diye slogan atan Deniz Gezmiş’i çoktan dışlamış olacaklardı. Kimbilir “romantik devrimci” diye yutturulan Deniz Gezmiş ve bazı arkadaşları bugünlerde Kandil’deki ceviz ağacı altında Türkiye’yi vurma planlarını yapıyor olacaktı. Dursun Önkuzu, Yusuf İmamoğlu, Ercüment Yahnici ve Erdem Arabacı gibi devrin ülkücü gençlik önderleri de saçları sakalları ağarmış vaziyette Kocatepe Camii avlusunda şehit Binbaşı Yavuz Başayar’ın aziz naaşı önünde “Yavuzlar ölmez” sloganı atarken dua edeceklerdi.
Dünden bugüne nostalji tünelinde yolculuk yapmaya niyetim yok. Yandaş gazetelerle beraber, terör örgütüne temenna çakanların “Yavuzlar ölmez” başlığını okuyunca tansiyonum had safhaya fırladı... Önce bu pazar yirmi yıldır Yenimahallede yaptığımız menemen iftarı geldi aklıma. (Pazar günü Yenimahalle polis karakolu önünde parktayız) Tam alnının ortasından vurulan Yavuz Turan’ı düşündüm. Yeni terlemekte olan bıyıklarını fotoğrafında kara kalem ile boyayıp şehidler tablosuna kendi eliyle astığını hatırladım. Oğlum’da adını yaşattığım Erdem Arabacı Gazi Üniversitesinden mezun olalı üç gün olmuştu ve kadir gecesi kahramanca gidişini düşündüm. O gece seslerimiz kısılıncaya kadar bağırmıştık. “Yavuzlar ölmez” diye gözyaşları dökmüştük. Yavuz Turan Ankara-Karşıyaka mezarlığında, Erdem Arabacı Düzce’de yatıyor. Unutmamak için ettiğimiz yeminlere rağmen çoğunluğumuz yıldönümlerini bile hatırlamıyor. Gazetemizde her gün yayınlanmakta olan şehidler albümü olmasa isimlerini bile unutmuş olacağız yitik kuşağımızın. Gazete manşetlerinde “Yavuzlar ölmez” parolası ile uçaklarımızın Kandil’i bombaladığı haberine iç geçirdim. Bizim kuşakta akşamları başını yastığa koyup da kendi vuruluşunu, cenazesini hayal etmeyen yoktu. “Yavuzlar ölmez” sloganı ile beni toprağa verdikleri gün intikamımın alınacağından emin olduğum için huzur ile yatacağımı bilirdim. Kanımın yerde kalmayacağına iman ederdim. Ama son yıllarda “Kanı yerde kalmayacak....” sözlerini günü kurtarmak için atılan hamasi nutuk olarak addediyorum. “Yavuzlar ölmez” vatandaşın biriken öfkesini dindirmek, hava operasyonunun zafer olarak haberleştirilmesini de gazetemizin manşetinde olduğu gibi “gaz alma operasyonu” olarak addediyorum. “Kimin gazını kimler için alıyorsunuz ulan! Cenaze protokolündeki kara gözlüklüler diye haykırmak istiyorum.
İngilizler geçen hafta bazı kentleri yakıp yağmalayanları tek tek yakalayıp bir hafta içinde muhakemelerini sonuçlandırdı. Facebook’ta yani sanal âlemde isyan çağrısı yapan iki genci anında dört yıl hapis ile cezalandırdı. Bizde ise hayali dört yıldır içeride... Askere, polise saldıranların yanağı okşanıyor. Katiller Habur’da törenle karşılanıyor. Terörle mücadelenin efsane ismi Engin Alan Paşa milletvekili seçilmesine rağmen hapiste tutulurken, teröristleri korumak için emniyet müdürünü tokatlayan sözde vekil demokrasi adına bölücülük tohumları saçmaya devam ediyor.
Hedefte Suriye olduğu için Çukurca’daki pusunun ardında Suriye aranıyor. Neymiş efendim PKK’nın şahin kanadından “Dr. Bahoz Erdal” kod adlı Fehman Hüseyin emir vermiş. Yani Öcalan, Karayılan vs. masum, Fehman Hüseyin katil öyle mi? Üstelik Fehman Suriyeli.. İstihbarat zafiyeti vs. Bu sütunlardan iki defa yazdım. Mahkemede Albay Cemal Temizöz defalarca haykırdı. Fehman Hüseyin Suriyeli değil Cizreli’dir... Ailesinin büyük bir bölümü Cizre’de ikamet etmektedir. Amcaoğlu KCK davasının avukatlarından, yeğenleri PKK’nın siyasi kanadı olan partinin resmi yöneticisi. Kimse kimseyi kandırmasın.
Binbaşı Yavuz Başayar bizim mahallemizin çocuğu, Ankara-Demetevler’den yani. Kırk kilometre uzaklıktaki Kazan ilçesinin İbis köyündendi babası. Yazları köyde, kışları bizim semtte kalırlardı. Onu Kocatepe’den uğurlarken “Yavuzlar ölmez” e takılıp kaldım. Yavuzlarla beraber Mehmetler ölürken devlet seyrediyor. Bundan öncekiler gibi Yavuzlar da unutulacak... Üç-beş gün sonra paçavralarını sallayıp, devlete meydan okumaya devam edecekler.
Yavuzlar ölüyor beyler!.. Yavuzca davranmadığınız sürece ölmeye devam edecekler...
Ne hale soktun beni be Demirağ kardeşim.......
![]()
ataturkungencligehitabesi.com
"Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Şeyh Edebalı
"Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu
Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.
Yabancı ortaklık teklifleri Borsa'yı dışarıdan ayrıştırdı
Ağustos ayı başında başlayan ikinci sert düşüş dalgası hisselerin yüzde 30'a yakın değer kaybetmesine yol açtı.
Geçen hafta borsalar toparlandı toparlanıyor derken İMKB endeksi de 55 bin sınırına kadar yükselmişti. Alman Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy görüşmesi borsalarda bir beklenti oluşturmuştu. Açıklamalar sonrası Almanya başta olmak üzere borsalarda sert düşüşler yaşanmaya başlayınca özellikle perşembe ve cuma gününün ilk seansında İMKB yüzde 10'a yakın bir kayıp yaşayarak tehlike bölgesine girmişti. Fakat beklenmedik bir gelişme oldu. Sanki çok olumlu bir haber gelmişçesine önce kayıplar telafi edilmeye başlandı, sonrasında ise bankalar öncülüğünde yükselişler endeksi hızla yukarı taşıdı. Gün içerisinde yüzde 6'nın üzerinde bir dalgalanma yaşandı. Dikkat çekici olan, yükselişin dış borsalardan bağımsız bir şekilde gerçekleşmesiydi. Cuma günü İMKB belki de yükselen tek borsa oldu.
Borsa'yı ayrıştıran faktörler
Geçen hafta belirttiğimiz gibi sorunların yaşandığı İtalya, İspanya ve diğer Avrupa borsalarındaki kayıplara oranla İMKB endeksi döviz fiyatlarının yükselmesiyle bir hayli ucuz seviyelere geldi. Bu faktör 50 bin puan sınırında yabancı alımlarını da olumlu yönde etkiledi. Ayrıca son dönemde aldığı erken tedbirler Türkiye'nin bankacılık sistemi başta olmak üzere Avrupa'ya göre daha sağlam bir görüntü içinde olmasını sağlıyor. Eğer dış ticaret açığı ve kredi hacmindeki önümüzdeki dönemde aşağı çekilirse not artışı ihtimali belirmiş bir ülke Türkiye. Son dönemde İMKB şirketlerinin bir bölümü Borsa'ya önemli açıklamalar bildiriyorlar. Yabancı fonlarla başta ortaklık konusu olmak üzere, gizlilik anlaşması yapmaları mevcut konumlarını güçlendiren bir hava oluşmasını sağlıyor. Önemli bir bankanın genel müdürü bankacılıkta yeni konsolidasyonların gerçekleşeceği haberini vermişti. Gerçekten de Türkiye'de yerleşik bazı yabancı bankaların yanı sıra ortak olarak gözüken bankaların hisse devri ve yeni ortaklıkların gerçekleşeceği piyasalarda konuşulmaya başlandı. Bu beklentilerin yanı sıra şirketlerden gelen 2011 yılı 6 aylık bilançolarının beklentilerden yüksek çıkması gibi etkenler de cuma günü Borsa'nın güçlü bir tepki vermesini sağladı. Endeks şimdilik 55 bin puan ile 49 bin puan aralığındaki bantta dalgalanmayı sürdürüyor. 49 bin seviyesine gerilediğinde bunu fırsat olarak görenler alıma geçerken 55 bin puanda satışlar geliyor. Şunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim; cuma günü sabah saatlerinde dış piyasalardaki panik havasının İMKB'ye yansımasında ekonomi programı yapan bazı TV kanallarına çıkan yorumcular etkili oluyor. Bu yorumcular bazen hızlarını alamıyor, öylesine felaket tellallığına soyunuyorlar ki evlere şenlik. Sürekli kriz ve düşüşten bahsederek insanların umutlarını kırarcasına pervasız olabiliyorlar. Bu havada yangına benzinle gitmek marifet değil. Önemli olan bu beklentilerini işler iyi giderken yapmalarıydı. Ama işler iyi gittiğinde bu kişiler ortalarda pek görünmezler. Elbette dünyadaki durum güllük gülistanlık değil. 2008 krizini ortaya çıkaran faktörlerin farklı bir şekilde yansımaları söz konusu. Problem 2008-2009'da yaşanan krizin kimlik ve boyut değiştirerek yeniden karşımıza dikilmesi. Panik havası vererek sürekli bir krizden bahsetmek Türkiye'nin gerçekleriyle bağdaşmıyor.
Daha net söyleyeyim Borsa'nın 49 bine gerilemesi doların 1.80 lira seviyesine çıkması zaten sürpriz bir gelişme değildi. Zira kredi not artışı beklentisinin gerçekleşmeyeceği hissediliyordu. 12 Haziran genel seçimleri en önemli beklentiydi. Tahmin edildiği bir şekilde de sonuçlandı. Beklentinin bitmesiyle bu tarihten sonra piyasalar daha çok dışarıya odaklı olunca yaşanan düşüş kaçınılmaz oldu. Bu aşamadan sonra Türkiye daha farklı bir şekilde süreçten etkilenir. Dünyadaki kriz havası Türkiye'de önemli fırsatlar oluşturuyor. Hisse fiyatları ister bu seviyede olsun ister daha da ucuzlasın, fonlar Türkiye'nin cazibesini değerlendirmek isteyeceklerdir. Bunun emarelerini son günlerde görüyoruz.
Alman Borsası piyasaların yeni kâbusu oldu
Piyasaların bu haftaki kâbusu Alman Borsası oldu. Hafta başında Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy görüşmesinin ardından yapılan açıklamalardan piyasalar tatmin olmadı. Piyasalar finansal istikrar fonu miktarında bir artış ve AB ortak tahvili gibi somut bir beklenti içindeyken finansal işlemlere ilişkin vergi kararı Avrupa borsalarında deprem etkisi yaptı. Haftaya 6 bin puandan başlayan Alman borsası Dax özellikle çarşamba gününden itibaren adeta 'şelale düşüşü' olarak nitelendirilen bir şok düşüş yaşadı. Son iki yılın en düşük seviyesi olan 5 bin 300 puan seviyelerine kadar gerileyen Dax, tüm piyasalardan daha fazla değer kaybetti. Avrupa borç krizine güçlü ve kararlı bir adım atılmamasının yanı sıra krizin Avrupa bankalarını etkilemeye başladığı yönündeki spekülasyonlar, Alman Borsası'nın bir haftada yüzde 8, son bir ayda ise yüzde 26 erimesine yol açtı. Cuma günü gelen zayıf büyüme verilerinin ardından iki yıl önceki değerlerine gerileyerek 5.300 puana kadar gerileyen endeksin kritik destek noktası 5150 seviyesinde bulunuyor. Önümüzdeki hafta Dax, zayıflayan göstergelerini toparlayamaması halinde 5 bin puanın altına gerilerse panik sürebilir. Bu tip kayıplar sonrası tepki alımları gelebiliyor. Bu noktada 5.500-5.800 aralığına doğru bir tepki verebilir. 5 bin puanın kırılması durumunda Dax, 4.500 puana kadar düşebilir. Bu endeks 2009 Mart ayında 3.700 puana kadar gerilemişti. Orta vadeli göstergeleri aşırı satımda olan Dax'ın 2009 yılı Mart ayında başladığı yükseliş trendi aşağı kırılırken uzun vadeli trendinin alt çizgisi 4000 puanda bulunuyor.
Gerçekten ciddimisin Selim efendi....
49930 a inerken,verdiğin gerekçeyi unutmuşlarda,sonradan akıllarına gelip hadi bir ayrıştıralımda,birde gösterelimmi demişler...Yoksa ipin ucuylamı alakalı...Gülünç...
Alamanlarıda karamsar yorumcular düşürmüştür...buda çok komik...
ataturkungencligehitabesi.com
"Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Şeyh Edebalı
"Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu
Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.
Mustafa ASLANtokkali@gmail.com
Bıçak kemiğe, bomba boş dağlara!..
Kocaman kocaman adamlar, mahallede kovboyculuk oynuyorlar! Hani çocuklar Amerikan kovboy filmlerinin etkisiyle oyuncak tabancalarla saklanır, siper alır, pusu kurar ve birden çıkarak, “Öl! Öl! Ölll!” yaparlar ya! Ne öldüren öldürebilir, ne de öldürülen biraz şirretse ölür!
Bir kaç gün önce bir PKK’lı itirafçı, yapılacakları söylemişti! Mayın patlatacaklarını, adam kaçırarak askeri peşlerine kırsala çektikten sonra saldıracaklarını söylemişti! Allah’tan Ağrı Dağı’na, Valinin de katılacağı turistik gezi, bu itiraf üzerine iptal edildi!
İtirafçının söyledikleri harfiyen yapılıyor! Bile bile, bizimkiler kovboyculuk oynarken teröristin itirafları, uygulanıyor! Otuz yıldır, değişik ağızlardan duya duya kanıksadığımız, “Bıçak kemiğe dayandı!” uyarısıyla Kandil ve bütün PKK kampları boşaltıldıktan sonra boş dağlara milyarlarca liralık mühimmatı sarf ediyoruz! Terörist Hakkâri’de, terörist Şırnak’ta, Diyarbakır’da, İstanbul’da, aramızda ve dağı taşı bombalayarak; “Öl! Öl! Ölll!” yapanlara, nanik yapıyorlar!
Diyarbakır’da özerklik ilan edenler, operasyonu, “İç savaş hesabı yapıyorlar!” diye niteliyorlar!
Ha bire fidan gibi millet evlâtları toprağa düşüyor; ha bire ocaklar sönüyor, emekli havacı generaller; “Diyarbakır’dan hava harekâtı sağlıklı olmaz, çünkü oradan haber verirler!” diye uyarıyor ve bizimkiler “İleri demokrasi” ci yandaş basının da haberdar ederek boşalttığı dağları sabaha kadar bombalayarak “Öl! Öl! Ölll!” le milleti oyalıyorlar!
Adamlar, elli kilo patlayıcıyla on evlâdımızı şehit ediyor; biz tonlarca bomba ve patlayıcıyla daha PKK’lı gebertip gebertemediğimizi bilmiyoruz!
“Kelin merhemi olsa başına sürer!” i atlayarak veya milleti atlatarak her gün üçer-beşer şehidimiz varken; kendi âsâyişimizi sağlamaktan âcizken, özerklik ilan edilen vilayetlerimizde PKK sıkıyönetimi varken; biz, Suriye’nin iki ay önceki Kanka Devlet Başkanı’nı; “Sabrımızı taşırma!” diye Amerikan’ca-Barak’ça tehdît ediyoruz! İngiliz’ce dolmuşla Amerikan’ca durağa doğru, indirimli yolcu topluyoruz!
Teröristler, azdılar! Azıttılar! Kudurmuşça saldırıyorlar! Teslîm rolüyle gelen ve verdiği bilgilerle derin istihbaratçılarımıza sığınanlar da olmasa, “Bedelini fazlasıyla ödeyecekler!” den operasyona başladık başlayalı, kaç PKK’lı itin gebertildiğini bilen var mı?
Havadan bomba ve top atışları sürerken karadan kamplara girilmezse, sıcak takip ve sıcak temasla PKK’lılar gebertilmezse dağı-taşı niye boşuna bombalarsınız?
Türkiye’yi Amerika’dan izleyen ve yazan Savaş Süzal, “Bir kere ABD tarafından korunan bir bölgede üslenen, ABD diplomatlarının sürekli ziyaretine mazhar olan, ABD tarafından silah ve lojistik destek sağlanan, ABD tarafından şartlı olarak lideri Türkiye’ye verilen bir terör örgütünü, ABD tarafından verilen istihbaratı kullanan, ABD tarafından verilen izinle terörist kovalayan, ABD tarafından kafasına torba geçirilen, ABD’nin verdiği bilgilerle komutanları toplanan bir askeri güç ve ABD tarafından desteklenerek iktidara getirilen bir siyasi iktidarın, mücadele edemeyeceğini, çökertemeyeceğini bilirsiniz. Onu isterse ancak ABD yok eder...” diyor! Yanlış mı?
Mehmetçik ölüyor! Cumhurbaşkanı kınıyor! Başbakan şiddetle kınıyor! İçişleri Bakanı, son zamanlarda -niyeyse- bir de Milli Savunma Bakanı kınayarak tel’in ediyor; millet de, şehit aileleri de, biz de, “Allah belâlarını versin!” beddualarıyla kınıyoruz!
PKK’nın özerklik ilan eden siyasallaşmışları ve onların etrafındaki teröristler, içimizde, aramızdalarken biz dağı-taşı bombalıyoruz, bombalayacağız! Ve yanık ciğerimizle, içimizi yakan acımızla biz de bu göz boyamadan tatmîn olacağız öyle mi?
Hani “Kürt açılımı, açılım, Millî Birlik Projesi” için “İleri demokrasi” hayallerimize ne oldu? Boşuna mı kırmızı halılarla karşıladık? Boşuna mı ayaklarına özel seyyar mahkemeler taşıdık? Boşuna mı, “Liderin talimatıyla barış elçileri olarak” gelenleri, pişman olmadan pişmanlıktan yararlandırdık?
Bu kadar olandan sonra; bazılarının “Pişmanlık yasası” ndan istifâde etmeden gerçekten pişman olduklarını açıklamaları gerekmez mi hiç değilse?
Millî duygular törpüleniyor, acıya kanıksatılıyoruz; toplu şehâdetleri alıştıra-hazmettire kabullenmeğe başladık! Şehîdimize sahip çıkmaya utanıyoruz! Balkona asılan bayrak tahrîk nedeni ve bizim kahrolası “istikrârımız” devâm ediyor! Bir ölüp, birer birer öldürülüyoruz! Kahroluyorum, Allah kahretsin!
Mustafa bey,
Kendileri alışmış olanlar,Türk Milletinide alıştıra alıştıra yok edeceğini sananlar,gaflet delalet hatta hıyanet içindedirler...
İhanet affedilemez suçtur,suçlular mutlaka hak ettikleri cezayı göreceklerdir..
Görelim mevlam neyler,neylerse güzel eyler !!!...
![]()
ataturkungencligehitabesi.com
"Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Şeyh Edebalı
"Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu
Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.
Delors: Avrupa uçurumun eşiğinde
Pazar, 21 Ağustos 2011 06:22
Avrupa, bu hafta da "kara Perşembe"yi yaşadı. Hemen her hafta haftanın bir veya iki günü kararıyor Avrupa’da. "Borsalar tepetaklak," "borsalar çöküyor," "Almanya-Fransa ikilisi güven vermedi," "kara Perşembe," "Avrupa’nın geleceği tehlikede mi" şeklindeki karamsar hava tüm Fransız yazılı, görsel ve internet medyasına hakim. Sarkozy-Merkel görüşmesinden sadece iki gün sonra, Avrupa borsaları altüst oldu: Milano yüzde -6.1, Frankfurt -5.82, Paris -5.48, Londra -4.49, Bern -4.15, Lisbon -4.12 diye uzayıp gidiyor liste. Bu düşüş Cuma günü de sürdü.
Borç krizi avroyu vurmuştu, dolayısıyla Avrupa'yı. Avronun ve Avrupa Birliği’nin geleceği, tartışmaların merkezine oturdu. Avronun fikir babalarından Avrupa Komisyonu eski Başkanı Jacques Delors’un "Avro ve Avrupa uçurumun eşiğinde" açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Delors, Belçika’nın Le Soir gazetesine yaptığı açıklamada, borç krizine karşı çözüm olarak önerilen ortak avro-bono programına Sarkozy ve Merkel’in karşı çıkmalarının büyük bir yanılgı olduğunu belirtti.
ataturkungencligehitabesi.com
"Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Şeyh Edebalı
"Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu
Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.
-almanya basbakanı merkel:
-``guncel krızın cozumu ortak devlet bonolarıyla
mumkun olmayacaktır``
berlın (a.a) - 21.08.2011 - almanya basbakanı angela merkel, bazı avro
ulkelerındekı borc krızının cozumunun eurobonds adı verılen ortak devlet
bonolarının satısıyla mumkun olamayacagı seklındekı gorusunu yıneledı.
Basbakan merkel, zdf televızyonunda yayınlanan yaz roportajında yaptıgı
acıklamada, mevcut sartlar altında ortak devlet bonolarının satılmasının krıze
yonelık yanlıs bır yanıt olacagını belırterek, ``guncel krızın cozumu ortak
devlet bonolarıyla mumkun olmayacaktır`` dedı.
Bu konuda ekonomı ve teknolojı bakanı phılıpp rosler ıle tumuyle gorus
bırlıgı ıcınde oldugunu ıfade eden merkel, polıtıkaların dogrudan fınans
pıyasalarına gore yapılamayacagını, malı pıyasaların bazı seylerı zorla elde
etmeye calıstıgını, buna ızın vermeyeceklerını soyledı.
Avro krızıne karsı mucadelede ``koklerın yenılenmesı`` ve tum avrupa`nın
daha fazla rekabet edebılır hale getırılmesı gerektıgını kaydeden merkel, bunun
uzun ve zorlu bır surec oldugunu, ancak sorunun ortak devlet bonolarını satarak
bır anda cozulemeyecegını sozlerıne ekledı.
(ea-mva)
17:31 21/08/11
--aa--|
ataturkungencligehitabesi.com
"Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Şeyh Edebalı
"Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu
Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.
-BORSA RAMAZAN BAYRAMI`NDA TATIL...
ISTANBUL (A.A) - 22.08.2011 - ISTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI`NDA
(IMKB), RAMAZAN BAYRAMI HAFTASINDA 29 AGUSTOS`UN YARIM GUN RESMI TATIL OLMASI
DOLAYISIYLA HISSE SENETLERI PIYASASI VE GELISEN ISLETMELER PIYASASI`NDA SADECE 1.
SEANS YAPILIRKEN, 30-31 AGUSTOS VE 1 EYLUL 2011 TARIHLERINDE ISE ISLEM
YAPILMAYACAK.
IMKB`NIN KAMUYU AYDINLATMA PLATFORMU`NDA (KAP) YAYIMLANAN DUYURUSUNDA, 29
AGUSTOS TARIHININ YARIM GUN, 30-31 AGUSTOS VE 1 EYLUL`UN TAM GUN RESMI TATIL
OLMASI DOLAYISIYLA BORSANIN PAZAR VE PIYASALARINDA UYGULANACAK ISLEM VE TAKAS
ESASLARI HAKKINDA BILGI VERILDI.
BUNA GORE, TAHVIL VE BONO PIYASASI KESIN ALIM SATIM PAZARI, REPO TERS
REPO PAZARI, MENKUL KIYMET TERCIHLI REPO PAZARI, BANKALARARASI REPO PAZARI VE
NITELIKLI YATIRIMCIYA IHRAC PAZARI`NDA 29 AGUSTOS 2011 TARIHINDE SAAT 09.30-11.30
ARASINDA ISLEM YAPILACAGI, 29 AGUSTOS 2011 VALORLU ISLEMLERE ILISKIN NAKIT VE
MENKUL KIYMET TAKAS YUKUMLULUKLERI EN GEC SAAT 12.30`A, REPO KARSILIGI MENKUL
KIYMET BILDIRIMLERI ISE EN GEC SAAT 11.50`YE KADAR YERINE GETIRILECEK.
TAHVIL VE BONO PIYASASI KESIN ALIM SATIM PAZARI, REPO TERS REPO PAZARI,
MENKUL KIYMET TERCIHLI REPO PAZARI, BANKALARARASI REPO PAZARI VE NITELIKLI
YATIRIMCIYA IHRAC PAZARI`NDA 30-31 AGUSTOS VE 1 EYLUL 2011 TARIHLERINDE ISLEM VE
TAKAS YAPILMAYACAK, TESCIL ISLEMLERI 2 EYLUL 2011 CUMA GUNU GERCEKLESTIRILECEK.
25 AGUSTOS`TA GERCEKLESTIRILECEK ISLEMLERIN TAKASI 2 EYLUL 2011`DE, 26 VE
29 AGUSTOS 2011`DE GERCEKLESTIRILECEK ISLEMLERIN TAKASI ISE BIRLESTIRILEREK 5
EYLUL 2011 TARIHINDE YAPILACAK, IMKB YABANCI MENKUL KIYMETLER PIYASASI
ULUSLARARASI TAHVIL PAZARI`NDA ISE 29 AGUSTOS 2011 SAAT 11.30`A KADAR ISLEM
YAPILACAK ANCAK, TAKAS GERCEKLESTIRILMEYECEK.
(OZG-HUL)
18:27 22/08/11
--AA--|
Ağustos vade,29 agu pazartesi yarım seansta kapanacakmı ???
ataturkungencligehitabesi.com
"Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Şeyh Edebalı
"Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu
Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.
ataturkungencligehitabesi.com
"Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Şeyh Edebalı
"Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu
Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.
Sarışın abla yola çıktı,ayulara doğru geliyor.....
ataturkungencligehitabesi.com
"Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Şeyh Edebalı
"Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu
Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.
Şu an 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 konuk)
Yer imleri