Jelibonca...

[jelibon]

Beşiktaş maçının hakemi böyle değişmiş!

Şike operasyonu dosyasında İnönü Stadı’nda oynanan ve Beşiktaşlı Ferrari’nin kırmızı kartla oyun dışı kalmasının ardından 4 - 2 Fenerbahçe’nin üstünlüğüyle biten maçla ilgili de önemli bilgilere yer verildi.

TFF Başkanı Özgener’in 20 Şubat’ta oynanan bu maçla ilgili atanan Bülent Yıldırım’ın değiştirilmesi için federasyon yetkilisi Ufuk Özertem ile görüşme yaptığı tespit edildi. Özgener’in maça Cüneyt Çakır’ın atanması yönünde Özertem’e talimat verdiği belirlenirken, Özerten, bu konuda MHK Başkanı Sarvan’la görüştü. Ardından hakem Yıldırım Bank Asya’daki Çaykur Rize - Orduspor maçına, Çakır ise Beşiktaş - Fenerbahçe maçına verildi.

Bu konuda 15 Şubat günü yapılan iki telefon görüşmesi şöyle yansıdı:

Özerten: Oğuz’la görüştüm de derbiye Bülent...
Özgener: Abi Cüneyt dedi bana manyak mı bu versin Cüneyt’i. Kimsenin gıkı çıkmaz, niye Bülent abi.
Özerten: O oturmuyor dedi hatta onu Bursa - Antep’e vermişler.
Özgener: İyi, Cüneyt niye oturmuyormuş anlamadım.
Özerten: İşte daha önce Beşiktaş - Trabzon’u yönetti.
Özgener: Gül gibi maç yönetti.
Özerten: Konuşayım, seni ararım.

[jelibon]

Erkeksen konuşursun.

Gerçi sen askerlik yapmadın ama.

Pembe teskere.

Jelibon.



'Konuşursam herkes yanar'

Şike soruşturmasında bugün saat 08.30'da adliyeye sevk edilecek olan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, anjiyo olmak için gittiği İÜ Kardiyoloji Enstitüsü'nde yakın çevresine, "Gördüğüm kadarıyla ihale benim üzerime kaldı, ama konuşursam herkes yanar" demiş.

Radikal'den Abdullah Kılıç'ın haberine göre, futbolda şike iddialarıyla ilgili pazar günü gözaltına alınan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, anjiyo olmak için yattığı İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde kendisini ziyarete gelen yakın çevresine bomba gibi açıklamalar yaptı. İki gün hastanede kalan Yıldırım’ın “Gördüğüm kadarıyla ihale benim üzerime kaldı. Beni gözden çıkarmışlar anlaşılan! Beni harcamak istiyorlar, her şeyi benim üzerime yakıyorlar, ama konuşursam herkes yanar...” dediği iddia ediliyor.



Yıldırım’ın ‘Konuşurum’ resti çekmesinde, basında geniş yer tutan iddiaların ve TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın da tavrının önemli bir etken olduğu öne sürülüyor. Yıldırım’ın dün bir gazetede gözaltındayken çekilmiş ‘fiş’ fotoğrafının yayımlanmasına çok içerlediği de gelen bilgiler arasında.

‘Konuşursam’ resti çeken ancak dün yeniden geldiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde ‘susma hakkı’nı kullanan Yıldırım’ın soruşturmayı yürüten Savcı Mehmet Berk’e vereceği ifade büyük önem taşıyor. Yıldırım, ya hakkındaki iddiaları reddedecek ya da kabul edip konuşma yoluna gidecek. Basında çıkan iddialara bakılırsa Yıldırım’ın işi zor! Her ne kadar Yıldırım bu haberlere çok kızmış olsa da teknik takip sonuçları ve deliller, savcının elini güçlendiriyor.

‘Operasyon var, Kıbrıs’a gidelim’

Bu arada pazar günü sabahı start alan operasyonun şifreleri de ortaya çıkmaya başladı. Aslında sekiz aylık bir takipten sonra tüm delilleri toplayan Organize Suçlarla Mücadele Şubesi polisleri, 4 Temmuz 2011 tarihinde saat 06.00’da 60 ayrı noktaya aynı anda baskın için emir almıştı. Ancak Fenerbahçe’nin üst düzey yöneticilerine baskın yapılacağı haberi 2 Temmuz Cumartesi günü öğle saatlerinde sızdı.

Emniyet’ten bir polisin yaptığı ‘Boşboğazlık’ birkaç saat içinde Şekip Mosturoğlu’na ulaştı. Mosturoğlu da Aziz Yıldırım’a hemen telefon açıp “Kulüple ilgili önemli bir konu var. Toplantı yapmamız lazım” dedi. Bu sözler üzerine polis, bilgi sızması olduğunu anladı. Diğer şüpheliler arasında da bir hareketlenme başlayınca polis, operasyonu 24 saat önceye pazar sabahına almaya karar verdi. Bu arada operasyon bilgisini alan bazı şüphelilerin pazar günü THY uçağı ile Kıbrıs’a gitmek için hazırlık yaptığı iddia ediliyor.

Aydınlar: Bomba kucağımda

Öte yandan önceki gün şike soruşturmasını yürüten Savcı Berk’le görüşen TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, toplantıdan bir araya geldiği kurmaylarına “Bomba kucağımızda” yorumu yaptı. En kısa zamanda en doğru kararı vermeleri gerektiğini söyleyen Aydınlar, “Biliyorum işimiz çok zor. İddialar çok ciddi. Deliller ortada. Hiç kimseyi, hiçbir takımı mağdur etmeden, kimsenin hakkını yemeden çok hızlı bir karar vermeliyiz” dedi. Savcılıktan çıktıktan sonra Fenerbahçe Başkanvekili Nihat Özdemir ve Asbaşkan Ali Koç’la İstinye’deki TFF binasında bir araya gelen Aydınlar, Sarı-Lacivertli yöneticilerin olayın kulübü bağlamayacağı ve Fenerbahçe’ye ceza verilemeyeceğini söylemesi üzerine “Sizin söylediklerinizle benim savcılık ve emniyette yaptığım görüşmelerde aldığım bilgiler çok farklı. Hak, hukuk, adalet var” şeklinde konuştuğu belirtiliyor.

[jelibon]

Yıldırım'ın cevap vermediği 12 soru
08 Temmuz 2011 Cuma 07:08

Fenerbahçe Başkanı’na, çeşitli maçlarda şike yapılması için örgüt üyelerine talimat verip vermediği ve Türkiye Futbol Federasyonu ile kurullarının üyelerini telefonla arayıp, baskı yapıp yapmadığı soruldu.

FUTBOLDA şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında hakkında yakalama emri çıkarılan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nden dün öğle saatlerinde taburcu edilerek, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Burada sorguya alınan Yıldırım’a soruşturma ile ilgili sorular soruldu. Ancak Yıldırım, ‘susma’ hakkını kullandı. Aziz Yıldırım’ın susma hakkını kullandığı 12 soruda, çeşitli maçlarda şike yapılması için örgüt üyelerini yönlendirip yönlendirmediği, Türkiye Futbol Federasyonu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Merkez Hakem Kurulu ve Tahkim Kurulu üyelerini telefonla arayıp, Fenerbahçe lehine ya da rakip takımlar aleyhine karar çıkarıp çıkarttırmadığı yer aldı. Yıldırım’ın susma hakkını kullandığı 12 soru şöyle:

AZİZ YILDIRIM’A SORULAN 12 SORU


Pişmanlık duyuyor musunuz?
1- Türk Ceza Kanunu’nun 221. Maddesi’nde düzenlenmiş olan “etkin pişmanlıktan” yararlanmak istiyor musunuz?

Özgener’e baskı yaptınız mı?
2- Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’e, alınan kararlarla ilgili olarak herhangi bir şekilde baskı yaptınız mı?

Şike talimatı verdiniz mi?
3- Fenerbahçe Kulübü’nün üst düzey yöneticilerini şampiyonluğa etki eden kritik maçlarda karşı takıma şike parası verilmesi konusunda yönlendirdiniz mi?


PFDK’ye müdahale ettiniz mi?
4- TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) üyelerine futbolculara verilecek cezalar konusunda telkinlerde bulundunuz mu?


MHK’den talebiniz oldu mu?
5- Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu etkileyen karşılaşmalara ilişkin Merkez Hakem Kurulu’ndan kendi taleplerinize göre hakem atanması yönünde talepleriniz oldu mu?


Federasyonu tehdit ettiniz mi?
6- Türkiye Futbol Federasyonu yöneticileri üzerinde tehdit ve baskı yaparak kulübünüz lehinde kararlar alınmasını sağladınız mı?

Korcan’a şike teklif ettiniz mi?
7- Sivasspor kalecisi Korcan Çelikay’a şike amacıyla para teklifinde bulundunuz mu? Şike için yöneticilerinizi aracı olarak görevlendirdiniz mi?

Şike için örgüt kurdunuz mu?
8- Şekip Mosturoğlu, Bülent İbrahim İşçen, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Mecnur Odyakmaz’la maçların sonuçlarını etkilemek amacıyla örgüt kurdunuz mu?


Paraları nereden ödediniz?
9- Şike yapılması için karşı takımın futbolcu ve yöneticilerine verilen paralar kulübün kasasından mı çıktı? Fenerbahçe Kulübü kasasından çıktıysa gideri ne olarak kaydettiniz?

Emenike’yi ne şartla aldınız?
10- Karabükspor maçında şike yapılması karşılığında futbolcu Emanuel Emenike’yi transfer etme sözü verdiniz mi?

Bucaspor için kim aracı oldu?
11- Bucaspor maçıyla ilgili şike yapılması için Sivasspor Başkanı Mecnur Odyakmaz’ı devreye soktunuz mu? Bülent Uygun, Bucaspor’a şike verilmesi konusunda aracılık yaptı mı?

Şike için para verdiniz mi?
12-Kulüp yöneticilerine şike yapılacak maçlarla ilgili para verdiniz mi? Paraların şikeye adı karışan kişilere ulaştırılmasını sağlamak için talimatlar verdiniz mi?

SUSMA HAKKI NEDiR?

“SUSMA hakkı” sanığın kanuni hakkıdır ve yasa ile düzenlenmiştir. Bu hak, şüpheli yakalandıktan sonra kendisine bildirilir. Susma hakkı kullanan şüpheli ya da sanık, atılı suça ilişkin konuşmama ve kendisine sorulan sorulara yanıt vermeme hakkında sahiptir.

Haber Kaynağı: Hürriyet

[jelibon]

Kritik gün 11 Temmuz
Savcılık dosyasında yer alan iddiaların hafta sonuna kadar kendilerine bildirilmesini bekleyen Futbol Federasyonu, pazartesi günü cezalar konusunda düğmeye basacak
Futbol gündemine bomba gibi gibi düşen şike ve teşvik operasyonunda tüm gözlerin üzerine çevrildiği Futbol Federasyonu, savcılıktan talep ettiği bilgi ve belgeler kendisine ulaştığı anda harekete geçerek tarihi kararını verecek.

Soruşturmayla ilgili tüm gelişmelerin dikkatle takip edildiği federasyonun İstinye'deki merkezinde her olasılığın değerlendirildiği öğrenilirken, medyada yer alan iddiaların resmi makamlar tarafından birkaç gün içinde TFF yetkililerine ulaşacağı bildirildi. Federasyonun bu bilgiler ışığında pazartesi düğmeye basacağı kaydedildi.

-30 PUAN GÖRÜŞÜLECEK
Kulüpler Birliği Vakfı'nın "Soruşturmaya konu olan takımlar küme düşürülmesin. Lige -30 puanla başlasın" önerisini pazartesi yapılacak toplantıda dinleyecek federasyon kurmayları, gelecek delil ve dosyaların ağırlığına göre daha ağır yaptırımları uygulamak zorunda kalacak.

Milliyet Gazetesi'nin haberinre göre, Kulüpler Birliği Vakfı'nın teklifini medyadan öğrendiklerini belirten federasyon yetkilileri, 4 gün içinde soruşturma kapsamındaki tutuklamaları da göz önüne alarak en geç gelecek hafta sonuna kadar kamuoyunun merakla beklediği konuları aydınlığa kavuşturacak.

SEÇENEKLER
1-Tıpkı geçen sezon büyük tartışma yaratan Bursaspor-Beşiktaş kararında olduğu gibi yönetimler takımla ilgili her türlü olaydan sorumlu tutulacağı için disiplin talimatının 55. maddesi hükümleri işletilir ve küme düşünme cezası verilebilir. En kuvvetli ihtimal bu görülüyor.

55. MADDE

"Müsabakanın sonucunu hukuka ve spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bir futbolcuya veya kulübe teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır". 2. fıkra "Bu hükmü ihlal eden kişiler bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla, kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır".

2-Olaya karışan kulüp başkanı ve yöneticilerin eylemleri takımlarından ayrı tutulabileceğine kanaat getirilirse, camialar büyük zarar görmeden şike ve teşvik girişiminin faturası bu şahıslara kesilebilir. Ancak FIFA ve UEFA talimatları bu seçeneğin uygulanmasını zorlaştırır.

3-Fenerbahçe veya bir başka takımın küme düşürülmesine karar verilirse, ligin başlaması beklenmez. Aksi takdirde sezon ortasında yargıdan gelecek bir karar sonrası gerçekleştirilecek küme düşürme işlemi, o takımların bir alt kategoride oynamasına imkan vermeyeceği için, Ankaraspor örneğinde olduğu gibi bir sezon boşa geçecek.

4-Küme düşme kararı çıkarsa, söz konusu takım veya takımların futbolcularına ekstra transfer hakkı tanınacak. Bank Asya 1. liginde 23 yaş altı 3 yabancı oynatma hakkı bulunduğundan, kulüpler kontenjan boşaltmak durumunda kalacak.

5-Süper lig, düşecek olası takımlar sonrası eksik kalacak. Bu durumda Bank Asya 1. liginde play-off'da final oynayıp kaybeden takım lige çıkabilir. Bu da Gaziantep Büyükşehir Belediyespor olabilir. Düşen takım birden fazla olursa 4'li play-off'da puan ve averaj olarak üçüncü görünen ekip bir üst lige çıkabilir.

6-Küme düşürme cezası verildiği takdirde Bank Asya'da takım sayısı artabilir. Ankaraspor'un bu ligde olduğu gözönüne alınırsa devre arası tatil kısa tutulup, sezon daha önce belirlenen tarihte sonlandırılır.

TUTUKLANANLARA TEDBİR
Emniyet ve savcılık faaliyetlerini yakından izleyen ve Federasyonun tutuklan yönetici, teknik adam ve futbolcularla ilgili yaptırımları hemen devreye sokacak. İlk etapta söz konusu şahıslara disiplin talimatının 81. maddesi uygulanacak ve futbolla ilgili tüm işlemleri yargı kararı çıkıncaya kadar askıya alınacak.

81. MADDE

"Disiplin ihlallerinin gerçekleştiği konusunda kuvvetli şüphelerin bulunduğu ve disiplin cezasının derhal uygulanmaması durumunda istenilen sonuçlara ulaşılamayacağının anlaşıldığı hallerde, kesin bir ceza hükmü tahsis edilinceye kadar kişilere stadyumlara, soyunma odalarına ve yedek kulübesine giriş yasağı, hak mahrumiyeti veya her türlü müsabakaya katılmaktan men yönünde geçici yaptırımlar uygulanmasıdır".

Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip eden UEFA'nın Futbol Federasyonu ile temasta olduğu kaydedildi. Futbol Federasyonu'nun vereceği kararlar doğrultusunda Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi'nin kaderini belirleyecek olan UEFA'nın "Deliller ve bilgiler çok dikkatli değerlendirilsin, ileride telafisi olmayacak kararlara imza atılmasın" görüşünün TFF'nin titiz soruşturma yapmasına yol açacağı ileri sürüldü.

'KABUL EDİLEMEZ'

Fenerbahçe yönetimi, Başkan Aziz Yıldırım'ın süren soruşturması, Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu'nun tutuklanması üzerine durum değerlendirmesi yaparken, Kulüpler Birliği'nin Fenerbahçe'nin lige -30 puanla başlaması teklifini de değerlendirip, "Kabul edilemez" olarak nitelendirdi. Sarı lacivertli yöneticiler, şampiyonluğun elden alınması halinde Fenerbahçe'nin, Bank Asya 1. Ligi'ne düşmesinin daha mantıklı olacağını, diğer kulüplerin ligin selameti ve kendi kazanacakları para nedeniyle Fenerbahçe'yi ligde tutma çabalarının anlamsız olduğunu kararlaştırdı.

TEPKİLER

Kulüpler Birliği Vakfı'nın önereceği "Fenerbahçe düşmesin, ama lige -30 puanla başlasın" teklifine futbolseverlerden farklı tepkiler geldi. Bazı futbolseverler şu görüşleri savundu:

- İyi o zaman şike yapmayanlar da +30 puanla başlasın.
- Bu öneriyi yapanlar hukuku, mevzuatı bilmiyor galiba. Takıma göre muamele olmaz. Şike yapan küme düşer başka çözüm yok.
- Türkiye'nin en zengin kulübü o kadrosuyla futbol oynayıp haketmek yerine hâlâ şikeye tenezzül ediyorsa bence en ağır ceza verilmeli. Yoksa böyle giderse şampiyonluklar açık arttırmayla yapılır.
- Kulüpler Birliğinin böyle bir istemde bulunma hakkı var mı? Bunun doğru olabileceğine inanmam. Şikeyi inkar etme, şikeyi kabullenme anlamı taşır. Tüm kulüpler bu vebalin altında ezilir.
- River Plate, Arjantin'de düştü. Kaldı ki, Arjantin Ligi Boca-River rekabetine endekslidir. Federasyon araya girip aman River düşmesin demedi, hakemleri ayarlamadı. Şimdi oturup Fener düşmesin demek bu ligdeki şeffaflığa, rekabete inancı yıkmaktır.
- Bir Galatasaray'lı olarak bu fikre katılıyorum. Fenerbahçe'nin ligden düşürülmesini istemem.
- Bu ligin temeli FB-GS rekabeti üzerine kuruludur. Fener düşürüldükten sonra tekrar çıktığında bile o rekabetten eser kalmayacak. Ondan sonra ne Fener, o eski Fener olacak ne de lig o eski çekişmeli lig.

Fenerbahçe yönetimi, Başkan Aziz Yıldırım'ın süren soruşturması, Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu'nun tutuklanması üzerine durum değerlendirmesi yaparken, Kulüpler Birliği'nin Fenerbahçe'nin lige -30 puanla başlaması teklifini de değerlendirip, "Kabul edilemez" olarak nitelendirdi.

Sarı lacivertli yöneticiler, şampiyonluğun elden alınması halinde Fenerbahçe'nin, Bank Asya 1. Ligi'ne düşmesinin daha mantıklı olacağını, diğer kulüplerin ligin selameti ve kendi kazanacakları para nedeniyle Fenerbahçe'yi ligde tutma çabalarının anlamsız olduğunu kararlaştırdı.

[jelibon]

Şimdi bana kızıyordur Fenerliler burada.

Belki haklılar ama nu topic Vadeliler Bloğunun devamıdır.

Bende tarafım, taraflıyım, taraftarım, Beşiktaşlıyım.

Hayatımı Beşiktaşa verdim.

Benim için hiçbir şey Beşiktaştan değerli değildir.

Aşağıda burada futbol yazmamı gerektirecek Vadeliler bloğundaki futbol ve A.Y yazılarım.
A.Y yi yazdık başınıza bela olacak diye. Subjektif olmaktan geçen bir mesele değildi bu. Görünen köydü.


http://vadeliler.blogcu.com/buyuk-baskan-a-y/8618909

http://vadeliler.blogcu.com/fenerlil...-cagri/8482847

http://vadeliler.blogcu.com/cok-sevdik-be-abi/8188411

http://vadeliler.blogcu.com/bir-deli-mustafa/8165732

http://vadeliler.blogcu.com/agla-a-y-agla/7944955

devam edecek.

[jelibon]

Oradaki 5. yazı. Tam bir yıl iki ay önce.

Geleceği görmek sanattır he he.

Jelibon.




Ağla A.Y Ağla...

Bu yıl futbol için bitti.

Artık Ağustosa.

İdare edemeyen bir futbol federasyonu vardı.

Skandallara imza attı.

Ankaraspor olayı, Ankaragücü olayı, Diyarbakır olayı, Öne çıkanı, ligtv heyacan sürsünı uğruna aşağı çekme olayı.

Bu senenin hakem hataları yine her zaman ki gibi en çok Beşiktaş'a karşı oldu.

En çok haksızlığa uğrayan Beşiktaş'tı.



Sezonun iki hayal kırıklığı yaratan takımı var ve hocalarıda dahil buna.

Beşiktaş ve Galatasaray. Futbol sınırları içinde sorun yok.



Kazanan Türk Futbolu, Bursa ve Ertuğrul Sağlam (Adam gibi Adam).

Esasında Ertuğrul son haftaları eline yüzüne bulaştırdı ya neyse. Allahtan rakipleri Fenerdi.



Gelelim kaybedenlere.

Bu yılın şahıs olarak tek kaybedeni var A.Y.

A.Y de utanmada kalmamış, azıcık insanda gurur olur, eskiden biraz gururu onuru vardı bunun.

Eskiden istifa edip dönecek kadardı gururu onuru, şimdi bunu da yapmıyor.

Bana kızmayın ey Fenerliler bu adamı siz de sevmiyorsunuz adım gibi biliyorum.

Beşiktaş halk takımı, A.Y bunu çok iyi biliyor, tek rakibinin Beşiktaş olduğunu da biliyor.

Son basın açıklaması, yani geleneksel A.Y gündem değiştirme bahanesi bunu ispatlıyor zaten.

Bu sefer yemedi ama kimse.

Gelelim öbür kaybedene.

Fenerbahçe Taraftarı.

Taşkınlık yaparsın, yaşadığın hayal kırıklığıdır, takımın son maçta şampiyonluğunu kaybetmiştir, zordur, yediremezsin, haklısın;

AMA MABEDİM DEDİĞİN YERİ YAKAMAZSIN, YAKMAZSIN.

O zaman ya salaksın, ya sen sahte seviyorsun.

Oyuna geliyorsun A.Y nin nefret oyununa, tercihi sen yapacaksın.

A.Y senden büyük değil. Seni köleleştirdi, sende köle oldun. Eğitildin, hizzaya geldin.

12 yılda 4 kere şampiyon olabildin, Türkiye kupasını 0 kere aldın.

Tek büyüklükten bahsediyor A.Y.

Ve sen bu adamı hala o koltukta tutuyorsun, kusura bakma ama seneye şampiyon olma, o adam tekme tokat gider oradan.

Yoksa seninde taraftarlığının onuru gururu sorgulanır.



Fenerbahçe son maçı kaybetmiştir, top içeri girmemiştir, bunda kabahet kimsede değildir.

Fenerbahçe bu ligin bu sene kaybedeni değildir. Tersine başarılıdır.

Kadrosu İçinde orayı hak etmeyen futbolcular vardır, bunları temizlemelidir. (Çimi, toprağı köpekler eşeler). Bunlar temizlenmeden ilahi adalet Fenerin peşini bırakmaz.



Bir yazım vardı, Daum, A.Y diye, geriden gelip Beşiktaş şampiyon olacak, ikisisde gidecek diye, Beşiktaş Fos çıktı bu sene, Bursa yaptı gerekeni gerçek oldu.

A.Y gizliden teselliyi Bursa'nın şampiyon olmasında buluyor, Beşiktaş şampiyon olsa şimdi gitmişti.



Beşiktaş şampiyonu belirlerledi.

Hem kendi Fener maçıyla hem Bursa maçıyla.

Bana kimse masal anlatmasın.

Büyük takımlar böyle büyük maçlarda şike yapmazlar.

Ama futbolcular hatır şikesinin kralını yapar, hepside değil. Bazıları.

Ben demiyorum bile bile gol yerler, bunu kimse yapmaz.

Trabzonsporlu futbolcular ikinci yarı sahada top bile oynamamıştır, kalesini Fenere açmıştır, Fener atamamıştır. Yoksa o kadar gol pozisyonu olmaz o maçta.

Beşiktaşlı topçularda aynı şekilde maça fazla asılmamıştır, motive olmasının sebebi yoktur.

Bu iki takımın karşısındada insan olan futbolcular var. Motive bir taraftar, beklentilki camialar. Bu iş zordur.



Atacaksın işte o bir gölü, kaderin kendi elinde, atamazsan ağlamayacaksın.

Fenerlilerde hayal kırıklığı var dediğim gibi zor hele son maçta ama ben ağladıklarını sanmıyorum.



Geriye tek ağlayan kalıyor:

A.Y.

Bu da normal, Bu geldiği günden beri zırlıyor zaten.

Sen ağlayacaksın A.Y, hakettin zaten ağlamayı, ektiğin nefret tohumları:

Fenerbahçe'yi 3 büyükler arasında senin başkanlığında en az kupa alan başkan sensin.

Fenerbahçe'yi en nefret edilen kulüp haline getirdin.

Senin basşkanlğında Galatasaray en çok şampiyon olan kulüp oldu.



Kısaca Türk Futbolu senin kadar başarısız bir Başkan görmedi (Fener zaten 3-4 yılda bir şampiyon olur), sen ağlamayacanda kim ağlayacak. Sana ihtiyaç yok orda. Zaten sen olmasanda olurdu.

Eee bunca gelirler var, gerlirler arttı, Fenerin hala borcu fahiş rakamlarda.

Demekki sen Başarısızsın. Tabii ağlayacan.



Senin bu nefret tohumları sadece başka takımlara da değil, kendi Kulübünün içine de ektin bunları.

Senin camian da seni sevmeyenler var, onları da susturdun. Mafyavari bir adamsın sen A.Y.



Eğer Bursa, Beşiktaş ve Galatasaray ile çekişseydi şampiyon olamazdı A.Y.

Sivas olamadı geçen sene A.Y.

Bunu iyi bir düşün A.Y.

Bunu düşününce hatanı iyi anlayacaksın.



Düşünmeyip hatanı anlamazsan, hadi bu yıl yırttın diyelim Rüştü, Daum.

Seneye hedef sensin Fenerliler için.

Seni seneye Beşiktaşlılar, Galatasaraylılar da alamaz Fenerlilerin elinden.

O yüzden dikkat et.

Jelibon.

[jelibon]

Blogdaki 6.5.2010 daki fener ayu piyasası var gücüyle davem.
Dibin dibi yoktur.

Jelibon.



6/5/2010
Fener Analiz...

Fener'de 28 yılllık ayı piyasa devam ediyor.

Kritik nokta 24 idi. 24 ile diplemeyi yaptı.

28 ile yükselen kanalı kırdı, hareket ivmelerek devam edecektir.

Bir sonraki direnç 48.

68 yılla hareket uzun vadede sonuçlanacaktır.

1983'de destek bulmuştu, o gün bugün 28 yıl geçti.

Fenerin ayı piyasa döngüleri genelde 68 yıl sürüyor.

Ancak işin kötüsü OBO sıfır noktayı işaret ettiğinden 40 yıl sonrasında kulüp kapanacaktır.

Sayım olarak A düşüşü, B düşüş takip edecek düşüşler Z düşüşe kadar gidecektir.

Kupa teori sat sinyali 18 yıl önce gelmişti ve devam ediyor.

Kısaca 24 altı üstü diye bakılmalı üzerinde hedefin 68 yıl olduğu unutulmamalı, 68 yıl sonunda da Kulübün kapanacağı durumu göz önüne alınmalı.

Kısa, Orta ve Uzun vade arkaya yaslanmaya devam.
Jelibon.

[jelibon]

iÇİMDEN BİR DAHA GELDİ


http://vadeliler.blogcu.com/icimden-geldi/7047102

jELİBON.

[jelibon]

http://vadeliler.blogcu.com/kolpa-kardeslik/7360949

http://vadeliler.blogcu.com/yasasin-yalakalik/7360661

http://vadeliler.blogcu.com/ankaragu...rsa-mi/7357538

http://vadeliler.blogcu.com/aciz-fed...istifa/7227715

http://vadeliler.blogcu.com/icimden-geldi/7047102

Devam Edecek.

Jelibon.

[jelibon]

Karanlığa Küfür...

Biz size güzelin tehlikeli olduğunu hiç anlatamadık be kardeşim.

Maradonaya aşık olup, peleden nefret etmenin ne anlama geldiğini. Pelenin neden hırsız, üçkağıtçı, yalancı, korkak olduğunu. Uyuşturucudan, içkiden ve gece hayatından zerre vazgeçmeyen diegonun neden efsane olduğunu, Napoli tribünleri önündeki gözyaşlarının ne kadar sahici olduğunu, o, Arjantin formasını giydiğinde aklı başında herkesi 90 dakkalığına Arjantinli olmaya özendirdiğini dilimiz döndüğünce anlatsak da, siz hep anlamamakta ısrarcı oldunuz. Kendi ülkesinden dışarı çıkmayıp, kendini dev aynasında gören pelenin kartondan kahramanlığını, neden diegonun içkiden yerlerde sürünen haline tercih etmediğimizi anlayamadınız. Diegonun kolundaki che dövmesinin kalbimizde yarattığı depremi göremediniz. Biz peleye küçük futbolcu demedik. Sadece futbolcu, olsa olsa çok iyi futbolcu dedik. Oysa Diego her gün yaşadığımız hayat kavgasının ta kendisiydi. Her türlü başarımız, her türlü rezilliğimiz, herkesten gizlediğimiz küçük sapıklıklarımız, zaaflarımız, delikanlılığımız, cesaretimiz, korkaklığımız, bu içine sıçılası hayatımızın ta kendisiydi. O üstüne gelen 6 belçikalıdan sıyrılırken, biz bize yapılan tabutun tahtalarını kırdık kanayan ellerimizle. O, katil bir millete elle attığı golü gözümüze sokarken, her şeyiyle itiraf ederken, biz görün ulan işte, haksızlık olunca insan nasıl hissediyor, biraz da size ulan diyerek son birayı içip camdan dışarı fırlatıyorduk. Binlerce dolar eden takım elbiselerin içinde nazi kamplarında polis yapılan hain Yahudiler gibiydi bizim için pele. Diego ise cephenin ta kendisi. Kalbinizde sevgi, gözünüzde isyan olmadığı sürece de siz bunu anlayamayacaksınız.

Biz size tribünü hiç anlatamadık kardeşim.

Cepteki son parayla gidilen maçta, cepteki son sigaranın evlada sahip çıkılır gibi sahip çıkılmasını, ama yine de maça gidilmesini anlatamadık. Teskereyi alınca kombinem cebimde olsun diye asker ocağında aç kalanları izah edemedik. İşten kaçıp, kutsal bildiğimiz tribünün inşaatını seyretmeye gidilmesinin nasıl bir mantığa sığdığını ben sana nasıl anlatayım be kardeşim. Aslında tribünde renklerin öneminin olmadığını izah edemedik. Tribünde olmak güzel, tribünden olmak daha da güzel diyen rahmetli İslam çupi için senin kalbinde yer yok ki be güzel kardeşim. İki direk arasına sahip çıkmanın nasıl bir namus kavgası olduğunu sen nasıl anlayacaksın ki. Zehir gibi soğukta bir gün önceden maça gidip, karda yatıp sonra da it gibi onbeş gün titremenin ne olduğunu sorsam, salaklık dersin belki de. Konfeti atacam diye seka önünde günleri tüketmenin ne olduğunu, iki meşale almak için 15 kilometre yol yürünüp geri gelinmesini nasıl anlarsın. Sana uzatılan metin Oktay atkısını kameralara poz vermek için ucundan tutarken, aklından geçti mi hiç acaba kim bu metin Oktay ? en büyük korkusu şımarmak olan bir futbol peygamberi senin için ne ifade edebilir ki ? ya da bilir misin sen, Beşiktaş için evini ipotek ettirmenin ne olduğunu. Bilirsin. Okumuşsundur biryerde. Öyle ya Baba Hakkı bizdendir. Hiç sahada görmediğiniz bir efsane için üzülebilmenin mutluluğunu anlatamayız ki bizler size? Çünkü sizler gurur duyduğunuz şeylerin hayali için üzülebilmenin mutluluğunu anlayamazsınız. Anlamak için kırk deplasman çile çekmeniz gerekir. Ya da o adada oturan büyük Fenerbahçelinin, Lefterin yanına çıkarken eli ayağı titreyen yirmi yaşında delikanlıların yüreğini okuyabilir misiniz ? okuyamazsınız. Çünkü vefa dersinden hep sınıfta kaldınız. Beşiktaşa gönül verip, lefteri ve metin oktayı seveceksiniz. İslam çupiyi dinleyeceksiniz. Kalbinizde metin ali feyyaz ileri üçlüde top çevirirken orta sahanızda Rıdvan koşacak. Aykut depara kalkacak. Ergün orta yapacak. Zamanında hepimizin, şu anda benim için kabe olan Dolmabahçe stadında maç yaptığını unutmayacaksın. Anlayacaksın ki hepimizin çocukluk, delikanlılık anıları gömülü orada. Lakin anlayamayacaksınız. Kalbinizde sevgi, gözünüzde isyan olmadığı sürece de siz bunu anlayamayacaksınız.

Siz bizim tercihlerimizdeki asaleti hiçbir zaman anlayamayacaksınız.

Tayfur Çiçek...

[nemaproblema]

üstad ben seni de severim ama bi fenerli olarak ben hala aziz başkanın arkasındayım tamam çok başarılı olmadı ama en azında fener onun zamanında tırsık olmadı, haksızlığı gördüğü yerde de haykırdı, kaldı ki kimse temiz değil zaten de bi aziz başkan mı günah keçisi, trabzonun parası yetişmemiş şike yapamamış bababababa şu işe sen hadi sen bu takıma büyük takım de bu sana birisinin silah doğrultup sonra silahından mermi çıkmaması gibi bişey ateş etti ama vuramadı masum çocuk mu diyecez hee bi de beşiktaşın ziraat kupasındaki şike iddiasına ne diyon üstad, ne şikeymiş ki anlaşılmasın diye penaltılarda kazanmışsınız maçı neyse bu iş uzar gider ama aziz başkanın ne olursa olsun bu kadar çok üzerine gidilmemeliydi haysiyet maysiyet bırakmadılar adamda kaldı ki dediğim gibi herkes şike yapmış ya da yapmaya çalışmış başaramamış bi bu adama da bu kadar yapılan reva değil bence...

[obsidyen]

Şimdi bana kızıyordur Fenerliler burada.

Belki haklılar ama nu topic Vadeliler Bloğunun devamıdır.

Bende tarafım, taraflıyım, taraftarım, Beşiktaşlıyım.

Hayatımı Beşiktaşa verdim.

Benim için hiçbir şey Beşiktaştan değerli değildir.

Aşağıda burada futbol yazmamı gerektirecek Vadeliler bloğundaki futbol ve A.Y yazılarım.
A.Y yi yazdık başınıza bela olacak diye. Subjektif olmaktan geçen bir mesele değildi bu. Görünen köydü.


http://vadeliler.blogcu.com/buyuk-baskan-a-y/8618909

http://vadeliler.blogcu.com/fenerlil...-cagri/8482847

http://vadeliler.blogcu.com/cok-sevdik-be-abi/8188411

http://vadeliler.blogcu.com/bir-deli-mustafa/8165732

http://vadeliler.blogcu.com/agla-a-y-agla/7944955

devam edecek.

zamanında çok fitbolcu verduk size jelibon abi...Ali Kemal mi dersin, Nejdet mi, yoksa Serdar mı ya da Mehmet Ekşi mi...hem renklerde yabancı deel amatör kümede mahallemin renkleridir...hay ağzına koluna sağlık jelibon abi...