Sayfa 1751/3250 İlkİlk ... 75112511651170117411749175017511752175317611801185122512751 ... SonSon
39000 sonuçtan 21.001 ile 21.012 arası

Konu: VOBjektif Seans Odası

  1. #21001
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    BBC'den genelevde seçim izlenimleri



    BBC Türkçe servisinden Hüseyin Alkan, Türkiye'de seçime sayılı günler kala, genelevde seçimle ilgili izlenimlerini yazdı.

    İŞTE O İZLENİMLER...

    Günlerce varoşlarda, yoksul insanların arasında dolaştıktan sonra varlıklı insanların sorunlarını, beklentilerini dinlemek, seçimle ilgili görüşlerini sormak için Bağdat Caddesi'ne gitmek üzere otelden ayrılıyorum.

    Fünikülerle Kabataş'a inip, Kadıköy vapurlarının iskelesine varıyorum. Ama ilk vapurun üç saat sonra kalkacağını öğrenince, Karaköy iskelesine yürümeye başlıyorum.

    Yolda bir piyano mağazasına rastlıyorum. Zengin mahallelere gideceğim ya, AKP dönemindeki refah seviyesiyle ilişkilendirebilirim düşüncesiyle satışların nasıl gittiğini sormak için içeri giriyorum.

    İçeride çok sayıda, fiyatı 4 bin 600 dolardan başlayan yanlış hatırlamıyorsam 64 bin dolara çıkan piyanolar ve iki şık hanım var. Hanımlardan biri, kriz sırasında satışların biraz düştüğünü, son dönemde normale döndüğünü, “uçuracak” kadar çok değilse bile kendilerini ayakta tutacak kadar satış yaptıklarını, müşterilerinin daha çok piyanosunu yenileyen kişiler olduğunu söylüyor.

    Diğer hanım araya girip “En pahalı piyanoyu hiç görmeden telefonda alan müşterilerimiz de var” diyor. Söz dolanıp memleketin haline gelince, ilk hanım, “Memleket kalkınıyor, kendi uçağımız var deniyor ama henüz piyano üretemiyoruz” diye sitem ediyor.

    On bin evsiz Karaköy iskelesine giderken, nasıl olup da yoldan sapıp kendimi Ali Paşa Değirmeni sokakta bulduğumu anlamıyorum. Yolda, tersanede dubalarda çalışan ancak 2008'deki krizden sonra işsiz kalıp, Fındıklı'daki metruk bir binada yaşamaya başlayan ve İstanbul'daki 10 bin kadar evsizden biri olan 41 yaşındaki Zeki Demir'le karşılaşıyorum.

    'Oyum TKP'ye'

    Aslında sadece ben değil herkes onunla karşılaşıyor. Çünkü sokak çok dar ve arabalar park etmiş. Sadece bir kişinin geçebileceği bir yer var ve ona da Zeki Demir oturmuş. “Geneleve nasıl giderim?” diye soruyorum. “Gazeteciyim. Oradaki kadınlarla görüşeceğim” diyorum. Tarif ediyor. Sonra da sohbet ediyoruz.

    Seçimlerde TKP'ye oy vereceğini, adaleti sadece sosyalistlerin sağlayabileceğini, tek anlam veremediği şeyin, “En diptekilerin bile iktidara hayran olmaları” olduğunu söylüyor.

    Leblebici Şaban Sokağı'ndaki genelevin kapısına geliyorum. Polis memuru, içinde video kamera, ses kayıt cihazı ve fotoğraf makinası ve dünden kalan can eriklerin olduğu çantamı yandaki emanete bıraktırıyor. Emaneti pek gözüm tutmuyor ama beş lira verip çantamı teslim ediyor ve içeri giriyorum.

    Bütün evlere uğruyorum. Biri dışında tüm evlerde bana iyi davranıyorlar. 'Burası işyeri burada siyaset konuşulmaz. Başkalarına sor.' diyorlar, ama kimse konuşmak için can atmıyor. Biri “Gel yukarıda rahat konuşalım” diyor.

    Dışardakiler, içerdekiler Bir başka kadın, hangi partiye oy vereceğini söylemek için 35 TL vizite ücretini ödememi istiyor.

    Burasının kapatılacağı yolundaki haberler nedeniyle AKP'ye öfkeliler. “Hükümet buradaki fuhuşla uğraşacağına dışarıdakiyle uğraşsın.” diyorlar.

    Bir kadın, “Dışarıdakilere kapıları açtılar, bizim işler düştü. Eskiden bu sokak ful olurdu. Şimdi vize de kalktı. Bizim işler daha da kötüye gidecek” diye yakınıyor.

    Evlerin önündeki erkekler beni şaşkınlıkla izliyor. Aslında ben de kendimi şaşkınlıkla izliyorum.

    Yarı çıplak kadınların karşısında bazen ellerim önde bağlı, zaman zaman da hazırol vaziyette , mahçup “İyi günler ben gazeteciyim” diyorum. Yukarıdan yeni inen kadınlar merakla, kasada duran adamlar da kaşlarının altından, başlarını dörtte bir ölçek çevirerek bakıyorlar.

    En köşedeki evin favori kadını “Sana geldim hayatım” diyen adamı yukarı gönderdikten sonra oyunu AKP'ye vereceğini söylüyor: “Biz aç doyuruyoruz. Geleni zengin edip gönderiyoruz. AKP yandaşlarını doyurdu, kendini de doyurdu. Belki bundan sonra bize bir faydası dokunur.” diyor ve “Ecevit gibisi gelmez” diye ekliyor.

    Arkadan yaşlıca bir kadın “Oyum CHP'ye” diyor ama nedenini söylemiyor. Emeklilik yaşı Kadınlardan biri, SSK emekliliği için 51 yaş sınırının kalkmasını istiyor. Kulağıma eğilerek 50 yaşında olduğunu söyleyen başka bir kadın, 10 yıldır burada çalıştığını anlatıyor ve “Biz ağır işçiyiz. Erken yıpranıyoruz. Emekli olsam, çeker giderim buradan. Beni burada tutan yok. Evim de var. Artık çalışmak zorunda değilim. Ama hükümet torba yasada erken emekliliği çıkarmadı” diyor.

    Memleketin durumunun kötüye gittiğini, yoksulluğun arttığını söylüyorlar.

    Çıkarken, girişte benden vizite ücretini isteyen kadın. “Gel bakalım. Kamuoyu yoklaması yaptın mı? Ne çıktı?” diye soruyor.

    Özet yapıyorum. “AKP'den iyisini mi bulacaklar?” diyor.

    Kapıdan çıkıp emanetçiye fişimi verip çantamı alıyorum. Çantayı hemen kontrol ediyorum. Herşeyin yerinde olduğunu görüp, yazımda “Emanetçiyi gözüm tutmuyor” diyeceğimi tahmin ettiğim için utanıyorum.

    http://haber.gazetevatan.com/bbcden-...82110/1/Gundem

    Yazının başlığını okuduğumda,aklıma Aziz Nesin'in genelev kadınının saflığını merhametini anlatan bir hikayesi;

    Kuşları kafese koyup geneleve gelir adam,kadında bu kuşları para karşılığı uçurur,sonra kuşlar gider alıştırdığı yere konar,ordan tekrar kafese koyar,yine getirir geneleve...

    Birde toplumu sıfatladığı,meşhur yüzde oranı geldi aklıma....

    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  2. The Following 2 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  3. #21002
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Erdoğan'ı çok kızdıracak bir yazı daha!

    Financial Times'a göre Türklerin çıkarlarına en fazla hizmet edecek gelişme, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin seçimi ezici bir farkla kazanmaması.



    Financial Times gazetesi bugünkü başyazılarından birini Türkiye'deki genel seçimlere ayırdı.

    The Economist dergisinin 'Demokrasi için oyunuzu CHP'ye verin' çağrısı ve New York Times gazetesinin Ak Parti’nin anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğa erişmesi ile başkanlık sistemine geçişin Türk demokrasisinin yararına olmayacağını savunduğu analizlerden sonra FT'de "Türkiye'nin oyu" başlıklı yazıda, "Daha güçlü bir cumhurbaşkanı değil güçlü bir muhalefet gerek" dedi.

    Gazeteye göre, Türklerin çıkarlarına en fazla hizmet edecek gelişme, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin seçimi ezici bir farkla kazanmaması. Başyazıda, AKP'nin başarıları övülüyor ancak partinin artık rahatsız edici otoriter eğilimler sergilediği belirtiliyor.

    Financial Times, Pazar günkü seçimlerin sonucuna özel önem veren gelişmenin ise Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin anayasasını yeniden yazma vaadi olduğunu vurguluyor. Gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçme niyetini hatırlatıyor ve bunun anayasa değişikliği önerilerinden en kaygı verici olanı olduğunu belirtiyor.

    Başyazı şöyle sürüyor:

    "Bu iki nedenle kötü bir fikir. Birincisi, böylesi bir geçiş Sayın Erdoğan'a, Türkiye'de yürütmenin başı olarak görev yaptığı süreyi alışılageldiği gibi üç yerine beş döneme çıkarmasının yolunu sunmuş olacak. İkincisi ve daha kötüsü de, başkanlık sistemine geçiş, Türkiye'nin Kürtlerinin ve diğer azınlıklarının sorunlarının çözümünü zorlaştıracak."

    Türkiye'de muhalefetin katetmesi gereken mesafe olduğunun da vurgulandığı Financial Times'ın başyazısı, şu ifadeler ile noktalanmış:

    "Muhalefet uzun süre orduya ve yargıya bel bağladı. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi gecikerek de olsa, daha geniş bir kesime hitap etmeye başladı. Bu iyi bir haber. Türkiye'de yeni meclisin alacağı önemli kararlar, AKP kadar muhalefet tarafından da şekillendirildiği takdirde, daha da büyük anlam ifade edecektir." (BBC TÜRKÇE)

    http://haber.gazetevatan.com/erdogan...2227/9/Siyaset

    Dikkat dikkat bu bir tatbikat değildir !!!!!

    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  4. The Following 2 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  5. #21003
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Hulki CEVİZOĞLU
    hulkicevizoglu@cevizkabugu.com.tr

    İçine etmek!


    Seçime 4 gün kala, yabancı medya Başbakan Erdoğan’ı “Otokratik” bir yönetim kurmakla eleştiriyor.
    Yani, “tek kişilik yönetim.”
    Görünürde parlamento ve hükümet var ama, bu tür yönetimlerde padişahlık (krallık, diktatörlük) gibi tek kişinin sözü geçiyor.
    Onun dediği kanun oluyor, var olan kanunlar ise onun dediği gibi yorumlanıyor.
    Bir kısım yandaş medya ise hâlâ başbakanı savunuyor.
    Oysa o, eski yandaşlarına “namert” diyor!..
    İngiliz ve Amerikan medyasının (The Economist, The New York Times, The Observer) ağır eleştirilerine yandaş kalemlerden Nuray Mert’ten sonra Mehmet Altan da katıldı.
    Altan, Star gazetesindeki köşe yazısında (06.06.2011), “Erdoğan’ın baskıcı yönetim kurduğunu” kabul ederek, adına “baskıcı muhafazakârlaşma” diyor.
    Bunun “demokratikleşme” olmadığını, Başbakanın “özeleştiri” yapması gerektiğini ve asıl olanın “bizde konuşulmayan” hukuk olduğunu vurguluyor.
    Ama önceki gün katıldığım Med-Cezir programında Nagehan Alçı hâlâ başbakanı savunuyor!..

    30 Yıllık pilotun açıklaması
    Pazartesi gecesi Beyaz TV’deki Latif Şimşek’in programında yine “Kâbe’ye karşı şampanya” reklamı gündeme getirildi. (THY’nin Skylife dergisindeki bu reklamı ilk ben ortaya çıkarmıştım.)
    Genç gazeteci Alçı, ısrarla “İslâmi Şampanya!” tezini savundu. Gazetesi Akşam’ın o günkü manşeti de ne hikmetse “Alkolsüz şarap!” idi.
    Atatürk devrimlerine ve Cumhuriyete karşı çıkanların sürekli kullandığı bir “İskilipli Atıf Hoca” var.
    Onu sordum.
    Atıf Hoca, “Frenk Mukallitliği” (Gavur Taklitçiliği) adlı kitapçığında “Batıya özenmenin, gavurlaşmak olduğunu” ileri sürüyor ve ağır eleştiride bulunuyor. Şarap ya da şampanyanın alkolsüzünü (!) yaparak Kabe’ye karşı reklam etmeyi Atıf Hoca mantığıyla nasıl açıklayacaklarını sordum.
    Laf kalabalığı ile yanıt aldım.
    Her neyse, o sırada aldığım bir e-postayı paylaşarak konuyu kapatayım:
    “Hulki Beyciğim,
    Orada içki olmaz diyor Latif Şimşek. Ben 30 senedir havacıyım ve .... havayollarının, ki .....’ya aittir. Suudi Arabistan’a hac uçuşları yaptık. Suudi Arabistan’da ’under table’dediğimiz şekilde içkinin padişahını bulursunuz ve içersiniz. Nagehan hanımın telaşla ’alkolsüz’diye bağırması inanılmaz bir koruma ve kollama sanatına döndü, komik oldu. Teşekkürler. (İsim, telefon)”
    ?
    Üçüncü kez katıldığım Med-Cezir programında, Pazar günkü 32. Gün programına da değindim.
    M.Ali Birand’ın Başbakan Erdoğan’ı ağırladığı Kanal D’deki programda ilginç açıklamalar oldu.
    Beyaz TV’de bunlara yanıt verilemedi.
    Neydi onlar?
    Başbakanın öfkesi.
    Recep Tayyip Erdoğan, kendisini uzun süre koşulsuz destekleyen gazeteci Nuray Mert’e “namert” demesini savunurken ısrar etti: “Ben önce düşünürüm, sonra konuşurum.”
    “Hesap ederek söyledim.”
    “Dersim’de bizim yaptığımız .... “, “Dersim’le yan yana getirmek suretiyle...
    Allah aşkına söyler misiniz?
    Türkiye Cumhuriyeti başbakanının sürekli söylediği “Dersim” diye bir kentimiz var mı?
    81 kentimizin hangisi Dersim?
    Cumhuriyet’in 100. yılını hedefleyerek “Hedef 2023” diye ilanlar veren Cumhuriyetin başbakanı, Cumhuriyet’te olmayan bir kenti nasıl telaffuz eder?
    Nagehan Alçı ve Latif Şimşek, “Halk öyle telaffuz edip rahatlıyorsa böyle demenin ne sakıncası var” gibi savunmaya geçtiler.
    Ben de dedim ki, “O zaman İstanbul’a da Bizans ya da Konstantinopolis mi diyeceksiniz?”
    Ve sordum, “Dersim neresidir?”
    Herkes sanıyor ki, Tunceli’nin eski adı Dersim’dir.
    Öyle değil.
    Erdoğan, o programda “Önceki başkan ÖSYM’nin içine etti!” gibi laf söyledi.
    Birand üzerinde durmadı, diğer medya korkudan yazmadı, ben kulaklarıma inanamadım. Konduramadım.
    Med-Cezir’de dedim ki, “12 Haziran seçimlerinden sonra gerçek Atatürkçülerin seçilememesi durumunda, dışarıda hiçbir muhalif ses kalmayacak.”
    Şimdi böyle bir ortamda, seçimden önceki son seçim yazımla karşınızdayım. Pazar günü siyaset yazmak yasak.
    Şimdiden son uyarımı yapmış oluyorum.
    Özellikle Ankara 1. Bölgedeki seçmenlere.
    Sesimizin çıkmasını istiyorsanız, güç sizde, oyunuzu ona göre kullanıp, yetki veriniz.

    http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=18601

    Sn.Hulki Beyciğim,

    Bugün bazıları yeni anayasada Atatürk milliyetçiliğinin,başlangıç maddelerinin daraltıcı çevreleyici kapsamlarının olmayacağını bazı basın mensuplarına deklare ettiler....

    Ha bu arada,kakara kikiride boldu....

    Dayanamadım yazacağım...."BU CHP NEREYE BAKIYOR" !!!!!!!!


    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  6. The Following 4 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  7. #21004
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    'Abilerimden izin aldım diyerek' canlı yayında tehdit





    TGRT haberde 'Ekonomi Kulisi' isimli programın sunucusu gazeteci-yazar Ziya Osman Açıkel, canlı yayında tehditler savurdu.16 Haziran 2011 Perşembe 08:26



    TGRT haberde 'Ekonomi Kulisi' isimli programının sunucusu Ziya Osman Açıkel’in son programındaki tavrı kimi “yandaş medya” mensuplarının mesleklerini kullanmada nasıl sınır tanımadıklarını ortaya koydu. Açıkel, canlı yayında isim vermeden birilerini tehdit etti. TGRT spikeri, bunu yaparken Başbakan Erdoğan'a "yakın olduğunu" ima etti, iktidarın olanakları ile o kişiyi cezaevine attıracağını fütursuzca dile getirdi.

    Başbakanlığı döneminde DYP lideri Tansu Çiller’e “annem” demesi ile tanınan Açıkel’in bu tavrı şaşkınlık yaratırken Başbakan Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde kendisini ziyaret edecek olan bu yandaşının ricasını yerine getirerek “babalık” yapıp yapmayacağı merak konusu oldu. TGRT Haber'de yayınlanan Ekonomi Kulisi programını izleyenler gözlerine inanamadı.

    Gazeteciler.com'daki habere göre, Pazartesi gecesi yayınlanan programda Açıkel, ekrandan alenen tehditler savuruyor. Üstelik de çok çirkin bir lisanla... Önce bu konuşma için "TGRT'deki büyüklerinden izin" aldığını söylüyor. Diyor ki:

    "Önümüzdeki günlerde programımızdaki elektrikli havayı, dozajımızı biraz daha arttıracağız. Bu konuyla ilgili bazı önemli büyüklerimden izin aldım"...

    Ve ilk örneğini veriyor dozaj artırmanın:

    "Bir kurum hakkında sağda -solda negatif, kötü niyetli yaklaşımlar sergileyen bir bey var. Biz ne beyler, bayanlar gördükkk!! Ağzının ayarını çok bozuyormuşsun sağda solda. Artık yüzün ak mı olur kara mı olur pek yakında ben canlı yayında ekrana getireceğim."

    "2 ÇOCUĞU VAR, BABALARINDAN UZUN SÜRE UZAKTA KALMASALAR İYİ OLUR"

    "Hele şu Bakanlar Kurulu kurulsun. Bir gideyim Başbakana 'hayırlı olsun' diyeyim. Ondan sonra aleyhte konuşmak neymiş bu beyefendi ile hesaplaşacağız. Hiç merakı olmasın. Artık çok şey değişti. Neler göreceğiz, neleeeer... Ne operasyonlar göreceğiz. Demirparmaklıklar ardında kimlerin olduğunu göreceğiz. Ben burdan söyleyeyim. Arkadaşın da zaten 2 çocuğu var babalarından uzun süre uzakta kalmasalar iyi olur."

    Kulislerde, Açıkel’in hemen hemen her programda iktidara övgüler düzmesine karşın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile geçmişte Tansu Çiller ile kurduğu yakınlığa benzer bir birliktelik oluşturamadığı, AKP liderinin mesafeli durmayı tercih ettiği belirtiliyor.

    Haberin Videosu
    http://www.patronlardunyasi.com/habe...-tehdit/106409

    NELER OLUYOR HAYATTA ....
    http://www.vidivodo.com/209728/neler-oluyor-hayatta

    HAYIRDIR İNŞALLAH ..........
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  8. The Following 3 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  9. #21005
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart



    Hatay'dan bir melek geçti
    BM İyi Niyet Elçisi ünlü film yıldızı Angelina Jolie, Suriyeli sığınmacıların bulunduğu Hatay'daki çadırkenti ziyaret etti. 'Dünyanın İyilik Meleği Hoş Geldin' yazılı dev bir pankartla karşılanan Jolie, yoğun güvenlik önlemleri altında mültecilerle görüştü



    Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği İyi Niyet Elçisi Angelina Jolie, Suriye'deki olaylardan kaçarak, Türk Kızılayı'nın kurduğu geçici çadırkentlerde konaklayan Suriyelileri Hatay'da ziyaret etti. Çadırkentlerdeki mülteci sayısı 9 bin 693'e ulaşırken, 2001'den beri BM İyi Niyet Elçisi olarak 20 ülkeyi ziyaret Jolie'ye Türkiye ziyaretinde Türk ve dünya medyasının ilgisi çok yüksek oldu. Ünlü yıldızın gelişinden önce Boynuyoğun'daki kampın çevresindeki yollar asfaltlandı, Yayladağı'nda da kaldırımlar boyandı.
    Jolie'yi Hatay Havaalanı'nda Vali Yardımcısı Orhan Mardinli, Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç, Dışişleri Bakanlığı temsilcileri ve öteki ilgililer karşıladı. Ünlü yıldızın uçağından önce, ekibini taşıyan özel bir uçak da Hatay Havaalanı'na indi. VIP salonu girişinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, bir süre dinlenen Jolie, kendisine tahsis edilen bir minübüsle konvoy eşliğinde geçici çadırkentlerin kurulduğu Altınözü'ne geçti. Konvoyda uçaktan indirilen oyuncakların bulunduğu bir minübüs de yer aldı. Jolie'nin kampa giderken geçtiği yolların üzerindeki evlerin balkonları meraklılarla doldu taştı. Jolie kampta, 1400 kadar Suriyeli sığınmacı ile bir araya gelerek, sorunlarını dinledi.
    Basın alınmadı
    Türk ve dünya medyası, Jolie için bölgeye akın ederken, ünlü yıldız kendi fotoğrafçısını ve kameramanını getirince hiç birisi çadırkente alınmadı. Hatay Valiliği, yıldıza Milli Eğitim'e ait bir minibüs tahsis etti. Tahsis edilen minibüse bol miktarda su konuldu. Angelina Jolie'nin gelişinden önce çadırkentin içindeki bir grup Suriyeli, 'Sayın Erdoğan'a ve Türk halkına teşekkürler', 'Çocukların öldürülmesini ve camilerin yıkılmasını durdurun', 'Merci Sarkozy' yazılı pankartlarla gösteri yaparken, 'Yaşasın özgürlük' ve 'Esad'ı indireceğiz' sloganları attı.

    http://www.aksam.com.tr/hataydan-bir...i--48420h.html

    CIA nın meleğinin geçtiği yerden Allahın meleği Azrail A.S. ne kadar nasıl geçer ???????



    Angelina Jolie Hatay'da!

    ‘İyilik meleği’nden Suriyeli çocuklara ‘Selamûn aleykûm!’

    http://haber.gazetevatan.com/angelin...84098/1/Manset

    Acep kimin selamı üzerinize olsun dedi ????

    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  10. The Following 3 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  11. #21006
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Mesajlar
    62.846
    Teşekkür Teşekkür 
    23.465
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    371.373
    Toplam Teşekkür
    62.413 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    seçimden hemen önce idi,.....

    bir kanalda konuşuluyor, gazeteciler bildik, sorular önceden hazırlanmış, cevaplar da önceden, buna rağmen yayın akışında önceden bunları önlemeye yönelik çalışılmış olsada,.... illaki kelimelerden firar edenler ve dannnnn!!!! diye gündeme düşenler, herzamankilerinden......

    ''dersimde biz diyor,.......'' devam ediyor......''şimdi dersimde biz.......''
    sonra diyor başka bir bölümde ''kürtlere asimilasyonu kaldıracağız,... artık asimilasyon olmayacak,.....''

    hemen anlıyorum birşey demiyor, sadece dersim kelimesini demek istiyor,.....resmi ağızdan dersim ve bunun üzerinden mesaj......anlaşılan artık dersim diyoru işletmek için....

    bilmişliğimin tadını çıkarıp ve alıp onu uğurladıktan sonra irkiliyorum birden, diyorum nasıl diyebiliyor ve buna rağmen diğer dersim diyenlerle nasıl kavga edebiliyor, diğer asimilasyon diyenlerle nasıl kavgalaşabiliyor,....

    yani güzergahı önceden hazırlanmış proğramdaki yağdanlıklar bile o dersim derken irkilirken, bu durumları ifadelerinden anlaşılırken,... oysa öncesinde o kadar çalışılmış olmasına rağmen......

    ...seçim oldu.....

    gözlerim dersim milletvekillerini aradı....öyle bir yer yazmıyordu,......şimdi bakarım yakında dersim demeye devam edecekmi,....artık demeycekse, oy için dersim denilirmi,...oy için millet feda edilirmi,......eğer yok devam edeceksen demeye....o zamanda seçileceksin madem,...nereden oradan yani dersimden........

    yoksa amaç sadece dersim demek ve dedirtmekmi, ben bile kaç kere yazdım yazı esnasında ve yukarıda benden önce yazanlar,....imralı örneği gibi,....önce yalanlandı,....sonra alıştırıldı,.....şimdi resmi görüşülüyor,adı konmamış resmi, nasıl oluyorsa, bu zamanda hep oluyor, bu zamanda.....

    bakın seçimde oldu koyun adını şu işin bir başlığı olsun, yanlardan konuşmayalım artık bu işin bir adı olsun.....

    sonuç ;

    yan çıkar yola yengeçler ama gittikleri yeri bilirler....


    ...yazdıklarım tamamen hayal ürünüdür ve asla yatırım tavsiyesi deyildir, bu nedenle bu yazılanlara göre hareket etmek hatalı sonuçlar ve ciddi zararlar doğurabilir,....

  12. The Following 4 Users Say Thank You to indregandi For This Useful Post:


  13. #21007
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart


    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  14. The Following 4 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  15. #21008
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Utanmak gerek

    Rifat SERDAROĞLU
    rifatserdaroglu@superonline.com

    18 Haziran 2011 Cumartesi AKP, ekonomide kendisini başarılı göstermek için devamlı olarak rakamları eğip büküyor, geriye dönük hesaplamalarla milli gelir rakamlarını değiştiriyor, işine geldiği gibi kullanıyor.
    Bu politika AKP’nin tercihi olabilir ve millet bu palavraları yuttuğu sürece bu oyunu sürdürebilirler.Nitekim eğer seçim sandıklarına bilgisayar yoluyla cemaatin CIA damgalı militanlarının eli değmemişse(!), yandık, öldük, bittik, açız diye bağıran emekli-çiftçi- köylü-işçi-işsiz-gençler ve özellikle kadınlar koşa koşa AKP’ye oy verdiler. Onların bileceği iş, ne demişler, kendi düşen ağlamazmış…
    Benim kafama takılan esas konu şudur;
    Türk Milletine yıllarca Başbakan, Ekonomiden Sorumlu Bakan, Hazine Müsteşarı, DPT Müsteşarı, Maliye Müsteşarı olarak hizmet etmiş ve halen Türkiye gerçeğini çok iyi bilen ve ekonomideki rakamları yakından takip eden kişilerin kuzuların sessizliğine bürünmeleridir . Niçin konuşmazlar, kimden korkarlar, anlamam mümkün değil…
    İş, yine başa düştü;
    AKP’nin Ekonomideki mükemmelliği(!) anlatmak için verdiği örneklerden üçü şudur;
    *Milli Gelir 2002 de 230 Milyar Dolar iken, 2010 da 735 Milyar Dolar oldu.
    *Kişi başına milli gelir 2002 de 3.492 Dolar iken, 2010 da 10.079 Dolar oldu.
    *İhracat patlaması yaptık..
    (Kafası çalışanlar, bir bu rakamlara bakıyorlar, bir de ceplerine. Bırak artışı, eldekiler de uçmuş,cepler bomboş)
    AKP gibi rakamları çarpıtırsanız, rakamsal olarak bu sonucu elde edersiniz. Fakat bu rakamlar GERÇEĞİ ifade etmez. Çünkü;
    AKP’nin ekonomik kurmayları gibi döviz cinsi milli gelir rakamlarından söz edenler, cari fiyatla(enflasyonlu fiyatla) hesaplandıktan sonra cari döviz kuru ile( o yılın ortalama dolar fiyatı) dolara çevrilen rakamlara dayanarak bunları söylüyorlar. Halbuki;
    *Cari fiyat, enflasyonla şişmiş fiyattır. İki yılın fiyatı birbiriyle karşılaştırılamaz.
    *Doların fiyatı çeşitli etkenlerle değişir.Dolar değerindeki değişim, ülkedeki enflasyon oranı ile uyumlu olamaz. Dolardaki başka etkenlerle olacak değişiklikler sonucu, doların değer kaybetmesi veya kazanması hesapları alt üst eder.
    *TÜİK, 2007 yılında dolar ile yapılan hesaplamalarda geriye dönük olarak, milli gelir rakamlarını değiştirdi. İleriye dönük olarak milli gelir rakamlarını büyüttü. Dolar ile yepyeni bir milli gelir serisi ortaya çıktı.
    Milli Gelirin GERÇEK anlamda nasıl arttığı, eksildiği, sabit fiyatlara dayalı olarak hesaplanır. Bu hesabı da devletin istatistik kurumu (TÜİK) yapar.
    1988 yılı sabit fiyatlarıyla TÜİK’in yaptığı hesaplamaya göre;
    *2002 yılında 72,5 Milyar TL olan milli gelir, 2010 yılında 105,6 Milyar TL oldu.
    *2002 yılında 1.099 TL olan kişi başı gelir, 2010 yılında 1.448 TL ye ulaştı…
    Hesabın doğrusu budur. Tekrar edelim; Ülke milli gelirindeki ve kişi başı gelirdeki GERÇEK değişimi bilmek istiyorsak, TÜİK’ in yayınladığı “Sabit Fiyatlarla Hesaplanmış” milli gelir rakamları esas alınmalıdır. Tamam mı Usta !...
    Gelelim ihracat patlamasına;
    AKP, genel olarak “patlatmaya” pek meraklıdır. Hatırlarsınız, “Türkiye AB’ye Girdi” diye gündüz vakti, bolca havai fişek patlatmışlardı. Nerede mi? Ankara’da tabii ki. Hani Başbakan Erdoğan’ın çılgın projelerini kıskanıp Ankara’ya deniz getiren ve alt geçitlerde “Su Altı Dalgıcı” görevlendirilen İ.Melih Gökçek’in Ankara’sında…
    GERÇEK patlama ihracat patlaması değil,İTHALAT patlamasıdır;
    Devletin yayınladığı rakamlara göre, bu yılın ilk iki ayında İHRACAT % 22 arttı.(Bravo ve sürekli alkışlar)
    Devletin yayınladığı rakamlara göre, bu yılın ilk iki ayında İTHALAT % 46 arttı.(Sessizlik ve görme geç)
    Her ayın başında Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) üst yöneticileri aralarına Dış Ticaretten Sorumlu Bakanı da alarak o ayki ihracattaki patlamayı kamuoyuna gülümseyerek açıklarlar. Ama esas patlamayı yapan ithalattan bahsetmezler. Sadece bu yılın ilk dört ayında Çin’den yapılan ithalatın geçen seneye göre artış oranı %39 !...
    Acaba ithalatta ki bu patlamayı, AKP’yi zor durumda bırakmak için, Ergenekon Terör Örgütü denilen örgüt yapıyor olabilir mi? Ne dersin Usta?..
    Bu arada Cari Açık risk sınırını geçmiş durumda. Dış borçlar, tüm Cumhuriyet tarihinde yapılandan fazla, üstelik sadece 9 senede. Türkiye ekonomisi için esas kötü olan ise, ucuz dövize dayalı ucuz ithalatın ekonomimizi içinden kemirmesi ve iliğini kemiğini emmesidir…

    http://egedesonsoz.com/yazar/Utanmak-gerek/3275
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  16. The Following 3 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  17. #21009
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Selcan TAŞÇI


    Bunlar seni vuracak!...


    Aslında her şey, İkinci Dünya Savaşı’nın ortasında, 1942’de, ABD Başkanı Roosevelt’in dört Oscar’lı Hollywood yönetmeni John Ford’u Beyaz Saray’a davet etmesiyle başladı. Bilahare, Hollywood’da Beyaz Saray’ın, Pentagon’da Hollywood’un irtibat bürosu kuruldu.
    O güne kadar, Kızılderililer düşmandı...
    İyi kalpli John Wayne mıhlıyor, kötü kalpli Apaçiler ölüyor, dünya keyifle seyrediyordu.
    O günden sonra, düşman rolü Almanlara ve Japonlara verildi.
    70’lere gelindiğinde düşman coğrafyası değişti. Aptal ve suratsız KGB ajanları yeniliyor, zeki ve yakışıklı CIAajanları hem yeniyor, hem de, Doğu Alman Polonyalı Macar, komünist kızların alayını yatağa atıp, çatır çatır götürüyordu... 90’ların başına kadar.
    O sırada, Rocky ringe fırladı, Rus yarması Ivan Drago’nun ağzını burnunu kırdı, yere serdi ayıyı... Soyunma odasına gidip, eldivenleri çıkardı, başına bandana bağlayıp, Rambo olarak çekik gözlülere daldı, Vietnam’ı tek başına haşat etti, hepsini bıçakladı. Baktı ki, dünya alkışlıyor, bu sefer Afganistan’a daldı, gariban Afgan ahalisini “işgalci” Rusların elinden kurtardı.
    Afganlar alkışladı.
    Artis Rambo’yu sinemada alkışlayan Afgan ahalisine, sinema çıkışında kim daldı?
    Harbi Rambo.
    Çünkü, 2000’lere gelinmişti, sıra bize gelmişti. Hollywood’un yeni düşmanı, Müslümanlardı. Kızılderililer, beyaz tenli gomünistler, çekik gözlüler filan demode...
    Kara kaşlılar modaydı.
    Ve, bi başka moda başladı... Hollywood’un beyazperdedeki rolü kesmemiş, gerçek hayatta rol üstlenmeleri istenmişti.
    İyi Niyet Elçisi rolü.
    En önce Brooke Shields, Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi oldu, iyi niyetini göstermek için Basra’daki Amerikan uçak gemisine geldi, iyi niyetle bahriyelilere aç aç yaptı. Brooke gemiden ayrılır ayrılmaz, bu sefer bahriyeliler iyi niyetini gösterdi, Saddam’ın kafasına füze fırlattı.
    Peşinden, Julia Roberts, George Clooney, Andy Garcia, Brad Pitt ve Matt Damon, iyi niyetlerini göstermek için Adana İncirlik’e geldiler... Ki, İncirlik’teki pilotlar kısa süre önce iyi niyetlerini gösterip Saddam’ı bombalamıştı.
    Irak’ı yok ettiler...
    Terminatör geldi Bağdat’a.
    İyi niyetini gösterdi.
    Nicole Kidman, Edward Norton, Orlando Bloom, Drew Barrymore, Liam Neeson, Charlize Theron, AntonioBanderas, Susan Sarandon, Forest Whitaker, hep iyi niyet elçileri.
    Ortak özellikleri?
    Bi yere gidiyorlar...
    ABD orayı vuruyor.
    Veya, önce ABD vuruyor.
    Sonra bunlar gidiyor.
    En ünlüleri, Angelina Jolie...
    Afganistan’a gitti.
    Pakistan’a, Sudan’a gitti.
    Libya sınırına...
    Tunus sınırına gitti.
    Dün, Suriye sınırındaydı.
    Düne kadar bazı tereddütlerim vardı, dün itibariyle kalmadı... Bunlar seni vuracak.
    Ondan sonra İran sınırına Denzel Washington mı gelir, Reese Witherspoon mu, orasını bilemem. Ancak, biz popcorn’lar elimizde, Angelina’nın çevirdiği filmi seyrederken... Işıklar yanmadan, ufak ufak araziye uymanda fayda var. “The End” yazmak üzere.
    Çocukları öptüm, yengeye selam.
    Yılmaz Özdil Hürriyet

    Selcan hanım toplamış bazı yazarlarımızın makalelerini,ben size Sn.Özdilin yazısını alıntıladım...

    Diğerleride aha habu lingte ...buyrun...
    http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=18735

    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  18. The Following 3 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  19. #21010
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart



    Bence HOOOOO TOM....HOOOOO.......
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  20. The Following 2 Users Say Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  21. #21011
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Tom 30M deki cızgıma çarpıyor,fıraktıyı geçerse 60M 135 de kafasını koparırlar bu tom öküzünün...
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

  22. The Following User Says Thank You to EMEKDAR For This Useful Post:


  23. #21012
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.230
    Teşekkür Teşekkür 
    15.676
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.563
    Toplam Teşekkür
    3.668 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Alıntı EMEKDAR Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Tom 30M deki cızgıma çarpıyor,fıraktıyı geçerse 60M 135 de kafasını koparırlar bu tom öküzünün...


    Çit fıraktıları,duvarları süstün bostana girdin,dayandın günlükteki trent beton duvara Tom öküzü burayıda süs kurtul...yoksa gel Kanara aşağıda......
    ataturkungencligehitabesi.com
    "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır." Mustafa Kemal ATATÜRK

    Unutma ki,yüksekte yer tutanlar,aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Şeyh Edebalı

    "Ebu Cehillerin,Ebu Süfyanların ve Ebu Leheblerin kağıttan putlarını yıkacağım" Allahın izniyle...Mü'min Ayu

    Yazdıklarım şahsi fikrimdir,yatırım tavsiyesi olamaz.Başkalarının önerilerine göre yatırım kararı verirseniz zarar edebilirsiniz.

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •