YIL 1986, YER ŞEREF STADI!..
-HABER1903-
Beşiktaş ve Fenerbahçe...
Türk futbolunun lokomotifleri...
Bugüne kadar yüzlerce maç oynandı...
Ve bu haftasonu bu maçlara yeni birtanesi daha eklenecek...
Fakat maça 2 gün kala neredeyse herkes ayrı bir gergin, her yerde ayrı bir plan yapılıyor...
Kimi gazetede komplo teorileri, kimisinde oyuncuların paralarını alamadığından dolayı isyanda olduğu, kimisinde de erkenden gelen transfer dedikoduları...
Bizler de derbi yaklaşırken tarihin tozlu sayfalarında gözümüze çarpan bazı detayları sizlere sunmak istedik...
İşte o zamanların derbileri ve efsaneleri...
YIL 1986, YER ŞEREF STADI...
Tarihi stadyum yıkılıp yerine otel yapılmadan önce Türk futboluna o tarihe kadar damga vuran ve deyim yerindeyse Şeref Stadı`na "Şeref" veren büyük topçular birarada.
Kimler yokki o gün orada...
Cihat Arman, Lefter, Fikret Kırcan, Çengel Hüseyin, Naci Özkaya, Faruk Sağnak ve Hakkı Yeten (Baba Hakkı)
-SON KEZ FORMALARINI GİYDİLER-
İşte bu büyük isimler efsane stadın soyunma odasında son kez soyunup formalarını giydiler...
-SON PENALTI-
Ardından Beşiktaş`ın efsanesi Hakkı Yeten (Baba Hakkı) topu aldı ve penaltı noktasına dikti. Fenerbahçe`nin "Uçan Adam" lakaplı kalecisi Cihat Arman da kaleye geçti. Şeref stadı`ndaki son penaltıydı bu.
Futbol yaşamlarında Beşiktaş ve Fenerbahçe`nin sembolü olan iki dev adam son penaltı için karşı karşıya...
Baba Hakkı`nın bu penaltısı yan direğe çarpıp ağlara gitti.
- DEVLER "ELVEDA" DİYOR-
Şeref Stadı`ndaki "ELVEDA" buluşmasında Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray`ın unutulmaz yıldızları Hakkı Yeten, Cihat Arman, Lefter, Çengel Hüseyin, Fikret Kırcan, Naci Özkaya ve Faruk Sağnak, ellerini öpen genç kuşağın kızlı erkekli seyircilerine yaşamlarının son futbol gösterisini sundular...
-"ŞEREF"E ŞEREF VERENLER-
Türk futbolunun unutulmazları tarihi Şeref Stadı`na şeref verirken o günün gençleri merakla, saygı ile onları selamladı.
Ve bir tarih artık tarihe karışacak Şeref Stadı`na son kez ayak bastı...
-GERÇEK BİR EFSANE "BABA HAKKI"-
Beşiktaş`ın bu sezon ki formalarından damalı formayı sezon başında Hakan Aksoy şöyle açıklamıştı "Şeref’iyle oynayıp Hakkı’yla kazananların takımı Beşiktaş, elde ettiği mirasını geleceğe taşıyor bu formasıyla. İlhamını Siyah beyaz baklava dilimli kazağıyla rakiplerinin karşısına çıkan Baba Hakkı’dan alan bu formanın anlamı çok derin."
Peki Baba Hakkı`nın karşısına çıkan rakipler, ya da onunla aynı takımda olan oyuncular Beşiktaş`ın bu efsane oyuncusu için neler söylemişti?
Şevket Yorulmaz anlatıyor;
"Baba Hakkı, Şeref Stadı`nın sahaya inen merdivenlerinde göründüğü anda kıyamet kopardı...Titrerdik...Korkardık ve yenerdik...
Çengel Hüseyin anlatıyor...
"Birgün Baba Hakkı dışarı diye bağırdılar...Oyunu durdurdu...Tribünlere gitti ve sen dışarı çık dedi...Adamı kovdu ve sahaya dönüp hakeme devam edebiliriz dedi..."
Faruk Sağnak anlatıyor;
"Fenerbahçe ile oynuyorduk...Hakkı kaptan bir vole attı, top Cihat Arman`ın yanından geçip ağları deldi ve dışarı gitti.Hakem aut dedi...Baba Hakkı çıldırdı...Haydi çocuklar dedi...Bir başladık...Bir orta Hakkı kaptandan bir harika kafa golü ve hakeme gidip, "İstersen bunu da sayma" dedi.Kazandık...
(Uçan Adam) Cihat Arman anlatıyor;
"Birgün Beşiktaş-Fenerbahçe maçında Baba Hakkı ile topa sıçradık...Bir baktım tribünlerde herkes gülüyor...Pozisyonlar devam ediyor ve gülüşmeler sürüyor...Hakkı ile tarihi kapışmalarımızın bu sonuncusunda meğer baklavalı kilotum alttan yırtılmış ve benim şort İskoç eteğine dönüşmüş...Hakkı`nın yardımı ile şortumu çengelli iğne ile iliştirdim ve devam ettim..."
(Ordinaryus) Lefter anlatıyor;
"Çok gençtim...Her klüp peşimde idi...Ciddi ciddi Beşiktaş`a gidiyordum...Korktum...Heybetinden çekindim...Baba Hakkı`nın olduğu yerde belki elim ayağım birine dolanır dedim ve Beşiktaşlı olmaktan vazgeçtim..."
-HABER1903-
Konu para olduğunda herkesin dini aynıdır.
Voltaire
`O İSİM NİHAT KAHVECİ`
Hıncal Uluç Açıkladı
Kanaltürk televizyonunda yayınlanan `Son Kale` adlı programda Reha Muhtar, Beşiktaş`ın uluslararası bir oyuncusunun kendisine takım idmanlarında duran top ve gol çalışması antrenmanlarını yapmadıklarını, bu yüzden gol yollarında sıkıntıları yaşadıklarını söylediğini ifade etmişti.
Reha Muhtar`ın programda isim vererek zor durumda bırakmak istemediği Beşiktaşlı futbolcuyu Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç 19 Kasım günü gazete köşesinde açıkladı.
İşte Hıncal Uluç`un açıklaması:
Olmuyor!..
Sonunda işte bu da oldu.. "Reha kendini manşetlerde gördükçe o ismi açıklamayacaktır" diye de yazdılar..
Ve de Reha Muhtar kardeşim bunu hak etti..
Yaptığı, nerden bakarsanız bakın yanlıştı, çünkü..
Mustafa Denizli’yi hem de en hassas yerinden vururcasına yapılmış bir eleştiriyi "Beşiktaşlı bir futbolcu bana söyledi" diye yazmak, mesleği geçin insan etiğine sığar mı?..
"Efendim izin almadım, adını açıklayamam.."
Peki onun adını açıklamak ayıp da, susarak, bir yığın futbolcuyu şüphe altında bırakmak ayıp değil mi?.
Efendim, bir futbolcusu "Hocamız gol idmanı yaptırmıyor" demiş, Reha’ya.. Beşiktaş da ligin en az gol atan takımı nerdeyse.. Kurşun can evine gidiyor, yani..
Reha her konuştuğuna birazcık tarif ediyor.. Bunları birleştirince, futbolcu da ortaya çıkıyor..
İşte ben yazıyorum adını..
Nihat!.. İspanya’da gol krallığına yarışırken, Türkiye’de siftah yapamayan Nihat, kusuru hocasında bulmuş..
Ne var ki.. Mustafa Denizli’nin gol idmanı yaptırmayışı yeni değil.. Galatasaray’ı, milli takımı yönetirken, yakından izler, bilirdim. Kaç defa da yazdım "Hoca bireysel gol idmanı yaptır" diye..
Antrenman biter, Cevat Prekazi işaret eder, Hayrettin kaleye geçer. Prekazi de, Tanju’ya çeşit çeşit gol pasları atardı.. Hoca, Florya’nın balkonundan üçlüyü izler izler.. Sonra bağırırdı.. "Yeter artık.."
Nihat’ı kim tutuyormuş ki?..
Sabah
Konu para olduğunda herkesin dini aynıdır.
Voltaire
Konu para olduğunda herkesin dini aynıdır.
Voltaire
İŞTE DERBİYE ÖZEL KİMLİK!
Beşiktaş`ta yönetim ile taraftar arasındaki gerginlik bir türlü durulmuyor.
Derbi öncesinde Beşiktaş Kulübü’nden yapılan açıklamada, stada girişte taraftarlara kimlik sorgulaması yapılacağı ve kimliği olmayanların stada alınmayacağı duyurulmuştu. Yönetimle soğuk bir savaş içerisinde olan Çarşı Grubu’nun, bu uygulamayı protesto edeceği öğrenildi. Beşiktaşlılar’ın, üzerinde “Kimliğimiz Beşiktaş taraftarı” yazılı kağıtlar hazırladığı ve kimlik soran yetkililere bunları vereceği öğrenildi. Bu hazırlıkla birlikte, Çarşı’nın yönetimle arasındaki anlaşmazlığın devam edeceği sinyalleri verilmiş oldu.
![]()
Furkan Hacımalioğlu / Fanatik
Konu para olduğunda herkesin dini aynıdır.
Voltaire
1. Türkiye kupası'nı Haluk Ulusoy'un babasına yani kayınpederine götürmesi
2. Fenerbahçe yenilgisinden sonra sivas maçına paf takımla çıkacağız deyip çıkamaması
3. Del Bosque'ye ödenen 8 milyon euro tazminat
4. Ertuğrul arkasındayız deyip aynı gün lucescu ile görüşmesi
5. Mali genel kurul öncesi ibra edilememe korkusu yüzünden bir stat projesi ortaya atarak milleti kandırması, ibra'dan sonra stat projesinin unutulması
6. Sivok ve Zapo'ya verilen 9 milyon euro bonservis bedeli
7. Bank Asya'da bile oynaması zor olan Sindelfeld'e verilen 2 milyon euro bonservis bedeli
8. 29 yaşında Brezilya milli takımını ancak televizyon'dan izleyebilecek olan Tabata'ya 8 milyon euro bonservis bedeli verilmesi (Brezilya milli takımında banko oynayan elano 7 milyon euro'ya geldi.)
9. Senede 10 gol bile atmayan Nobre'ye yılda 2,5 milyon euro ödemesi
10. 5 senede sadece 1 şampiyonluk ve 3 türkiye kupası kazanılması,
11. Beşiktaşlı olmayanların kongre üyesi yaptırarak kendine oy sağlaması
12. Kazanılan 2 kupanın 4 ay boyunca kutlanması ve bu kutlamalarda en önde yeralan asbaşkanın bizi fubolcular değil dualar şampiyon yaptı demesi ve başkanı istifaya çağırması nasıl bir genişliktir ki başkanın ve asbaşkanın hala koltuklarında oturması
13. Kulübü milyon dolarca borca sokarak yeni gelecek yönetimlerin önünü tıkaması
14. Delgado'nun bonservisini 5 milyon euro'ya alan ülker'den 7 milyon euro'ya alması
15. Fener'in bütün eskilerini toplaması
16. Sinan Engin gibi birini tekrar Beşiktaş'da çalıştırması
17. Her yaptığı şeye Beşiktaşlılık duruşu bunu gerektirir demesi
18. Beşiktaşın kazandığı bütün kupaları yanına alarak fotoğraf çektirmesi
19. Her sene çapulculara bedava biletler ve kombineler dağıtması ve o dağıtılan biletlerin ve kombinelerin gerçek Beşiktaş taraftarına karaborsa'da satılması
20. Gerçek Beşiktaş taraftarını çapulculara dövdürmesi..
21. Papermoonda Adnan Polat ile yemek yiyip "GS sampiyon olsun biz kupayi alalim" demesi
22. Rıza Hoca'ya salya sumuk sarilip 2 gun sonra kapinin onune koymasi
23. Kongre oncesi "50 milyon dolar alacagim var secmezseniz tahsil ederim" demesi
24. Bu takimi sampiyon yapmadan ayrilmam diyip hala piskin piskin karisina tribunleri alkislatmasi
25. Denizli maçından sonra Beşiktaşlı olmayan, bir siyasi partiye mensup insanları koruma olarak tutması. (maç çıkışı)
26. Kongrede "Beşiktaşın haklarını savunacağım gerekirse masaya yumruğumu vuracağım" vaadiyle seçilmesine rağmen.....Beşiktaşın haklarını her platformda (futbol,basketbol,yayın ihaleleri,forma reklamı,sponsorlar,satılmış medya vb.) çatır çatır yenerken öküzün trene baktığı gibi bakması ve bakmaya devam etmesi
27. Levent Erdoğan gibi ağız ishali olmuş vatandaşları,teşvik etik dediği andan itibaren kulüpten sepetlememesi de başka bir skandal
28. Kıvanç Oktay'ın,Celal Kolot'un,Levent Erdoğan gibilerinin yaptıkları hatalara göz yumması
29. 8-0'lık Liverpool hezimetinin yaşanması
30. M.topuz transferini eline yüzüne bulaştırması
31. Fulya projesinin oldu bittiye getirilip , yanlış anlaşmalarla buyuk zarar ettirmen,ayrıca Fulya projesi gelirlerini kırdırması, peşkeş çekmesi
32. BJK tv'ye bile sahip çıkamaması sonunda kapanması
33. Lothar Mattehaus ile anlaşıp her yere anlaştık diyip sonra adamı yüzüstü bırakaral del bosqueyi getirmesi.Bizi avrupaya rezil etmesi.
34. Ben bu kulübün başında oldugum müddetce Mustafa Denizli bu kulüpten içeri giremez diyip hemen sonrasında onu göreve getirmesi ve görevde kalması için yalvarmaları
35. Her teknik direktöre , arkasındayım diyip 2 hafta geçmeden yollamaların,
36. Galatasaray'ı kardeş takım ilan etmesi
37. Basket takımını şu anki ismi geçmeyen hale getirmesi
38. Voleybol takımını küme düşürmesi
39. Tekerlekli sandalye basketbol takımının üstün başarılardan şu an bu hale getirmesi
40. Amatör hiçbir branşta takımlarımızınbaşarı gösterememesi
41. Mantıksız ve gereksiz yaptığın konuşmalardan ve diğer takımların alay konusu haline gelmesi
42. 106 yıllık kulube ve mazimize yakışmayacak kongreler düzenlemesi,
43. Takimdan yollayamadigi yabancilari baska takimlara kiralik gitsin diye ugrasip,ustune bir de futbolcunun senelik ucretini ödemesi
44. Altyapı koordinatörü diye getirdiği Gordon Milne'ye boşuna milyon dolarlar ödemesi
45. Rakiplerce, Basınca, MHK ve TFF ce tarafımıza yapılan tüm haksızlıklara rağmen 6 seneden beri vuracağı O yumruğu vuramaması
46. Haklı olduğu durumlarda bile yaptığı saçma sapan çıkışlar ile Kamuoyu önünde birçok kez haksız duruma düşmesi
47. Ortalığı yangına verip "çok önemli açıklamalar yapacağız, yok şöyle dosyalar ile geliyoruz, yok şok görüntülerle geliyoruz yok vb..." saatlerce yapacağı basın açıklamasını Guuneess Rekorlar kitabına girecek bir şekilde 45. saniye'de basın açıklaması yapması
48. Dünyanın hiçbir yerinde örneği olamayıp kendi Taraftarını kaz gibi görüp her fırsatta yolması
49. İnönü Stadyumu'nun önünde ve içinde korsan malların satılmasına göz yumulması
50. Basından satın aldığı kalemlere kendini övdürüp, teknik direktörleri taraftarın önüne attırması
51. Ben bir karar verdim, bu tribünler temizlenecek. Bu tribünleri hep beraber temizleyeceğiz demesi
52. Milli takımımızın banko stoperi Gökhan Zan'ı kontratında opsiyon olmasına rağmen beceriksiz bir yönetici uzatmayı unutması yüzünden bedavaya ezeli rakipine kaptırması
53. Bir sene önce sözleşme yenilenmeyen İbrahim Kaş'ın 1 yıl sonra 1 milyon euro'ya kiralanması ve bu oyuncuya geçen sene vermedikleri ücretten fazlasını vermeleri
54. Gaziantep'ten aldığı futbolcularla Gaziantepspor'u ihya etmesi
55. Çarşı sabaha karşıda 5 yıl şampiyonluk sözü vermesi
56. Fenerbahçe başkanı çağırmamasına rağmen Fenerbahçe'nin Avrupa maçına gitmesi ve maçı arkadan sığıntı gibi izlemesi
57. Şan Ökten kamp tesislerinin adının değiştirilmeye cüret edilmesi
58. Seçim vaadlerinde sözünü verdiği Beşiktaş Üniversitesi projesini seçimlerden sonra unutması
59. En önemli maçın olan Wolfsburg maçında halkın takımına açık tribün biletini 75 tl yaparak tribünlerin boş kalmasını sağlaması
60. 5 yılda 59 futbolcu transfer edildi ve bu futbolcular için 70 milyon euro bonservis bedeli ödendi. Bu oyuncuların 39'u ise gönderildi. 5 teknikdirektör geldi, 4'ü de gönderidi.
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/12083211.asp
61. 5 yılda kulübün borcu 180 milyon dolara çıktı.
62. Wolfsburg maçında taraftarlara el kol hareketleri yaparak taraftarlara küfürler etmesi
63. Söylediği herşeyi unautması (alzheimer başlangıcı galiba)
64. En büyük skandalı ise kulübü çok iyi yönettiğini iddia etmesi.
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)
Yer imleri