Sayfa 1295/3250 İlkİlk ... 2957951195124512851293129412951296129713051345139517952295 ... SonSon
39000 sonuçtan 15.529 ile 15.540 arası

Konu: VOBjektif Seans Odası

  1. #15529
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Yer
    AVRUPA
    Mesajlar
    2.220
    Teşekkür Teşekkür 
    181
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    3.800
    Toplam Teşekkür
    1.296 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Kredi derecelendirme kuruluşlarından Standard & Poor’s’un da, Fitch ve Moody’s’den sonra Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesi, övünmelere, övgülere yol açtı. Her ne kadar notun niçin yükseltildiği esnek ifadeler dışında, nesnel bazı nedenlere, verilere dayandırılmasa da, bütçe açığı büyüyen, enflasyon beklentisi yükselen, gizli ve açık işsizlik oranı yüzde 20’lere yükselen, özel ve kamu yatırımları azalan, inşaat sektörü küçülen Türkiye’de not artışı yine bazı yayın organlarının manşetlerinde yer aldı. “Sıfırcı S&P’s bile kredi notumuzu yükseltti” türünden yorumlara yol açtı.

    Derecelendirme kuruluşları kurnazca, bir yandan notu yükseltmiş gibi davranarak, bir yerde AKP’ye politik destek verirken; öte yandan gerçekte Türkiye’nin kredilendirme açısından konumunu, risk derecesini değiştirmiyorlar. Yükselttikleri notun pratik açıdan bir katkısı olmuyor. Yaklaşımları “yapmış gibi gözüküp bir şey yapmama” olarak özetlenebilir. Bir yandan Türkiye’den gelebilecek eleştiri, tariz önlenirken, Türkiye’nin derecelendirmede sınıfı, risk katsayısı değiştirilmeden olduğu gibi bırakılıyor.

    Standard & Poor’s’un kredi derecelendirme notasyonuna göre, uzun vadeli kredi notu BB (-) ile BBB (-) arası, “dördüncü sınıf” risk kategorisine girer. Daha açık bir deyişle bir ülkenin uzun vadeli kredi notu BB (-), BB, BB (+) ve BBB (-) ise dördüncü sınıf olarak gruplandırılır. Bu nedenle Türkiye’nin kredi notunun BB (-)’den BB’ye ya da BB (+)’ya çevrilmesi Türkiye’ye sınıf atlatmaz. Türkiye sıralamada dördüncü sınıf olarak bırakılır. Türkiye’nin kredi değerliliğinde sınıf atlayabilmesi S&P’s’e göre terfi edebilmesi, üçüncü sınıfa yükselebilmesi için notunun en az BBB olması gerekir.

    ***

    Başka bir açıdan Türkiye’nin kredi notunun yükseltilmesi risk yüzdesini, katsayısını değiştirmemektedir.

    Basel II olarak nitelendirilen yeni Basel uzlaşısında, Basel Bankacılık Komitesi ülkelerin merkezi yönetimlerinin kredi riskinin değerlendirilmesinde standart yaklaşımda, B (-) ile BB (+) notuna yüzde 100 risk ağırlığı vermektedir. Görülüyor ki Türkiye’nin kredi notu düzeltmeleri, Türkiye’nin risk ağırlığını ve katsayısını da değiştirmemektedir. Not öyle sınırlar içinde yükseltiliyor ki, Türkiye’nin uzun vadeli olarak hem sınıfı hem de risk ağırlığı veya katsayısı değiştirilmiyor; ama Türkiye’deki yönetimin de yüzüne gülünüyor.

    Kuruluşlar ancak nesnel verilere dayanarak doğru öngörülerde bulunuyorlarsa güven, itibar kazanmalıdırlar. Derecelendirme piyasasında bir tür tekel kurmuş, Moody’s, Fitch, S&P’s bizlerin dahi öngördüğü hatta tarih verdiği bir bunalımı görememiş; belki verileri yanlı, hatalı kredi notları ile varlık fiyatlarının balon yapılmasına katkıda bulunmuşlardır. Ayrıca yüksek kredi notu verdikleri birçok kredi kurumu ancak devlet desteği ile ayakta kalabilmiştir. Derecelendirme kuruluşlarının yalnız kredi kurumlarına verdikleri notlar değil, ülke kredi notları da yanıltıcı olmuştur. 2000’li yılların başlarında yüksek not verdikleri, İrlanda, İzlanda, Estonya, Yunanistan, Macaristan, Letonya, Litvanya gibi ülkeler krizi ağır olarak yaşamışlar, hatta magazinleşmiş manşet atmaya eğilimli yayın organlarında bu sayılan ülkelerden bazıları “iflasın eşiğinde” olarak kamuoyuna duyurulmuş, ülkeler satılığa bile çıkarılmışlardır.

    Derecelendirme kuruluşlarının özellikle kredi notları manşetlere taşınan kuruluşların bu denli yanlış yapmaları, bilgi düzeyleri, politik eğilimleri, güvenirlilikleri açılarından en azından kuşku yaratmaktadır. Bunların vereceği kredi notuna göre değil, ekonomik başarılarımıza, nesnel verilere ve aldığımız sonuçlara göre değerlendirmek akılcıdır. Artık şu “dış çevreler ne der, ne diyor, ne diyecek” aşağılık duygusundan hele hele şu kapitalist düzenin yönlendirme kurumlarının notlarını dikkate almaktan kurtulalım.
    kuyunun içindeki kurbağa için gökyüzü; o kuyunun çevresi kadardir.....

  2. 3 Kullanıcı kayahan tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  3. #15530
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Yer
    AVRUPA
    Mesajlar
    2.220
    Teşekkür Teşekkür 
    181
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    3.800
    Toplam Teşekkür
    1.296 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    ABD'de medyayi ve beyinleri kim kontrol eder?


    ABD'de her yere yayilan ve en çok seyredilen kanallar yaklasik 15 aile tarafindan ve 24 sirketle yönetilmektedir (Chomsky, 1988, 1991, 1992, 1994). Bu sirketler sunlardir (Chomsky, 1988, 1991): Advance Publications (Newhouse ailesi), Capital Cities (Devlet Kökenli, DK), CBS (DK), Cox Com (Cox ailesi) , Dow-Jones (Bancroft-Cox ailesi), Gannet (DK), GE (General Electric), Hearst (Hearst ailesi), Knight-Ridder ailesi, News Corp (Murdoch ailesi), New York Times (Sulzberger ailesi), Reader's Digest (Wallace ailesi), Scripps-Howard (Scrips ailesi), Storer Corp (Storer ailesi), Taft (Taft Ailesi), Time Inc. (karisik ve DK), Times Mirror (Chandler ailesi), Triangle (Annenberger ailesi), Tribune Co. (McCormick ailesi), Turner Broadcasting (Turner ailesi), Fox Broadcasting (Fox ailesi).


    ABD'de bugün, hem gizli-derin devletten izinsiz, hem de bu ailelerden izinsiz hiç bir gerçegi yayimlayamazsiniz (ABD gizli devleti için bkz. Vankin 1996; Constantine1997; Blum 2000). Belirli bir elit zümrenin kontrolü altinda olan ABD medyasinin, bunun bir sonucu olarak da dünya medyasinin gerçeklerle ilgili fazla bir bilgi yayinlanmasi beklenemez. Zaten tüm Amerikan halki 11 Eylül olayinda oldugu gibi medya tarafindan tamamen uyutulmus ve inanilmaz senaryolar ile sadece Amerikan halki degil, tüm dünya kandirilmistir (Meyssan 2002; Sayin 2002).
    Bu sirketlerin pek çogunun yöneticisi özel ve elit bir alt kültürden gelmektedir ve hep ayni söylemi dile getirirler ve Yeni Dünya Düzeni'nin temel bir parçasidirlar. Bu egilim, dünyayi dinlemek ve yönetmek için NSA (National Security Agency) tarafindan kurulmus ECHELON sisteminin diger üyeleri Ingiltere, Kanada, Yeni Zelanda ve Avustralya'da da pek degismemektedir (Sayin 1998; Hager 1997). ABD'de de Washington ve New York merkezli CFR'nin yerini bu ülkelerde Bilderberg ve Trilateral Komisyon almaktadir.

    Medyanin basinda da mutlaka bu örgütlerin elemanlari bulunur. Asagida bazi örnekleri siraliyoruz (Kisaltmalar B: Bilderberg üyesi; T: Trilateral Komisyon; C: Council on Foreign Relations, en az iki veya üç gizli cemiyete üye olanlardan örnekler verilmistir, bu örgütler daha sonra tanimlanacaklardir, Kaynak: Ross 2000):

    Robert Erburu (C ve T): Times Mirror baskani
    Forester Lynn ( B ve C): Netwave Inc. Haberlesme sistemleri
    Paul Gigot (B ve C): Wall Street Journal, Washington yazari.
    Henry Anatole Grunwald (B ve C): Time dergisi, editör
    Jimmie Lee Hoagland (B ve C): Washington Post, editör yardimcisi.
    Claude Imbert (B ve T): Le Point, Paris.
    Dinç Bilgin (B ve T): Sabah Yayincilik ve 1 Numara Yayincilik.
    Wyatt Thomas Johnson (C ve T): CNN baskani.
    Flora Lewis (C ve T): New York Times, Paris, köse yazari
    Charles William Maynes (B ve C): Foreign Policy Magazine, Carnegie vakfi (CIA baglantili)
    Albert J. Wholstetter (B ve C): Wall Street Journal, yazar
    Robert Leroy Bartley (B, C ve T): Wall Street Journal, Editör ve baskan.
    Thomas L. Friedman (B, C ve T): New York Times, köse yazari.
    David Gergen (B , C ve T): US News and World Report, Baskan ve editör.
    Katharine Graham (B, C ve T): Washington Post, direktörlerden
    James Fulton Hoge (B, C ve T): Foreign Affairs Magazine direktörü
    (bu dergi CFR'in resmi organidir).
    Mortimer Benjamin Zuckerman (B, C ve T): US News ve World Reports, Atlantic Montly, NY Daily News. Bas Editör.

    Dünyada hakimiyeti elinde tutan bu Anglo Sakson ve Yahudi medyalarinda tek bir ideolojinin borusu öter: Globalizm. Globalizasyonun ve Yeni Dünya Düzeni'nin temel felsefesini ortaya koyan da ORDO AB CHAO (Kaostan Düzen) mottosu ile ortaya çikmis Illüminati, Skulls and Bones Society (SBS, Kuru Kafa ve Kemik Cemiyeti), Bohemian Grove (veya Bohemian Club) gibi gizli cemiyetlerin ta kendisidir! Daha sonra bu cemiyetlere 20. yüzyilda Council on Foreign Relations (CFR, Dis Iliskiler Konseyi), Bilderberg ve Trilateral Komisyon eklenecek ve diger ülkelere de yayilarak kayitsiz sartsiz bir Yeni Dünya Düzeni veya bir Anglo Sakson Firavunlar devri yaratmak için büyük bir mücadele verilecektir (Sutton 1986; Domhoff 2000; Ross 2000; Marrs 2000).

    Dünyadaki pek çok tüketim malzemesini ve diger mallari sistematik gizli örgüt agina sahip bir elitler grubu kontrol etmektedir. Bu elitler grubu tüm dünyaya yayilmislar ve pek çok kilit noktayi bilinçli ve planli bir biçimde isgal etmislerdir. Artik dünyayi yöneten bir Büyük Agabey vardir ve bu Büyük Agabey bahsedilen elitlerin olusturdugu gizli bir agdir; bu agin tarihsel mistik bir geçmisi de vardir! Büyük Agabey örgütünün üye sayisi 8-10 bini asmaz, ama savaslarin çikmasindan dünyadaki para hareketlerine, uyusturucu trafigi ve kara paradan ülkelerin çökertilmesine, hükümetlerin degistirilip, ülkelerin parçalanmasina kadar (Rusya ve Yugoslavya örnegi) bu elitler grubu ve Büyük Agabey etkilidir.

    Yeni Dünya Düzeni, arkasinda masonik gizli örgütlenmelerin oldugu bir uluslararasi agin ve Council on Foreign Relations (Dis iliskiler konseyi), Trilateral Komisyon ve Bilderberg isimli örgütlerin planlayip, dünyaya dayattigi kayitsiz sartsiz emperyalist bir sömürü sistemidir.

    Yeni Dünya Düzeni ve bu örgütler neden tehlikelidirler?


    Yeni Dünya Düzeni'nin amaçlari ve tehlikeleri hakkinda tonlarca kitap yazilmis, globalizasyonun insanliga sunacagi acimasiz gerçekler hakkinda yüzlerce konferans verilmistir. Fakat bahsedilen gizli örgütlerin ve CFR, Bilderberg ve Trilateral Komisyo'nun tehlikeleri hakkinda yazilan kitaplar bir avuçtur. Çünkü bu örgütler hakkinda bilgiye ulasmak çok zordur. Bu örgütlere üye olan kisiler istihbarat örgütlerinin, silahli kuvvetlerin, NATO'nun veya Savunma Bakanliklarinin, bankalarin, dev tröstlerin en tepesindeki insanlardir. Nazilerden pek de farkli olmayan bu insanlarin gerçek yüzlerini daha iyi anlayabilmek, ancak onlarin dünya insanligi üzerinde oynadiklari rolü sergileyerek mümkün olabilir. Bu örgütler niye tehlikelidirler? Çünkü:


    Savaslari onlar çikarirlar. Ne kadar sürecegine onlar karar verirler, kimlerin katilacagina ve hangi sinirlarin çizilecegine onlar karar verirler (Su anda içine girmekte oldugumuz savasta oldugu gibi). Birinci Dünya Savasi'nin çikmasinda J. P. Morgan ve Rockefeller'in büyük etkileri oldugu ve savas sonunda da inanilmaz kârlar elde ettikleri bilinmektedir (Marrs 2000). Ayrica 2. Dünya Savasi'nin basinda (Hitler'in yükselisinde de) Rockefeller grubunun Hitler'e yaptigi yardimlar bilinmektedir. Rockefeller'lar, bu Büyük Agabey'in, CFR veya Skulls and Bones Society'nin merkezindedirler.


    Parayi kayitsiz sartsiz onlar kontrol ederler. ABD'deki Merkez Bankasi'ndan tutun, diger uluslardaki merkez bankalarina kadar tüm temel bankalarin kilit noktalarini onlar kontrol ederler. Iskonto oranlarini, para teminini, altin stoklarini ve altin fiyatlarini, borsa fiyatlarini onlar ellerinde tutarlar ve kontrol ederler. Dünyada akmakta olan tüm kara para bu örgütlerin kontrolündedir.


    Hükümetleri onlar kontrol ederler. Pek çok ülkede kimin basbakan, kimin vali veya kimin yönetici konumuna gelecegini onlar kontrol ederler. Gerekirse hükümetleri yikarlar, yerine yenisini kurarlar, islerine gelmezse onu da yikarlar ve bunu kimsenin ruhu duymadan yaparlar. Medya bu gerçeklerden bahsedemez.


    Medya ve bilgiyi onlar kontrol ederler. Temel pek çok medya kuruluslarini onlar kontrol ederler. Beyin yikama yöntemleri ve medyayi yönlendirme yöntemleri korkunçtur. Onlarin izni olmadan büyük medyaya yayin yapmaniz mümkün degildir.

    Ücretleri, vergileri maaslari onlar kontrol ederler . Emeginize net olarak hakimdirler. Tüm ücretleri, endüstrilerdeki maaslari, isçi maaslarini onlar kontrol ederler.

    Mafyayi onlar kontrol ederler. Detaya girmeye gerek yok, çünkü zaten kendileri mafyadir. Diger mafya örgütlenmelerini onlar kontrol ederler.

    Bilimi ve teknolojiyi onlar kontrol ederler. Bilimi ve teknolojiyi çok kilit noktalardaki ögretim görevlileri veya çok kilit noktalardaki sirket görevlileri sayesinde onlar kontrol ederler.


    Istihbarat örgütlerini ve ordulari onlar kontrol ederler. ABD'deki hemen her istihbarat örgütünün üst düzey görevlisi veya ileri geleni ya bahsedilen gizli örgütlerin üyesidir, ya da CFR, Trilateral Komisyon veya Bilderberg üyesidir. Avrupa ve Japonya'daki istihbarat örgütlerinde de bu kisiler çok etkilidir. Türkiye'de ise son 50 yildir yönetici konumuna gelmis pek çok kisi ya Trilateral Komisyon veya Bilderberg üyesidir.


    Su unutulmamalidir: Bu örgütlerin güçleri, nitelikleri ve üyeleri ortaya çikarildiktan sonra kesinlikle alt edilebilirler. Bu örgütleri böylesine siralamak onlarin yenilmez olduklari vurgulamak amaciyla degil, aksine onlarin iç yapilarini ortaya koymak ve alt edilebileceklerini vurgulamak amaciyla yapilmaktadir.


    Asagida her üç örgüte de (Trilateral Komisyon, Bilderberg ve CFR) üye olan kisilerin isimlerini ve bulunduklari konumlari sunuyorum (Ross 2000).

    Her üç örgüte de üye olan elitler
    Paul Arthur Allaire: Xerox sirketi direktörü, CFR direktörü.
    Graham T. Allison: Ulusal Politika Merkezi üyesi, eski CFR Direktörü.
    D. Orville Andreas: Archer Daniels Sirketi Baskani.
    R. Leroy Bartley: Ünlü Wall Street Journal Editörü.
    C. Fred Bergsten: Ünlü Brookings Institition Yöneticisi.
    Robert R. Bowie: Kitalararasi Gelistirme Merkezi üyesi.
    John Bredemas: Texaco sirketi direktörü, eski senatör.
    Zbigniew Brzezinski: Ulusal güvenlik danismani, Stratejik ve Uluslararasi Çalismalar Enstitüsü.
    John H. Chafe: Senatör, Fin. Sel. Intellig. Direktör.
    Bill Clinton: Eski Baskan , Arkansas Valisi.
    Richard N. Cooper: Harvard'da Prof. CFR direktörü, Devlet Bakanligi, Ekonomik isler.
    Gerald Corrigan: CFR direktörü, Federal Merkez Bankasi. Eski direktörü, Goldman Sachs.
    Lynn E. Davis: Devlet Bakani, Uluslararasi Güvenlik Sekreteri.
    John Mark Deutch: CIA direktörü, Savunma Bakanligi.
    Martin S. Friedman: Prof. (Harvard) Ekonomik Arastirmalar Ulusal Bürosu.
    Stephan J. Friedman: Goldman Sachs Sirketi.
    Thomas L. Friedman: New York Times gazetesi, köse yazari.
    David. L. Gergen: US News ve World Report Direktör ve Clinton 'in danismani.
    Louis Gerstner: IBM Sirketi sahibi ve Baskani.
    Kathrine Graham: Washington Post gazetesi, köse yazari ve Brookings Inst.
    Maurice Greenberg: CFR direktörü, Am. Int. Group Inc. Baskan Yardimcisi.
    Lee Herbert Hesburgh: Senatör , Indiana uluslararasi iliskiler.
    W. Alexander Hewitt: Jamaica Büyükelçisi.
    James F. Hoge: CFR'nin yayin organi Foreign Affairs'in direktörü.
    Richard Holbrooke: ABD Büyükelçisi, B. M. üyesi Credit S. First Boston Corp.
    Vernon E. Jordan : Aikin, Huer and Feld Sirketi, RJR Nabisco yöneticisi.
    Henry A. Kissenger: Nixon ve Carter dönemi Devlet Bakanligi, Sekreter.
    Winston Lord: Devlet Bak. Sekreter yardimcisi, Dogu Pasifik ve Asya Iliskileri.
    Jessica T. Mathews: Uluslararasi baris için Carnegie Vakfi Baskani (CIA ve DIA).
    Winston P. McCracken: Michigan Üniversitesi Prof.
    Robert Strange Mc Namara: Dünya Bankasi Baskani, Eski Savunma Sekreteri, Brookings Inst. (CIA baglantili).
    Walter F. Mondale: ABD Büyükelçisi, Japonya Devlet Bakanligi.
    J. Benjamin Nye: Hazine Bakanligi Sekreteri ve etkin baskani.
    Joseph S. Nye: Ulusal Istihbarat Konseyi Baskani, Harvard Dekani
    Rozanne L. Ridgway: Atlantik Konsül, RJR Nab Direktörü.
    Charles W. Robinson: Kitalararasi Gelistirme Konsülü, Brookings Inst. (CIA baglantili).
    David Rockefeller: Chase Manhattan Bankasi baskani, Rockefeller Sirketi Baskani, CFR baskani, Trilateral Komisyon baska. Bahsedilen tüm örgütlerin basindaki çekirdegin yöneticisi.
    Brent Snowcroft: Ulusal Güvenlik Konseyi Baskan yard, CFR eski baskani.
    Helmut Sonnefeldt: Brookings ve Carnagie Endowment (CIA baglantili).
    George Soros: Soros Fund Baskani, Open Society Institute.
    Laura D. Tyson: Prof, Harvard, Ekonomik danismanlik Komisyonu baskani.
    Paul A. Volcker: Federal Reserve System (Merkez Bankasi) Baskani.
    John C. Whitehead: Brookings Institution baskani (CIA yan kurulusu) NYC, AEA investor.
    Paul D. Wolfowitz: John Hopkins Ünv Dekani, Ileri Uluslararasi Iliskiler (CIA).
    Robert B. Zoellick: Stratejik ve Uluslararasi Iliskiler Merkezi baskani.
    M. Benjamin Mortimer: US News, World Reports, NY Daily News, Atlantic Montly Baskani ve yöneticisi, pek çok medyayi kontrol etmekte.
    kuyunun içindeki kurbağa için gökyüzü; o kuyunun çevresi kadardir.....

  4. 3 Kullanıcı kayahan tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  5. #15531
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Yer
    AVRUPA
    Mesajlar
    2.220
    Teşekkür Teşekkür 
    181
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    3.800
    Toplam Teşekkür
    1.296 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    “Ülkemizde de kapitalist anlayıştan nasibini almaktadır. İç borç 208 milyar TL, dış borç 300 milyar dolar civarında, toplam borç 500 milyar dolar... Bu borcun faizi de yıllık 55 milyar tl, civarında. Türkiye’de 2003 yılı itibariyle nüfusun en yoksul % 10 kesimi gelirin % 1,9 unu alırken, en zengin % 10’un aldığı pay % 34,6’ya kadar çıkmaktadır.

    Kapitalist sistemdeki zengin ve fakir arasındaki korkunç uçurum, bizde de görülmektedir. Zengin ve fakirin aldığı paylar arasında 18 kat fark vardır. Dünyada ve Türkiye’de gelir dağılımında çok büyük bir adaletsizlik söz konusudur.

    Kapitalizmin gelişmiş kabul edilen ülkelerdeki etkileri özellikle halledilemeyen ekonomi problemleri ile ilgili iken, ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde veya geri kalmış ülkelerde bu sistemin etkileri sadece ekonomi ile sınırlı değildir.

    Globalizm olarak adlandırılan yeni dünya düzeninde ekonomi ayağı kapitalizm, siyasi ayağı demokrasi ve sosyal boyutu insan hakları olan bir devlet sistemi oluşturulmuştur.

    Bu öyle bir düzendir ki, eski ABD başkanı Bush’un ifadesi ile “Ya bizdensiniz ya karşı tarafta” şeklinde bir ifade ile, tüm dünyayı adeta tek tip devlet yapısına sokma hedefidir.

    Milli duyguları yok edilerek globalizmin her türlü sömürüsüne ses çıkartmaktan aciz ve adeta gözü kör, kulağı sağır ve dilsiz bir millet meydana getirilerek; parçalanmış, küçülmüş toprak parçası üzerinde kaynakları sömürülen bir devlet meydana getirmek isteniyor. İşte kapitalizmin kuralları bizim gibi ülkelerde bunları yapmaktadır.

    Alınan dış desteklerin görünüşte hiç alakası olmamasına rağmen, sosyal sahada yıkıcı etkileri vardır. Bunların belki de en önemlisi, milletlerin inançları üzerinde yapılan tahribatlardır. Bu düzen, dini inançları siyasi bir unsur olarak ele alır.

    Kültürel sahada “Dinlerarası Diyalog, medeniyetler ittifakı, hoşgörü” vs. kavramlarla nüfuz edilen ülkelerde milli kimlikler ortadan kaldırılır.. Hatta bu süreçte Dinlerarası Diyalog çalışmaları resmi hükümet politikası haline dahi getirilebilir. Bu çalışmalar kendi kültüründen, medeniyetinden kopan insanlar oluşturmuştur. Bu insanlar dinlerini değiştirir ve artık topraklarının işgaline veya kaynaklarının yabancılar tarafından sömürülmesine karşı etkisiz hale getirilir.

    Elde edilen netice, işgale karşı direncini tamamen kaybetmiş bir millettir.. Bugün ülkemizin siyasi, sosyal, iktisadi, sınai, içtimai sayısız ve halli zor pek çok problemlerini konuşurken, globalizmin ana hatları ile verdiğimiz asıl yüzünü değerlendirmek gerekir.

    Televizyonlardan hepimiz takip ediyoruz, çiftçi perişan, tarım bitti, hayvancılıkla uğraşan aç, sanayi fabrikaları bir bir kapatılıyor, üretim hızla düşüyor, açlık vatandaşı evini, tarlasını satmaya hatta bir adım ilerisinde intihara sürüklüyor. İşçi, memur maaşları kesintilerden sonra bir hiç mesabesine indi, onlar da aç, çaresiz. Kısaca işçi, memur, tarım kesimi, hayvancısı, ormancısı, emeklisi, öğrencisi, öğretmeni, yaşlısı, genci millet olarak zor günlerden geçiyoruz. Toplumsal bir çöküntü içindeyiz, ahlaki değerler ekonomik sıkıntılar içinde yok olup gidiyor. Yabancı kültürlere özenen gençlerimiz kendi değerlerini adeta küçümser bir halde. Din değiştiren çocuklarımızın sayısı hızla artıyor. Anne–babalar çaresiz. Aileler ile çocukları arasında kültürel bir uçurum var.
    kuyunun içindeki kurbağa için gökyüzü; o kuyunun çevresi kadardir.....

  6. 3 Kullanıcı kayahan tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  7. #15532
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Yer
    Shadizar
    Yaş
    95
    Mesajlar
    39.638
    Teşekkür Teşekkür 
    36.921
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    93.341
    Toplam Teşekkür
    33.405 Yazısı Teşekkür aldı

  8. 4 Kullanıcı Astatin tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  9. #15533
    Üyelik tarihi
    Feb 2009
    Yaş
    65
    Mesajlar
    14.951
    Teşekkür Teşekkür 
    8.938
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    83.393
    Toplam Teşekkür
    14.315 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    iyi tatiller.
    "Burada yazdıklarım kişisel görüşlerimdir AL - SAT Tavsiyesi değildir"

  10. 9 Kullanıcı Larossıan tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  11. #15534
    Üyelik tarihi
    Oct 2009
    Mesajlar
    2.553
    Teşekkür Teşekkür 
    23.414
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    9.789
    Toplam Teşekkür
    2.428 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Iyi hafta sonlari..

  12. 5 Kullanıcı tutku tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  13. #15535
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Yer
    YeReleRden
    Mesajlar
    5.557
    Teşekkür Teşekkür 
    11.723
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    17.107
    Toplam Teşekkür
    4.538 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    mentalray kapanışı

    Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz , bırakın dostlarınız sizi geçsin

  14. 5 Kullanıcı fXci tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  15. #15536
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    303
    Teşekkür Teşekkür 
    2.955
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    1.343
    Toplam Teşekkür
    281 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Alıntı abka Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    düşünün p.tesi sabahı önder sav 1.200 delegenin imzası ile baykal çagrılıyor diyor..tam destek var..
    ama ögleden sonra kılıçdaroğlunu destekliyorum..isterse baykal bile olsa,yinede ezber bozuyorum diyor...yuh be...
    magazinleştirmeyin..gündemi tam takip etmiyorsunuz..


    sn abka

    Siz de bir düşünün bakalım
    15 gün içinde öyle bir düzen kuruldu ve gitmez denilen Baykal gibi bir kurt gitti
    hem de ne gidiş Fehullah gülen e selam çakarak!!!
    ne gerek vardı?
    hele düşünün..
    rüyanızda görseniz inanırmıydınız?
    sn sav da inanmadı belki
    inanamadı
    belki onu da birileri aramıştır
    inandırmıştır
    ne dersiniz..

    Olan şu;
    Manzara değişti
    toprak kaydı,zemin oynadı,
    ve sanmayın ki giden baykaldır...
    Tayyip bey gidiyor.
    El sallayın...
    Kurallara uymanın ve doğru olanı yapmanın yeri ve zamanı yoktur...

  16. 12 Kullanıcı temese tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  17. #15537
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Mesajlar
    25.785
    Teşekkür Teşekkür 
    13.899
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    189.930
    Toplam Teşekkür
    23.313 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    1058 yazdık.

    dibi bulduk.

    1090 yazdık.

    tepeyi bulduk.

    Pivotu verdik dikkat edin dedik 1063.

    Neyse ben bir süre uçar.

    İşlerim yoğun olacak.

    1115 geçilmeli sonrasında 1130-1136-1146 haftaya. Olmadan kısa vade artıya dönmez.


    24-7 fibo pencereye giriyoruz.

    Bir öncesi 13-17 idi.


    Bittiği an trend olabilir demiştim.

    Oldu aşağı oldu.

    24-7 de çalkalanma olacak.

    28 ana tarih.


    Bütün bu aralarda harketin nihai dibi görünecektir.


    Şahsi görüşüm diğer ihtmallerim olsada Byük.Bdüş teyiz. Ve devam edecektir.
    Bitmesini beklediğim yer 950-1020 arası.


    Bu bitince B C yeni zirve yapacaktır.

    Ana çöküş C düşüş sonra başlayacaktır.

    112XX-(8000-9000)-12000-(5000-6000)

    Jelibon.
    Ben kesinlikle VOB için bir hiçbirşey yazmıyorum, analizlerim amerikan borsaları içindir. Kişisel görüştür.

  18. 9 Kullanıcı jelibon tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  19. #15538
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Mesajlar
    25.785
    Teşekkür Teşekkür 
    13.899
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    189.930
    Toplam Teşekkür
    23.313 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Halil'in akü olayı.

    Asla büyük paraya karşı gelmeyeceksin.

    16 Nisanda satışa başlamışlar, 4 Mayısda kesişim noktası.

    6 Mayıs piyasa göçüş günü.

    sonra tepki.

    21 Mayısta 6 Mayısında altını gördük.

    Şişko parmakmış, ben yemem deney bu deney.

    Jelibon.
    Ekli Küçük Resimler Ekli Küçük Resimler Resmi gerçek boyutunda görmek için tıklayın.

Resmin ismi:  free%20acc-dis.jpg
Görüntüleme: 127
Büyüklüğü:  13.9 KB (Kilobyte)
ID:	2497  
    Ben kesinlikle VOB için bir hiçbirşey yazmıyorum, analizlerim amerikan borsaları içindir. Kişisel görüştür.

  20. 7 Kullanıcı jelibon tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  21. #15539
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    2.300
    Teşekkür Teşekkür 
    22.480
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    8.187
    Toplam Teşekkür
    2.054 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    geceye longum biraz geç oldu ama

    dün bi mok yedim onu çıkarmaya çalıştım düşen piyasada long trede ettim sonu hüsran olmadı ama beni çok yordu.
    simtem ala döndü biraz rahatladım

  22. 3 Kullanıcı oguzhan tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


  23. #15540
    Üyelik tarihi
    May 2010
    Mesajlar
    117
    Teşekkür Teşekkür 
    545
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    635
    Toplam Teşekkür
    114 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Alıntı GATE Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Merhabalar;

    Uyguladıgım stratejı netıcesınde;

    Sabahleyın; yukarıda yazmıs oldugum 69.000 den actıgım uzunların kalan yarısını da 69.600 den kapattım. (Yarısını bır oncekı gun kapatmıs ve yukarıda belırtmıstım).

    Endekste 55.100 vadelıdede 69.200 sevıyesının asagı kırılması netıcesınde verdıgım stratejıme baglı kalarak SHORT pozısyon actım...

    Gun ıcerısınde ıkı defa 68.200 sevıyelerının denenıp kırılamaması netıcesınde SHORT pozısyonlarımın YARISINI seans sonu olan guclu harekette 68.600 den kapattım. Yarın 69.000-69.200 aralıgının; endekstekı 55.000 sevıyesı ıle ES ZAMANLI yukarı gecıldıgını gorur ısem SHORT pozısyonlarımı kapatıp 55.700 sevıyesıne kadar FLAT bekleyecegım. Bu sevıyesının gecılmesı ıse tekrar UZUN pozısyon alacagım.

    Aksı taktırde ıse yanı 68.200 sevıyesının asagı gecılmesı durumunda ; (Kı ben kendı adıma beklemıyorum; ama beklentılerle ıslem yapmadıgımı belırtmıstım); dıger 1/2 pozısyonumuda SHORT a cevırıp daha once vermıs oldugum (vadelı ıcın 66.500 sevıyelerı) hedefımı beklemeye baslayacagım...

    Herkese bol kazanclar dılerım.

    Not: Goruldugu gıbı belırgın bır stratejısı olup duygusal davranmayan her yatırımcı bu havalarda bıle kar edıyor. Bunun bırde TREND sırasında gerceklestıgını dusunun ve hayal edın...
    Merhabalar;

    Ilgınc; karmasık ve dısıplıne olamayan dostlarımızı zora sokabılecek bır gun ızledık cuma gunu...

    Gelelım yorumumuza....

    Gun ıcerısınde 68.200 sevıyesının asagı gecılmesı ıse; dıger 1/2 lık SHORT pozısyonumu da actım. Ancak yukarıdada belırttıgım uzere; gunsonu netocesınde 68.200 altında kalınmasını beklemedıgımden asagıdan yukarı donuste; 68.000 den butun SHORT pozısyonları ( kı 1/2 sını 69.200 den acmıstık) kapatıp belırttıgım uzere FLAT kaldım. Bundan Es zamanlı olarak endekste ve vadelıdekı verıdıgım noktaları bekleyecegım...

    Herkese ıyı tatıller dılerım...

  24. 3 Kullanıcı GATE tarafından yazılan yazıyı faydalı buldu


Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •