sellpatros v.1.
![]()
2013,00
Bu anket AKP'yi üzecek!
![]()
![]()
![]()
SONAR araştırması: AKP'nin oyları 2002'den bu yana en düşük seviyesinde!
SONAR Araştırma şirketinin yaptığı seçim anketine göre, AKP’nin oyları 2002’den bu yana en düşük seviyeye indi. Ankete göre bugün seçim olması durumunda AKP yüzde 28.47, CHP yüzde 26.70, MHP yüzde 21.15, BDP ise yüzde 6.71 oranında oy alıyor.
SONAR Araştırma şirketinin 15-21 Nisan tarihlerinde yüz yüze anket yöntemi kullanarak yaptığı araştırma, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Konya, Mersin, Samsun ve Van illerinde farklı ekonomik ve yaş gruplarından tesadüfi yöntemle seçilen 3 bin kişiyle gerçekleştirildi. Araştırmanın hata payının yüzde 1,73 olduğu belirtildi. Araştırmada birleşik oy pusulası kullanılarak kararsızların payının düşük olmasının sağlandığı ifade edildi.
SONAR’ın birleşik oy pusulasında alfabetik sıraya göre AKP, BDP, BBP, BTP, CHP, DP, DSP, HEPAR, Hak ve Özgürlükler Partisi, İşçi Partisi, LDP, MHP, ÖDP, Saadet Partisi, TKP, Türkiye Partisi ve Yeni Parti seçenekleri yer aldı.
Buna göre kararsızlar ve görüş belirtmeyenlerin dağıtılmamış haliyle AKP yüzde 25.03, CHP yüzde 23.47, MHP yüzde 18.60, BDP yüzde 5.90, SP yüzde 4.43, DP yüzde 3.60, DSP yüzde 3.53, BBP yüzde 1.53, diğer partiler ise 1.83 oranında oy alıyor. Ankette kararsız oy oranı ise yüzde 12.08 çıktı.
Kararsızlar ve görüş bildirmeyenler dağıtıldığında ise oy oranları şöyle:
AKP yüzde 28.47, CHP yüzde 26.70, MHP yüzde 21.15, BDP yüzde 6.71, SP yüzde 5.04, DP yüzde 4.09, DSP yüzde 4.02, BBP yüzde 1.74, diğer yüzde 2.08.
-HALKIN EN ÖNEMLİ SORUNLARI İŞSİZLİK VE PAHALILIK-
Araştırmaya göre halkın büyük çoğunluğu Türkiye’nin en önemli sorununun işsizlik ve pahalılık olduğunu düşünüyor. Araştırmaya katılanlara birden fazla cevap verebildikleri “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusu sorulduğunda yüzde 71.20 oranında “İşsizlik/İstihdam” yanıtı verilirken yüzde 70.30 oranında da “Ekonomik sorunlar/pahalılık” denildi.
“Devlet kurumlarındaki son gelişmeler - TSK-Yargı” yanıtını verenlerin oranı yüzde 25.73 olurken Kürt açılımının en önemli sorun olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 20.17 oldu. Son haftaların siyasi gündemini oluşturan Anayasa değişikliğinin, Türkiye’nin en önemli sorunu olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 18.6 oldu.
Katılımcılara “Önümüzdeki 6 ay içerisinde kendi ekonomik durumunuzun nasıl olacağını düşünüyorsunuz?” sorusu sorulduğunda ise yüzde 40.40 oranında “Bugünden daha kötü”, yüzde 26.40 oranında “Bilmiyorum”, yüzde 19.80 oranında “Bugünden daha iyi”, yüzde 13.40 oranında da “Aynen böyle kalacak” yanıtı alındı.
tam trade günü bea...
pela bana gelgel yapıyo![]()
kurda "ensen neden kalın?" diye sormuşlar; "kendi işimi kendim görürüm de ondan!" demiş...
Tahvil 9.26 mı benmi yanlış göreyrum![]()
-Ben bilmem zistem bilir...
-Demirden korksak trene binmezdik...Kaybetmekten korksak Voba gelmezdik...
Siirt tecavüzcülerinden itiraflar
PERVARİ'de, önce 2 yaşında bir erkek çocuğuna tecavüz edip öldürmeye kalkışan, bir gün sonra sırayla tecavüz ettikleri 3 yaşındaki kızı öldürmekten tutuklanan 8 öğrenci ile onlara çocukları getirerek yardımcı olmakla suçlanan kız öğrenci D.S., itirafta bulundu.
11:15 | 26 Nisan 2010
Kuzenleri E.S. ve A.S.'yi kendilerine şantaj yapan ve tehdit eden 8 erkek öğrenciye götüren D.S. olayı şöyle anlattı: "Bir gün YİBO'nun üst tarafında fidan dikmek için gitmiştik. Fidan dikimi işi bittikten sonra, ben ve arkadaşlarım etraftaki fidan poşetlerini topluyorduk. Bu sırada iki erkek öğrenci yanıma geldi. Bana adımı sordular. Ben de adımı söyledim. Bunun üzerine onlar da bana adlarını söyledi. Fotoğrafımı çekmek istediler. Ben kendilerine izin vermedim. Daha sonra bunlar beni iterek yere düşürdü. Biri eşofmanımı çıkardı, biri üzerime uzandı. Bu şekilde fotoğrafımı çektiler.
13 Nisan 2009 günü Kültür Merkezi önünden geçerken onları gördüm. Yanıma gelerek benden onlara kız ya da erkek 3- 4 yaşlarında bir çocuk getirmemi istediler. Ben bunun nedenini sorduğumda, 'Bu seni ilgilendirmez' deyip, bana para vereceklerini söylediler. Kendilerine önce getirmeyeceğimi söyledim. Fakat benim ellerinde bulunan ve İ.'yle olan fotoğrafları aileme göstereceklerini söyleyerek tehdit ettiler. Aileme zarar vereceklerini söylediler. Ben de bu ikisinden korktuğum için çocuk getirmeyi kabul ettim.
Amcamın oğlu olan E.S.'yi kapının önünden kucağıma alarak, buluşmayı planladığımız yere gittim. Serkani Deresi'ne doğru yoldan biraz uzaklaştık. Patika yol üzerinde durdum ve E.'yi yere bıraktım. İ. ve Y. orada saklanmış bekliyorlardı. Daha sonra tekrar eve döndüm. Akşam saatlerinde E.'nin kaybolduğu haberi duyuldu.Ben Kültür Merkezi önünde duran Y. ve İ.'yi tekrar gördüm. Bu sefer onların yanına ben gittim.
Y. ve İ. bana 'Niye erkek çocuk getiriyorsun' dedi. Ve bana küçük kız çocuğu getirmemi yoksa yine ve aileme zarar vereceklerini söylediler. Ben yine bu çocukların tehditlerinden korktuğum için bu sefer eve giderek yengemin (diğer amcasının) kızı olan A.S.'yi yanıma aldım. Ona kendisine cips alacağımı söyledim. E.'yi bıraktığım yerden biraz daha yukarı bir yere A.S.'yi bıraktım. Ve ardından tekrar eve döndüm. Zaten o günün akşamında A.S.'nin havuzda boğulduğu haberini duydum. Çok pişmanım."
"SIRAYLA TECAVÜZ ETTİK"
Tecavüz ve cinayetle suçlanan Yatılı İlköğretim Bölge Okulu öğrencilerinden 14 yaşındaki Y.Ş. de olayı şöyle anlattı: "Pervari Yatılı İlköğretim okulu 7'nci sınıf öğrencisiyim. Bir tatil günü ben ve arkadaşlarım S., M., C., H., H., F. ve M. çarşıya indik. Cem büfenin önünde D. isminde daha önce tanıştığımız kız ile karşılaştık. S., F., ve C., D.'ye bize bir çocuk getirmesini istedi. Eğer bunu yapmazsa kendisini öldüreceğimizi söyledik. Biz bu çocuğu cinsel arzularımız için istemiştik. D. de bize 'Tamam' dedi. Çocuğu bize getireceği günü önceden kararlaştırmıştık.
Bir gün öğlen yemeği yedikten sonra D. yanındaki çocukla beraber ilçenin girişinde bulunan dereye geldi. D.'nin getirdiği çocuk saçları kıvırcık 2 yaşlarında bir çocuktu. D. çocuğu bize verdikten sonra biraz sonra gelip alacağını söyledi. D. çocuğu bize getirdiği zaman az önce yukarda saydığım herkes oradaydı. D. bizim yanımızdan ayrıldıktan sonra biz çocuğu yukarıda bulunan küçük bir havuzun yanına götürdük. Herkes çocuğa sırayla tecavüz etti. Ben de tecavüz ettim. Daha sonra S. bu çocuğu birkaç kez havuza atıp çıkardı. Bir ara çıkardığımızda ölmüş olduğunu gördük. Biz orada çocuğu havuzun dışında bırakarak ayrıldık. Ben yapmış olduğum bu eylemden dolayı çok pişmanım."
Geçen yıl olay sırasında 14 yaşında olan S.G.'nin insanın kanıdı donduran suçlamayla ilgili sözleri şöyle: "Pervari Yatılı İlköğretim Okulu 7'nci sınıf öğrencisiyim. Ben bir gün Pervari çarşısında gezerken daha önce tanımadığım D. isminde bir kız ile Y., A., K., F., H. ve H. kardeşler konuştular. D.'den kendilerine tecavüz etmek için bir çocuk istediler. D. de 'Tamam' dedi. Bunun üzerine D.'nin bir gün küçük çocukla ilçenin çıkışında bulunan dereye geldiğini gördük. Biz de yanına gittik. D. bize çocuğu verdikten sonra 'Bunu götürün tekrar gelip alacağım' dedi. Bunun üzerine ben Y., M., F., H ve H., kardeşler, C., çocuğu alarak ağaçların arasına götürdük. Orada hepimiz çocuğa tecavüz ettik. Kız çocuğunu da tecavüz ettikten sonra F., C., ve H. havuza attı. İlk önce attıklarında kız ölmemişti. Daha sonra bastırdılar suyun altına doğru kızın öldüğünü gördük. Kızı havuzdan çıkardık, ben 'Kızı havuza atmayın, D.'ye verin' diye söyledim. Çok pişmanım."
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)
Yer imleri