Sayfa 1/3 123 SonSon
34 sonuçtan 1 ile 12 arası

Konu: E=mc2

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    144
    Teşekkür Teşekkür 
    756
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    284
    Toplam Teşekkür
    92 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart E=mc2

    Hayır modern fizik topiği değil. E=MC2,pozitif bilimler tarihinin gördüğü en basit ama en muhteşem içeriğe sahip formüldür. Bu topiğin amacı da, iktisadi gerçekleri ve hatta IMKB veya VOB'la ilgili her türlü analizi, olabildiğince basit, etkili ve anlaşılabilir bir şekilde paylaşabilme zemini yaratmaktır. Topiğin sahibi, bu topiği açan kişi değil, düşüncelerini yazan ve katkıda bulunan herkestir .

  2. The Following 7 Users Say Thank You to ESAY.RUL For This Useful Post:


  3. #2
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    144
    Teşekkür Teşekkür 
    756
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    284
    Toplam Teşekkür
    92 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    İlk basit örnek benden..
    GAZETE HABERİ İLE BANKA BİLANÇOSU ANALİZİ NASIL YAPILIR.

    Finans sisteminin tüm dünyada konu olduğu bu dönemde bir banka'nın finansal tablolarına bakarak onun hakkında nasıl basit ama verimli bir fikre sahip oluruz?


    Herhangibir ülkedeki herhangibir sağlıklı Bankayı düşünelim. Bu bankanın;

    Kredileri : 50000
    Mevduatı : 55000
    Özkaynakları : 10000 (Ödenmiş sermaye, sermaye yedekleri, kar yedekleri v.b.)

    Bu bankanın dönmeyen kredileri hangi noktada özkaynaklarını bitirir.?? Yanıt basittir. Krediler / özkeynaklar = %20 dir... Yani bu bankanın dönmeyen kredilerinin tüm kredilere oranı %20 ye ulaştığı zaman o bankanın özkaynakları sıfırlanır.

    Yani yapacağınız şey basittir. Yukarıdaki basit hesabı merak ettiğiniz bir bankanın bilançosundaki rakamlara göre yapın. Elde ettiğiniz oranı aklınızda tutun. Sonra gazetelerden bankaların dönmeyen kredilerinin tüm kredilere oranının ne olduğu ile ilgili haberler çıkarsa bu oranla karşılaştırırsınız


    Şüphesizki banka bilanço analizi meşakatli bir iştir ve bu kadar basit değildir ama bu hesap çok önemli ve basit bir göstergedir. Bir başka konu; banka bilançosu makyajlamak eskiye göre biraz daha zordur ama çoookk zor değildir.
    Konu ESAY.RUL tarafından (07.03.09 Saat 21:11 ) değiştirilmiştir.

  4. The Following 6 Users Say Thank You to ESAY.RUL For This Useful Post:


  5. #3
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    144
    Teşekkür Teşekkür 
    756
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    284
    Toplam Teşekkür
    92 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Alıntı ESAY.RUL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    İlk basit örnek benden..
    GAZETE HABERİ İLE BANKA BİLANÇOSU ANALİZİ NASIL YAPILIR.

    Finans sisteminin tüm dünyada konu olduğu bu dönemde bir banka'nın finansal tablolarına bakarak onun hakkında nasıl basit ama verimli bir fikre sahip oluruz?


    Herhangibir ülkedeki herhangibir sağlıklı Bankayı düşünelim. Bu bankanın;

    Kredileri : 50000
    Mevduatı : 55000
    Özkaynakları : 10000 (Ödenmiş sermaye, sermaye yedekleri, kar yedekleri v.b.)

    Bu bankanın dönmeyen kredileri hangi noktada özkaynaklarını bitirir.?? Yanıt basittir. Krediler / özkaynaklar = %20 dir... Yani bu bankanın dönmeyen kredilerinin tüm kredilere oranı %20 ye ulaştığı zaman o bankanın özkaynakları sıfırlanır.

    Yani yapacağınız şey basittir. Yukarıdaki basit hesabı merak ettiğiniz bir bankanın bilançosundaki rakamlara göre yapın. Elde ettiğiniz oranı aklınızda tutun. Sonra gazetelerden bankaların dönmeyen kredilerinin tüm kredilere oranının ne olduğu ile ilgili haberler çıkarsa bu oranla karşılaştırırsınız


    Şüphesizki banka bilanço analizi meşakatli bir iştir ve bu kadar basit değildir ama bu hesap çok önemli ve basit bir göstergedir. Bir başka konu; banka bilançosu makyajlamak eskiye göre biraz daha zordur ama çoookk zor değildir.
    Özkaynaklar/krediler = 0.20

  6. The Following 2 Users Say Thank You to ESAY.RUL For This Useful Post:


  7. #4
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    144
    Teşekkür Teşekkür 
    756
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    284
    Toplam Teşekkür
    92 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart Avrupa Birliği'nin Sonu

    Önceki hafta AB, Doğu Avrupa'ya, ihtiyaç duydukları 160 milyar EURO'luk yardımı vermeyi reddetti ve bu kararla ilgili önemli bir gerekçe göstermedi daha önemlisi iktisadi gerekçelerle makul hale getirilmiş bir açıklama da yapmadı veya yapamadı. Neden?

    Bazı basit gerçeklere bakalım..D. Avrupa Ülkelerindeki bankacılık sisteminin çok büyük bir bölümü beklenildiği üzere Batı Avrupa ülkelerine - bankalarına ait. Bir başka deyişle buradaki kredi risklerinin de önemli bir bölümü Batı Avrupa Bankalarına ait. Buraya kadar olan kısım zaten herkesin bilgisi dahilindedir ve günlük gazetelerde bile yazmaktadır. Peki ama yanıtı verilmemiş iki soru var..

    1) D.Avrupa da risk altında olduğu söylenen B.Avrupa Bankalarına ait değerler ne büyüklüktedir?

    2) Bu değerleri tehdit eden riskin büyüklüğü nedir?

    İkinci sorunun yanıtından başlayalım. Yakından izlediğim bir D. Avrupa ülkesinin bankacılık sistemindeki rakamlara bakıyorum. Geçen yıla kadar yıllık %17 faizle Bankalar kredi açmaktalarmış ve bugün interbank faizi bile %50 lere gelmiş durumda. USD/XXX paritesi ise iki katına çıkmış. Yani yurtdışından gelen kaynaklar, getirildikleri para cinsinden yarı yarıya değer kaybetmişler. Bu da yetmezmiş gibi işsizlikte patlama var ve %17 ile verilen kredilerde bile geri dönmeme oranı şu an %28 lere çıkmış. (D.Avrupa genelinde, tüketim alışkanlığı ise ABD ye benzer şekilde ve belki "sonradan keşfetmenin" verdiği panik ve tükteme isteğiyle zıvanadan çıkmış vaziyette..Cebinde 30000 doları olan kişiler üzerine 70000 dolar kredi alıp lüks cipler alıyorlar ve kredi vadeleri çok uzun)..Diğer yandan kredi vadeleri çok uzun, yani sağlıklı olarak geri dönüşü olacak kredilerde bile nakit dönüş hızı çok yavaş.. İlk sorunun yanıtı ise şu: Tüm kredi risklerinin yaklaşık %68 i B.Avrupa bankalarında. Sözün özü; bu ülkelerdeki B. Avrupa Bankalarının kredilerinin çok ama çok büyük bir kısmı batacak ve kaçınılmaz olarak yakın zamanda bu ülkelerdeki finans sistemi çökecek.

    Böyle bir ortamda, AB nin batacak 160 milyar EURO daha bahşetmesini beklemek gerçekten saflık olurdu ve zaten bu paket liderler arasında ciddi bir şekilde görüşülmedi bile, hele ki ABD gibi, arzın merkezinde bile bu tip yardımlar bir kaç ayda buhar oluyorken böyle bir adım gerçekten saçma olurdu.

    Peki, yazımızın başlığı neden AB'nin sonu?
    Bilindiği üzere, AB projesi temel olarak iki ülke (Almanya, Fransa) büyük sermayesinin ortak ve açık pazar motivasyonu ile, görece keynesci politikalardan etkilenmiş sol iktidarların ortak projesiydi ve "sosyal" tarafı ile sivil toplumun da desteğini alan bir medeniyet projesi idi.

    1) Artık ortada, hükmetmeye ve büyümeye hazır bir sermaye yok.
    2) Sol iktidarların yerini, neo-liberal iktidarların alması ile başlayan süreçte, vahşice büyümek isteyen sermayeyi dizginleyecek sol iktidarlar ve planlama mekanizması yoktu ve plansızlık demek aşırı risk almak demekti.!!
    3) Artık zenginlik ve sosyal devlet çağı bitmişti, Avrupa'nın yerlileri artık kendi geleceklerinin derdinde idi ve düne kadar huşu ile destekleri barış, halkların kardeşliği, emeğin ve sermayenin serbest dolaşımı nidalarının yerini, aç kalma korkusunun güdümüyle, komşu ülkeye ve azınlıklara düşman olarak bakan gözler almıştı. Artık AB projesine sivil toplum desteği yoktur.

    Önümüzdeki süreçte, D. Avrupada batan finans sistemi, onla birlikte mahvolmuş B.avrupa Bankaları, herkesin unuttuğu AB projesi, yükselen ırkçılık, berbat kamu maliyesi nedniyle sosyal harcamaları daha da kısan iktidarlar ve ulus düzeyinde artan huzursuzluklar, ve en önemlisi yine ulus düzeyinde içine kapanan ekonomiler görüyor olacağız. Sözün özü Avrupa Birliği projesi ölmeye yüz tutmuştur. Daha da tepeden bakarsak;

    "Aydınlanmanın" birinci çocuğu olan "Liberalizm" ve ikinci çocuğu olan "sosyalizm"'den sonra "sermayenin kontrollü örgütlenmesi"ne dayanan üçüncü çocuğu da ölmüştür.. Son küresel ekonomik krizin Avrupa ve belkide insanlık için bir farklı anlamı da budur.

    Bu noktadan sonra tartışılması gereken şey, bu krizin "faşizm" türü bir akıl tutulmasına mı yoksa henüz bilmediğimiz bir aydınlık yola gidilmesine mi vesile olacağıdır..

  8. The Following 11 Users Say Thank You to ESAY.RUL For This Useful Post:


  9. #5
    Üyelik tarihi
    May 2008
    Mesajlar
    263
    Teşekkür Teşekkür 
    511
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    118
    Toplam Teşekkür
    74 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    döktürmüşsün hocam ellerine beynine sağlık

  10. The Following User Says Thank You to gacırt For This Useful Post:


  11. #6
    Üyelik tarihi
    May 2008
    Mesajlar
    1.380
    Teşekkür Teşekkür 
    510
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    957
    Toplam Teşekkür
    340 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    hocam cahiliz kusura bakma bu E=mc2 fizik falan ne oluyor...açıklarsanız seviniriz....

    zaten fiziği hiç sevmem.....

  12. #7
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    138
    Teşekkür Teşekkür 
    222
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    131
    Toplam Teşekkür
    63 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Alıntı mordak Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    hocam cahiliz kusura bakma bu E=mc2 fizik falan ne oluyor...açıklarsanız seviniriz....

    zaten fiziği hiç sevmem.....

    açıklamış ya zaten. cok guzel topik sn esayrul

    Alıntı ESAY.RUL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hayır modern fizik topiği değil. E=MC2,pozitif bilimler tarihinin gördüğü en basit ama en muhteşem içeriğe sahip formüldür. Bu topiğin amacı da, iktisadi gerçekleri ve hatta IMKB veya VOB'la ilgili her türlü analizi, olabildiğince basit, etkili ve anlaşılabilir bir şekilde paylaşabilme zemini yaratmaktır. Topiğin sahibi, bu topiği açan kişi değil, düşüncelerini yazan ve katkıda bulunan herkestir .
    Konu neremy tarafından (08.03.09 Saat 05:10 ) değiştirilmiştir.

  13. The Following User Says Thank You to neremy For This Useful Post:


  14. #8
    Üyelik tarihi
    Feb 2009
    Mesajlar
    28
    Teşekkür Teşekkür 
    0
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    45
    Toplam Teşekkür
    22 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart Büyümek ya da Büyümemek, İşte Bütün Mesele

    Tüm dünya piyasalarında belki milyonlarca insan trade ediyor (öyle ya da böyle, aktif ya da pasif) ve yüzbinlercesi de teknik analiz yapıyor. Yani geçmiş verilere bakıyorlar, yarın şöyle olacak, sene sonu da bunu gösteriyor diyorlar.

    Teknik analiz için de binlerce yöntemden-indikatörden bahsedebiliyoruz. Her sosyal bilim alanında olduğu gibi bu yöntemler gelişmiş ülkelerde oradaki bilgi birikimi sayesinde üretiliyor. Türkiye gibi bir üçüncü dünya ülkesinin sadece Finans alanında değil, herhangi bir sosyal bilim alanında "değerli" bilgi üretmesini beklemek zaten akıllıca değil. Yani her şey olması gerektiği gibi.

    Olması gerektiği gibi olmayan ise yatırımcılarımızın "teknik analizle kirişi kırmak" hevesleri ve bu konuya olan inançları. Uyanın beyler-hanımlar, Ed Seykota'nın 70'lerde "sistemi" vardı, yanlış hatırlamıyorsam delikli kartlarla programlanmıştı. Aramızda delikli kart "görmüş" olan bile kaç kişidir acaba, merak ederim..

    Lafı uzatmayacağım, yazının amaçlarından biri kimsenin şevkini kırmak değil ama bir dürtme-dürtülme ilişkisi kurmak sadece. Asıl amacımız ise içerisinde bulunduğumuz ve "ikinci dalga" olarak adlandırılan çöküşün açıklamasını yapmaktır. Bunu da bir sonraki yazımda bu metne cevap olarak sürdüreyim, başlık ipucu veriyor zaten, böylece ilgilenenler de bir düşünür bu arada.

  15. The Following 4 Users Say Thank You to onvivo For This Useful Post:


  16. #9
    Üyelik tarihi
    Feb 2009
    Mesajlar
    28
    Teşekkür Teşekkür 
    0
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    45
    Toplam Teşekkür
    22 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart Büyümek ya da Büyümemek, İşte Bütün Mesele -2

    Alıntı onvivo Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Tüm dünya piyasalarında belki milyonlarca insan trade ediyor (öyle ya da böyle, aktif ya da pasif) ve yüzbinlercesi de teknik analiz yapıyor. Yani geçmiş verilere bakıyorlar, yarın şöyle olacak, sene sonu da bunu gösteriyor diyorlar.

    Teknik analiz için de binlerce yöntemden-indikatörden bahsedebiliyoruz. Her sosyal bilim alanında olduğu gibi bu yöntemler gelişmiş ülkelerde oradaki bilgi birikimi sayesinde üretiliyor. Türkiye gibi bir üçüncü dünya ülkesinin sadece Finans alanında değil, herhangi bir sosyal bilim alanında "değerli" bilgi üretmesini beklemek zaten akıllıca değil. Yani her şey olması gerektiği gibi.

    Olması gerektiği gibi olmayan ise yatırımcılarımızın "teknik analizle kirişi kırmak" hevesleri ve bu konuya olan inançları. Uyanın beyler-hanımlar, Ed Seykota'nın 70'lerde "sistemi" vardı, yanlış hatırlamıyorsam delikli kartlarla programlanmıştı. Aramızda delikli kart "görmüş" olan bile kaç kişidir acaba, merak ederim..

    Lafı uzatmayacağım, yazının amaçlarından biri kimsenin şevkini kırmak değil ama bir dürtme-dürtülme ilişkisi kurmak sadece. Asıl amacımız ise içerisinde bulunduğumuz ve "ikinci dalga" olarak adlandırılan çöküşün açıklamasını yapmaktır. Bunu da bir sonraki yazımda bu metne cevap olarak sürdüreyim, başlık ipucu veriyor zaten, böylece ilgilenenler de bir düşünür bu arada.

    Olayların sebeplerini olaylar geliştikten sonra açıklamak insan beyninin doğal bir özelliği ve insanlık tarihinin de acı bir gerçeğidir. Acı bir gerçek tanımlamamın arkasında da bu "açıklama"nın aslında makul bir "uydurma" olduğu yatar. Olaylar gerçekleştikten sonra hep bir sebebi vardır, çünkü makul bir sebep-sonuç ilişkisini o olaya paralel ya da hemen öncesinde gerçekleşen bir başka olayla olumlu ya da olumsuz kurmak mümkündür.

    Bu konuyu tecrübe etmek isteyen ve İngilizce bilenlere finance.yahoo.com takip etmelerini öneririm. Sık sık karşılaşacakları durum, ABD endeksleri düşüşte iken düşüşe sebep gösterilen bir olayın-haberin, ilerleyen saatlerde endeksin yükselmesiyle yükselişe gösterildiği olacaktır. Hatta bazen sadece bir kelimeyi değiştirerek yaparlar bunu, "tumble" oluverir "gain", yazı zaten aynıdır, başlığında sadece bir kelime değişir, başlık da aynıdır (evet bu derece vahim). Yahoo sadece kolay izlenebilir bir örnek, dikkatle takip edeceğiniz tüm medya kanallarında aynı durumla karşılaşırsınız.

    Bu durumun temel sebebi piyasaların kaotik özellik göstermesidir. Burada kaotikten kasıt tahmin edilemez olduğu ya da rastgele (random) olduğudur. Bu teknik ya da temel herhangi bir tür analizin tümüyle terk edilmesi gerektiği anlamına asla gelmez. Yalnızca, ulaştığınızı sandığınız kesin ve iddialı sonuçların aslında sadece birer olabilirlik olduğunu kabul etmenizi gerektirir. Olabilirlik kavramını hayatınıza soktuğunuzda Yiğit (Bulut) kardeşimiz örneğinde olduğu gibi beş günlük haftanın dördünde çuvallamak riskinden de kaçınmış olursunuz.

    Unutmayın ki piyasalar özünde insan psikolojisinin kaotik seyrinin ürünüdürler ve bu riskten kaçınmak size çok önemli bir erdem sağlamak yanında piyasa performansınızı artırıcı etkisiyle katkıda bulunacaktır. Bu katkının sebebi, olabilirlik kavramının kabulü ile yatırımcı olarak en önemli varlığınızı, psikolojinizi koruyacak olmanızdır.

    Lafı yine döndürdük dolaştırdık yine asıl konuya giremedik, devam edeceğim, önce müşteri çekelim, sonra yukarıdan malı basacağım.

  17. The Following 4 Users Say Thank You to onvivo For This Useful Post:


  18. #10
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    144
    Teşekkür Teşekkür 
    756
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    284
    Toplam Teşekkür
    92 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart Vob30_15_ts

    Kısa vadeli -trade sistem- açısından bakıldığında;

    Teknik olarak bakıldığında;
    Dirençler: 29750, 30000
    Destek : 28800, 28400

    Sistem alda kapatmış olmasına rağmen, son yğkselişte mavi alarm bayrağı belirmiştir ve trade açısından tehlikeli bir bölgede bulunulmaktadır. Aşırı alım bölgesinde bulunulmakta olduğundan yükselişin bir süre daha sürmesi mümkün olmakla beraber, gelecek ilk sat sinyalinden sonra büyük bir düşüş olasıdır.

    Diüer yandan Dow daki kapanış tepkisine gerekçe gösterilen İngiltere'deki gelişme aslında iyi olarak algılanacak bir gelişme değildir.

    Benim kişisel görüşüm haftabaşından itibaren negatif görüntünün daha olası olduğudur.

    Özellikle çok düşülmüş olması nedeniyle veya sayımlarda öne çıkan EW modellerinin öngörmesi nedeniyle buradan bir yukarı tepki mümkün müdür? Evet öyledir, ancak şu akıldan çıkarılmamalıdır. Gerek IMKB gerekse dünya borsaları, yaşayan yatırımcı kitlesinin daha önce hiç görmediği bir ayı piyasası altındadır. Dolayısıyla orta vadeli trend tahminleri akılların kenarında olmalı ancak sistemlerden bağımsız işlem yapmanın çok tehlikeli olacağı unutulmamalıdır.

    Trader'ın en büyük illüzyonu, piyasaların aynı temel gerekçelere (paket açıklanması!) aynı tepkiyi verecek olmasını düşünmesidir. Bu nedenle, karını maximize etmek için sisteminden kopar ancak bu tehlikeli bir oyundur ve içinde bulunulan süreçte oynanmaması gereken bir oyundur.

    http://img220.imageshack.us/img220/2073/vob15ts.jpg
    Ekli Resimler Ekli Resimler
    Konu ESAY.RUL tarafından (08.03.09 Saat 18:52 ) değiştirilmiştir.

  19. The Following 3 Users Say Thank You to ESAY.RUL For This Useful Post:


  20. #11
    Üyelik tarihi
    Feb 2009
    Mesajlar
    28
    Teşekkür Teşekkür 
    0
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    45
    Toplam Teşekkür
    22 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart Büyümek ya da Büyümemek, İşte Bütün Mesele -3

    Alıntı onvivo Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Olayların sebeplerini olaylar geliştikten sonra açıklamak insan beyninin doğal bir özelliği ve insanlık tarihinin de acı bir gerçeğidir. Acı bir gerçek tanımlamamın arkasında da bu "açıklama"nın aslında makul bir "uydurma" olduğu yatar. Olaylar gerçekleştikten sonra hep bir sebebi vardır, çünkü makul bir sebep-sonuç ilişkisini o olaya paralel ya da hemen öncesinde gerçekleşen bir başka olayla olumlu ya da olumsuz kurmak mümkündür.

    Bu konuyu tecrübe etmek isteyen ve İngilizce bilenlere finance.yahoo.com takip etmelerini öneririm. Sık sık karşılaşacakları durum, ABD endeksleri düşüşte iken düşüşe sebep gösterilen bir olayın-haberin, ilerleyen saatlerde endeksin yükselmesiyle yükselişe gösterildiği olacaktır. Hatta bazen sadece bir kelimeyi değiştirerek yaparlar bunu, "tumble" oluverir "gain", yazı zaten aynıdır, başlığında sadece bir kelime değişir, başlık da aynıdır (evet bu derece vahim). Yahoo sadece kolay izlenebilir bir örnek, dikkatle takip edeceğiniz tüm medya kanallarında aynı durumla karşılaşırsınız.

    Bu durumun temel sebebi piyasaların kaotik özellik göstermesidir. Burada kaotikten kasıt tahmin edilemez olduğu ya da rastgele (random) olduğudur. Bu teknik ya da temel herhangi bir tür analizin tümüyle terk edilmesi gerektiği anlamına asla gelmez. Yalnızca, ulaştığınızı sandığınız kesin ve iddialı sonuçların aslında sadece birer olabilirlik olduğunu kabul etmenizi gerektirir. Olabilirlik kavramını hayatınıza soktuğunuzda Yiğit (Bulut) kardeşimiz örneğinde olduğu gibi beş günlük haftanın dördünde çuvallamak riskinden de kaçınmış olursunuz.

    Unutmayın ki piyasalar özünde insan psikolojisinin kaotik seyrinin ürünüdürler ve bu riskten kaçınmak size çok önemli bir erdem sağlamak yanında piyasa performansınızı artırıcı etkisiyle katkıda bulunacaktır. Bu katkının sebebi, olabilirlik kavramının kabulü ile yatırımcı olarak en önemli varlığınızı, psikolojinizi koruyacak olmanızdır.

    Lafı yine döndürdük dolaştırdık yine asıl konuya giremedik, devam edeceğim, önce müşteri çekelim, sonra yukarıdan malı basacağım.

    Çok kısa olarak kaosun üç temel özelliğini vermek gerekirse;
    1. Başlangıç değerlerine en yüksek noktada hassasiyet (extreme sensitivity to initial conditions) (Kelebek Etkisi adıyla sanırım herkes bilir, Hollywood sağ olsun).
    2. Sebep ve sonuç arasında varolMAyan bir oran ilişkisi (cause and effect are not proportional).
    3. Nonlinearity (Lineer olmaması).


    Bu özellikleri dolayısıyla kaotik ortam -tekrar etmek gerekirse- öngörülemez (unpredictable), rastgele (random) seyir izler. Burada sık düşülen bir yanlış anlamanın önüne geçmek isterim. Öngörülemez yani unpredictable olması istenmeyen yani undesirable olmasını gerektirmez. Karmaşayı (confusion) da gerektirmez. Örneğin öngörülemez olmasına rağmen attığınız bir adımın sonucunda çok memnun kalacağınız gelişmelerle piyasalarda sıkça karşılaşabilirsiniz. Bu adım konusunu GO ile ilerleteceğim, şimdi bu yazının konusuna geçiyorum.

    Tüm ekonomik-finansal büyüklükler (ticari işletmeler ya da devletler) piyasalarda büyüme beklentileri ile varlıklarını sürdürürler. Malumunuz, piyasalar var olanı değil beklentileri alır ve satar. Alınan ve satılan beklenti de bazı istisnalar dışında daima büyüme beklentisidir.

    Devletler açısından kritik olan büyümedir. Enflasyon, kur, faiz oranları, özünde hepsi büyümeye bağlıdır. Bunların bazıları ile oynayarak diğer bazılarını etki altına alabilirsiniz. Ancak büyümeyi etki altına almanın, büyümeyi çözmenin etkili ve kati bir yolu yoktur. Büyüyorsanız büyüyorsunuzdur, büyüyemiyorsanız ya da küçülüyorsanız da gerçek budur. Çok fazla dinamiğe bağlı bu gerçeği, bu çok fazla dinamiği kontrol edemeyeceğinizden, değiştiremezsiniz. Kaos geçerlidir.

    İkinci dalga olarak adlandırılan bu içerisinde bulunduğumuz aşağı hareketi açıkçası uzun süredir bekliyorduk. Sayın Esay'a henüz daha bu düşüşler başlamadan Avrupa'dan gelen beklenmedik büyüme değerleri ardından durumun vehametini izah etmiş, ABD'den de benzer bir sonuç alınması durumunda büyük kabusun başlayacağını ifade etmiştim. Bu bir "ben söylemiştim, oldu" cümlesi değildir, yalnızca, bu yazı dizisinin yukarıdaki parçasında bahsini ettiğim hataya burada düşülmediğini görmenizi istediğim için belirtme gereği duydum.

    Yani, bu bir uydurma sebep-sonuç ilişkisi yaratma çabası değil, düpe düz gerçektir. Bunu bilmek için de kehanete gerek yoktur, iktisat tarihini iyi bilmek ve finanstan anlamak yeterlidir. Bu iki özelliğe sahip insanlar genelde piyasalardan uzak durduğu için, üçüncü bir özellik olarak da piyasalarla haşır neşir olmamız tespitteki başarıya sebep olarak gösterilebilir. Sonuç olarak, yaklaşık üç haftadır short ağırlıklı pozisyonda da bu beklentilerle durduğumuzu belirtelim ve reklamları geçelim artık.

    Özellikle son çeyrek büyüme değerleri neredeyse tüm dünya için beklentilerin altında, bazı bölgelerde çok altında geldi. Bu durum tüm dünya borsaları için korkusuzca konuşabilirim ki şu an gerçeklenen endeks değerlerinin doğrudan sebebi olmuştur ve görünen o ki bir süre daha olmaya da devam edecektir.

    Büyüme ile alakalı biraz daha teknik ve tarihi bilgi vererek sonra devam edeceğim. İyi akşamlar dilerim okuyanlara, ve sabah için başarılar da.

  21. The Following 4 Users Say Thank You to onvivo For This Useful Post:


  22. #12
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    144
    Teşekkür Teşekkür 
    756
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    284
    Toplam Teşekkür
    92 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart SPX Sırat Köprüsünün hemen yanında

    725 altı ilk türbülans bölgesiydi ve hızla 45 puan verdi..675-680 bandının altında kapanışlarda ise ikinci türbülans bölgesine girilir



  23. The Following 2 Users Say Thank You to ESAY.RUL For This Useful Post:


Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Yer imleri

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •