-
[COLOR=blue][quote=indregandi;478832]köy yerinde geçen toplantıda bir şey planladıkları açık,
draghi belliki orada buna izin istedi,
bu şin tezgahçılarıda razı oldu,
zaten bunu istiyorlar,
şimdi gelişmeler şunlar,
grace, spana , italyan, digger tefek ufaklar,
ayırlınd, island, ve Portugal,
bunlar sorunlular,
son büyük gelişme Portugal bankası ödeme yapamadı,
fransada işsizlik aldı başını gitti,...
doclandada teklemeler var,
şimdi buraya kadar saydıklarımız bir ekonomik anarşi ortamı,
herkes meydana çıkmaya hazır, gezi parkları her an kurulabilir,
ialaveten ukranya ve raşa bunalımı mevcud yanı başlarında kışa giriyoruz gazın geçip geçemiyeceği belli deil,
bu meyanda bakıyoruz,
işte bu bölüme kibriti çakıp atıyorum,
enflasyon,
baktığımda,
amareikan ten years oldlarını b,ir süredir taklada görüyorum,
yani dingin faiz ortamında benim çakıp attığım kirbit tutuşmuyor,
(dolası ile tr de de bu ortam mb ne yapacak trashına denk geliyor, yani mb ye otarite rolü biçiliyor, oysa global faiz bunu regüle ediyor),
ikinci olarak,
bir genleşme cephesinden avro ya baktığımızda kaçış,
üç şeye olabilir,
1 faiz, kapalı yukarıda açıkladık,
2 gold, kapalı, sp tarafından tutsak alınmış, dolası ile bir güvensizlik ortamını tetikleyemez,
3.usd, yarı açık, şöleki 1, veya 2 ye atak olursa bu atak bu ikisi üzerinden usd ye alınır,
yani böylesi durumda tercih edilen, yarı açık çünkü sp ile paslaşacak yani gold ve faiz baskı altında tutulursa usd ye gelen yığılma sp iile regüle edilecek,
sonuç,
yani bu ortam köy yerinde ayarlanmışa benziyor,
uzun süredir ab nin yapmak istediği ta trichetli zamnlardan 2008 krizinden gelen bu sorun,
(ben o zamnlar sole yazardım para otaritesi tek, bir ipte iki cambaz oynamaz diye)
sonunda mall street cephesindeki iyileşme bahane edilerek vize almışa benziyor,
oysa mall street karşılıksız para bastı, paradan sonrada derecelendirmelere önece kendini kötületti, sonrada ii dedittirdi,
demeselerde kendine ben iyiyim dedi ve bastıkça bastı maaal street yukarı,
şimdi bunlar
gelip şunda birleşiyor aylar once yazdığımız üzere,
mall street kendi bastığının karşısına karşılık koyduracak olan biten budur,
biz bunu üçlemiştik,
1.kendi bastı,
2.ab ye bastıracak,
3.emerginglere bastıracak,
şimdi emerging cephesinin olabilmesi içun ab cephesinde suların durulması gerekiyor,
zira emerginglerden bu da nasiplenecek,
o taktirde,
gözümüz şu ikisinde olmalı,
1.gold,
2.usd bond,
ortamı bu ikisi sağlayacak,
bunlara geln talep olursa araya usd konulacak talep buraya alınacak, son dönem dxy yükselmesi buna hazırlık zaten,
eğerki usd aşırı gidip emerginglere falation pompalarsa bu durmda bu defa sp ile regüle edilecek, yani sp yukarı alınıp usd aşağı verilecek,
[/COLOR][COLOR=blue][B]şimdi bu durum tam putinlik,
ukrayna işi ilk patladığında vobcektifte yazdım ve putin sırasını bekleyecektir dedim,
işte bu ortam o ortam,
dünya devleti olmak kolay deil,[/quote[/B]]
[/COLOR]
30 ağustos zafer bayramımız kutlu olsun....
günaydın...herkese iyi hafta sonları...İndregandi hocam...Putin in resmini boşuna koymazsın...yeni gelişmeleri ve olacakları bizlere önceden haber veriyorsunuz...hazır konu açılmış fırsatta varken birkaç sorum var sevgili hocam izninle...:)))
[B]Milliyetten melih aşık ın bu yazısı....[/B]
Batı basını Türkiye’nin IŞİD’e desteğini her zamankinden daha yoğun gündeme taşıyor. [URL="http://www.milliyet.com.tr/katar/"][COLOR=#0066cc]Katar[/COLOR][/URL]’ın da ustaca yaptığı manevralardan sonra... Türkiye bölgede adeta IŞİD’in tek destekçisi gibi kalıyor.
İngiliz Basını, Türkiye sınırından her gün 20 cihatçının [URL="http://www.milliyet.com.tr/suriye/"][COLOR=#0066cc]Suriye[/COLOR][/URL] ve [URL="http://www.milliyet.com.tr/irak/"][COLOR=#0066cc]Irak[/COLOR][/URL]’a geçtiğini, sınırdaki görevlilerin de bu duruma sadece 10 [URL="http://www.milliyet.com.tr/dolar/"][COLOR=#0066cc]dolar[/COLOR][/URL] karşılığında göz yumduğunu iddia ediyor. Cihatçıların savaş malzemelerini Türkiye’deki dükkânlardan aldığı iddia ediliyor.
Öte yandan [URL="http://www.milliyet.com.tr/abd/"][COLOR=#0066cc]ABD[/COLOR][/URL] ve [URL="http://www.milliyet.com.tr/almanya/"][COLOR=#0066cc]Almanya[/COLOR][/URL] Türkiye’yi dikkatle dinliyor...
ABD’nin Türkiye’yi dinlediği yolundaki haberlere [URL="http://www.milliyet.com.tr/ankara/"][COLOR=#0066cc]Ankara[/COLOR][/URL]’dan tepki gelmemişti.
Almanya’nın istihbarat örgütü BND’nin dinlediği açıkça belirtildiği halde Ankara’dan yine ses çıkmadı. Alman Başbakanı Merkel:
- Öyle şeyler öğrendik ki dinlemekte hiç de haksız olmadığımız ortaya çıktı, havasına girdi. Üstelik dinlemeye son veriyoruz şeklinde bir açıklama da yapmadı Almanlar.
Türkiye takibe alınmış ülkedir... Zanlı ülkedir.
Şu sıra Batı’nın Erdoğan’ı iki sebeple daha çok sıkıştırmadığı söyleniyor..
1. [URL="http://www.milliyet.com.tr/ukrayna/"][COLOR=#0066cc][B]Ukrayna[/B][/COLOR][/URL] meselesi varken Türkiye sorunu yaratmak istemiyorlar
2. Kürtlere verilen tavizler yanında [URL="http://www.milliyet.com.tr/kibris/"][COLOR=#0066cc][B]Kıbrıs[/B][/COLOR][/URL][B] ve [/B][URL="http://www.milliyet.com.tr/ermenistan/"][COLOR=#0066cc][B]Ermenistan[/B][/COLOR][/URL][B]’da[/B] taviz beklentileri Batı’nın Erdoğan’a biraz daha kredi açmasını sağlıyor.
Ancak bir yandan da olumsuz sicilimiz şişiriliyor.
IŞİD konusunda çok kesin bir tavır almazsak, mezhepçi dış politikadan vaz geçmezsek hem Türkiye’nin hem Erdoğan’ın işi zorlaşacak...
sizin 1 aydır bahsettiğiniz konu obama..o_para......
[B]Gezi Parkı'na benzer sokak eylemleriyle iç savaşa sürüklenen Ukrayna'da günde 36 kişi hayatını kaybediyor. Bu rakam, kaosun pençesindeki Irak ve Suriye'deki bilançoya çok yakın. BM, çatışmaların yoğunlaştığı ülkede 17 Ağustos itibarıyle en az 2 bin 220 kişinin öldüğünü yaklaşık 6 bin kişinin de yaralandığını kaydetti[/B]
hocam bu haber beni çok düşündürdü ...Ukraynada iç savaşta..ortalama günde 36 kişi ölüyormuş...ırak..suriye Ukrayna derken Türkiye tam bir ateş çemberinin içinde...siz de putin in resmini koyunca..düşündüm Türkiye bu küresel savaşta nerede ..yani korkum..bir Ukrayna bir suriye olurmuyuz...
[URL]http://www.yenisafak.com.tr/dunya/gunde-36-kisi-680884[/URL]
hocam..bir de bu işıd belasını bize temizlettirecekler galiba...
işıd ı temizlemek için kimse ortaya çıkmıyor çünkü..gelecek olan sabotajlardan korktukları için..İngiltere bile işıd terörüne karşı en yüksek alarma geçmiş durumda..Bizim de diplomatlarımız ellerinde...cumhurbaşkanlığı seçiminde hazırlanan şaka.. kaka olmaz inşallah...İşıd ın Türkiye de ciddi bir taraftarı olduğu söyleniyor...
[B]CHP’li Kart: Konya’dan IŞİD’e 3 bin kişi katıldı[/B]
[URL]http://sozcu.com.tr/2014/gundem/chpli-kart-konyadan-iside-3-bin-kisi-katildi-589470/[/URL]
[URL]http://sozcu.com.tr/2014/dunya/isid-bu-kez-pesmergeleri-infaz-etti-588881/[/URL]
siyasi anlamda çok zor bir sonbahar yaşayacağız gibi hocam..sizin kasımda ki çöküş projeksiyonunuza uygun olacak ..
küresel güçlerin sonbahar-kış kreasyonlarında.. pardon.. senaryolarında bakalım neler var...
yoksa para burda mı....????
hocam siz bir yazınızda küresel güçlerin savaş alanının önümüzdeki süreçte [B]Kafkaslar[/B] olduğunu söylemiştiniz...ortadoğunun hali ortada ukraynanın hali ortada.. bu faturayı kim ödeyecek bakalım..
30 ağustos zafer bayramı.. gazi Mustafa Kemal Atatürk..1. dünya savaşından..Türkiye Cumhuriyetini kurarak parçalanan Osmanlının üzerinden çözüm üretti...2.dünya savaşına ömrü yetmedi...yaşasaydı...ne olurdu....
şimdiki bu savaş enerji savaşları ise...çözümü.. kim.. nasıl.. sağlayacak...
tekrar herkese iyi hafta sonları...T..C
-
[COLOR=black][B][/B][/COLOR][B][I]30 ağustos zafer bayaramımız kutlu olsun[/I][/B]
-
çok zamanım yok fırsat buldukça yazdıklarını okuyacam,
benimle buluşanları yazacam,
once şunu sormalıyız,
tr tek başına inisiyatif kullanabilirmi????
-
cevabımız hayır sa eğer
okumalarımızı ona gore yapmalıyız,
-
bundan yola çıkıp devam edersek,
tr tek başına işid kuramaz,
tersten ise bu defa işidi yine tek başına ne yapamaz kaldıramaz
-
işidi temizleyebilirmi peki,
hayır,
çünkü zaten işidden once radikal dinci terörün suriyede esada karşı yapılanmasına hem seyirci kalmış, hamde tavizkar tutum içine girmiş,
işid bunun içinden doğuyor ve güçleniyor haliylen,
türevini alırsak işidin,
doğduruluyor / güçlendiriliyor
-
öyleyse son türevden devam edersek,
demekki işid olayı dış etki,
ve bu dış etkide,
tr etken deil edilgen yapıda
-
beslersek son durumu,
musul elçiliği basılarak elçilik personelinin tutsak alınması tr nin iç kamuoyuna oynayacağız ama elimiz kolumuz bağlı mesajı,
oysa etken yapıda bir devlet kerndisine yönelebillcek bir tehdit olarak hem işidi daha doğmadan engellerdi, hemde asla bu musul elçiliğinin basılmasına müsade etmez,
en az ihtimalle elçlik basılmadan öncesinde başarılı bir şekilde bu personelini geri alabilirdi
-
dolayısı ile tr işid olayından nete ama edilgen yapıda
olayın gerisinde ama tavizkar,
oturmuş, ırak sınırına ilaveten suriye sınırınında eklenmesiyle tüm güney sınırlarının topyekün oynamasını seyrediyor,
ve belliki artık ırakta çizilen ve çiğnenen kırmızı çizgilere bile hasret durumda tr,
-
kim temizliyecek;
işte tr yi bu duruma düşüren yani edilgen duruma düşüren, etken yapı temizleyecek,
işid bu plana hizmet için üretildi,
bunun bölgede 4 garantör ülke arasında(tr, iran, ırak suriye) kuzey ırakta sıkışmış ve günden güne eline hem ekonomik güç verilerek ve buna silahlı güçte eklenerek,
son ışıd ayağında bu silahlarında ilave artırımı ile,
eğer kürt otnomu işidi temizlerse,
bu otonomun
güç ve nüfüz alanı k.ırakla sınırlı kalmayıp suriyenin kuzeyine ve oradanda akdenize kadar etki edecek,
bu hesap edilen,
ve aynı zamnda [I][B]kabela [/B][/I]ile akdenizde buluşacağı çok açık,
üstelik hem gücü olacak bu defa hemde ekonomik ayakta petrol mülkiyetli desteklenecek,
işid ise bunun uygulaması pratiği,
bu manada tr nin cephesi aynen rus gürcü savaşında olduğu üzere ankaraya geri çekilmiş durumda,
tr ankaradan kendi batısına ounuyor ama bu defa yine egedeki hak ve menfaatlerini de görmezden gelerek,
batısında ise ilerde tamda merkezinde bir ekümenik yapı ile karşılaşacağı aşikar,
-
şimdi bu projenin içinde hem AB hem de abd nin her ikisininde olduğunu öteden beri biliyoruz,
dışarda yapay bir devlet, tr ayağında ise yapay bir sorun gün ve gün üretildi,
bu yapay devletle, yapay sorununun buluşturulması arzu edilen,
çeşitli yol ve taktiklerle, kitle iletişim araçlarının kullanımı ve bu uğurda paranında servis edilmesi ile,
hukuğun eklenmesi ve desteği ile
gün ve gün yol aldı,
-
yalnız bir tek şey esirgenmedi,
para,
tr bu süreçte
dünya güzeli oldu,
-
bütün bunlardan yola çıkarsak,
tertipçilerin,
bu uğurda
iç savaş ta dahil, her türlü düzeni göze aldıklarını görebiliyoruz,
son dönemde Ankara durumu her ne kadar sukunetle karşılasada,
ülkenin doğu ve güney doğusunun kamplaştırıldığı, etnite nin egemen olduğu ve saflaştırıldığı ortada,
ve artık bir siyasi partinin diyabakırda miting yapabilmesi bir övünç ve gurur kaynağı yek diğerine,
işte son tahililde şimdiki bu durm digger ülke bütününe bir içi savaş üzerinden korkutma ve sindirme malzemesi olarak kullanılırken,
gerektiğinde bu gücü kullanacakları microfonlara ifade ederlerken,
analara ağlamasın eşliğinde,
son ayakta diyarbakırlı anaların katılımı ile,
hesap edilen
bir siyasi ortaklık ancak gerektiğinde ayrılmak üzere,
erbakan hocanın dediği üzere kanlımı olacak kansızmı derken,
oysa
biri olmassa diğeri mutlaka olacakken,
ok yaydan zaten çıkarılmışken,
son cumhurbaşkanı gül ilk sivil ziyaretinde erbakan hocanın mezarını ziyaret etmişken,
ve
orgeneral
powell kıs kıs [B]gül[/B]_erken,
1 milyar dolara;
11 madde üzerinden,
rahmetli ecevitin
dervişe kemikleri sızlarken
-
sonuç;
[I][B]oysa
biri olmassa diğeri mutlaka olacakken,
ok yaydan zaten çıkarılmışken,[/B][/I]
[I][B]hesap edilen
bir siyasi ortaklık ancak gerektiğinde ayrılmak üzere,..........[/B][/I]
yani kanlıda olabilir kansızda,
bu biraz digger ülkelerin suriye, iran, ırak,...
hazırlanışı ilede alakalı,
ırak malum zaten,
suriye eklendi, seyrettiriliyor tr ye ve insanına,
geriye bir iran kaldı kendini savunan,
kıssadan hisse:
telli duvaklı hazırlandı uzuncadır
gerdeğe
eğer ki bakireyse tr
kan çıkacağı kesin,...
-
uzncadır natoda olması,
bakirelik konusunda tek avantajı
-
İndregandi hocam..bunlar çok güzel..çok değerli makro analizler..
hiç bir yerde bulamayacağımız analizler...teşekkürler....brv.brv
birde şu haber var.....
[B]Ukrayna NATO'ya üye olmak istiyor...[/B]
[URL]http://www.mynet.com/haber/dunya/ukrayna-natoya-uye-olmak-istiyor-1427820-1[/URL]
burdada gürcistana saldırmasaydık Ukrayna nato üyesi olmuştu ...der Medvedev...
[URL="http://www.rusya.ru/Content/17593-_G%C3%BCrcistan_a+sald%C4%B1rmasayd%C4%B1k_+Ukrayna+NATO+%C3%BCyesi+olmu%C5%9Ftu"]http://www.rusya.ru/Content/17593-_G%C3%BCrcistan_a+sald%C4%B1rmasayd%C4%B1k_+Ukrayna+NATO+%C3%BCyesi+olmu%C5%9Ftu[/URL]_+
hocam birde bu olursa...!!!!!
-
bakın oarası bana gore şöyle,
bu tür analizlerimizi daha önece bu topicte ve vobcektifte zaman zan yaptık,..
yukarıda ise rus gürcü savaşında cephenin ankaraya çekildiğini ifade ettik,
halinnen eğerki cephe ankarada ise bu saatte ona cephe denmez, karargah denir,
bunu daha öncede yazdık,
ölese bu bir karargahsa tr nin cephesi kalmamış demektir, bu çok vahim bir durumdur,
zira 2008 deki bu değişkene şimdilerde askere çuval olayı ile birlikte ırak, son esad karşıtlığı ile birlikte suriye, tr ordusunun radikal dinci terörle ve yine tr ordusunun pkk terörü ile ikamesinden de bir de güney sınırları topyekün eklendi,
yukarıda bir kez daha değindik az önece bunada,
yine bu cephe de ankaraya kaydı ve karargah oldu,
tr ordusu jeopolitik hakimiyetini ergenokon ve digger davalarında desteği ile adım adım yitrerek bir bir cephelerini kaybetti,....
zayıflatıldı,...
işte 2008 rus gürcü savaşının neticesinde 90 lı yılara ve 2000li yılların ortasına kadar,
tr ordusu super nato ile birlikte cıa destekli gürcü ittifakla birlikte kafkas cephesi açmıştı buna azerbeycanıda dahil ederk abd merkezli jeopolitik siyaseti o bölgede rusyaya karşı kotarmaya çalışıyordu,
Medvedev kesinlikle doğru söylüyor,
ve biz bunu daha önece Medvedev den önece topiklerimizde paylaştık,...
işte rus gürcü savaşındaki bu cephe anakaraya geri çekildi, yani atatürk kazanımı doğu sınırlarımız super nato girişimi sonucunda kurtuluş savaşı başlangıcına geri döndü,
şimdi buna birde güney sınırlarımız eklendi anlayacağınız,....
zira super nato,
1991 merkezli körfez 1 in peşi sıra 2003 te körfez 2 yi yaptığında aslen yukarıda bahsettiğimden devamla aradaşık körfez savaşlarından elde ettiği kazanımın cephesini kafkaslara genişleterek iki alan arasını merkezi ülkelerden ki burada tr bu,.....boşaltmayı amaçlamıştı ve yine ki,
2003 sanırım çekiç güç işi Kabul edilse idi doğumuza yığılacak abd ordusu aslen ıraka bakarmış gibi yapıp bu boşaltılan alanın yıllara dönük organizasyonunu yapacak ve rus kafakaslarda perdelenerek duruma müdahil olamıyacaktı,
fakat çekiç güç geçemeyince parlmentodan bu iş yattı ve asıl hedeflenen türki cumhuriyetlerle aramızın yalıtımına neden olacak ermeni (+) oluşum sekteye uğradı,
turkuaz procemiz pekala bağımsız siyasi otaritelerimizce hayata geçirilebilir bu mümkün,
işte bu yalıtımı yine kürt otonom sağlayacaktı plan bu idi, yani hakimiyetten boşalan alana kürt otonaom sahip olacaktı,
işte bu düşünce ikinci darbesinide rus gürcü savaşından yedi,
şimdi gelelim sadede,
tam bu noktada kaybedilen mevzi
suriye iç savaşı ile yeniden açıldı,
işte bu kapı kafkaslarda rusun püskürttüğü super natonun bu defa suriyeden kapıyı açarak girişi ki burada esad karşıtlığı hem ab hem abd ve hemde tr merkezli kampanyaya dönüştü,
amaç yine bu defa k.ırakta sıkışmış kürt otonomu akdenize çıkarabilmek yukarıda değindik ve daha önceleri hep yazdık bunu,
hatırlayanlara tekrar sunalım,
''suyu su emecek demiştik akdeniz için'' ve kıprıs için olası bir iran savaşının locistik üssü olacak demiştik,
rus bu defa ikinci kez kendisine açılan bu kapıyı suriye lazkiye önüne uçak gemisi göndererk kapadı,
tr arkasından dolaştığı halde onun gemisi suriyenin önünü bekledi,
işte bu ikinci kapatıma ukarayna misillemesi geldi,...
burada duralım,
10 senedir kaşıtılan ukrayna rus yanlısı iktidarını kaybedince super natonun hizmetine girdi tüm kaynakları ile,
günde 36 kişi ölüyorsa bundandır,
buradan devam la bakın
ne super nato tr yi hesaplıyor nede rusya,
bunun tek nedeni tr nin inisiyatif alamaması,
kendi hakimiyet alanını belirleyememesi,
dolası ile super nato şimdi ukrayna girişimi ile üçüncü kez sallıyor rusu,
rusun eğerki topyekün bir savaşı göze alamıyorsa işte olayları kaşımak için önündeki yegane fırsat bu 4 eylül AB parasal genişlemesi,
bunu yazmam bundandır,
tr ise artık yalanı dolanı, yalancıyı dolandırıcıyı bırakıp kendine gelmeli,
yazılan kitaplar var malum,
oltadaki balık tr v.s,...
bir çok yazarlar kendi cephelerinden bu konuları açıklıyorlar,...
tr artık sınırları oynamadan daha fazla super nato ile gidemez,...
sınırları oynayacaktır,
aklını başına alsın,
tr ye sunulan ''a'' planın çalışmaması durumunda yürürlüğe girecek ''b'' plandır,
yani muhteşem yüzyıl,
diziler bundandır,
ama 'b'' plan da gerektiği zaman fişi çekmek üzere kuruludur,
bu planda din insanları yapıştırırken, bir emparyel maske altında milletler hep birbirleriyle kapışacaktır,
sonunda plan sahibi bir cumhuriyeti paraçalamaktan çok daha kolay bir şekilde bir emparyeli parçalayabilecektir,
aslolan şudur,
eğerki tr suriye keza ırak sınırını kendi mevcudiyetini koruma yönünde destek verebilirse kendisini ve cumhuriyetini koruyabilecektir,
böylesi durumda k.raktaki otonomun yaşama şansı yoktur,......
havasızdır ölecektir,..
ama gelin görünki politikamız tam bunun tersidir,...ilaveten bölgeye terror servisinide seyrediyoruz müdahil olmak bir yana dstek kamuoyunca tartışılıyor,
tırlar v.s,
ulusararsı arenada pkk terörü ile mücadele ederken sırf bu yüzden terror destekçisi konumuna düşmek üzereyiz,
bu tür olaylar çift taraflı ve kullanımlıdır çünkü,
hakim ülkesin, geçersin buradan bakarsın bu defa olaya olur biter, hakimsen senin bakışın geçerli olur her yerde
,
dediğim üzere tr nin mevcudiyetini ve mevcut sınırlarını korumak üzere super nato ile birlikte artık yaşama şansı yoktur,
ekonomik olarak teslim alınmıştır,
ilk hayır diyeceği kalem yoksulluğu göze alarak buna hayır demesidir,
işte bu ölüşü aslen tersten dirilişidir,...
-
hocam süpersiniz....çok teşekkürler...:)
peki hocam...bu gazetelerin.. tv lerin..medyatik 10-20 bin dolarlık maaşlı uzman kılıklı köşe yazarlarından niçin böyle süper makro analizler..inanılmaz geleceğe dönük projeksiyonlar-öngörüler içeren analizler yazılar okumuyoruz...
kendimi sizin yazılarınızı okudukça çok şanslı buluyorum....
tekrar teşekkürler....brv.brv.brv
-
Denk geldi...
[url]http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/ne...n?newsId=20967[/url]
5,4 milyar dolarlık gizli fatura
Yabancı bankaların batık bankalardan alacaklarını Hazine gizlice ödedi. İlginç borç ödemesi operasyonun perde arkasını Aksiyon açıklıyor.
]1990'ların başından büyümeye başlayan kamu açıklarını kapatmak için hükümetlerin başvurduğu yol iç borçlanma oldu. Bu sayede kamunun ihtiyaç duyduğu kaynağı yabancıların isteklerine boyun eğmeden karşılayacaklarına inanıyorlardı. Vatandaşlardan toplanan mevduatları kamunun finansmanında kullanan ve kasalarını Hazine bonoları ile dolduran bankacılar için 90'ların ilk yarısı gerçekten güzel günlerdi. Kamunun borç talebi sürekli olarak büyüyor, bankacılar bu durumun ciddi risk oluşturduğunu söyleyerek daha yüksek faizlerle borç veriyor ve bu saadet zincirinin faturasını kimse düşünmüyordu. Sanayici ve işadamlarının bile gözlerini kamaştıran bu süreçte herkes bir şekilde banka sahibi olup kolay yoldan zengin olmanın hesaplarını yapıyordu. Yeni bankaların piyasaya girmesiyle artan rekabet bankaları mevduat dışındaki kaynaklara yöneltti. Büyük bankalar yurtdışı bağlantıları sayesinde uluslararası finans kuruluşlarından temin ettikleri düşük maliyetli kredilerle borç verme yarışını sürdürmeye başladı. Döviz olarak alınan bu paralar önce TL'ye çevriliyor ardından da yüksek faizle devlete satılıyordu. Hem kur hem de faiz riskini birlikte alan finans kurumlarının içinde bulunduğu tehlikeli durum ancak beş sene sonra anlaşılabildi.
1999'a gelindiğinde "çürük elmaları ayıklama operasyonu" olarak tabir edilen yeni bir süreç başladı. Sepetten atılan ilk elmalar ise dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yakınlığıyla bilinen işadamlarına ait beş banka oldu. Yönetimi devlete geçen İnterbank, Egebank, Sümerbank, Yurtbank ve Yaşarbank'ın ardından Bank Kapital ve Etibank da fona devredildi. Bu operasyonun kapsamı dışında olmasına rağmen 2000 yılında devletçe el konulan son banka Türkiye'nin 10'uncu büyük bankası olan Demirbank oldu. 22 Kasım'da başlayan ve tarihe "Kasım Krizi" olarak geçen mali kriz sonucunda bünyesi bozulan bankaya sistemin selameti için el konulduğu açıklandı. Demirbank'a el konulması piyasaların tansiyonunu geçici olarak düşürdü; ancak dönemin IMF başkan yardımcısı Stanley Fischer'ın tabiri ile "köpekbalıkları bir kez kan kokusu almıştı, artık bundan sonra işleri rayına oturtmak pek de mümkün değildi."
İşte böyle bir ortamda Başbakan Bülent Ecevit 6 Aralık 2000 tarihinde bir basın toplantısı düzenledi. Ecevit, IMF ile yapılan görüşmelerde ekonomik programdan taviz verilmemesi karşılığında Fon'un 10 milyar dolarlık ek kaynak sağlamayı kabul ettiğini açıkladı. Açıklamasının kalan bölümünü elindeki kâğıttan okuyan Ecevit, banka mevduatı üzerindeki Hazine garantisinin sürdüğünü ve bu garantinin bankaların diğer yükümlülüklerini de kapsayacağını ilan etti. Toplantıyı takip eden gazetecilerin soru sormasına bile fırsat vermeden salondan ayrıldı. Bu tarihî açıklama ile Cumhuriyet tarihinde ilk kez bankaların yurtdışındaki tüm yükümlülükleri Hazine garantisi altına alındı. Yabancıların Türk bankalarından alacakları Türk iflas hukuku kurallarına tabi tutulmadan devletçe üstlenildi. Yani batan özel bankaların dış borçları da devletleştirilmiş oldu.
YASAL DAYANAĞI YOKTU
Bu açıklamadan kısa bir süre sonra IMF Başkanı Horst Köhler, Türk bankalarındaki mevduat sahipleriyle diğer alacaklıların (yani yabancı bankaların) korunması kararından büyük memnuniyet duyduklarını açıkladı. Kohler, IMF Yürütme Kurulu'na Türkiye'ye 10 milyar dolarlık yeni kredi açılmasını sağlayacağını söyledi. Hükümet tarafından verilen bu garanti 18 Aralık 2000 tarihli Niyet Mektubuna da yazılarak resmileştirildi. Ekonomiden sorumlu devlet bakanı ve Merkez Bankası başkanının imzalarını taşıyan mektubun 50. paragrafında bu konuda şu dikkat çekici ifadeye yer verildi: "Hükümet 6 Aralık'ta mevduat sahipleri ve diğer alacaklılar için geçici ve tam bir garanti ilan etmiştir…" Bu açıklamadan sadece bir gün sonra IMF Yönetim Kurulu Türkiye'ye yapılacak mali yardımı onayladı ve sorun bu şekilde çözülmüş oldu.
Kasım krizinin yaraları henüz sarılmamıştı ki Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik kriziyle sarsıldı. Sarsıntının meydana getirdiği etki o kadar büyüktü ki ülke tarihinde ilk kez esnaflar polislerle çatıştı; binlerce insan işini, kalanlar da ümitlerini kaybetti. Bu dev anaforun da etkisiyle zaten sorunlu olan bankaların bir bölümü daha fona alındı. Ortaya çıkan finansal enkazın faturası gerçekten çok kabarıktı: 60 milyar dolar borç, binlerce işsiz bankacı.
Ekonomiden sorumlu devlet bakanı görevine getirilen Kemal Derviş'in gündem maddeleri arasında da "yabancı bankaların alacakları" yer almaktaydı. IMF ve Dünya Bankası'ndan alınan krediler bu bankaların vadesi gelen alacaklarının ödenmesinde kullanılmaktaydı, ancak uygulamanın hukuki dayanağı yoktu. Prof. Dr. Korkut Boratav yasal dayanağın nasıl oluşturulduğunu şu sözlerle anlatıyordu: "Gerekli 'montaj'ı Bankalar Kanunu'na sıkıştırmak akıl edilir. Kanun değişikliği 9 Mayıs 2001'de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmektedir. TMSF'ye alınan bankaların 'her türlü borç ve yükümlülüklerinin Hazine tarafından garanti edilmesini' sağlayan madde oylanıp kabul edildikten (yani iş işten geçtikten) sonra bazı milletvekilleri 'Ne yaptık?' diye uyanırlar. Hazine Müsteşarlığı'nın temsilcisine sorulur. Tutanaklarda adı verilmeyen bürokrat şunları söyler: 'Biliyorsunuz, başbakanımız kriz sonrası, bütün bankacılık sisteminin borçlarına bir garanti verildiğini açıklamıştı; ancak bunun hukuki altyapısı yoktu. Burada bu hukuki altyapı kurulmaya çalışılıyor.' Böylece, başbakanın demecinde ve niyet mektubunda sözü edilen garantilerin, uygulamaların, bu çerçevede TMSF'den yabancılara yapılan ödemelerin hukuk dışı olduğu (açıkçası, suç işlendiği) itiraf edilir."
Bankacılık uzmanı Dr. Öztin Akgüç yabancı bankaların alacaklarının ödenebilmesi için çaba gösterenlerin kamu yararını gözetmediklerini iddia ederken şu örneği veriyor: "Bir bankayı aktif ve pasifleriyle devraldığınız zaman bu banka artık bir kamu bankası haline geliyor. Dolayısıyla sorumluluklar da kamuya ait oluyor. Bu nedenle bankaların TMSF'ye alınmadan iflas kanunu uyarınca tasfiye edilmesini önerdik." Akgüç'ün açıklamalarına göre batık bankaların fona alınmadan tasfiye edilmesi halinde önce devletin alacakları tahsil edilecek, ardından özel kurum ve kişilerin alacakları ödenecekti. Dr. Akgüç, yabancı bankaların alacaklarının vadesinde ödenemeyeceği gerekçesiyle bu teklifin kabul görmediğini anlatıyor.
Bankalara el koyulduğu dönemde TMSF Başkanlığı yapan Dr. Tevfik Altınok ise eleştirilerin haksız olduğunu düşünüyor. Düzenlemenin Türkiye'nin saygınlığı ve kalan bankaların selameti düşünülerek yapıldığını anlatarak, "Kasım krizi bitmeden Şubat'ta bir darbe daha almışsınız ve bundan en büyük zararı bankalarınız görmüş. Burada yabancılara 'paranız güvende merak etmeyin' demek zorundasınız. Aksi halde diğer bankalardaki alacaklarını da çekmek isteyecekler ve bankalarınız bu büyük para çekilişiyle ters yüz olacak. Sistemi korumak ve kalanların selameti için bu karar alındı ve uygulandı." diyor.
Dönemi ve gelişmeleri yakından takip edenlerin iyi bildiği bu hadiseyle ilgili çok şey söylendi, ancak batık bankaların yurtdışındaki borçlarının miktarı asla öğrenilemedi. İşte herkesin peşinde koştuğu bu bilgiye uzun araştırmalar sonunda Aksiyon ulaştı.
Aksiyon'un elde ettiği bilgilere göre batıkların uluslararası bankalardan alıp hazineye ödettiği yurtdışı kredilerinin toplamı 5,4 milyar dolar. Bu borcun alacaklıları ise Amerikan, İsviçre, İngiliz ve Fransız bankaları. Citibank, UBS, CSFB, ABN, HSBC, Deutsche, Bank of America gibi küresel oyuncuların yanı sıra Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların da bulunduğu bu alacaklılar topluluğundan alınan krediler Hazine tarafından son kuruşuna kadar ödendi. Bu meblağ fona devredilen 20 bankanın toplam borcu olarak gözükse de tablo dikkatle incelendiği zaman borcun büyük bölümünün Demirbank'a ait olduğu ortaya çıkıyor. Yurtdışındaki bankalardan 4,2 milyar dolar kredi alan Demirbank'ın bu kadar büyük oranda borçlanmasının öyküsü ise son derece ilginç.
1999 yılında uygulamaya konulan IMF Programı'nda döviz kuru öngörülebilir oranlarda yükseliyor ve bu da bankaların faizlerin çok düşük olduğu uluslararası piyasalardan rahatça borçlanmalarına imkân sağlıyordu. Yurtdışından aldıkları ucuz dövizi bozduran Türk bankacılar bu parayla yüksek getiri sağlayan Türk Hazine kâğıtlarını satın alıyor ve bu sayede inanılmaz kazançlar elde ediyordu. Kasaları Hazine kâğıdı ile dolu olan bankaların başında Cıngıllıoğlu ailesinin Demirbank'ı geliyordu. Demirbank bu stratejiyle 1995-2000 yılları arasında ciddi bir büyümeye imza atmış ve ülkenin sayılı bankalarından biri haline gelmişti. Bankanın aynı zamanda sonunu hazırlayan bu olayı Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti "Demirbank gibi varlık ve yükümlülükleri arasında vade tutarsızlığı bulunan bankalar, Kasım 2000 ve sonrası dönemde faiz oranlarında meydana gelen aşırı dalgalanmalardan önemli zararlar görmüşlerdir." sözleriyle özetliyordu. Uluslararası bankalardan 6 farklı para birimi cinsinden borçlanan Demirbank'ın en büyük alacaklılarından birisinin de İngiliz HSBC olması oldukça şaşırtıcı. Ulaşabildiğimiz banka kayıtlarına göre Demirbank'a 55 milyon dolar kredi açan HSBC önce Hazine'den alacaklarını tahsil etti ardından bankayı son derece makul bir fiyata satın alarak tabelasını değiştirdi.
Demirbank'ın ardından borçlanma rekoru kıran diğer bankalar sırasıyla Bayındırbank, İnterbank ve İktisat Bankası'ydı. Bu dört bankanın yurtdışından temin ettikleri krediler 5,4 milyar dolarlık borcun yaklaşık yüzde 90'ını oluşturuyor. Listeye göre Sitebank, Yurtbank ve Tarişbank ise yurtdışından hiç kredi kullanmadı. Özel sektör finansal kuruluşları yaraların yeniden sarılmasının ardından yeniden dış borç yarışına girdi. Bankalar ve finansal kuruluşların 2001 yılı sonunda 12,78 milyar dolar olan dış borçları, bu yıl Haziran ayı sonunda 26,58 milyar dolara çıktı. Beş yılda 13,8 milyar dolar artan dış borcun teminatı şu an için bankaların bizzat kendisi. Lakin muhtemel bir krizde yükün Hazine'nin omuzlarına binecek olması borç alanı da vereni de memnun ediyor. Faturayı ödemek ise bu durumdan haberi dahi olmayan halka kalıyor…
FON TARAFINDAN ÜSTLENİLEN YURTDIŞI KREDİLER
Demirbank yurtdışı bankalarından 3,9 milyar dolar, 1,3 milyar İngiliz Sterlini, 1.81 milyar İtalyan Lireti, 234,6 milyon Avro, 89,7 milyon Alman Markı ve 4,6 milyon İsviçre Frangı kredi kullandı. 153,3 milyon Avro, 59,5 milyon dolar ve 19,8 milyon Alman Markı kredi kullanan Erol Aksoy'un İktisat Bankası en çok kredi kullanan ikinci banka oldu. Bayındırbank 203,4 milyon dolar, 2,4 milyon Alman Markı ve 31 bin Avro kredi kullanarak en çok kredi kullanan üçüncü banka olurken, 192,3 milyon dolar, 147 milyon İspanyol pezatası, 8,7 milyon mark kredi kullanan Çağlar'ın bankası İnterbank dördüncülüğe yükseliyordu. Mehmet Emin Karamehmet'in fona alınan Pamukbank'ı 176,6 milyon dolar, 2,8 milyon Avro ve 658 bin İsviçre Frangı borcunu kamuya ödetiyordu. Mustafa Süzer'in bankası Kentbank'ın Hazine'ye yüklediği borçlar ise 68,4 milyon dolar, 45,64 Avro, 500 milyon Japon yeni ve 342 bin 300 marklık bir bilânço içeriyor. Korkmaz Yiğit'in sahibi olduğu Bankeskpres'in 71,9 milyon dolar, 6,3 milyon mark, 109,7 milyon Japon Yeni, 487 bin İsviçre Frangı, 288 bin 285 İngiliz Sterlini borcu bulunuyordu. Yurtdışına borcu bulunan bir diğer banka da kötü yönetim ve özelleştirme kurbanı Türk Ticaret Bankası. Bankanın sadece 40 milyon dolarlık borcu bulunuyordu. Hayyam Garipoğlu'nun Sümerbank'ı borçlu bankalar sıralamasında son sıralarda yer alıyor. 26,8 milyon dolar, 4 milyon mark ve 3 milyon Avro borcu bulunan banka batık bankalar içinde kötünün iyisi kategorisinde yer alıyor. Cıngıllıoğlu ailesinin bir diğer bankası olan Ulusalbank 17,04 milyon dolar,43,834 milyon Yen, 3 milyon Mark, 165 bin sterlin borcuyla fona devredilir. Halis Ağa'nın Toprakbank'ı 11,8 milyon dolar, Bank Kapital 7,4 milyon dolar, Yaşarbank 4,7 milyon dolar,
Etibank 2,7 milyon dolar, Esbank 900 bin dolarlık borcunu kamuya ödeten bankalar olur. Egebank 700 bin dolar bir diğer Ege Bankası EGSBank ise 3 bin dolar borç yükler.
-
[QUOTE=PASSAT;478374]ÜSTAD BENİM GÖRDÜĞÜMÜ YAZAYIM
[COLOR="Red"]981xx üstü long oğlu longdur[/COLOR]
sabahtan üçgendi şimdi range sardı
961xx dip
97925 tepe şeklinde abc yaptı ve ben buna 2 diyorum
[COLOR="Red"]sert 3 için hareket 981xx üzerinde olacaktır[/COLOR]
syg[/QUOTE]
[QUOTE=PASSAT;478376]tarihlerimiz
23 ağustos
8-23 ekim ki 11 ekim önemli
14 aralık
23 ağustos cumartesiye geldiğinden ben buna ya bugün ya pazartesi olacaktır
tr için ben buna 3 başlangıcı diyorum
dax ve sp için ise ara düzeltme tarihi
yani kısaca bist long devam
eğer olursa viob soluğu ilk etapta 102-103 de alır[/QUOTE]
[QUOTE=PASSAT;478398]long devam
9610xx stop kısa vadeli
981xx rallişyne
abc range ile 3.3.2 bitti bana göre[/QUOTE]
[QUOTE=PASSAT;478400]biz abc dedik bakalım buna de ekleyecekmi
d yükseliş
e düşüş ve 3.3.2 bitiş
veya 981xx üstü ralli
veya 961xx altı şelale
iyi tatiller[/QUOTE]
[QUOTE=PASSAT;478555]981xx e geldik
[COLOR="Red"]792xx 21 ho üstünde kapadık
amma dün 50 ho yu vermeyi unutmuşum
50 ho 74497.xx dir[/COLOR]
ne kadar zorlu dirençlerdeyiz değilmi
ama benim en çok kullandığım 21 ho onuda dünkü kapanışla hallettik bakalım bugün napcak
kırarsa ilk etapta 82xxx sonrada 87 yakar bist
sp de 12 12 ve sert 3 bekliyorum demiştim
3 ün bitmesine az kaldı.
sonra çok gıcık seamslar yaşanacak sp de
[COLOR="Blue"]4 ü abcde şeklinde 10-15 güne yayılan bir hareketle bitirip ardından son 5 yükselişini yapıp derin düzeltmeye geçmesini bekliyorum[/COLOR]
demkki 8-23 ekim ki 11 ekim önemli oldu cuk oturacak gibi
tabiki sp nin yataya sardığı yerde bist %5-10 arası prim yapacakmı seyredeceğiz
herkese bol kazançlar.
kritik gündeyiz ya tamam ya ralliye devam 87 hedefli[/QUOTE]
[QUOTE=PASSAT;478556]22 veya 25 demiştik ve ara tepe veya dibe gelebilir demiştik
[COLOR="Red"]tahminim 3.3.2 nn bitişine denk geldi
gelsin 3.3.3 diyecekmiyiz bugün yarın belli olur
benim oyum 3.3.3 e.[/COLOR]
ya kısmet[/QUOTE]
[QUOTE=PASSAT;478614]üstad sizin zamanla benim analiz cuk oturuyor
sp 12 12 ardına sert 3 demiştim ve 3 bitmek üzere
[COLOR="Red"]4 için düşecek ve çok gıcık seanslar olacak
ben abcde şeklinde 10-15 gün olabilir zamana göre tabiki erken geç kendi bilir bir yatay aşağı hareket yapacak
ardına 5 için yükselip sonlandıracak sp yükseliş trendin[/COLOR]i
ama sizin şu yelpazeyi bir çizemedim ben varya ona yanarım
birde vakummu
birde ilk göz ağrım dediğiniz grafiğinizi
üstad ilk gözağrınız olan graf ne durumda bu arada
syg[/QUOTE]
[QUOTE=PASSAT;478618]üstad long devammı anlayacağız
[COLOR="Blue"]bana göre 984xx altına sarkmamalı
gördüğüm kadarıylada 2 yi yapıyor ve o yüzden çarpıyor milleti[/COLOR]
sp nin yatay eksiye ye sardığı yerde tr uçacak bana göre
[COLOR="Red"]eğer ki 100.050 geçilirse sert 3 gelirki süper olur[/COLOR]
syg[/QUOTE]
100050 Yİ CUMA GÜNÜ GEÇTİK VE 3.3.3 BAŞLADI
ama vade sonu olduğundan pala ekim vadeye yol açmak için düzeltmesinide beraberinde yaptı
helal palaya vallahi
fibo rakamları
100400
102700
106800 tabiki ağustos vade içindi bunlar.pazartesi ekim vadeyi veririm
100400 dün görüldü şimdi bir geri çekilme yaptı garantiyi basarak ve pazartesiden itibaren yükselişe kaldığımız yerden devam bana göre
iyi tatiller
-
diğer analizci arkadaşlarda 81500 görüldü OBO nun sağ omuz bitti diyorlar
ya onların parası bize
ya bizim paralar onlara gidecek
aynı grafik farklı bakış açıları
seviyorum bu borsayı vallahi.
herkes için hayırlısı ne ise o olsun diyelim
iyi tatiller
-
bakın işte,
30 ağustos resepsiyonda
gen[B]kur[/B]baş kırmızı çizgilerini
''bölünmemeye'' indirgemiş,
iş onunlada kalmıyor eğer cephen yoksa karargahından diyorsan bu kar4şı taraftan bir dilekten veya istekten de öte gitmez,
yptırım gücünüde kapsamıyor halinnen,
anlayacağımız yeni kırmızı çizgimiz bölünmemek olmuş,
biz ne dedik tr nin cephesi kalmamış,
ankaraya geri çekilmiş,
hem güneyden hem doğudan,..
artık cephe gitmiş karargah kalmış,
size soruyorum
eğer cephe yoksa karargah Ankara ise
bu karargah tr yi yönetebilirmi,
burada karargah değimi askerle sınırlı değil elbet,
yazımızda yazdık dedikki diyarbakırda miting yapmak artık övünç kaynağı birinden yek diğerine,
haliyle bu karargah herkesi kapsar,
[I][B]önüne geleni kapsar[/B][/I]
adam ayırmaz buna emin olun,...
-
çok değil bakın daha dün
2006-2008 yılları arasında genel kurmay başkanı yaşar büyükanıtın
4 tane kırmızı çizgisi vardı,
6 sene once,
topu topu bu,
demekki cephe o zaman varmış,
ama oda bu krmızı çizgilerden,
dolmabahçede şimdiki cb ile
karşılıklı açıklamamk üzere
gerçekleştirdikleri toplantıda
feregat etti kırmızı çizgilerin ve cephenin finali böyle oldu,
işte sonraki gelen başpuğda bütün dönem ergenakon saldırıları ile geçti,
geçer çünkü cephe bir öncekinde geri çekilince,
sonraki gelen cephesiz kaldı ve saldırı aldı,
zayıflayan cepheye en zayıf yerinden saldırılır,
bu saldırı neticesinde cephe komple dağıldı,
esir düşen türk ordusunun neferleri kahraman komutanları
geriye kalan günlerini bereat edebilmek için bu uğurda mücadeleye ayırdılar,..
saldırı halen devam etmekte,
tr ordusu cephesini tesis edemedikçe
birinci görevi oloan
türkiye cumhuriyetini koruma ve kollama görevini yerine getirememiş
olacak,
yani tr düşecek
-
düşenin dostu olurmu,
olmaz değilmi,
olmaz,
denemesi bedeva,
bir düşmeye gör,...
-
dolayısı ile bakın
tr deki mevcut cephe kayması
1.cephe kayması 1998
2003 2.körfez harekatı öncesi rusyada moratorium ilanı 1998,
devamında tr de 2000 kasım, 2001 şubat ekonomik krizleri
ve
2002 kasım akepenin iktidara gelişi,
2.cephe kayması 2008
rus gürcü savaşı 2008,
ve
dolmabahçe buluşması 2008,
bakın her ikisinde de rusya var değilmi,...
sonuç;
komşuna sahip çıkacaksın,
konu ukraynamı,
sahip çıkacaksın,
şimdi buradayız,
bu üçüncü cephe kayması olacak çünkü,..
ama bu cephe emin olunuz bize kayacak,
bir farkla
bu defa önüne gelene
-
cephen kalmamış
karargahtasın çünkü,
bilmem anlatabildimmi,
-
[B]Alman Der Spiegel dergisinde yayınlanan “Snowden belgeleri”nde, ABD’nin Ankara’yı daimi bir ‘gözetim‘ altında tuttuğu öne sürüldü. Edward Snowden’ın sızdırdığı belgelere [/B]
hocam birde bu... snowden belgeleri patlak verdi....
abd de bizi hep dinlemiş....
[URL]http://t24.com.tr/haber/snowden-belgelerinden-abd-turkiyede-ust-duzey-siyasi-liderlerin-bilgisayarlarina-6-ayda-girdi,269353[/URL]
[URL]http://www.diken.com.tr/hakan-fidanin-iran-baglantisi-snowden-belgelerine-de-girmis/[/URL]
[URL]http://www.diken.com.tr/snowden-belgeleri-ingiliz-istihbarati-ali-babacani-da-olasi-hedef-secmis/[/URL]
İngilizlerde dinlemiş...
[URL]http://t24.com.tr/haber/snowden-belgelerinden-ingiliz-ajanlari-botas-tpao-ve-calik-enerjiyi-dinledi-mehmet-simsekin-e-mailini-izledi,269352[/URL]
[URL]http://t24.com.tr/haber/snowden-belgelerinden-abd-fidanin-iran-ile-baglantili-olabilecegini-dusunuyor,269351[/URL]
[URL]http://t24.com.tr/haber/snowden-belgelerinden-ingiliz-istihbarati-ali-babacani-olasi-hedef-olarak-belirlemis,269350[/URL]
hocam dediğiniz gibi cephe düşünce karargah delik deşik olmuş....üüü
-
[quote=albica;478865][B]Alman Der Spiegel dergisinde yayınlanan “Snowden belgeleri”nde, ABD’nin Ankara’yı daimi bir ‘gözetim‘ altında tuttuğu öne sürüldü. Edward Snowden’ın sızdırdığı belgelere [/B]
hocam birde bu... snowden belgeleri patlak verdi....
abd de bizi hep dinlemiş....
[URL]http://t24.com.tr/haber/snowden-belgelerinden-abd-turkiyede-ust-duzey-siyasi-liderlerin-bilgisayarlarina-6-ayda-girdi,269353[/URL]
[URL]http://www.diken.com.tr/hakan-fidanin-iran-baglantisi-snowden-belgelerine-de-girmis/[/URL]
[URL]http://www.diken.com.tr/snowden-belgeleri-ingiliz-istihbarati-ali-babacani-da-olasi-hedef-secmis/[/URL]
İngilizlerde dinlemiş...
[URL]http://t24.com.tr/haber/snowden-belgelerinden-ingiliz-ajanlari-botas-tpao-ve-calik-enerjiyi-dinledi-mehmet-simsekin-e-mailini-izledi,269352[/URL]
[URL]http://t24.com.tr/haber/snowden-belgelerinden-abd-fidanin-iran-ile-baglantili-olabilecegini-dusunuyor,269351[/URL]
[URL]http://t24.com.tr/haber/snowden-belgelerinden-ingiliz-istihbarati-ali-babacani-olasi-hedef-olarak-belirlemis,269350[/URL]
hocam dediğiniz gibi cephe düşünce karargah delik deşik olmuş....üüü[/quote]
ben tabi
böylesine detay haberleri pek bilemiyorum ve takibimde de değil yani,
ilgi alanımıda oluşturmuyor,
ama kendi bir yorumum vardır, kendi bir bakışım tarzım,
eğri doğru;
digger olaylarda oluştuğunda bu yorumun ve bakışın içine gelir otururlar,
çöker kalırlar orada;
örneğin son yaptığım tahlilde be genkurbşk nın ne konuştuğunu bilmeden
cephe konusunu yorumladım ve yenide değil cephe konusu,
vobcektif te daha once işlemiştim,
işte bu gün haberde tekrar duyunca devam ettim yoruma,
geldi yorumun içine girdi cephe konusunu pekiştirdi bu haber,
digger konular ise yaptığınız alıntılar
havuç sopa konusudur,
havuc rayında tutar, alıntılardaki işte sopa için malzemedir,
bütünü bozmaz ancak kontrol altında tutar,
tr nin yine alıntılarda bahsedilen manada bir oynama alanı olduğunu düşünmüyorum ben,
daha ziyade [B][I]servisin[/I][/B] servis yapması daha akla yatkın,
bir yerden alıyor digger yere götürüyor, oradan aldığınıda bu tarafa şeklinde,
bu her düzeyde bir kaç yıldır yapılıyor zaten,
dikkatinizi çekmiştir,
en çok gezme,
en çok çalışan olarak kamuoyuna sunulmuştu,
her düzey çok çalışıyor yani,
servise yetişemiyorlar adeta :eek:
-
Hocam öyle demeyın, karsımızda bır dunya devletı olmus TR var..
dikkat buyuulsun bölgesel değil, dünya devleti.. dunyada oyun kurucu..
bunu nereden anlıyoruz, kuzey ırak konusunda bır dızıne kırmızı cızgımız vardı, noldu? hepsını sildi.. dünya devleti böyle olur, çizgilerini siler..
Surıye de rol aldı, bakınız mesele kökünden halledıldı.. dünya devleti böyledir, der ve yapar, ve dunya lıderı de boyledır, der ve yapar. Şam da Emevı camıında cuma namazı kılındı mı kılındı.... buna bakmak lazım..
bakın koskoca abd ab bır olmus bır ukrayna sonununu cozemıyorlar, gece gunduz ankarada yatıp kalkıyorlar, ey dunya devletı ve onun lıderi, lutfen bı el at cözlım bu sıkıntıyı.. şu secım falan olmasa halledılırdı elbette.. şu batı da tek basına bırsey halledemez oldu.. basları her sıkısınca, tr bı el at.. cık,cık,cık..
sımdı de işid meselesı ıcın abd den bırılerı gelıyormus yıne..
dunya devletıyız ya, lıder olmak meşeggatlı iş...
dunya devleti böyledir.. der ve yapar..
Mısırda ıhvan, surıyede musluman kardesler musul merkezlı ırak da sunnı devlet kurdurarak sunnı hılal olustu mu, olustu..
batının şer odakları sımdı hılafetı engellemeye calısyorlar sankı :)
cok şukur kı kadrolarımız sağlam.. jöleli bır de danısmanımız var, hem de ekonomıden sorumlu, cumbabaya..
yakında ekonomının yenıden yazılacağına inancım tam..
artık yenı dunya var.. kurallar da yenılenır teorıler de..
faız enflasyonun sebebıdır.. yenı teorı bu ama ne yazık kı pıyasalar bunu kavrayacak gelısmıslıge sahıp değil..
-
genellersek durumu,
şu anki iktidar örneğin mevzisinde bir kayma görürse milliyetçi cepheye kayar yani,
bu mevzi kayması kendi iktidarına yönelik bir dışşsal tehdit algılaması olabilir örneğin,
bertarafına yönelik, o taktir5de savunma kalkanı nı içerde kurmaktan başka care kalmaz,
buda din + milliyetçilik olarak şekil bulur başka tarz olamaz,
dolayısı ile şu anki dışarısı için bu tarz sadece dindir, miilyetçiliği kabul edemezler,
ve
dolası ile zaman zaman kişiler üzerinde detay kurarlar,
bu detay işte
havuc sopa ikilisinde
sopayı tesis eder,
biz yine yazdık bunu,
yazmadık deil,
çok önceleri 12 eylül refarandumundan önce sanırım
cehepe 6 okunu çaldırdı diye yazmıştık,
mesela en son yine sıcak madem pekişsin,
cb resepsiyonunda atatürkün sevdiği şarkılar fon müziği olarak kullanılmış,
şöyledir
sıkıştıkça sığınırsın,
bu askerdir, millettir, bayraktır,atatürktür,
son noktası ise türktür,
evet son noktası türktür,
geçmişten bu yana ve geleceğe
sıkışıpta türke sığınmayan yoktur
böyledir anadolu, tecrübe eder durur hep,...
anadolu türklük üstüne bir uzlaşmadır bütününde,
bunu parçalasan bile mecbur toplarsın,
toparlarsın,..
işte o topladığın yine türklük olur,
ne demiş
''ne mutlu türküm diyene''
bakın ve var türklükte mutluluk var,
anadolu halkı her kesimden bunu biliyor,
genlerinde var bilinçaltında var,
işte son zamanlarda burada da karargaha çekildiler,
yeni şablonlar kullanılıyor,
bu şablonlar elbette bilinçaltına gönderiliyor,
bilinçle buluşması için,..
bilinç mi ???
elbette bizatihi çıkarın kendisidir,
analar ağlamasın,
elbette çıkardır,
bir çıkarım asla değildir,....
çıkarım olsa mantıkla beraber gelir,
oysa burada kişilerin ölmemesinden başka aranacak mantık yoktur,
zira ölen vatandır,
saklanan budur,
-
[quote=indregandi;478860]bakın işte,
30 ağustos resepsiyonda
gen[B]kur[/B]baş kırmızı çizgilerini
''bölünmemeye'' indirgemiş,
iş onunlada kalmıyor eğer cephen yoksa karargahından diyorsan bu kar4şı taraftan bir dilekten veya istekten de öte gitmez,
yptırım gücünüde kapsamıyor halinnen,
anlayacağımız yeni kırmızı çizgimiz bölünmemek olmuş,
biz ne dedik tr nin cephesi kalmamış,
ankaraya geri çekilmiş,
hem güneyden hem doğudan,..
artık cephe gitmiş karargah kalmış,
size soruyorum
eğer cephe yoksa karargah Ankara ise
bu karargah tr yi yönetebilirmi,
burada karargah değimi askerle sınırlı değil elbet,
yazımızda yazdık dedikki diyarbakırda miting yapmak artık övünç kaynağı birinden yek diğerine,
haliyle bu karargah herkesi kapsar,
[I][B]önüne geleni kapsar[/B][/I]
adam ayırmaz buna emin olun,...[/quote]
hocam iyi akşamlar ..gene kafamda sorular.. sorular...
hocam bu kırmızı çizgiler herhalde bizim kırmızı çizgilerimiz değildir...
onlar çoktan yıkıldı...üüü
galiba ortadoğuda birileri çok kötü sıkıştı([B]bu sıkışan İsrail olabilir mi..ya da sıkışan Barzani mi..)....[/B]acil yardım gerekiyor....
işıd üzerinden TSK göreve davet ediliyor sanki....
bu kırmızı çizgilerimiz..sabrımızı taşırmayınız... laflarını bolca dinleyeceğiz herhalde...
aslında suriye ya da işıd üzerinden iranla savaşa girecek olan herhalde İsrail değil...peki kim..Barzani mi....biz mi..
ama sızdırılan belgeler...iranla samimi ilişkilerden bahsediyor...rıza sarraf falan...peki Davutoğlu kimin temsilcisi gerçekte yakında görürüz...Erdoğanla çatışmaya girdiğinde...
hocam bu satranç oyunu büyük...işin içinde başka taşlarda var ...biz piyon mu olacağız hep....????? Şu anda oyun kurucu kim hocam...ABD mi..Londra mı ?? putin e karşı..Merkel çift taraflı oyunda (Hem putinle dans ediyor hemde eski dostlarıyla.. yoksa 100 yıllık düşmanlarımı desek).. ama Sarkozy den sonra fransa sessiz...iran mı..çin mi.. Hindistan mı...?
[B]sanki oyunun en önemli taşı Türkiye...oyun onun üstüne oynanıyor 100 yıldır...[/B]
hocam batılı güçler Barzani kürt devleti kurcam diye Türkiye yi parçalarlar mı..??? akıllıca mı olur bu iş sizce..
Bence yakında Atatürkçülük ve laiklik gene moda olacak...
Türkiye de herşey..bence .. Erdoğan dan ibaret değil...diye düşünüyorum..
Gül de balık avlamayacak herhalde....bu arada muharrem ince sürpriz yapabilir...chp yeniden dizayn edilebilir..kılıçdaroğlu olmadı diye...
hocam dediğiniz gibi sonbaharda.. Türkiye de borsalarda ve ekonomide hareket başlarsa aşağıya doğru..Allah sonumuzu hayır eylesin...çok büyük bedeller ödeyebiliriz...üüü
-
teori yoksa pratık saçmalar..
şimdi pratıkten teorı olusturmaya calısıyorlar..
ama para ve alan odaklılar..
böyle olunca, en basta kendılerını reddetmek zorunda kalıyorlar.. tr de dünya da..
ne gelenek..ne din, ne ahlak ve toprak..
bataklıga saplananlar.. çamur banyosu yaptıklarına ınandırmaya calısıyorlar
ve buna ınanıyor topluluklar..
bız buna toplumsal cınnet dıyoruz..
buradayız...
-
[url]http://www.taraf.com.tr/haber-turkiye-isid-petrolunu-isliyor-162731/[/url]
-
[quote=deniz;478873][URL]http://www.taraf.com.tr/haber-turkiye-isid-petrolunu-isliyor-162731/[/URL][/quote]
yakında paraların.. hangi banka üzerinden transfer edildiği bilgileri basına sızdılırsa hiç şaşırmayacağım....
-
[quote=albica;478871]hocam iyi akşamlar ..gene kafamda sorular.. sorular...
hocam bu kırmızı çizgiler herhalde bizim kırmızı çizgilerimiz değildir...
onlar çoktan yıkıldı...üüü
galiba ortadoğuda birileri çok kötü sıkıştı([B]bu sıkışan İsrail olabilir mi..ya da sıkışan Barzani mi..)....[/B]acil yardım gerekiyor....
işıd üzerinden TSK göreve davet ediliyor sanki....
bu kırmızı çizgilerimiz..sabrımızı taşırmayınız... laflarını bolca dinleyeceğiz herhalde...
aslında suriye ya da işıd üzerinden iranla savaşa girecek olan herhalde İsrail değil...peki kim..Barzani mi....biz mi..
ama sızdırılan belgeler...iranla samimi ilişkilerden bahsediyor...rıza sarraf falan...peki Davutoğlu kimin temsilcisi gerçekte yakında görürüz...Erdoğanla çatışmaya girdiğinde...
hocam bu satranç oyunu büyük...işin içinde başka taşlarda var ...biz piyon mu olacağız hep....????? Şu anda oyun kurucu kim hocam...ABD mi..Londra mı ?? putin e karşı..Merkel çift taraflı oyunda (Hem putinle dans ediyor hemde eski dostlarıyla.. yoksa 100 yıllık düşmanlarımı desek).. ama Sarkozy den sonra fransa sessiz...iran mı..çin mi.. Hindistan mı...?
[B]sanki oyunun en önemli taşı Türkiye...oyun onun üstüne oynanıyor 100 yıldır...[/B]
hocam batılı güçler Barzani kürt devleti kurcam diye Türkiye yi parçalarlar mı..??? akıllıca mı olur bu iş sizce..
Bence yakında Atatürkçülük ve laiklik gene moda olacak...
Türkiye de herşey..bence .. Erdoğan dan ibaret değil...diye düşünüyorum..
Gül de balık avlamayacak herhalde....bu arada muharrem ince sürpriz yapabilir...chp yeniden dizayn edilebilir..kılıçdaroğlu olmadı diye...
hocam dediğiniz gibi sonbaharda.. Türkiye de borsalarda ve ekonomide hareket başlarsa aşağıya doğru..Allah sonumuzu hayır eylesin...çok büyük bedeller ödeyebiliriz...üüü[/quote]
sana sadece sole söyliyim,
tr ıraktan çekildi,
kırmızı çizgileri kalmadı bitti yukarıda yazdık,
artık karargahta
ıraktan sonra patlayan suriye konusunda ise
yine kendisini terörle ikame etti,
müdahil olamadı,
buradada seyretti,
tr bu coğrafyada son güçlü rolünü bu ikitdardan çok once
k.rakta körfez 1 sonrası kyp-kdp çatışmasında oynadı,
oradada malesef derler ya ayağına sıktı,
işte bunlardan biri ırağa cumhurbaşkanı oldu, diğeri barzanistana başbakan oldu ve kerkükü ilhak etti,
petro dolara yelken açtı şu sıralar, işid işte bu işin perolün boru hattı
bunun devamı musuldur,
burada nuans şudur,
kerkük musulla bir nüanstır tek başına bir şey ifade etmez,
dolayısı ile kerkük işinin devamı er yada geç musuldur,
işte burada ışıd işi barzanın musulla buluşması işidir,
oradan akdeniz, oradanda israille buluşacak,
kerkük ve musul ise eninde sonunda diyarbakırla buluşacak,
öyleyse
ya musulu alırsın ya diyarbakırı verirsin,
buradan yola çıkarsak tr nin
buraya artık geri dönüşü yoktur,
ne suriyeye ne de ırağa,
müdahil olamaz,
ve yine eğerki
tr buraya dönerse
somaliden çıkar buna emin olun,
bu bu hafta yazdığım,
default 1, yani a planı,
bunu çalışmadığı anda,
default 2, b planıdır,
somalili olan,
bu a planını yine bu hafta yazdım,
bu planı çalıştırmayacak tek ülke biliyorum ben,
rusyadır,
zira tr rusya nın cephesidir,
rus gürcü savaşı bu yüzdendir,
suriye lazkiye önünde uçak gemisi bu yüzden bekler,
[I][B]rusya cephesini korumaktadır,
[/B][/I]
ukrayna işi bu yüzden yanı başında patlatılmıştır,
cephesinden uzaklaşması için,
2.bir cephe açılmıştır,
dün yazdığım yazımın içinde saklıdır dikkatli gözler için,
bunu misilleme olarak yazdık zaten,
ukrayna işi esad fiyaskosunun misillemesidir,
bu fiyaskonun bizdeki yansıması ise gezi parkıdır,...
-
bu topicte veya vobcektifte hatırlayamıyorum şimdi,
ama takip edenlerim hatırlarlar ve yazılarda geçer,
ben zaman analizine başladığımda,
ki 2 hafta hatalı idi,
buna ragmen haziran ayında bir düşüşten bahsetmiştim,
o dmnemde
yine hatırlarsanız
63 haftalık bir proceksiyon çizmiştik,
bunun 42 haftası yükseliş, 21 haftası düşüş,
81300 den boğa çıkışlı,
81175 ayı düşüşlü ve boğanın miyadı 42 hafta totaldi,
o dönemde bğayı yere ne sercek diye düşünürken
bula bula esadın ve suriyenin düşüşünü yazdım ben,
buna gore esad işi para ile beslenecekti,
esadın düşüşü kar satışı olacaktı,
4 hafta hata ile gerçekleşti bu,
boa 4 hafta önden satışa geçti,
malum gezi parkı dendi adına,
yine malum esad ayakta kaldı,
düşen burası oldu,
boa ise tatlı karını almakta acele etti,
-
yanılmıştım,
keh, keh,...
-
yine ben dedimki,
gezi parkı olaylarında başladıktan sonra,
bayrak savaşlarına dikkat edin,
bugün miting alanlarında türk bayrağından geçilmez oldu,
yine dedmki biri diğerinin önüne atıldı,
buda 17 aralıkla final etti
ve cb çıkardı,
diğeri halinnen buna panzehirdi
-
sonuçta ,
tekniğin ötesinde
yaptığımız 74000 den 92725 e olan boa hedefinin ana düşüncesi budur,
buradan beslenir,
teknikte sadece 78300 e vacuum ettirdik fiyatları,...
takvimselden ise 88475 ve 92725 hedefledik,
moment 104800 e vurdu o başka,...
sonuçta bir galibeyet varsa
kutlamada kimse hızını alamaz,
böyle düşünün,
-
gözlemim şudur,
zaman analizi,
bir yerlerde bir şeyler çıkartıyor,
ama ben bunun nerede olacağını bilemiyorum,
işte esad dedim,
kısmet buraya oldu,
ama 17 aralık için yanılmadık bu defa,
yorum bazen olayın nerede olacağını bilemesede,
teknikle birleştiğinden,
gezi parkı ile birlikte başlayan süreçte
4 büyük çıkış/düşüş almayı başardım,