-
[quote=emekdar;368252]türk ordusu,çoğunluğu müslüman olan bir milletin ordusudur...
Türk ordusu millet ordudur,paralı ordu değildir...
Türk ordusu imama karşı değildir...
[B]burada kasdedilen imam başka bir imamdır...[/B]
milletimiz üzerinde yapılan kara propagandalar ve 5.kol faliyetleri neticesinde ordumuzu dinsiz göstermeye çalışarak,milletimizle ordumuz arasında ayırım yaratmak ve türk milletinin ordusuna olan güvenini sarsmaktır..
Böylece ülke savunması zaafa uğratılacaktır...
Allah türk milletini korusun,ordusunu her yerde muzaffer eylesin...amin..
T..ct..ct..c[/quote]
burada imam diye neyin kadtedildiğini herkes anlıyor ...
NİYE ADINI TELEFFUZ ETMİYORSUNUZ
FETHULLAH GÜLEN ...
-
[URL="http://oi53.tinypic.com/104gly9.jpg"][IMG]http://oi53.tinypic.com/104gly9.jpg[/IMG][/URL]
[URL="http://oi51.tinypic.com/sy57w1.jpg"][IMG]http://oi51.tinypic.com/sy57w1.jpg[/IMG][/URL]
[URL]http://haber.gazetevatan.com/bagistan-karpuzlu-yorum/391676/9/Siyaset[/URL]
YORUMSUZ...
T..CT..CT..C
-
akaparti, cehepe, bunlar kum saati,.....çevir aksın çevir aksın,..dedikki bunlar ayrıymış gibi gözükecek ama huşu içinde proceye sarılacaklar,...cehepe nin yerinde yeller esiyor artık,...cehepe bütün politkaları ile akapartiyi aklar hale geldi, bütün işi mesaisi nerede ise bu oldu cehepenin, seçimden bir kaç ay önce başladı ve halen bunu sürdürüyor...mehepe ise o da sancılıda olsa kervana katıldı,...
bu durumlar tersten şu işede yarıyor, ilerde iki kutuplu bir siyasal sisteme geçildiğinde bedepe cehepe içinde, mehepe akepe içinde, daha doğrusu, cehepe mehepe akape kalırmı bilinmez ama elbise terziden bu şekilde isteniyor, yani iki kutupluluk diyelim, örneğin kürtler işleri şu zamanda kıvıramazda kalırlarsa cehepenin içinde olacakları kuşkusuz, bunların bir kısmıda dinci olanları akepenin içinde olacak, bunlar hep alternatif, örneğin suriyeyi kıvıramaz isen burada buna yönelirsin, yok suriyeyi kıvırırsan burada alternatiflerin ona göre şekillenir,....bunlar için gazetelerden alıntı yapmanıza gerek yok,.....
cehepe nin içinde aklı selim kişilerin cehepeden uzaması gerekli, mesala milletvekilerinden biri tavır koydu yemin etmedi, ama emine ülker hanım 180 derece değişti mesala, hakim savcılar ın başında iken farklıydı, şimdi yerinde yeller esiyor,......cehepe akaparti yerine hazırlandı, 1 haftada operasyon bitirildi....yani akaparti yörüngeden bir şekilde kayarsa diye cehepe allandı pullandı,....burada ters köşeye yatan halk olacak şüphesiz, zira ikisininde politik olarak birbirinden farkı yok, seçtim zannedecek, ama seçemeyecek, bu hep böyle oldu, mehepe ise şüpheli,....
teseka bu sergilediği son hareketi akepeye deyil kırmızı çizgiler çizdiğinde ve kafaya çuval geçtiğinde projenin sahibine yapmalıydı,....teseka çok geç kaldı,...demekki kırmızı çizgiler o dönemde tansiyonu düşürmek içindi,...
sonuçta.....adam halının ucunu kıvırmış hızla çekecek birden ama halk olarak bizden istenen halı çekildiğinde kayıp düşmek deyilde ayakta durmamız ,....bu isteniyor, yani ülke bölündük parçalandıkmı eyvallah, başkanlıkmı oldu eyvallah,....herşeye eyvellah,...bol töleranslı bir halk, .....
operasyonlar oluyor paket proğram gibi, bunları zamanında iyi okuyun,.....madem borsada poz alıyorsunuz bunları okuyamaz iseniz, şu kırılım zamanlarında borsa deyil ama siz kırılırsınız, terso kalırsınız,...örnekler,...
anayasa 24 madde oylaması,.. baykalın cd si,..ve kilicin genel başkanlığı aynı hafta,..mesala kilic iki senedir hazırlanıyordu, tv de adam ufaladı bir kaç kez, deneyimli gazeticilerin hakemliğinde(mir fırat ve gökçeki),...belediye başkanlığına aday olup çok azla kaybetti, popülarite sağladı, sonrasında genel başkan oldu, tesadüf tabi,..ikinci adamı gürsel bey ise o da tesadüf, tesadüfen,....
başkası, 150 küsur askerin tutuklnması, kıprıslı türklerin bir kısmının türkiye aleyhine kıprısta yürümesi,..mb nin munzam karşılıkları artırması, aynı hafta,...o hafta kriz haftasıydı bunlar olduktan hemen sonra, turkey cds leri hızla düştü,...ve ingiltere dönüşü usta başkanlığı telaffuz etti eş zamanlı,...cehepe ise bir süre sonra avrupada yerel özerkliğe imza attı eş zamanlı,....
teseka ise kırmızı çizgilerinde geriledi, kafasına çuval geçtiğinde kendini savunamadı,....
zaten kırmızı çizgi siyasi iradenin işi idi, tesakanın işi deyildi,...
işte buralardan bakıldığında cehepe olmuş akepe, cehepenin bu tutumu sayesinde akepe nerdeyse olmuş eski cehepe, cehepenin altı oku tartışılırken bu sıralarda, aranan oklar nerdeyse akepede çıkacak ortaya, ilüzyonun bukadarı ve böylesi,... mehepede her ikiside var, biraz cehepe, biraz akepe, ama şu varki mehepede mehepe yok bu kesin,...halk olarak elma ve armudu nasıl ayırd edeceksiniz bu durumda, bu ilüzyon ve makyaj ortamında,...
kamuoyu istatistiklerinde sonuçları hep %80 çıkan halk olarak güvendiğiniz bir ordunuz vardı, oda vuruldu yerin dibine, içerden içerden,[I][B] yani artık alternatifinizde yok....[/B][/I]no way out durumu,...
halı aykalrınızın altında halen ama, adam kıvırmış ucunu hızla çekecek, sizden istenen bu işlem esnasında ayakta durmanız, dengenizi kaybetmemeniz, yani eyvellah durumu, adam hazır işareti bekliyor ya bu gün çekecek ya yarın ama çekecek, hızla çekecek, hızla çekecekki ayakta kalacaksınız ve birden çekecekki [I][B]anlamayacaksınız...zaten buna hazırlandınız,....
[/B][/I]
-
[quote=EMEKDAR;361661][IMG]http://www.aksam.com.tr/images/news/54924.jpg[/IMG]
[SIZE=6][COLOR=red][B]Hatay'dan bir melek geçti[/B][/COLOR][/SIZE]
[B][B][SIZE=3]CIA nın meleğinin geçtiği yerden Allahın meleği Azrail A.S. ne kadar nasıl geçer ???????[/SIZE][/B][/B]
[B][B]T..C[/B][/B]
[B][B]Angelina Jolie Hatay'da! [/B][/B]
[B]‘İyilik meleği’nden Suriyeli çocuklara [COLOR=red]‘Selamûn aleykûm!’[/COLOR][/B]
[B]Acep kimin selamı üzerinize olsun dedi ????[/B]
[B][SIZE=5][COLOR=red]Suriye tankları Hama'ya girdi [/COLOR][/SIZE][/B]
DÜNYA[I] / 2011-07-31 14:27:09[/I]
[IMG]http://www.ortadogugazetesi.net/images/haber/HaberRes_20928.jpg[/IMG]
[LEFT][SIZE=4][B][FONT=arial]Suriye ordu birlikleri tankların eşliğinde Hama kentine girdi. Tanklar ve makineli tüfeklerle canlı olan her yere ateş açıldı. [/FONT][FONT=arial]Hastanelere 50'ye yakın ceset ve çok sayıda yaralı getirildi, yollarda çok sayıda ceset olduğu belirtildi.[/FONT][/B][/SIZE]
[FONT=arial][URL]http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=20928[/URL][/FONT][/LEFT]
[LEFT][SIZE=4][FONT=arial]Allahın meleği Azrail A.S. da geçiyor...[/FONT][/SIZE][/LEFT]
[LEFT][SIZE=4][FONT=arial]T..CT..CT..C[/FONT][/SIZE][/LEFT]
-
VE RESMEN ABD BORÇ TAVAN KRİZİ ÇÖZÜLDÜ.
[B]ABC televizyonunun Kongre kaynaklarına dayanarak verdiği habere göre, geçici anlaşma [URL="http://www.paraburada.com/Etiket/borclanma"]borçlanma[/URL] tavanının 2012 yılı sonuna kadar yükseltilmesine, harcamaların 10 yılda 1 trilyon dolardan fazla azaltılmasına ve bütçe açığının ek olarak 1 trilyon dolardan fazla azaltılmasını tavsiye etmek için Kongre’de yeni bir komisyon kurulmasına olanak sağlıyor.[/B]
ABC, Kongre üyelerinin çerçeve anlaşma konusunda bugün bilgilendirilmesinin beklendiğini duyurdu.
[URL="http://www.paraburada.com/Etiket/abd"][B]ABD[/B][/URL]’de 14,3 trilyon dolar tutarındaki borçlanma tavanının artırılması için süre 2 Ağustos Salı günü doluyor.
ABD Başkanı Barack Obama, gelecek yılki seçim kampanyası döneminde Kongre’de bugünküne benzer krizi tekrar yaşamak istemediği için, federal hükümetin borçlanma tavanının 2012 başkanlık seçimlerini geride bırakacak bir dönemi kapsayacak şekilde yükseltilmesini istiyor.
-
[URL]http://www.klipbul.com/askerligini-yapmayan-akpliyi-spiker-morartti.html[/URL]
Duygularımı,düşüncelerimi ifade etmeye kelimeler kifayet etmiyor....üüü...
T..CT..CT..C
-
Bununla aynı toprakları paylaşmaktan utanıyorum, gelsin iki resim versin pembe teskere vereceğim kendisine.
Askerlikmi yapacakmış bu?
Mikasa'ları almıyorlar zaten.
Jelibon.
-
Yiğit Bulut
[EMAIL="ybulut@htgazete.com.tr"][COLOR=#417394]ybulut@htgazete.com.tr[/COLOR][/EMAIL]
Türk piyasalarına önemli notlar!
31 Temmuz 2011 Pazar, 10:43:36
Pazartesi sabahı olsun da eldeki verilerle “ortalığı bulandırıp” faizidoları- borsayı istediğimiz gibi “dalgalandıralım” ve birkaç saat içinde parayı cebe indirelim rüyası görenler, ARTIK SAATLERİ sayıyorlar!
Bu “sahtekârlara” ve çeşitli amaçlarla “bu dalgalanmayı yaratmak” isteyenlere FIRSAT VERMEMEK için bazı detayları sizlerle paylaşmak istiyorum:
1- Amerika’daki “kriz” mutlaka ama mutlaka çözülecek! Çözülmeyecek de ne olacak, AMERİKA BATACAK mı? Geçin bunları!
2- Türkiye’de ekonomik kriz belirtisi-beklentisi asla YOK! Tam tersi Türkiye, dünya genelindeki durumu dikkate alınca PARLIYOR!
3- Emeklilik “sendromu” atlatıldı ve asla bir krize dönüşmedi! Türkiye bir korkusunu daha yendi ve bence “siyasi kriz riski sıfıra indiği için” NOTU YÜKSELDİ!
Sonuç: Pazartesi sabahı “dalgalanma yaratmaya kalkarlar” ve doları alır, İMKB’de verirler, BONO satmayı denerlerse; NE YAPARLARSA korkmadan TERSİNİ YAPIN, en fazla 1 saat içinde “pes edecekler” ve NORMALE döneceğiz! Önemli not: Geçen hafta 1.65- 1.85 arasında “dolarlarınızı satmayı düşünün” demiştim! 1.72 üstünde satanlar 1.67-1.68 aralığından “rahatlıkla geri alım” fırsatı buldular! Görüşüm hâlâ aynı; ALMAK isteyen varsa “1.65- 1.85” arasında BUYURSUN ALSIN
[B][SIZE=4][COLOR=red]Türk SUBAYINA EKONOMİK odaklı açık mektup![/COLOR][/SIZE][/B]
Sevgili subayım, bu gazetede diğer köşemde, defalarca 1997 sonrası “TSK’yı yıpratma” planlarını, dışarıdan içeriye yazdım! Ben asker değilim, sizin kadar “bazı meseleleri” askeri açıdan göremem ama 1875’ten başlayarak “ekonomik anlamda kanımızı emenlerin”, gerektiğinde Silahlı Kuvvetlerimizi de tahriklerle sahneye dahil ederek nasıl oyunlar oynadığını çok iyi görebilirim. Şimdi bana bir imkân verin, anlatayım...
VE SİZ SON YAŞANANLARI DA içine alarak HER ŞEYİ AMA HER ŞEYİ bir daha düşünün!
Ekim 1875: Sadrazam Mahmud Nedim Paşa, Osmanlı’nın kurtuluş yolunda en önemli adımı olan “faizde tenzilat” kararını açıkladı. Yabancıların tuzağına düşmüş Osmanlı Devleti, faiz borçlarının beş yıl süreyle ancak yarısını ödeyeceğini ve ödeyemediği kısım için yüzde 5 faizli tahviller vereceğini açıkladı. O yıl bütçe toplamı 25 milyon, iç ve dış faiz ödemesi 30 milyon liraydı...
Mart 1876: Osmanlı Devleti, borç ödemelerinin tamamını durdurduğunu açıkladı. “Ödemekle bitmeyen faiz-borç sarmalında” alınmış en doğru karardı... Yok edilme süreci Osmanlı sanayi yapısını tamamen çökerten 1838 Baltalimanı Anlaşması ile başlamıştı. 1838 yılında Reşid Paşa, ilk olarak Lord Stratford ve Avrupa’nın diğer devletleriyle serbest ticaret anlaşmasını imzalamış, Osmanlı, devletçi ekonomiyi rafa kaldırarak gümrük vergilerini İngiltere ile saptamayı kabul etmişti. Bu adım ile Osmanlı, ucuz mallar cenneti haline gelirken, üretmediğini tüketen bir toplum haline de gelmiş ve en verimli alanlar yabancı sermayenin eline geçmişti. 1814 yılında bir sterlin 23 kuruş iken, 1839’da 104 kuruş oldu.
Avrupa devletleri, Osmanlı’ya “Hemen dış borçlanmaya gitmelisiniz” diyerek baskı yapmaya başladı. Bu arada dünya “petrol servetlerinin” hazırlığını yapmış ve Osmanlı süratle borçlandırılırken petrol yatakları yabancılar tarafından paylaşılmaya başlanmıştı...
Mayıs 1876: Borç ödememe kararı ilk sonuçlarını vermeye başladı. “Başkaldıran boyunduruk altındaki Osmanlı”ya ilk isyan kışkırtmalar sonucu Balkanlar’da başladı. Bulgarlar ve Sırplar isyan etti. Aynı günlerde İstanbul’da medrese öğrencileri ayaklandı ve borç ödememe kararını alan Sadrazam Nedim Paşa azledildi. Ayaklanma Harbiye öğrencileri arasında da yayıldı, Dolmabahçe Sarayı sarılarak Sultan Abdülaziz tahttan indirildi...
Sonuç: 1878- 1881 Osmanlı Hazinesi, Düyun-u Umumiye’ye teslim oldu...
1950-1970: Emperyal güçler, Türk ekonomisini hatta Kore Savaşı- NATO üyeliği çizgisinde Türkiye’yi “esir etme” planını harekete geçirdi. 1960 öncesi Rusya kartıyla bu oyuna karşı “hamle yapan” siyasi otorite, Sadrazam Nedim Paşa’nın kaderinden kurtulamadı! “İrtica” diye ayağa fırladık, emperyal güçlerin “kucağına düştük”!
1978-1980: Türkiye’de halen süren hâkim politikaların temeli, 1978’in Temmuz ayında, Dünya Bankası’nca hazırlanan raporla atıldı. Raporun imzalayıcıları Kemal Derviş ve Sherman Robinson idi. Hükümetler bu rapora uymayı kabullenmezken, 1980 darbesiyle uygulamaya konulan bu raporla, Türkiye’nin 1978’e kadar başarıyla süren kalkınmacı, bireysel ve küçük ölçekli sermaye birikimlerine dayalı yapısı, büyük ölçekli çokuluslu sermaye ilişkilerinin kontrolünde serbestleşmeyi savunan bir dinamiğe dönüştü. Ekonomide bu yanlış programın izlenmesiyle verilen yüksek faiz, sıcak para girişi gibi ödünler Türkiye’nin varlıklarının yurtdışına kaçmasına sebep oldu. 1977 yılında düşünülen kalkınma hamlesi böylece engellenmiş ve “Cumhuriyet ile yırtılan borç gömleği” yeniden Türkiye’ye giydirilmiş oldu...
1980-2007: 1980’de yok denecek kadar az olan borç stokumuz, her yıl bütçenin yüzde 40-50’sini vermemize rağmen 300 milyar doların üzerine çıktı. Türkiye, 70 milyonuyla çalışıp 3-5 bin gerçek-tüzel (iç-dış) kişiye gelirinin yüzde 50’sini aktarır hale geldi. 2001 yılında borsa ve kurdaki hareket sonrası, Türkiye IMF tarafından atanan “1978 raporu yazarına” teslim edildi ve dünya üzerinde görülmemiş bir dolar faizini tefecilere aktarmaya başlarken, IMF’ye en borçlu üç ülkeden biri oldu...
Sevgili Türk subayım, “1876’dan beri” bizi bize düşüren “gerçek düşmanlarımız” kendilerini çok ama çok iyi saklıyorlar...
Gerektiğinde “demokrasimizi” katledip, hangi “yönetim gelirse gelsin” her şeyimize hâkim oluyorlar...
Gelin “sivil-asker” el ele verelim ve DEMOKRASİMİZİ daha da güçlendirerek gerçek düşmanlarımıza karşı birlikte duralım...
[B][SIZE=3]Türk subayıda; Allahım ne yapsak şimdi,yiğit bulut bir mektup yazsada ona göre hareket etsek diye düşünüyorlardı...Allah mı söyletti seni....[/SIZE][/B]
[B][SIZE=3]Türk subayı kargasını seçemediği için burnunun nerde olduğunu fark etti herhalde...[/SIZE][/B]
[B][SIZE=3]Ne diyim,anlayana sivri sinek saz,Türk subayına davul zurna az...[/SIZE][/B]
T..CT..CT..C
-
[B][SIZE=3]Türk subayıda; Allahım ne yapsak şimdi,yiğit bulut bir mektup yazsada ona göre hareket etsek diye düşünüyorlardı...Allah mı söyletti seni....[/SIZE][/B]
[B][SIZE=3]Türk subayı kargasını seçemediği için burnunun nerde olduğunu fark etti herhalde...[/SIZE][/B]
[B][SIZE=3]Ne diyim,anlayana sivri sinek saz,Türk subayına davul zurna az...[/SIZE][/B]
T..CT..CT..C[/quote]
[SIZE=4][COLOR=black][B]ATATÜRK'ÜN SUBAYLARA HİTABEN AFYON KARAHİSAR'DA 31.07.1920 TARİHİNDE YAPTIĞI KONUŞMA [/B][/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Efendiler! [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Eski silah arkadaşlarımla böyle yakından ve samimi temasta bulunmaktan büyük vicdani zevk hissediyorum. Sizinle oturup uzun hasbıhal etmek isterdim. Fakat çoksunuz; müsait yer de yok. Bu sebeple hissiyatımı birkaç cümle İle mülahaza etmekle yetineceğim. [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Arkadaşlar! İngilizler ve yardımcıları milletimizin bağımsızlığını İmhaya karar vermişlerdir. Milletler bağımsızlıklarını hiç kimsenin lütuf ve atfetme borçlu değildir. Hiç kimse kimseye, hiçbir millet diğer millete hürriyet ve bağımsızlık vermez. Milletlerde tabiat en yaratılıştan mevcut olan bu hak, milletlerce kuvvede, mücadele İle mahfuz bulundurulur. Kuvveti olmayan, dolayısıyla mücadele edemeyen bir millet, mahkûm ve esir vazıyettedir. Böyle bir milletin bağımsızlığı gasp olunur. [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Dünyada hayat için, insanca yaşamak için bağımsızlık lâzımdır. Bağımsızlık sahibi olmak için kuvvet sahibi olmak ve bunun için mevcudiyetini ispat etmek icap eder. [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Kuvvet ordudur. Ordunun hayat ve saadet kaynağı, bağımsızlığı takdir eden milletin, kuvvetin lüzumuna olan vicdanı imadır [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]İngilizler, milletimizi bağımsızlıktan mahrum etmek için, pek tabii olarak evvela onu ordudan mahrum etmek çarelerine giriştiler. Mütareke şartlarının tatbikatı ile silahlarımızı, cephanelerimizi, bütün müdafaa vasıtalarımızı elimizden almaya çalıştılar. Sonra kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüz ve taarruza başladılar. Askerlik izzetinefsini yok etmeye gayret ettiler. Ordumuzu tamamen lağvederek, milleti, bağımsızlığını muhafaza için muhtaç olduğu dayanak noktasından mahrum etmeye teşebbüs ettiler. Bir taraftan da müdafaasız, ordusuz bıraktıklarını zannettikleri milletin de izzetinefsine, her türlü haklarına ve mukaddesatına taarruzla milleti alçaklığa, boyun eğmeye alıştırmak planını takip ettiler ve ediyorlar. [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Her halde ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz hedefi oldu. orduyu imha etmek için, mutlaka subayları mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta engeller ve müşkülat kalmaz. [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Bu hakikat karsısında ve içinde bulunduğumuz vaziyete göre subaylar heyetimize düşen vazifenin mahiyeti, ehemmiyeti ve kıymeti kendiliğinden meydana çıkar. [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Milletimiz hür ve bağımsız yaşamak lüzumuna tam bir iman ile kani olmuş ve buna kati azim İle karar vermiştir. Zaman zaman, şurada burada üzüntü verici karaktersizliklerin görülmüş olması, hiçbir vakit milletimizin genel kanaatine, hakiki İmanına sekte vurmamıştır ve vurmayacaktır. [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Dolayısıyla kuvvetin, ordunun vücudu İçin lazım olduğunu söylediğim kaynak ki milletin vicdanı imanıdır mevcuttur. Ordu ise, arkadaşlar, ancak subaylar heyeti sayesinde vücut bulur. Malum bir askeri hakikat, felsefi hakikattir; "ordunun ruhu subaylardır." O halde subaylarımız, düşmanlarımız tarafından yıkılmak İstenilen ordumuzu tamir edecek ve canlandıracak ve ordu ve milletimizin bağımsızlığını muhafaza edecektir. Millet, bağımsızlığının muhafazasından ibaret olan hayati gayesinin teminini ordudan, ordunun ruhunu teşkil eden subaylardan bekler. İşte subayların yüce olan vazifesi budur. [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Allah göstermesin milletin bağımsızlığı ihlal edilirse bunun vebalı subaylara ait olacaktır. Subaylar, izah ettiğim yüce, mukaddes ve bütün açılardan üzerlerine düşen vazife itibariyle, bütün mevcudiyetleriyle ve bütün dikkat ve fesaretleriyle, giriştiğimiz Bağımsızlık mücadelesinde birinci derecede faal ve fedakâr olmak mecburiyetindedirler. Şahsi ve özel hayatları itibariyle de subaylar, fedakârlar sınıfının en önünde bulunmak mecburiyetindedirler. Çünkü düşmanlarımız herkesten evvel onları öldürür. Onları aşağılar ve hor görürler. [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Hayatında bir an olsa bile subaylık yapmış, subaylık izzetinefsini, şerefini duymuş, ölümü küçümsemiş bir insan, hayatta iken, düşmanın tasarladığı ve reva gördüğü hu muamelelere katlanamaz. Onun yaşamak İçin bir çaresi vardır. Şercimi korumak! Halbuki düşmanlarımızın da kastettiği, o şerefi ayaklar altına atmaktır. [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]Dolayısıyla subay için "ya istiklâl. ya ölüm" vardır Fakat arkadaşlar ölmeyeceğiz, bağımsızlığımızı muhafaza ederek yaşayacağız ve milletimizi daima bağımsız görmekle bahtiyar olacağız!" [/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black][B]Türk subayının kılavuzu bellidir...[/B][/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black][B]TİTREYE TİTREYE !!!!...[/B][/COLOR][/SIZE]
[SIZE=4][COLOR=black]T..CT..CT..C[/COLOR][/SIZE]
-
[LEFT]Afet ILGAZ[/LEFT]
[RIGHT]ilgaz@yenicaggazetesi.com.tr[/RIGHT]
[IMG]http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/resimler1/authors/24656.gif[/IMG]
[B][SIZE=6][COLOR=red]Alper Tunga öldü mü?[/COLOR][/SIZE][/B]
Komutanların istifası gibi önemli bir olayı bazı gazeteciler, hem de milli hassasiyetlerine güvendiğimiz bazıları tuhaf analizlere tabi tuttular. Mesela birinin:
“Artık orduevine rahatça girebilecekler” cümlesinin başını izleyemedim ama duyduğumda şaşırdım ve üzüldüm.
Ordumuz artık hiç kahramanlık yapamayacak mı yani?
Hiç ayağa kalkamayacak mı?
***
Ordumuzun başlangıçta yeteri kadar tepki göstermediği bir asker tutuklama dönemi oldu. Ne yazık ki, iki genelkurmay başkanı da, yer yer sevdiğimiz çıkışlar yaptıysalar da yeteri kadar tesirli olamadılar. Bu, artık onların hiç tesirli olamayacaklarını mı gösterir? Bundan böyle her şey bitti mi? “Dizayn” dedikleri maskaralık başarılı oldu mu? Ordumuz ABD’nin koçbaşı oldu mu?
[SIZE=3]Yoksa:[/SIZE]
[SIZE=3]Alper Tunga öldü mü?[/SIZE]
[SIZE=3]Issız acun kaldı mı?[/SIZE]
[SIZE=3]Felek öcün aldı mı?[/SIZE]
[SIZE=3]Şimdi yürek yırtılır[/SIZE]
[SIZE=3]Beyler atını yorup [/SIZE]
[SIZE=3]Kaygı onları sarıp[/SIZE]
[SIZE=3]Benizleri sararıp [/SIZE]
[SIZE=3]Sanki safran sürtülüp[/SIZE]
[SIZE=3]Erler kurt gibi ulur[/SIZE]
[SIZE=3]Yırtıp yaka haykırır[/SIZE]
[SIZE=3]Ağlar çığlık koparır[/SIZE]
[SIZE=3]Gözü yaşla örtülür[/SIZE]
***
Bu çok zeki, çok lafazan kardeşlerimize duyduğum infiale, kendi kelimelerimin yetmediğini görüyorum.
En doğru ve anlamlı soruyu yüzyıllar önce Bilge Kağan sormuş:
Alper Tunga öldü mü?
Issız acun kaldı mı?
Felek öcün aldı mı?
Şimdi yürek yırtılır.
***
[SIZE=3]Bu sözlerin ardından Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okuyun.[/SIZE]
[SIZE=3][/SIZE]
T..CT..CT..C
-
Bizim basınımızın bir kısmı askere olması gerekenden fazla değer ya da ümit bağladığı için bunlar oluyor. Asker sonuçta bir memurdur, görevleri bellidir, istifa edebilir. 4 tane general istifa etti diye orduya bir şey olmaz, hatta 200 tane istifa etse geriye 100 tane kalıyor, gerisini siz hesaplayın.
Ben şahsen kendilerinden darbe suçundan yargılanan arkadaşları tutuklu olduğu için değil, Dağlıca, Aktütün, Gabar, Silvan vs. gibi yerlerde verdiğimiz şehitlerden dolayı istifa etmelerini beklerdim. 30 yıldır terörle mücadelede profesyonel bir orduya geçmeyi '' başaramadıkları '' için istifa etselerdi onlara daha çok hak verirdim.
-
-Vatandaş size bir kriz anlatayımmı..
-Anlat..
-Anlat demekle olmaz,size bir kriz anlatayımmı...
-Kriz ne yahu,o eskide kalmadımı...
-Kriz ne yahu,o eskide kalmadımı demekle olmaz size bir kriz anlatayımmı...
-Yok yahu kriz olmaz,eskiden olurdu kriz hep kötü adamlar yapardı krizi,artık kriz olmazmış....
-Yok yahu kriz olmaz,eskiden olurdu kriz hep kötü adamlar yapardı krizi,artık kriz olmazmış demekle olmaz size bir kriz anlatayımmı....
-ANLAT...
ANLATMIYORUM LEM....
VADELİ 30 ....39500 OLUNCA ANLATACAM...:o:o:o...