-
[B][SIZE=5]Olağanüstü Bir Dönem - Banu AVAR[/SIZE][/B]
[SIZE=5] [/SIZE]
[SIZE=5] [/SIZE]
Bir haftada 7 şehit!
Haberlerde arka sırada!
Vaka-i adiye!
Kurtarılmış bölge ‘Yüksekova!
Tunceli çatışmada!
Beyler mecliste tepişiyor, mehmetçik mezarda!
Komutanlar Hasdal’da!
Yıllardır artan bir meydan okuma!
PKK-BATI ile kolkola, Türkiye Cumhuriyeti Devletine meydan okuyor!
Bütün medya kanalları emirleri altında!
TÜRKİYE 2011 YILINDA tarihin en olağanüstü anından geçiyor.
Türkiye’yi yönetenler küresel çetenin önde gelen sırtlanlarınca çılgınca alkışlanmakta!
Türkiye artık İsrail’den sonra 2 numara!
Emperyal hedefler arasında sıra komşumuz Suriye ve İran’da!
Avrasya’nın kilidi Türkiye kuşatılıyor aslında!
Tıpkı Saddam Irak’ı gibi…’Aslansın kaplansın Saddam !’ demişlerdi. ‘Vur şuna buna!’
Sonra bir ‘demokrasi’ dalgası, yedi düvel işgal mangası… Mağaradan çıkarıldı Saddam. Saç sakal arasında ağız kontrolü yapılırken çekilen resmi vardı uluslararası medyada!
2 milyon Iraklı mezara kondu 2 milyon Iraklı göçmen yurdundan oldu…
Direnenlerin eli kolu bağlandı… Havadan bombalar yağdı…
Ya da Yugoslavya! Önce pembe dizilerle halkın gözü bağlandı. İçerdeki hainler ayarlandı. Ordu binbir parçaya ayrıldı… Tasfiye edildi ve Yugoslavya’nın adı bile kalmadı!
İçerde Memetçik ölüyor, komutanlar Hasdal’da…
Ölüm sessizliği ortalıkta…
Dışarıda, Memetçik NATO komutasında!
Obama telefonda, Ricciardone her tarafta!
Mazlum ülkelerin lider ülkesi Türkiye, bugün haçlılarla elele…
Libya’ya karşı NATO’yla. SURİYE’ye karşı Amerika’yla. Kuzey Irak’da Barzani’nin yanında.. Kafamıza çuval geçiren Patraeus’la, İslama hakaret eden Rasmussen’in komutasında… PKK hamisi İngilizlerin kraliçesinin yanında…
Bakın Libya’da muhaliflere, küresel çetenin cinayet şebekesine 300 milyon dolar verdik..
Ne yapsın Akepe. Emir böyle!
Yetmedi Libya’da Suriye’de kaybettiğimiz milyarlarca dolar, üstüne para veriyorlar! Yetmiyor. Bingazi’de dışişleri bakanı, o ‘muhaliflerin’ kürsüsünden Atatürk’ün adını ağzına alarak nutuklar atar!
O Bingazi ki 1911’de Mustafa Kemal ve askerlerinin emperyalizme karşı saf tuttukları yer!.
Kahrolmayın! Kahır zamanı değil… AKIL ZAMANI… Akıl ve bilim diyor ki, bu böyle gitmez!
Bir yerden patlayacak…
Anlamayanlar da MECBUREN anlayacak!
Bir gün DANK edecek derler ya…
Bu kan ve gözyaşı sahipleri, ZORUNLU olarak bir araya gelecek..
O güne hazır olun!
Nasıl mı…
En yakın çevrenizden başlayın…
[URL]http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php/hm-yazarlari/1080037-olaganustu-bir-donem-banu-avar.html[/URL]
En yakın çevrenizden başlayın…BANU ABLAM ÖYLE DİYO...T..C
-
[B][SIZE=5]Bir Şizofrenin Tahlili : Said-i Nursi Dosyası[/SIZE][/B]
[COLOR=#004276][IMG]http://www.hakimiyetimilliye.org/thumbnail.php?file=saidid__rzi_441024385.jpg&size=article_medium[/IMG][/COLOR]
[FONT=Calibri][SIZE=4][I][B]“Özgür bir Kürdistan’ın tohumunu ekiyorum. O’nu geliştirip büyütün.”[/B][/I][/SIZE][/FONT]
[B][I][FONT=Calibri][/FONT][/I][/B]
[FONT=Calibri]Said-i Nursi, orijinal adı ile Said-i Kürdi’nin yaşam öyküsünü anlatan “Hür Adam” isimli bir sinema filmi yakında izleyicisi ile buluşacak. Film daha gösterime girmeden şimdiden [B]“yandaş”[/B] basın tarafından parlatılmaya başlandı. Okuduğumuz kadarıyla anlıyoruz ki, bu film laik-cumhuriyetçi çevrelerde fırtınalar koparacak ve büyük tartışmalar başlatacak. En çokça tartışılacak sahnelerin başında da Kürt Said’in Cumhuriyet’in yeni kurulduğu dönemde Mustafa Kemal Paşa ile mecliste karşılaştığı an gelmektedir. Birazdan o anı, peygamberlik makamına erememiş bir şizofrenin kuyrukçuluğunu yapan bir nur müridinin kaleminden okuyacaksınız. Ama öncesinde şu kadarını söyleyelim; Said-i Kürdi'nin bir din adamı olarak meclis kürsüsüne dua etmek üzere davet edildiği bilinmekle birlikte, Cumhuriyet tarihimiz boyunca Said-i Kürdi’nin mecliste Mustafa Kemal Paşa ile böyle bir konuşma yaptığına dair hiçbir belge, bulgu ve nitelikli kanıt bulunmamaktadır. Meclis kürsüsünden yaptığı iddia edilen konuşmanın metni de meclis zabıtlarında mevcut değildir. Muhtemeldir ki, Kürt Sait, TBMM oturumlarından birine izleyici sıralarından tanık olmuş, köyüne döndükten sonra da Ankara’da Mustafa Kemal Paşa’ya nasıl ayar verdiğini ballandıra ballandıra anlatmıştır. Hayali geniş Sait görüldüğü üzere tam bir şizofrenik vakıa..[/FONT]
[FONT=Calibri]Şimdi okuyalım, Saitsever kuyrukçular bu hayali nasıl dillendiriyor:[/FONT]
[FONT=Calibri][I]“...paşa'nın alnında nohut nohut terler belirmişti, said nursi beiuzaaman radiyallahu anh hazretlerinin karşısında hazan yaprağı gibi titriyordu. Çoğu zaman emir erlerine ismet paşalara hakaret ve emirler yağdırdığı makamında küçülüp kalmış, ayağının altındaki halinin püskülünü ecnebi potinlerinin kenarıyla kah o yana kah bu yana sallıyordu. [/I][/FONT]
[FONT=Calibri][I]radiyallahu anh ve la illa abidune kadesallahu siirahul aziz hasmetli hazretleri said i nursi *delici bakışlarıyla paşanın içinden geçenleri okuyordu. [/I][/FONT]
[FONT=Calibri][I]Paşanın tuzağına düşmemiş onu kündeye getirmişti. [/I][/FONT]
[FONT=Calibri][I]- efendi diyeceğin bir şey yoksa izninle ben selametle gidiyorum dedi. [/I][/FONT]
[FONT=Calibri][I]Paşaya boğmaca salgını olmuşçasına bir ateş kapladı boğazı şişti, garip sesler çıkararak konuşmaya çalıştı, fakat nafile dili donmuştu bir kere...”[/I][/FONT]
[FONT=Calibri]Efsane odur ki 1922 yılında Ankara’ya teşrif eden Kürt Sait için Meclis önünde hoş geldin töreni düzenlenir, bütün milletvekilleri ve Kemal Paşa hazretlerini karşılamak üzere Meclis Binası önünde hazırolda beklemektedirler. Kemal Paşa millevekillerinin hazır olduğu bu ortamda Kürt Sait hazretlerine seslenir:[/FONT]
[FONT=Calibri][B]“Sizin gibi kahraman bir hoca bize lazımdır. Sizi yüksek fikirlerinizden istifade etmek için buraya çağırdık. Geldiniz, en evvel namaza dair şeyleri yazdınız, aramıza ihtilaf verdiniz”[/B] der.[/FONT]
[FONT=Calibri]Onun bu sözlerine karşı Kürt Sait Hazretleri, Kemal Paşa’ya şu şekilde bağırır : [B]“Paşa! Paşa! İslamiyette imandan sonra en yüksek hakikat namazdır. Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduttur.”[/B][/FONT]
[FONT=Calibri]Hikayenin gerisi Kürt Sait’in anlatımı ile şöyle:[/FONT]
[FONT=Calibri][B]“Bir zaman dünyanın büyük bir makamını işgal eden bir küçük adama bu dersi verdim. Fakat ben enaniyetten nefsimi kurtaramadığım içindir ki, çok sarstı; fakat intibaha gelmedi. Mektubattaki Desise-i şeytaniyeyi ona ders vermiş, konuşmamız üç saatten fazla sürmüştür. Bana ilişemedi ve tarziye vermeye mecbur kaldı..”[/B][/FONT]
[FONT=Calibri]Değerli okuyucu, işte adı geçen sinema filminde izleyeceğin sahne budur, akabinde Kürt Sait, Kemal Paşanın yüzüne kapıyı çarparak odayı terkeder.. . Cumhuriyet tarihi boyunca şizofren bir vatan haininin kuyruğuna takılan bu güruhu cühela, cumhuriyetin körpe nesillerini işte bu yalanlar ve iftiralar ile zehirlemek alışkanlıklarından bir türlü vazgeçemediler. Kendilerine nurculuk fikriyatının membağı taze tezekten bir put yaratıp, onunla güneşi sıvamak gayretindeler. Ama bunun için sadece büyük paraları israf ederek bir film yapmak yetmez, zira güneş gibi güçlü ve parlak bir hakikat ne yandaşla ne de candaşla yok edilebilir.[/FONT]
[FONT=Calibri]Cühelanın canını yakan bu hakikat ki ebediyyen, her sabah yeniden doğacak…[/FONT]
[FONT=Calibri]Şimdi gelelim gerçeklere :[/FONT]
[FONT=Calibri][B]İşbirlikçilik, Bağnazlık ve Bölücülüğün “Ser Çeşmesi” : Said-i Nursi (Kürdi)[/B][/FONT]
[FONT=Calibri]Batı emperyalizminin en şiddetli hücumuna direnerek, Büyük Britanya’nın sömürge imparatorluğunu çökerten, yedi düveli dize getirerek üçüncü dünyanın bağımsızlık mücadelesinin yolunu açan Mustafa Kemal Paşa’nın kurucusu olduğu tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin içeriden zayıflatılması ve çökertilmesi için 3 ana akım cumhuriyet tarihimiz boyunca himaye ve finanse edildi:[/FONT]
[FONT=Calibri]1.[/FONT] [FONT=Calibri]Kürt ırkçısı ayrılıkçı ve bölücü ideoloji, hareket ve kalkışmalar[/FONT]
[FONT=Calibri]2.[/FONT] [FONT=Calibri]Şeriatçı, gerici, irticai, hilafetçi, saltanatçı ideoloji, hareket ve kalkışmalar[/FONT]
[FONT=Calibri]3.[/FONT] [FONT=Calibri]İşbirlikçi, anamalcı, rantiyeci, sömürücü ideoloji ve politik girişimler[/FONT]
[FONT=Calibri]Cumhuriyet’i üreten, şekillendiren ve muhafaza eden [B]çekirdeğin muhteviyatındaki kemalizm ideolojisi[/B], devrimin enerjisini yurtçapına yayıp yeşerten bir santral vazifesi görüyordu. Bu santralı ayakta tutan üç sacayağı [B]parti, devlet ve ordu[/B] idi. 1938 sonrasının hikayesi bir yandan bu üç kurumsal sacayağının yıpratılıp teslim alınması, diğer yandan cumhuriyetin çelik çekirdeği kemalizm ideolojisine karşı bölücü, gerici ve işbirlikçi olarak özetleyeceğimiz bu üç yıkıcı fikriyatın batı emperyalizmi tarafından desteklemesi ve himaye etmesi ile alakalıdır.[/FONT]
[FONT=Calibri]Cumhuriyet tarihimiz boyunca siyaset sahnesinde boy göstermiş her gayrı milli hareket bu şablona cuk oturmaktadır. Cumhuriyet kalesinin sağlam Kemalist temellerinin imhası için bu üç hareketin aynı zamanda ahenkli hareketine ihtiyaç duyulmaktadır, ki aralarındaki şiir gibi uyum bundandır..[/FONT]
[FONT=Calibri]ABD’nin Akabe’sinde oturan Feto ve müridleri, ABD’nin Akape’sinde oturan Recep ve Gül, yandaş ve candaşları ile İmralı tayfası ve yahudi kürt aşiretleri ile el ele, kol kola yıkım hedeflerine marş adım yürümektedirler.[/FONT]
[FONT=Calibri]İşte ısıtıp ısıtıp önümüze konan, tescilli hain, bayat şizofrenimizin yaşam hikayesi de Cumhuriyet karşıtı bu üç akımda birleşmektedir.[/FONT]
[FONT=Calibri]Kürt Sait bölücü, gerici ve işbirlikçi ihanetin ser-çeşmesi, çeşme başıdır…[/FONT]
[FONT=Calibri]Şimdi yalanlar, masallar, iftiralar bitecek belgeler konuşacak. Türk genci varlığına, namusuna ve isktikbaline kasteden maskeli alçakları tanıyacak…[/FONT]
[FONT=Calibri][B]Cumhuriyet Düşmanı Bölücülük, Gericilik ve İşbirlikçiliğin Elebaşı : Said-i Nursi (Said-i Kürdi)[/B][/FONT]
[FONT=Calibri][B]1.[/B][/FONT][FONT=Calibri][B]Ünlü Türk Şizofreni Said-i Meşhur’un Tımarhane Devri[/B][/FONT]
[FONT=Calibri]Bu nurcu ve fetocu tayfası Atatürk’e düşmandır, bu bilmediğimiz bir şey değil. Bunlar sık sık Atatürk’e karşı Ulu Hakan nidaları ile Abdülhamit’i ve onun devrini yüceltirler. Ama bilmezler ki şizofrenin hakkını ilk Abdülhamit vermiştir..[/FONT]
[FONT=Calibri]Okuyalım:[/FONT]
[FONT=Calibri][I]Said-i Nursi 1907 yılında İstanbul'a gelerek [/I][B][I]Abdülhamit Han[/I][/B][I]'a hitaben bir dilekçe yazar ve saraya verir. Dilekçede kullandığı ad "[/I][B][I]molla Said-i Meşhur[/I][/B][I]"dur.[/I][/FONT]
[FONT=Calibri][I]Dilekçenin içeriğinde kürdistan(!) da eğitimin türkçe yapıldığını, kendisinin buna karşı olduğunu ve kürdistanda(!) kürtçe eğitim yapılması için üç okul açılmasını talep etmektedir. Bu dilekçeden sonra Said-i Nursi (namı diger Said-i Kürdi) Abdulhamit han tarafından müşahade için [/I][B][I]Toptaşı Akıl hastanesine[/I][/B][I] gönderilmiş ve bir süre orada tutulmuştur. Yani Abdulhamit tarafından tımarhaneye gönderilmiştir.[/I][/FONT]
[FONT=Calibri][I]Ve bu olayı daha sonra yazılarında kendisi şöyle açıklamıştır: "Nasılki zaman-ı istibdatta tımarhaneye düştüm, divanelerin hükmüne konuldum, eğer müdahaneye, kelbi tabassusa, şahsi menfaat için umumi menfaatı feda alan aklın icabı ise, ben divaneligi kabul ettim.Şahit olunuz ki böyle akıldan istifa ediyorum. Ey Kürtler tımarhaneyi bunun için kabul ettim. Kürtlüğü lekedar etmemek için irade-i padişahiyi, maaşını, ihsan-i şahaneyi kabul etmedim.[/I][/FONT]
[FONT=Calibri]Dikkatinizi çekerim, şizofren Sait diyor ki, Padişah bana maaş teklif etti, Kürdistan için ihsan-ı şahaneyi kabul etmedim, tımarhaneyi kabul ettim. Şizofren Sait’in Kürdistan aşkı işte bu kadar büyüktür, her türlü maddi ihsanın ötesinde..[/FONT]
[FONT=Calibri]Şahsi görüşüm, Sultan Abdülhamit karşısında çar çaputla sarmalanmış böyle bir zavallıyı görünce, “ur’un kellesini” ile tımarhane arasında zor bir seçim yapmak durumunda kalmıştır.[/FONT]
[FONT=Calibri]Aradan geçmiş tam yüz yıl, sene 2010. Bölücü Abdullah içeride, gerici Abdullah tepede, işbirlikçi Fethulah dışarıda, Kemalist Cumhuriyet’ten kürdistan koparmayı dileniyorlar…[/FONT]
[FONT=Calibri]Değişen bir şey var mı, yok?[/FONT]
[FONT=Calibri]Abdülhamit Han bu gün yaşasaydı, bunları tımarhaneye tıkmaz mıydı? Tıkardı..[/FONT]
[FONT=Calibri]Mustafa Kemal Paşa, es kaza zavallı şizofren Sait ile o tarihte gerçekten karşılaşsaydı ve hayali geniş arkadaşların yukarıda naklettiğim uydurmalarının onda biri gerçek olsaydı, sizce Kemal Paşa zavallı şizofren Sait’i iyi edecek tımarhane bulmakta zorluk çeker miydi?..[/FONT]
[FONT=Calibri][FONT=Arial]ŞEHİTLERİMİZE RAHMET DİLİYORUM[/FONT][B]....[/B][/FONT]
[FONT=Arial][SIZE=3]Maide suresi 51.ayet: 'Ey [SIZE=4]inananlar[/SIZE]! YAHUDİ VE HRİSTİYANLARI dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez .[/SIZE][/FONT]
[URL]http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php/hm-yazarlari/1077488-bir-sizofrenin-tahlili-said-i-nursi-dosyasi.html[/URL]
[FONT=Arial]T..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..C[/FONT]
-
[B][SIZE=6]Hillary Clinton'a tepki[/SIZE][/B]
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Beyoğlu’nda katıldığı program sonrası çıkışta bir kişi tarafından protesto edildi.
Clinton, bugün Cezayir Restoran’da bir televizyon programına katıldı. Clinton ’un cipi restoran önünde durmasıyla birlikte korumalar, kapının altına tahtadan yapılmış 25 santimetre boyunda bir basamak koydu. Ancak Clinton bu basamağı kullanmadan cipten indi.
Televizyondaki programı yaklaşık bir saat süren Clinton, Fener Rum Patrikhanesi’ne ziyareti için cipine yöneldiği sırada Türkiye Gençlik Birliği üyesi Erkan Can Çakıroğlu’nun protestosuyla karşılaştı. Restorandan çıkarken oldukça neşeli olduğu görülen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton çevresindekilere el sallarken, protestocunun sesi yükseldi. Restoranın karşısındaki evinin penceresinden Türk Bayrağı açarak slogan atan gösterici, polisi harekete geçirdi. Polis ekipleri binaya yönelirken Clinton’un konvoyu da hareket etti. Polis kimlik kontrolü yaptıktan sonra protestocuyu gözaltına almadı.
Çakıroğlu, yaptığı açıklamada "PKK’ya silah veren ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’u ağırlıyoruz. Ne konuşuyoruz? Milyonlarca Müslümanı daha nasıl öldürebiliriz, bunu konuşuyoruz" dedi.
[B]ABD'NİN ANKARA BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE DE EYLEM [/B]
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un Türkiye ziyareti, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği binası önünde protesto edildi.
Büyükelçilik binası önünde bir araya gelen Halkın Kurtuluş Partisi üyeleri, "Emperyalistler, İşbirlikçiler, Ne Büyük Ortadoğu Projeniz Ne Genişletilmiş Ortadoğu Projeniz Ne de Yeni Sevr Planınız Asla Hayat Bulmayacak" yazılı döviz açtı.
Halkın Kurtuluş Partisi İl Başkanı Sait Kıran, daha sonra yaptığı basın açıklamasında, ABD Dışişleri Bakanı Clinton’un Türkiye ziyaretinin nedeninin "Libya Temas Grubu 4’üncü Dönem Toplantısı" olarak göründüğünü ancak asıl nedenin "Füze Kalkanı Projesi"ni Türkiye’ye kabul ettirmek olduğunu öne sürdü.
Söz konusu projenin Türkiye ile İran’ın arasını açacağını savunan Kıran, "ABD planlarını bir bir uygulamaya çalışıyor, ’Büyük Orta Doğu Projesi, Genişletilmiş Orta Doğu Projesi, Yeni Sevr’ diyerek. Bu projelerin hiçbirisi halkların çıkarına hizmet etmiyor. Sadece ABD ve AB emperyalistlerinin aşağılık çıkarlarının hayata geçirilmesine hizmet edecek" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından bir süre çeşitli sloganlar atan gurup, daha sonra dağıldı.
[B]CLİNTON'UN TEMASLARI[/B]
[I][B]"Ruhban Okulu açılsın"[/B][/I]
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton,”Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması yönünde hükümete yaptığımız çağrılara devam edeceğiz” dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İİT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın katılımıyla düzenlenen "Dini Temelli Hoşgörüsüzlükle Mücadele Toplantısı" Yıldız Sarayı’nda yapıldı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton toplantıdaki konuşmasında, dinlerarası eğitim ve işbirliğinin desteklenmesi gerektiğini belirterek, "Tüm insanların istedikleri gibi ibadet etme haklarını korumak üzere odaklıyız" dedi.
Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılmasına da değinen Clinton şöyle konuştu:
"Türkiye'nin tüm vatandaşlarını dini özgürlüklerine olan bağlılığını bir sembolü olan Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması yönünde hükümete yaptığımız çağrılara devam edeceğiz. Hiçbir ülkenin doğrular üzerinde etnik, dini ahengi oluşturmak için sihirli bir formülü yoktur. Nereden olursak olalım, nasıl ibadet edersek edelim bizleri birbirinden ayıran uçurumları kapatmalıyız."
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise islamafobi ile mücadeleye dikkat çekti.
[I][B]Terörle mücadeleyi desteklemeye devam edeceğiz[/B][/I]
Resmi bir ziyaret için Türkiye'de bulunan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, CNNTürk'te Şirin Payzın'ın sunduğu Kahve Molası programına katıldı. Clinton, hem Payzın'ın hem de aralarında öğrenci, akademisyen, işkadını ve sivil toplum kuruluşu üyelerinin yer aldığı katılımcıların sorularını yanıtladı.
Clinton'a ağırlıklı olarak Türk-Amerikan ilişkileri ve ifade özgürlüğüne ilişkin sıkıntılar soru olarak yöneltildi.
Clinton, çok sayıda gazetecinin tutuklanması ve internet üzerindeki kısıtlamalarla ilgili bir soru üzerine, "Türkiye güçlü bir ülke. Gözaltılar ve bu tip adımlar gerekli değil. Türkiye bunu yapmak zorunda değil. Her fikri dinleyebilirler" yanıtını verdi.
Türk hükümetinde görevli olsa ifade ve internet özgürlüğünden yana bir tavır takınacağını anlatan Clinton, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşmede bu konuyu da gündeme getireceğini söyledi.
Clinton, "Bu konuyu daha önce de konuşmuştuk. Yine konuşacağım. Ama ben iki günlük ziyaretimin ardından gideceğim. Burada asıl görev size düşüyor. Yetkililerin karşısına çıkması gereken insanlar sizlersiniz" diye konuştu.
Yaklaşık bir saat süren program, Clinton'ın gecikmesi nedeniyle yarım saat geç başladı. Taksim'de bir restoranda çekilen ve canlı yayınlanan programa çeşitli üniversite, sivil toplum örgütlerinden gelenler ile genç kadın ve erkek iş insanları da sorularıyla katıldı. Programda ayrıca internet üzerinden yöneltilen sorular da Clinton'a soruldu.
İnternetten soru gönderen bir izleyici, 13 askerin şehit olduğu terör saldırısının ardından Türk ordusunun olası bir sınır ötesi operasyon düzenlemesi halinde ABD'nin tavrına ilişkin bir soru yöneltti.
[B]Terörle mücadeleye destek[/B]
Clinton, "Biz Türk ordusunun PKK teröristleriyle mücadelesini destekledik. Desteklemeye de devam edeceğiz. Destek için Türk hükümetiyle her zaman görüşmeye devam edeceğiz" yanıtını verdi.
Bir katılımcının "Kürt sorununa, Kıbrıs'ta sunulan Annan Planı tarzında bir çözüm öneriniz var mı?" sorusuna da Clinton, "Türk hükümetine saygımız ve desteğimiz devam ediyor. Hükümetin, Türkiye'de yaşayan Kürt halkına yönelik politikalarını destekliyoruz. Bunun yanı sıra demokratik olarak seçilmiş Irak hükümetini de destekliyoruz. Oradaki Kürt politikalarını da destekliyoruz" diye cevap verdi.
Clinton, Türkiye’nin şu anda Arap Baharı nedeniyle bir değişim sürecinden geçen Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri için bir model olabileceği yönündeki görüşünü de yineledi.
Bu yorumun üzerine söz alan bir katılımcı Clinton'a Türk demokrasisinin ciddi sıkıntılar yaşadığını ve bu durumda diğer ülkelere nasıl bir model olabileceğini sordu.
[I][B]İş dünyası ile de görüştü[/B][/I]
ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton, Türk iş dünyasının temsilcileriyle de biraraya geldi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre Clinton, Türkiye ziyareti kapsamında bulunduğu İstanbul'da, Conrad Otel'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Başkanı Hasan Sert, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş ve Coca Cola Türkiye Başkanı Galya Molinas'ı kabul etti.
Görüşmede, Türkiye-ABD ilişkilerinin yanı sıra Arap Baharı sonrasında özellikle Kuzey Afrika ile ilişkilerin geliştirilmesi için öncelik verilmesi gereken konular üzerinde durulduğu, Türkiye ile ABD arasında ve üçüncü ülkelerde yapılabilecek projelerin de değerlendirildiği öğrenildi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, görüşmede ABD Dışişleri Bakanı Clinton'a 'Yeni Başlangıçlar için Ortaklar–Türkiye' girişimi tarafından geliştirilerek uygulanan projeler hakkında bilgi verdi. TÜSİAD Başkanı Boyner, MÜSİAD Başkanı Vardan ve TÜMSİAD Başkanı Sert de konuya ilişkin görüşlerini paylaştı.
Yeni Başlangıçlar için Ortaklar Projesi'ne özel bir önem verdiğini belirten Clinton, bu çerçevede gerçekleştirilen çalışmaları ilgiyle izlediğini ifade etti.
Bu arada Clinton'un kabulünden önce iş dünyası temsilcileri, ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Robert Hormats'ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda Türkiye'de girişimciliğin geliştirilmesi konusunda gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bir sunum yaparak görüşlerini aktardı.
Sunumun ardından konuşan Hormats şu görüşleri dile getirdi:
'Türkiye'nin ekonomik gelişmişlik düzeyi, gerçekleştirilen projelerin içeriği ve hedef kitleye bakıldığında, Türkiye'de gelişmiş bir sivil toplumun olduğu açıkça görülmektedir. Türkiye, başta Kuzey Afrika ve Ortadoğu olmak üzere İslam dünyasına girişimciliğin geliştirilmesi için bir çok açından örnek olacak durumdadır. ABD ile Türkiye'nin ortak çalışma alanının sadece ikili ilişkileri değil, üçüncü ülkelerde de işbirliğini kapsaması gerekir.'
[URL]http://haber.gazetevatan.com/hillary-clintona-tepki/388914/1/Gundem[/URL]
[COLOR=#909090][FONT=Tahoma]Diyanet Vakfı[/FONT][/COLOR]
[SIZE=3]ALİ İMRAN 19. Allah nezdinde hak din İslâm’dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah’ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah’ın hesabı çok çabuktur[/SIZE].
[B][SIZE=3]Bu ayet-i kerime her cuma hutbesinde okunurdu artık duymuyoruz.[/SIZE][/B]
T..CT..CT..CT..CT..C
[B][SIZE=3][/SIZE][/B]
-
[B][SIZE=6]Krizde Yeni Dalga Türkiye’yi Sarsacak… - Mustafa SÖNMEZ[/SIZE][/B]
[COLOR=#004276][IMG]http://www.hakimiyetimilliye.org/thumbnail.php?file=3Ekonomi/kriz1_873275520.jpg&size=article_medium[/IMG][/COLOR]
[I]“[/I][I]2008-2009 krizi gibi bir kriz mi[/I][I]” [/I]diye soruyorlar. [I]“[/I][I]Gibisi[/I][I]” [/I]fazla, ABD’yi, Avrupa’yı sarsan 2008-2009 krizinin [B]yeni bir fazı[/B], safhasıdır yaşanmakta olan… Küresel krizin ilk fazında finansal balon patladı. Toksik kâğıtlara bulaşan global finans kuruluşlarının kimi battı, kimi batmanın eşiğine geldi. Sistemin tamamen çöküşünü ise [B]devlet müdahaleleri [/B]önledi. ABD’de, FED’in pompaladığı trilyonlarca dolarlık kamu kaynakları çöküşü erteledi ama ortaya derinleşmiş bütçe açıkları ve başka anomaliler çıkardı.
Aynı şey, İngiltere, Fransa, Almanya’nın da başına geldi. Orada da AB Merkez Bankası ve ulusal hükümetler, mali önlemleriyle finans krizini yatıştırmaya çalıştı. Böylece [I]“[/I][I]Merkez[/I][I]”[/I]deki krizin ilk fazında finansal yangın kamu kaynakları ile kontrole alındı ama ikinci faz, [B]devletin mali krizi[/B] biçiminde boy attı. Bütçe açıkları hızlandı, kamu borç yükleri katlandı ve borçlanabilme kapasiteleri daraldı. Şimdi küresel krizin bu ikinci fazı ile baş edebilme mücadelesi yaşanıyor. Bu, bütçe açıklarını daraltmak, borç yükünün milli gelirin makul bir düzeyine çekilmesi hedeflerine ulaşmaya çabalamak demek. Bunun yolu da kamu harcamalarını kısmak, mümkünse vergi düzenlemeleri demek. Eninde sonunda sokağı ilgilendiren operasyonlar yani…[B] Hangi sınıftan alıp hangisine vereceksiniz[/B] sorusunu barındırıyor içinde.
***
Başta Yunanistan olmak üzere, Portekiz, İrlanda, giderek İspanya ve İtalya’ya sirayet eden devletin mali krizi, bu ülkeleri borçlarını çevirememe, bunun için gerekli dış kaynağı bulamama sorunu ile yüz yüze bıraktı. Son aşamada ABD’yi de içine alan [I]“[/I][I]kredi kuruluşlarının not düşürme tacizi[/I][I]”[/I], bu ülkelerin iç ekonomik ve siyasal dengelerini altüst ediyor. Sorunlu ülkelere IMF ve AB Merkez Bankası’nın aktardığı kaynaklar, belli şartlara ve reformların yapılmasına bağlı. Ancak ne Yunanistan, ne de diğer Avrupa ülkelerinde şartlara uygun bir performans gözleniyor.
ABD’de borçlanma limitini zorlayarak çıkış arayan [B]Obama[/B]’yı bunaltan krizin bu ikinci fazı, AB’de [B]Avro[/B][B]’[/B][B]yu dağıtma[/B] tehdidini büyütüyor.
***
Küresel krizin bu ikinci fazında Türkiye, yaklaşan kara bulutlardan kendini nasıl koruyacak? Yeni kriz dalgası, kırılgan Türkiye ekonomisini iki yönden vurabilir: 1) Sıcak para çıkışı, 2) İhracatın gerilemesi.
AB’nin kriz bölgesinden fonlar uzaklaşıp Asya’nın güvenli limanlarına yelken açıyorlar. Türkiye, çemberi daralan Avrupa coğrafyasında yer alması nedeniyle sıcak paranın çekilmesinden nasibini alabilir. Sıcak para çekilişi, bir [B]döviz kuru şokuna[/B] neden olabilir. Bu da içeride birçok dengenin altüst olması demek.
Türkiye ihracat pazarlarının yarısını oluşturan AB’de daralma, Türkiye’nin sanayi kapasitesini hızla daraltır, yoğun işten çıkarmalara yol açar. Bu, cari açığı hızla büyümüş Türkiye için öngörülenden de hızlı ve yıkıcı bir daralma anlamına gelir. Buna benzer bir süreç, Türkiye’de 2008 sonu ve 2009 başında da yaşanmıştı. Bu daralma, o zaman hem kamu harcamaları arttırılarak, vergi muafiyetlerine gidilerek hem de iç talep kışkırtılarak en azda tutulmaya çalışılmıştı. Yanı sıra kaynağı belirsiz bazı döviz girişleriyle kriz hafifletilmişti. 2009’un ikinci yarısında yeniden giriş yapan sıcak para ile de yeniden ekonomik büyüme süreci başlatılmıştı.
Bakalım, 2011’in ikinci yarısında başlayan daralma, kırılganlığı artmış, barutu tükenmiş Türkiye kapitalizmine ne sürprizler içeriyor. Bakalım yeni dalganın getireceği sıkıntılar hangi boyuta ulaşacak, nasıl aşılmak istenecek ve fatura kime çıkarılacak? Esnek çalışma, kıdem tazminatı fonu tezgâhları bu sorunun cevabının ipuçlarını veriyor zaten… Geçmiş aylara ait mevsimsel istihdam artışlarına, resmi işsizlik düşüşlerine, cari açığı patlatan büyümenin ürünü bütçe fazlası haberlerine aldanmayın. [B]Fırtına yaklaşıyor[/B][B]…[/B]
[URL]http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php/ekonomi/1080070-krizde-yeni-dalga-t%C3%BCrkiye%E2%80%99yi-sarsacak%E2%80%A6-mustafa-s%C3%B6nmez.html[/URL]
[B][SIZE=3]Bizi global çeteye yem edenler,biz tertemiz cüzdanımızdan vurulmuş yatıyoruz,ya siz ne olacaksınız ?[/SIZE][/B]
[B][SIZE=3][/SIZE][/B]
T..CT..CT..C
-
[IMG]http://photos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/267490_219606374742027_138591289510203_514803_3600385_s.jpg[/IMG]
Pilav pişirdim yavan
Üstüne kırdım [B]SOĞAN[/B]
Uzanmışda yatıyor
[B]UYAN ASKERİM[/B] [B]UYAANNNN !!!![/B]
"Allah Yolunda Ölenlere, Ölüler Demeyin. Bilakis Onlar [B]Diridirler[/B]. Ama Siz Anlamazsınız." ( Bakara Suresi : 154 )
[B]"Kasaptaki ete soğan doğrayamayanlar "...[/B]
Necip Fazıl KISAKÜREK Merhum soruyor ???
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek:
Siz, hayat süren leşler, [B]sizi kim diriltecek? [/B]
T..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..C
-
endex100 dönüş yapmak üzere aylık macd aşağı sinyali kesmiş durumda haftalık macdler yönünü tekrar aşağı çevirdi günlük adxler 15-20lerde dolaşıyor ve bir trendin başlamakta olduğunu haber veriyor bu trend aşağı bir trend olacaktır tabii kişisel yorumum.. yazmıştım daha önceki mesajlarımda endex 2-3 ay zarfında bundan önceki birkaç aylık dibinden en fazla %10-15 çıkar ve çarpıp geri döner diye(%1500)belirtmiştim.. yorumlarınızı bekliyorum
[IMG]http://www.mevsimtv.net/endex100.jpg[/IMG]
-
[quote=EMEKDAR;366288][IMG]http://photos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash4/267490_219606374742027_138591289510203_514803_3600385_s.jpg[/IMG]
Pilav pişirdim yavan
Üstüne kırdım [B]SOĞAN[/B]
Uzanmışda yatıyor
[B]UYAN ASKERİM[/B] [B]UYAANNNN !!!![/B]
"Allah Yolunda Ölenlere, Ölüler Demeyin. Bilakis Onlar [B]Diridirler[/B]. Ama Siz Anlamazsınız." ( Bakara Suresi : 154 )
[B]"Kasaptaki ete soğan doğrayamayanlar "...[/B]
Necip Fazıl KISAKÜREK Merhum soruyor ???
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek:
Siz, hayat süren leşler, [B]sizi kim diriltecek? [/B]
T..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..CT..C[/quote]
................
mehmetçik dirsekleri üstünde geçiyor yedi iklimi,
açılıyor sekiz kapının anahtarları ardına kadar,
geldim anne diyor, işte geldim,
ben ırmak oldum bak:
su gibi içsin beni halkım,
anne ben buğday oldum un oldum ekmek oldum:
halkımın karnı tok olsun,
[B][I]anne ben yıldız oldum:
halkımın başı dik olsun[/I][/B]....
elbet buralara kadar bir çırpıda gelinmedi, safha safha tane tane uyutarak, parayla uyuturak, parayı uuşturucu yaparak, parayla halkı uyuturak, halk uyuduğunda cebine koyduğu parayı geri alarak,...
ankarının ayazında, kışın ortasında, protesto için buzdan havuza giren emeğin üstüne buz gibi suyu sıkarak,....
safha safha uyutarak, asfalt dökerek, çimento dökerek ve tabiki açılarak saçılarak,....
başa geçen çuvalıyla, çiynenen kırmızı çizgileriyle, safha safha, okyanusdan gelen müsade ile karın kışın ortasında yarı beline kara batarak, karın ortasında yarım bırakıp dönerek,...
hep döneklerle ve malesef hep dönerek....
[B][I]ey millet uyuma uyutturma sahip çık, artık hat yok satıh var, vatanına sahip çık....[/I][/B]
-
[URL="http://oi56.tinypic.com/1z2kbjp.jpg"][IMG]http://oi56.tinypic.com/1z2kbjp.jpg[/IMG][/URL]
-
[URL="http://oi56.tinypic.com/14bug4o.jpg"][IMG]http://oi56.tinypic.com/14bug4o.jpg[/IMG][/URL]
Vopdelioğlan...Dost ve akrabalarına duyrulur....
-
[quote=EMEKDAR;366526][URL="http://oi56.tinypic.com/14bug4o.jpg"][IMG]http://oi56.tinypic.com/14bug4o.jpg[/IMG][/URL]
Vopdelioğlan...Dost ve akrabalarına duyrulur....[/quote]
Adı taş üstünde yazılı kaldı
Curası duvarda asılı kaldı
Ölüsü ardında yasılı kaldı
Halilim Halilim garip Halilim
Yar başından düşmüş ölmüş Halilim
[URL]http://www.youtube.com/watch?v=0uVe7fV2Bzw[/URL]
-
Dertliyim kederliyim her nedensa ağlarum
Gülmedum bu dünyada hem söyler hem ağlarum
Üzülme sevdiceğüm ben hep boyle ağlarum
Yazma ile tükenmez habu benum dertlerum
Gökteki yıldızlari sayalum elli elli
Bu dünyadan fayda yok ötekida şüpheli
[URL]http://www.youtube.com/watch?v=b-VB34TpAcM[/URL]
-
N'olmuş n'olmuş gurtarmışlarmı dünyayı,iyi iyi hadi hayırlı olsun...:)..:cool:..