EUR/USD paritesine günlük olarak bakıldığında; temel göstergelerdeki toparlanma görüntüsüne rağmen, alçalan bir kanal içinde bulunulması ve indikatörlerdeki toparlanmanın belirgin bir fiyat formasyonu ile desteklenmemesi, toparlanmanın çok sınırlı olabileceğini veya olmayabileceğini söylüyor.
Haftalık olarak bakıldığında ise, her ne kadar ikili dip gibi bir olasılık gündemde olsa da; halen içinde bulunulan ikinci dip oluşum sürecindeki fiyat formasyonunun ilk dibe göre çok zayıf olması, ve MACD ve RSI gibi temel indikatörlerin ilk dibe göre daha iyi seviyelerde bulunmalarına rağmen zayıflamaya başlamaları “ikinci dip” olarak düşünülen oluşumun sadece bir tepki olarak kalmaolasılığını gündeme getiriyor.
Temel olarak ise, para piyasalarının kontrolü kısmen para otoritesinin elinde olan faizlere göz atıyor olmak gerekir. EU faiz oranlarının FED faiz oranlarına yaklaşması ile pariteler hakkında daha sağlıklı yorum yapmak olanaklı hale gelecektir. Umulanın aksine, EU faizleri düştükçe, EUR/USD de mevcut seviyelerden daha aşağıda olacak bir dip sonrası güçlü bir yukarı tepki olması mümkündür. Paritenin geleceği ise, ABD ve Avrupa’nın, bankalarını Japonyanın yaptığı gibi yaşayan ölülere mi çevireceği yoksa acı reçete mahiyetindeki tedbirlerle “ağacı budayarak” mı yoluna devam edeceğine bağlıdır.
Diğer yandan, şu an krize karşı halen en güçlü duran iki ekonomi ABD ve Çin ekonomisidir ve bu krizin yönetiminde bu iki aktörün takip eden adımları izlenmelidir. Diğer yandan; en güçlü ekonomi en güçlü para demek değildir.