Sayfa 122/126 İlkİlk ... 2272112120121122123124 ... SonSon
1511 sonuçtan 1.453 ile 1.464 arası

Konu: alayına kralına hodri meydan

  1. #1453
    Üyelik tarihi
    Jun 2010
    Yer
    türkiye
    Yaş
    42
    Mesajlar
    12.159
    Teşekkür Teşekkür 
    29.295
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    43.720
    Toplam Teşekkür
    11.653 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    NİHAT ERİM analizinde 28 şubat cunta demiştik tuttu


    şimdi yeni kalkışma hareketinin tarihini vereceğim


    mümkün olduğu kadar dillendirin ve anlatın.


    bildiğimizi bilsinler


    biliyorsunuz istihbaratlar ve devletler önemli tarihlerde hamle yaparlar demiştim


    31 mart ayaklanmasını biliyorsunuz abdulhamit hanın tahtan indiren olaydır


    31 mart CUMA AKŞAMI yeni bir kalkışma deneyecekler


    feto ***inin bahar mesajı bana göre bu tarihtir


    ama 15 temmuz bizim için provaydı.şimdi ise başlarını ezeceğiz


    inşallah tutmaz bu analiz amma böyle birşey hissedersenizde hemen meydanlara koşun


    acımak yok bu sefer


    gazamız mübarek olsun
    بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِي BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

    HASBİNALLAH VE NİMEL VEKİL.

    HASBİNALLAHİ VE Nİ'MEN-NASİİR ĞURANEKE RABBENE VE İLEYKEL MASİİR

    ANLAMI:''ALLAH NE GÜZEL VEKİLDİR;O BİZE YETER''

    bizim için özgürlük ALLAH a kul ve köle olunca başlar

    paylaştığım analiz ve yorumlar yatırım tavsiyesi değildir.

  2. The Following 3 Users Say Thank You to PASSAT For This Useful Post:

    aliveli (21.03.17), indr-jel (09.04.17), kemo (20.03.17)

  3. #1454
    Üyelik tarihi
    Jun 2010
    Yer
    türkiye
    Yaş
    42
    Mesajlar
    12.159
    Teşekkür Teşekkür 
    29.295
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    43.720
    Toplam Teşekkür
    11.653 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    ingiltereden sonra sırada


    VATİKAN var


    onların planları varsa bu dünyada onların olmasını istemeyenlerinde planları var


    onlar cevap veriyorlarsa bunlarda onlara cevap veriyor


    kendi içlerinden bile bu yapıya karşı olanlar var


    tıpkı israilli fanatik yahudileri sevmeyen diğer yahudiler gibi


    dünyadaki savaşın meekezinide maşalarınıda kuklalarınıda bu savaşanlar biliyor


    şimdilik kukla ve maşalar üzerinden hesaplaşıyorlar


    ne zaman bunların kullanımı biter işte o zaman 3.dünya savaşıyla alenen karşı karşıya gelirler


    şimdi ingiltereden sonra bunlara verilecek 2.cevap yeri VATİKANDIR


    bakalım vatikandan sonra onlar neyle cevap verecek


    sanırım ya kırım ukrayna üzerinden


    yada mısır süveys üzerinden gelecek hamleleri
    بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِي BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

    HASBİNALLAH VE NİMEL VEKİL.

    HASBİNALLAHİ VE Nİ'MEN-NASİİR ĞURANEKE RABBENE VE İLEYKEL MASİİR

    ANLAMI:''ALLAH NE GÜZEL VEKİLDİR;O BİZE YETER''

    bizim için özgürlük ALLAH a kul ve köle olunca başlar

    paylaştığım analiz ve yorumlar yatırım tavsiyesi değildir.

  4. The Following 3 Users Say Thank You to PASSAT For This Useful Post:

    aliveli (23.03.17), indr-jel (09.04.17), kemo (23.03.17)

  5. #1455
    Üyelik tarihi
    Jun 2010
    Yer
    türkiye
    Yaş
    42
    Mesajlar
    12.159
    Teşekkür Teşekkür 
    29.295
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    43.720
    Toplam Teşekkür
    11.653 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    VATIKAN

    MEYDAN

    HAVUZ

    SU


    ulan bu analizde tutsun varya dahada birsey yazmayacam
    بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِي BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

    HASBİNALLAH VE NİMEL VEKİL.

    HASBİNALLAHİ VE Nİ'MEN-NASİİR ĞURANEKE RABBENE VE İLEYKEL MASİİR

    ANLAMI:''ALLAH NE GÜZEL VEKİLDİR;O BİZE YETER''

    bizim için özgürlük ALLAH a kul ve köle olunca başlar

    paylaştığım analiz ve yorumlar yatırım tavsiyesi değildir.

  6. The Following 3 Users Say Thank You to PASSAT For This Useful Post:

    aliveli (31.03.17), indr-jel (09.04.17), kemo (24.03.17)

  7. #1456
    Üyelik tarihi
    Jun 2010
    Yer
    türkiye
    Yaş
    42
    Mesajlar
    12.159
    Teşekkür Teşekkür 
    29.295
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    43.720
    Toplam Teşekkür
    11.653 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    bugün 31 mart


    dikkatli olmak gerek


    eğer bir kalkışma denerlersede sokağa çıkar *** ezeriz


    ve mekeru ve mekerallah vallahi hayrul makirun


    ALLAH tuzak kuranların en hayırlısır


    selametle kalınız
    بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِي BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

    HASBİNALLAH VE NİMEL VEKİL.

    HASBİNALLAHİ VE Nİ'MEN-NASİİR ĞURANEKE RABBENE VE İLEYKEL MASİİR

    ANLAMI:''ALLAH NE GÜZEL VEKİLDİR;O BİZE YETER''

    bizim için özgürlük ALLAH a kul ve köle olunca başlar

    paylaştığım analiz ve yorumlar yatırım tavsiyesi değildir.

  8. The Following 4 Users Say Thank You to PASSAT For This Useful Post:

    aliveli (31.03.17), indr-jel (09.04.17), kemo (01.04.17), kimseo (05.04.17)

  9. #1457
    Üyelik tarihi
    Jun 2010
    Yer
    türkiye
    Yaş
    42
    Mesajlar
    12.159
    Teşekkür Teşekkür 
    29.295
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    43.720
    Toplam Teşekkür
    11.653 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    şükürler olsun dünki kalkışma ve provakasyonlar önlendi

    31 martta neler oldu bir bakalım

    --önce fetöcülere tahliye haberi geldi.moral motivasyon için yapılan algı çalışması

    --istanbul emniyeti bütün polisleree hazırolun emri verdi.ama panik yaratmamak için huzur operasyonu denildi

    --ülkerin reklam flimi

    --daha önce açığa alınan rütbeli polislerin içeri alınması operasyonu

    --rubini denen ***in yunanistanda hazır bekletilen uçaklar twiti

    şükürki gece yarısından itibaren önce tahliyeler durduruldu ,ülkere soruşturma açıldı

    rubini ***i mesajını sildi

    operasyonlar yapıldı

    kısıklıya insanlar nöbete giti

    millet hazırız bekliyoruz kararlılığını gösterdi

    şükür atlatıldı


    daha önce demiştim 2-3 cılız faaliyet olup engellenecek diye

    1--önce 28 şubattaki karargah rahatsız haberi

    2--21 martta ankarada melih gökçek olayı sanırım suikast tertiplenmişti ve arkasından diğer suikastlerle kaos oluşturulacaktı

    3-31 mart dünki olaylar

    4-13 nisan kaldı geriye.bakalım o zaman nele gelecekler

    neyle gelirlerse gelsinler sinek gibi ezeceğiz merak etmeyin

    la galibe illallah

    selametle kalın

    bu arada gırtlak long piyasası gibi gördüm piyaları haberniz olsun

    4 bitti 5 için yükselecez gibi.sayımdaki en son şekil bunu gördüm

    ilk dalga 8 000 puandı yani 95000-96000 gibi yükselip

    717xx-95xxx in düzeltmesini yapacağız

    sonra 107.000 ve diğer hedeflere yelken açacağız

    önce 1 bitti 2 için düşebiliriz ve 78000-80000 veya 84000 hedef demiştik

    fakat bu 2 hafta içerisinde bu dalganın 4 olduğuna karar verdim

    alayına kralına longggg ulennnnnnnn
    بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِي BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

    HASBİNALLAH VE NİMEL VEKİL.

    HASBİNALLAHİ VE Nİ'MEN-NASİİR ĞURANEKE RABBENE VE İLEYKEL MASİİR

    ANLAMI:''ALLAH NE GÜZEL VEKİLDİR;O BİZE YETER''

    bizim için özgürlük ALLAH a kul ve köle olunca başlar

    paylaştığım analiz ve yorumlar yatırım tavsiyesi değildir.

  10. The Following 4 Users Say Thank You to PASSAT For This Useful Post:

    aliveli (01.04.17), indr-jel (09.04.17), kemo (01.04.17), kimseo (05.04.17)

  11. #1458
    Üyelik tarihi
    Jan 2010
    Mesajlar
    80
    Teşekkür Teşekkür 
    9.591
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    396
    Toplam Teşekkür
    78 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    twiterda gördüm
    Passat tarihleri hep öne çıkarıyordu işte biri daha..
    6 nisan suriyeye abd füze fırlattı " 6 Nisan 1917 "
    ---
    Nisan ayı ABD’nin Birinci Dünya Savaşı’na girişinin 100. yıl dönümüne denk geliyor.

    Dünya siyasetinde söz sahibi olmak isteyen ABD, kongrenin Başkan Woodrow Wilson’un savaş deklarasyonunu 6 Nisan 1917 günü onaylamasıyla Almanya’ya karşı savaşa girdi.

  12. The Following 4 Users Say Thank You to kimseo For This Useful Post:

    aliveli (07.04.17), indr-jel (09.04.17), kemo (07.04.17), PASSAT (09.04.17)

  13. #1459
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    483
    Teşekkür Teşekkür 
    6.078
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    2.480
    Toplam Teşekkür
    457 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...c5&oe=5950B58C
    31 mart vakası da 13 nisan a denk geliyor.Amerikadaki kefere şifreli güya darbe mesajı veriyor ya.Dikkatli ve tedbirli olmalı ve keferelerin tuzaklarını bozmalıyız..
    Kafirlerin 100 yıllık hain planları vardır.ve hain olan kansızlar hep tarihteki yine kansızlık yaptıkları olaylara yine AYNI tarihle cevap vermek isterler...

    https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...c8&oe=59943F09

    Arada fark mak yok TIPATIP aynısı

    https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...1a&oe=59923B94
    % 59,5 ile %63 asgari ve azami

    https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...10&oe=5951C98D
    Onlardan korkmazlar çünkü aynı yapının içindeler.Ve karı ve kızlarını zaten hallettiriyorlar.Ona buna peşkeş çektirdiler taa liseden üniversiteden seçtikleri ile işlerini yürütmek için

  14. The Following 3 Users Say Thank You to indr-jel For This Useful Post:

    aliveli (10.04.17), kemo (17.04.17), PASSAT (09.04.17)

  15. #1460
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    483
    Teşekkür Teşekkür 
    6.078
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    2.480
    Toplam Teşekkür
    457 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Son kale bu yurt, elimizde kalan son toprak, son sancak.. Ya farkına varıp savunacağız yada hep birlikte yok olacağız. Ortası yok...

    Ümmeti ölümle, yoklukla, açlıkla terbiye ettiler.. Yurdunu savunanı Cihatçı terörist, katilleri Demokrasi havarisi diye ezberlettiler
    Erbakan Hocayı devirdiklerinde "1000 yıl sürecek" dediler.. 10 yılda kendileri tarih oldu.. Gelen hep gideni arattı onlara
    RTE'yi devirmeye çalışıyorlar ama gelecek olanın onu mumla aratacağını hiç hesap etmiyorlar..
    Tıpkı Erbakan Hoca gibi...
    Anladınız mı!!
    FETO geberse bile bunu duyurmazlar.. Arşivde sakladıkları yüzlerce video ile yaşadığını iddia ederler..
    Çünkü yapı dağılır...

    Emin olun FG geberse bile "Ölmedim yaşıyorum" diye çekilmiş bir videosu hazırlanmıştır bile.

    Ele geçirmek istediği ülkeye LEŞİ bile gelemeyecek... Nerede olursan olsun mezarında bile rahat bırakmayacağız onu..
    Emin olun FG'nin dublörü bile vardır.. Ölse bile tabanı onunla 10 yıl daha aldatmaya devam ederler..
    Bu örgütte her şey mübah..

    https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...11&oe=599159C0

    6 Nisan, 02:48 ·

    31 mart vakası da 13 nisan a denk geliyor.Amerikadaki kefere şifreli güya darbe mesajı veriyor ya.Dikkatli ve tedbirli ve tuzakları bozmak lazım
    Bahar temalı mesajlarla iyice motive olan fetöcü hain mankurtlar özgüven patlaması yaşıyor. Açıktan meydan okumaya da başlamışlar.

    “Bugünün Hasta Adamı,
    Artık Avrupa Birliği’dir”

    RAKIYA SU DÖKMEKLE DÜŞMANI DENİZE DÖKMEYİ KARIŞTIRANLAR;
    NE MİLLİDİR NE DE YERLİ...

    Tepkiler sonrası yayından kaldırılan çocuklar üzerinden kurgulanmış tehditkar ülker reklamı ve sonrası İdlip'te kimyasal saldırı ve onlarca çocuk ölümleri....

    Sanmayın ki tesadüf.... Tehlike çok büyük.


    Ey CHP!
    Ne çok günahın var...
    1934'te bir KARARNAME ile bütün muhtarlıkları kapattığınızı bu millet unutmadı.
    Karanlık geçmişiniz de yaptıklarınızı başkalarına atfetmeniz büyük ahlaksızlıktır.
    Muhtarları aşağılayıp hakir görmenizi bu millet unutmadı.
    Daha dün, Reis'i kastederek,"O, BM'de konuşurken utandım. BM'yemi konuşuyor yoksa muhtarlara mı konuşuyor"diye muhtarları aşağılamaya kalkışmıştın ey Kemal.
    Allah size bir an bile olsun iktidar yüzü göstermesin.


    https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...c1&oe=5955AECB


    İmamı Şafi (ra) bir sözünde, 'fitne zamanı doğru yolu bulmak için düşmanın attığı okları takip edin' diyor.

    KK FETÖ'den tutuklanacak
    İran rejimi yıkılacak
    AB dağılacak
    Musul-Kerkük bizim olacak..inşallah

  16. The Following 3 Users Say Thank You to indr-jel For This Useful Post:

    aliveli (10.04.17), kemo (17.04.17), PASSAT (09.04.17)

  17. #1461
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    483
    Teşekkür Teşekkür 
    6.078
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    2.480
    Toplam Teşekkür
    457 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...81&oe=599A3DFF

    Değişen birşey yok;
    Cumhurbaşkanının yemeğini eşi yada kızı yiyerek kontrol ediyor, ardından aksi birşey olmazsa kendisi yiyor.
    Not 1 : Bu ülkenin 9. Cumhurbaşkanı Turgut Özal zehirlenerek öldürüldü.
    Not 2 : Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök zehirlenmemek için evinden sefer tasıyla karargaha yemek götürürdü.
    https://scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net...b4&oe=595736ED

  18. The Following 3 Users Say Thank You to indr-jel For This Useful Post:

    aliveli (10.04.17), kemo (17.04.17), PASSAT (09.04.17)

  19. #1462
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    483
    Teşekkür Teşekkür 
    6.078
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    2.480
    Toplam Teşekkür
    457 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    İslam düşmanları için sayılar ve semboller çok önemlidir çok....

    Aman dersin ama öyle işte... Habere dikkat ""ABD Suriye'yi 59 tomahawk füzesi ile vurdu""...

    59 rakamına vurgu var...

    Neden 60 değil de 59... Amannn ne önemi var deriz değil mi hemen...!!!

    BAK SÖYLEYEYİM....

    59. SÜRE HAŞR SÜRESİDİR... VAKTİN VARSA MEALİNİ HELE BİR OKU LÜTFEN...

    A N L A R S I N.... NEDEN 59....

    59-HAŞR:

    1 - Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ı tesbih etmektedir, O üstündür, hikmet sahibidir.

    2 - Ehl-i kitaptan inkar edenleri, ilk sürgünleri yurtlarından çıkaran O'dur. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah'ın azabı, onlara beklemedikleri yerden geliverdi. O, yüreklerine korku düşürdü; öyle ki evlerini hem kendi elleriyle, hem de müminlerin elleriyle harap ediyorlardı. Ey akıl sahipleri! İbret alın.

    3 - Eğer Allah onlara sürgünü yazmamış olsaydı, elbette, onları dünyada başka şekilde cezalandıracaktı. Ahirette de onlar için ateş azabı vardır.

    4 - Bunun sebebi şudur: Onlar Allah'a ve Resulüne karşı geldiler; Kim Allah'a karşı gelirse Allah'ın azabı şiddetlidir.

    5 - Hurma ağaçlarından her hangi bir şey kesmeniz veya kökleri üzerinde bırakmanız hep Allah'ın izniyle ve O'nun, yoldan çıkanları cezalandırması içindir.

    6 - Allah'ın, onlardan peygamberine verdiği ganimetlere gelince siz onun üzerine ne at, ne de deve sürmediniz. Fakat Allah peygamberini, dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeye kadirdir.

    7 - Allah'ın o kent halkından, Resulüne verdiği ganimetler, Allah'a, Resul'e, ona akrabalığı bulunanlara, yetimlere, yoksullara, yolcuya aittir. Ta ki içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir.

    8 - Bir de göç eden fakirlere aittir ki yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır, Allah'ın lütuf ve rızasını ararlar; Allah'a ve Resulüne yardım ederler. İşte doğru olanlar onlardır.

    9 - Ve onlardan önce o yurda yerleşen imana sarılanlar kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden ötürü göğüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa dahi, onları öz canlarına tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar umduklarına erenlerdir.

    10 - Onlardan sonra gelenler derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok merhametlisin!"

    11 - Münafıkların, kitap ehlinden inkar eden dostlarına "Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz." dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder.

    12 - Andolsun eğer onlar, çıkarılırsalar, onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, onlara yardım etmezler; yardım etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez.

    13 - Onların kalblerinde sizin korkunuz, Allah'ın korkusundan fazladır. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

    14 - Onlar toplu olarak sizinle savaşamazlar, ancak, müstahkem şehirlerde yahut duvarların ardından (sizinle savaşmak isterler). Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, oysa onların kalbleri dağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.

    15 - (Bu yahudilerin durumu) kendilerinden az önce, işlerinin günahını tatmış olan, ahirette de kendileri için acı bir azab bulunan kimselerin (Bedir'de cezalarını bulan putperestlerin) durumu gibidir.

    16 - (Yahudileri kandıran münafıkların durumu da) tıpkı şeytanın durumuna benzer ki insana "İnkâr et." dedi, (insan) inkar edince de: "Ben senden uzağım, ben âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarım!" dedi.

    17 - Nihayet ikisinin sonu, ebedi olarak ateşte oldu. Zalimlerin cezası budur.

    18 - Ey inananlar, Allah'tan korkun ve kişi, yarın için ne (yapıp) gönderdiğine baksın. Allah'tan korkun; çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

    19 - Allah'ı unutup da Allah'ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın onlar, yoldan çıkan kimselerdir.

    20 - Cehennem ehli ile cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli kurtularak isteklerine erişenlerdir.

    21 - Biz bu Kur'ân'ı bir dağa indirseydik, Allah'ın korkusundan onu baş eğmiş, parça, parça olmuş görürdün. Bu misalleri düşünsünler diye insanlara veriyoruz.

    22 - O, öyle Allah'tır ki O'ndan başka tanrı yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyen bağışlayandır.

    23 - O, öyle bir Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur. O, mâlik ve sahiptir, münezzehtir, selâmet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah puta tapanların ortak koştukları şeylerden münezzehtir.

    24 - O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, gâlib olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır.

  20. The Following 3 Users Say Thank You to indr-jel For This Useful Post:

    aliveli (10.04.17), kemo (17.04.17), PASSAT (09.04.17)

  21. #1463
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    483
    Teşekkür Teşekkür 
    6.078
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    2.480
    Toplam Teşekkür
    457 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    TELKİN-TAHT VE TAVUS EKSENİNDE FETHULLLAH GÜLEN GERÇEĞİ

    Bir ormandasınız. Etrafınız vahşi sırtlanlarla çevrili. Onları görmüyor ancak sizi takip ettiklerini ve adım adım yaklaştıklarını hissediyorsunuz. Hırıltılar, yaprak ve dallardan gelen çıtırtılar tehlikenin yaklaşmakta olduğunun habercisi. Onlarca mücadele edebilecek hiçbir silahınız yok. Gerildikçe geriliyorsunuz ve siz zayıflayıp güçsüzleştikçe onlar daha da cesaretleniyor ve kendilerini size hiç çekinmeden göstermeye başlıyorlar. Son bir atak yaparak koşmayı deniyorsunuz fakat gücünüz kalmadığı için yığılıp kalıyorsunuz. Sonra? Peşinizdeki sırtlan kümesi sizden ufak ufak parçalar koparıp kaçışıyor. İşin sonunda kan kaybından ölüp sırtlanlara yem oluyorsunuz.

    Benzer bir saldırı tarzını okyanusun hakimi konumunda olan balinalara karşı köpek balıkları da sergiliyor. Avlarından küçük bir parça kopartıp hemen çekiliyorlar. Köpekbalığı sürüsü, balinanın cüssesine göre küçük sayılabilecek ısırıklar sayesinde 15-20 tonluk kocaman balinayı yarım saat içerisinde öldürüyor.

    Sınır komşumuz Irak bugün yerden yeksan edilmiş durumda. Ortada ne bir devlet var ne de herhangi bir kamu otoritesi. Irakta yaşananların esas müsebbibi ise Şeyh Abdülkerim Kesnizani ve Muhammed Kesnizaniden başkası değil. Peki kim bu adamlar?

    70li yılların ilk yarısında Irakta ortaya çıkan Kesnizani yapılanması ile yine aynı yıllarda Türkiyede palazlanmaya başlayan Fethullah Gülen yapılanması birbirinin neredeyse aynısı. Batılılar, Doğu toplumlarına ve Müslümanlara karşı artık klasik Haçlı Seferlerini tercih etmiyor. Bunun yerine, operasyon yapmayı düşündükleri ülkelerin zayıf toplumsal halkalarını kullanıyorlar. Öncelikle “100 salak, 100 bin dolar para ve 100 kaleşnikof formülüyle irili ufaklı terör örgütleri oluşturuluyor. İslam dünyasındaki mezhep, tarikat ve cemaatler manipüle ediliyor. Kelimenin tam anlamıyla “iti ite kırdırma‚¬ politikası izleniliyor. Bu yöntem sırtlan ve köpekbalıklarının saldırı taktiklerine ne kadar benziyor değil mi?

    Geçmişte sömürgeciliğin öncü kuvvetleri olarak misyoner okullarını kullanan Batılılar, bugün bu okulları Müslümanlara açtırıp, finansmanını da “imanlı nesiller yetiştirme†uğruna Müslümanların bizzat kendisine yaptırıyor. Bu okullarda, küresel elite hizmet edecek zihnen ve fikren “iğdişleşmiş köleler yetiştirildiğinin en bariz örneği; Fethullah Gülen ve Muhammed Kesnizani yapılanmasının “mankurtlaşmışâ€š¬ müritleridir.

    Kesnizani tarikatının kurucusu Şeyh Abdülkerim Kesnizanidir. Süleymaniye de bir aşiret lideri iken her nasılsa Şeyhlik mertebesine yükselen bu zat, tarikat liderliğini 1978 yılında İktisat Fakültesi mezunu! oğlu Muhammed Kesnizaniye devreder.

    Babasından farklı olarak Muhammed Kesnizani oldukça gizemliydi. Yeni ve acemi müritler onun ayağını; kıdemli müritler elini; üst düzey (bölge imamı) müritler ise ancak omuzunu öpme şerefine nail olabiliyordu.

    Tarikatın siyaseten güçlenmesi İktisatçı! (dikkat edin ilahiyatçı bile değil) Muhammed Kesnizani ile başlar. Tarikat toplantılarındaki sohbetler, ezoterik anlatımlarla süslenilir. Kadirilerde kanlı-bıçaklı sahneler hoş karşılanmadığı halde, müritlerin dikkati bu tür uçuk gösterilere kaydırılır. Jilet ve cam kırıklarını yeme, vücudun değişik bölgelerine bıçak ve şiş saplama şeklindeki kanlı gösteriler izleyenleri adeta büyüler. Gösteriler sırasında müritlerden ölen olduğunda ise; suç, müridin sırtına atılır ve “tam inançlı olmadığı, ihlas ve huşu ile yapmadığı için öldüğü‚¬ ifade edilir.

    Kesnizani tarikatının zihin yıkama modeli; “Telkin¬, “Taht‚¬ ve “Tavus‚¬ üzerine kurulmuştur.

    Nedir Telkin-Taht ve Tavus?

    İlk aşama olan “telkin‚¬ sürecinde; örgüt evlerindeki profesyonel kişilerce tertip edilen özel sohbet toplantılarında tarikat mensupları Şeyh Efendiye karşı koşulsuz saygı duymaya kodlanır.

    İkinci aşamada; Allah adına, “taht‚¬ ikramı yapılır. İşsiz güçsüz insanlara devlet kademesinde, belli bir komisyon karşılığında iş teklif edilirken, hali hazırda devlet memuru olanlara da makamda yükselecekleri vaat edilir.

    Üçüncü aşamada “tavus‚¬ devreye girer. Tavus devreye girdi mi, artık büyünün, ezoterik anlatımların, kehanet ve kerametlerin yolu açılır. Müritlerin rüyalarına giren “Peygamber‚¬ mesajları! ve çağdaş hipnoz yöntemleri kullanılarak müritler adeta uyuşturulur ve kelimenin tam anlamıyla; zihinleri kontrol altına alınan ve her istenileni sorgusuzca yerine getiren “mankurt‚¬ sürüsüne dönüştürülür.

    Kesnizani tarikatının insan devşirme yöntemini, lütfen Fethullah Gülen cemaatinin uygulamaları ile karşılaştırın. “Işık evlerinde tertip edilen sohbet toplantılarında insanların koşulsuzca Fethullah Gülene bağlanmaları, bu kişilere mevki ve makamda yükselecekleri hususunda teminatlar verilmesi ve son olarak gerek 17/25 Aralık 2013 gerekse 15 Temmuz 2016 darbesinde yaşandığı üzere kendilerinden istenilen her şeyi sorgusuzca yerine getiren “robotik‚¬ çete mensupları. Birkaç gün önce FETÖ örgütünün Gebze İmamı yakalandı. Hakim ve savcıların, polis ve askerlerin, hadi onlardan da vazgeçtik öğretim üyesi profesörlerin bile emir aldığı kişinin, çıka çıka“ilkokul mezunu bir marangoz çıkması ne kadar ilginç değil mi?

    Irakın 33 yıllık lideri Saddam Hüseyin, 2003deki Amerikan askeri işgali sırasında ülkesini sırtından hançerleyen Kesnizani tarikatı ve müritlerince devrildi. Kesnizani mensupları, devletin tüm kritik kurumlarına, ordu, emniyet, istihbarat başta olmak üzere sarayın tüm kılcal damarlarına yıllar içinde sızmışlardı. Saddamın karısı Sacide, kardeşleri Vatban ve Barzan ile oğlu Uday bile müritler arasındaydı. Devletin kilit noktalarında bulunup bu tarikata katılma konusunda tereddüt edenler ya ortadan kaldırılıyor ya da MOSSAD ve CIAnın yeşil dolarları ile ikna ediliyordu. Saddamın en güvendiği adamlardan biri olan İbrahim İzzet El Duride Kesnizani tarikatı mensubuydu.

    Saddam bu durumu fark ettiğinde iş işten çoktan geçmişti. 1990lı yıllarda başlayan devlet kademelerine sızma hareketi, 2000li yılların başında artık tamamlanmıştı. Amerikan işgal güçleri 2003 yılında Basradan Bağdatâ€â•a doğru ilerlerken, Şeyh Muhammed Kesnizani, “Amerikan askerlerine direnmemeleri¬ hususunda müritlerine fetvalar yayınlıyor, onların sanıldığı kadar tehlikeli olmadığını söylüyordu. Onun bu telkinleri sayesinde, ülkenin bağımsızlığı için savaşması gereken generaller, beyaz bayrakları havaya kaldırarak Amerikan işgaline göz yumdu. Sonuç? Şimdiki Irak ortaya çıktı.

    İşgal sonrasında, ABD ve dolayısıyla Kesnizani ile işbirliği yapmayan onbinlerce bilim adamı, araştırmacı, fikir insanı, cemaat önderi, doktor, hakim, savcı, avukat, gazeteci, mühendis, teknisyen, bürokrat ve memur öldürüldü. Bunların kimileri kurşunlanarak, kimileri ise işkence ile öldürüldü. Devlet arşivleri, kütüphaneler, müzeler, tapu ve nüfus kayıtları başta olmak üzere devletin tüm arşivleri imha edildi, Irakın insan, kültür ve tarih hafızası yok olup gitti.

    Kesnizani ile Fethullah Gülen yapılanmasının yöntem ve telkinleri birbirine ne kadar benziyor değil mi?

    Örgüt evlerindeki sohbet ve telkinler, mevki ve makam vaatleri, ezoterik anlatımlar, rüyada görülen Mehdi ve Peygamber hikayeleri, Kesnizaninin “Amerikalı askerlere direnmeyin‚ telkinine karşılık, Fethullah Gülenin “Haçlı'nın ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir. Onlar sizin karınıza kızınıza el sürmezler şeklinde sarf ettiği cümleler birbirinin birebir aynısı değil mi?

    Fethullah Gülen denilen beyinsizin “Haçlılar karınıza kızınıza ilişmezler!‚ cümlesi ise ne kadar cahil olduğunun en büyük göstergesi. Halbuki 1204 yılında İstanbulu işgal eden Latin Haçlı Ordusu, bırakın İstanbulun Ortadoks kadın ve kızlarını, Ayasofyada görevli rahibeleri bile o kutsal yapının içinde tecavüz edip öldürmüş, bir Fransız fahişeyi Ayasofyanın ortasında dans ettirmişti.

    Bugün Türkiyede herkes başkanlık meselesini tartışıyor. Bilen bilmeyen konuşuyor. Milletvekillerinin nasıl ve ne şekilde seçileceği, Cumhurbaşkanının yetkileri, tek adam-çift adam polemiği almış başını gidiyor. Toplumun bütünü hedeften sapmış durumda. Halbuki Anayasada yapılacak değişiklikler, Türkiyenin yönetim biçimini değiştirmekten çok, gelecekte yaşanacak risklerin bertaraf edilmesi açısından oldukça önemli.

    Bugün “kurban‚¬ olarak seçilen devlet; Türkiyedir. Sırtlan ve köpekbalıkları; Fethullah Gülen cemaati ile beraber hareket eden HDP, PKK, DHKP-C, KCK, PYD, JPG ve bu tarz diğer terör örgütleridir. Kandan nemalananlar ise Hristiyan Batının bütünüdür.

    Sadece Kesnizani ve Fethullah Gülen benzerliği bile, Türkiyenin etrafında nasıl bir kumpas kurulduğunun ve kan kokusu alıp avının etrafında dolanmaya başlayan sırtlanların, köpekbalıklarının ve akbabaların ülkemize saldırmalarının en büyük göstergesi değil midir?

    Almanya, Hollanda, İsveç, Belçika, ABD, Fransa, İngiltere, Avusturya, İsveç, Yunanistan, İsrail ve daha nicelerinin, Türkiyeye düşman olmalarının nedenini anlamak için alim olmaya gerek yok.

    Son 14 yılda Türk ekonomisinde yaşanan gelişmelerin bırakın yüzde 50sini yüzde 10unu bile Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında görebilmek mümkün değil.

    1960 Askeri Darbesi, 1971 Muhtırası, 1980 Askeri Darbesi, ASALA, PKK, DHKP-C, 28 Şubat 1997 Post Modern Darbesi, 2013 Gezi Olayları, 17/25 Aralık 2013 Yargı Darbesi ve son olarak 15 Temmuz 2016 Askeri Darbesi yurtiçindeki ve yurtdışındaki Türkiye düşmanlarının eylemleri olarak kendini gösterdi.

    Bundan tam iki yıl önce İngiliz Dışişleri ve İngiliz Milletler Topluluğu Ofisince 29 Eylül 2014 tarihinde resmi bir rapor yayınlandı. Bu raporun başlığı oldukça ilginçti; “Türk Ekonomisinin Öldürücü Faktörleri. Türkiye hakkında son derece önemli tespitlere yer verilen bu raporun, Türkiye aleyhtarlığı yapan vatan hainlerince ibretle okuması gerekiyor.

    İngilterenin resmi devlet kurumunca hazırlanan bu raporda; Türk ekonomisinin son 10 yıl içerisinde Batılılar açısından nasıl “küresel bir tehlikeye dönüştüğü kapsamlı olarak ele alınmış. Yazılanların özeti kısaca şöyle; “Şu an dünyanın 16. ve Avrupa'nın en büyük 6. ekonomisi durumunda bulunan Türkiye, 2050 yılında dünyanın 12. ve Avrupa'nın en büyük 5'inci ekonomisi olacak. Türkiye'nin ihracat hacmi 2002 yılına oranla dört kat artarak 12 yıl içerisinde 160 milyar dolar düzeyine ulaştı. Türkiye petrol ve gaz kaynaklarının transit taşımacılığı hususunda giderek daha önemli bir role sahip oldu.

    Bugün Avrupada 42 ülke bulunuyor ve bunların 27si AB üyesi. Türkiye GSMH sıralamasında 751 milyar dolar ile Avrupanın 8inci, dünyanın ise 14.üncü ekonomisi durumunda. Avrupadaki 22 ülkenin GSMH toplamı ancak Türkiye kadar edebiliyor. Afrika kıtasında ise 54 ülke var ki bu ülkelerden 48inin GMMH toplamı, ancak Türkiyenin GSMHsına denk gelebiliyor.

    Türkiye artık yeni bir evreye geçti. Bundan 100 yıl önce Lozanda kendisine çorak bir toprak bırakılan Türkiye, şükürler olsun ki bu toprakları bahtiyar kılmayı başardı.

    İlk, orta ve lise ders kitaplarında Türkiye hakkında sıkça dillendirilen ancak içi boş bir deyimden ibaret olup herhangi bir anlam ifade etmeyen “stratejik ülke‚¬ kavramı, son 14 yılda yaşanan ekonomik, politik ve siyasi kazanımlar sayesinde anlam bulmaya başladı.

    1488de keşfedilen ve 1497-98 yıllarında Vasgo De Gamanın Hindistan yolunu bulmasıyla önem kaybeden İPEK YOLUnu yeniden tesis etmek, aradan 520 yıl geçtikten sonra Erdoğana nasip oldu. Ümit Burnunun keşfiyle beraber okyanus aşırı deniz ticaret yollarının bulunması, Batılı ülkelerin deniz ticaretine yönelmesine sebep olduğu gibi, “sömürgecilik¬ belasının Afrika ve Doğu toplumlarının başına musallat olmasına da sebep olmuştu.

    Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde Avrupa ve dünya ekonomi tarihi yeniden yazılacak. Avrupanın tüm fabrikaları birer ikişer kapanacak. Limanlar, depolar, antrepolar, gemi taşımacılığı yapan şirketler, gümrük işletmeleri iş yapamaz hale gelecek. Avrupalılar şimdi içinde bulundukları sıkıntılı günlerini dahi mumla arayacaklar.

    Nedenini izah edeyim;

    Dünyanın en büyük ulaşım ağı projesi unvanını alan “TEK KUŞAK-TEK YOL nam-ı diğer Modern İpekyolu Projesi 15 Mayıs'ta yatırımlar başlıyor. Bu projeye destek için Kasım 2014'te 50 milyar dolar sermaye ile “Asya Altyapı Yatırım Bankası¬ kuruldu ki Türkiye bu bankanın ortakları arasında.

    Çin-Kırgızistan-Özbekistan-Türkmenistan-İran-Azerbaycan-Gürcistan ve bu güzergah üzerindeki diğer tüm Doğu toplumlarının malları Trans-Asya demiryolu ile Türkiye üzerinden taşınıp Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden oluk oluk Avrupaya akacak. Taşıma maliyetleri ve taşıma süreleri en alt seviyeye inecek. Yük ve konteyner gemileri ile Avrupa limanlarına iki üç ayda ulaşan Uzakdoğu malları, sadece bir hafta içerisinde Avrupanın göbeğine taşınacak.

    Büyük oranda tamamlanan koridorun, bütün halinde çalışır hale gelmesi durumunda Çin ile Türkiye arasındaki mal sevkiyat süresi 30 günden 10 güne düşecek. Yine Pekin'den deniz yolu ile 2 ayda teslim edilen ürünler, 2 haftadan kısa sürede İstanbul'da olacak. Karayolu mesafesinde de 3 bin kilometrelik azalma sağlanacak.

    Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Bakü-Tiflis-Kars ve Edirne demiryolu projeleri Modern İpek Yolu'nun orta koridorunu oluşturuyor.

    Batılıların temel endişe ve korkusu işte bu projeden kaynaklanıyor. 1488 yılında Bartlemeo Diasın keşfettiği ve Doğu ülkelerinin fakirleşmesine yol açan Ümit Burnu artık önemini kaybetti. Çinden çıkan mallar TRANS ASYA demiryolu hattı ile bir haftada AVRUPAya taşınacak.

    Türkiyenin inşa ettiği Petrol ve Doğalgaz boru hatları (TANAP, MAVİ AKIM, TÜRK AKIMI, NABUCCO, BAKÜ-CEYHAN TİFLİS Boru Hattı), Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Trans-Asya Demiryolu Hattı ve 3. Havalimanı gibi stratejik yatırımlar bize çağ atlattığı gibi çağın kendisini de değiştirecek.

    Batılıların hiç ara vermeksizin akın akın Türkiyeye saldırmasının nedeni işte yaşanan bu gelişmeler. Türkiye büyüyor, Türkiye kendilerine rakip olmaya başlıyor, Türkiye gerçekleştirdiği stratejik yatırımlarla Batının altını oyuyor.

    Türkiye Afrikaya el atıyor, Türkiye Ortadoğuda oyun kurucu durumuna dönüşüyor. Batılılar işte bunları hazmedemiyor.

    Bugün Türkiyenin tarihinde hiç olmadığı kadar istikrara ve güçlü bir yönetim yapısına ihtiyacı var. Aksi durumda param parça olacağız.

    Oyun büyük! Oyun çok çok büyük! Oyun tahminlerimizin çok ötesinde!

    İşte bu nedenlerle yeni Türkiyenin kuruluşuna el birliği ile destek vermek zorundayız.

    Uyuyan devin uyandığını, 100 yıldır uyuşturulan Türk halkının kendine geldiğini, adım adım tüm coğrafyada üstünlük kurmaya başladığının farkına vardılar.

    IMF kapılarında para dilenen, Batılıların karşısında el pençe divan duran bir Türkiye artık yok. Ekonomik açıdan kimseye muhtaç olmayan, dev projeleri profesyonelce finanse edebilen güçlü bir Türkiye var.

    Gezi Olaylarının çıkış sebebi IMF borçlarının sıfırlanmasıydı. Siyasi ve politik istikrasızlık yaratılarak faizler tırmandırılacak, para politikaları alt üst olacak, Türkiye tekrardan IMFye kurban edilecekti.

    17/25 Aralıkın Yargı ve Emniyet Darbesinin çıkış sebebi Hükümetin düşürülmek istenmesiydi. İşin sonunda kendisinden her istenilen yapacak, Avrupalılara kafa tutmayacak, kamu şirketlerini üç kuruş beş paraya Batılılara peşkeş çekecek bir yönetim işbaşına getirilecekti.

    15 Temmuz Darbesinin çıkış sebebi ise Türkiyenin kontrol edilmesi, ele geçirilmesi, parçalanması, yeni uydu devletçiklerin kurulacağı yeni bir paylaşıma imkan tanımaktı.

    Darbeci askerlerin köprünün Asya yakasından trafiği kesmelerinin nedeni ise sadece İstanbulu kapsayan özerk bir DEVLET oluşumunu gerçekleştirmekti. Şundan son derece emin olun ki, eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı AYASOFYAdan ÇAN SESLERİ yükselecekti. Fatihin 1453de fethettiği bu mübarek şehir ki ben İSLAMIN SON KALESİ diyorum, 563 yıl sonra tekrardan Hıristiyanların eline geçecekti.

    Bunları okuyunca insanın neden EVET ! veya niçin HAYIR ! dememesi gerektiği herhalde daha iyi anlaşılıyor.

    Allah Türkiyenin yolunu açık etsin… Amin. Amin. Amin.

  22. The Following 3 Users Say Thank You to indr-jel For This Useful Post:

    aliveli (10.04.17), kemo (17.04.17), PASSAT (09.04.17)

  23. #1464
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    483
    Teşekkür Teşekkür 
    6.078
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    2.480
    Toplam Teşekkür
    457 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    TELKİN-TAHT VE TAVUS EKSENİNDE FETHULLLAH GÜLEN GERÇEĞİ

    Bir ormandasınız. Etrafınız vahşi sırtlanlarla çevrili. Onları görmüyor ancak sizi takip ettiklerini ve adım adım yaklaştıklarını hissediyorsunuz. Hırıltılar, yaprak ve dallardan gelen çıtırtılar tehlikenin yaklaşmakta olduğunun habercisi. Onlarca mücadele edebilecek hiçbir silahınız yok. Gerildikçe geriliyorsunuz ve siz zayıflayıp güçsüzleştikçe onlar daha da cesaretleniyor ve kendilerini size hiç çekinmeden göstermeye başlıyorlar. Son bir atak yaparak koşmayı deniyorsunuz fakat gücünüz kalmadığı için yığılıp kalıyorsunuz. Sonra? Peşinizdeki sırtlan kümesi sizden ufak ufak parçalar koparıp kaçışıyor. İşin sonunda kan kaybından ölüp sırtlanlara yem oluyorsunuz.

    Benzer bir saldırı tarzını okyanusun hakimi konumunda olan balinalara karşı köpek balıkları da sergiliyor. Avlarından küçük bir parça kopartıp hemen çekiliyorlar. Köpekbalığı sürüsü, balinanın cüssesine göre küçük sayılabilecek ısırıklar sayesinde 15-20 tonluk kocaman balinayı yarım saat içerisinde öldürüyor.

    Sınır komşumuz Irak bugün yerden yeksan edilmiş durumda. Ortada ne bir devlet var ne de herhangi bir kamu otoritesi. Irak’ta yaşananların esas müsebbibi ise Şeyh Abdülkerim Kesnizani ve Muhammed Kesnizani’den başkası değil. Peki kim bu adamlar?

    70’li yılların ilk yarısında Irak’ta ortaya çıkan Kesnizani yapılanması ile yine aynı yıllarda Türkiye’de palazlanmaya başlayan Fethullah Gülen yapılanması birbirinin neredeyse aynısı. Batılılar, Doğu toplumlarına ve Müslümanlara karşı artık klasik Haçlı Seferleri’ni tercih etmiyor. Bunun yerine, operasyon yapmayı düşündükleri ülkelerin zayıf toplumsal halkalarını kullanıyorlar. Öncelikle “100 salak, 100 bin dolar para ve 100 kaleşnikof” formülüyle irili ufaklı terör örgütleri oluşturuluyor. İslam dünyasındaki mezhep, tarikat ve cemaatler manipüle ediliyor. Kelimenin tam anlamıyla “iti ite kırdırma” politikası izleniliyor. Bu yöntem sırtlan ve köpekbalıklarının saldırı taktiklerine ne kadar benziyor değil mi?

    Geçmişte sömürgeciliğin öncü kuvvetleri olarak misyoner okullarını kullanan Batılılar, bugün bu okulları Müslümanlara açtırıp, finansmanını da “imanlı nesiller yetiştirme” uğruna Müslümanların bizzat kendisine yaptırıyor. Bu okullarda, küresel elite hizmet edecek zihnen ve fikren “iğdişleşmiş” köleler yetiştirildiğinin en bariz örneği; Fethullah Gülen ve Muhammed Kesnizani yapılanmasının “mankurtlaşmış” müritleridir.

    “Kesnizani” tarikatının kurucusu Şeyh Abdülkerim Kesnizani’dir. Süleymaniye’de bir aşiret lideri iken her nasılsa Şeyhlik mertebesine yükselen bu zat, tarikat liderliğini 1978 yılında İktisat Fakültesi mezunu! oğlu Muhammed Kesnizani’ye devreder.

    Babasından farklı olarak Muhammed Kesnizani oldukça gizemliydi. Yeni ve acemi müritler onun “ayağını”; kıdemli müritler “elini”; üst düzey (bölge imamı) müritler ise ancak “omuzunu” öpme şerefine nail olabiliyordu.

    Tarikatın siyaseten güçlenmesi İktisatçı! (dikkat edin ilahiyatçı bile değil) Muhammed Kesnizani ile başlar. Tarikat toplantılarındaki sohbetler, ezoterik anlatımlarla süslenilir. Kadirilerde kanlı-bıçaklı sahneler hoş karşılanmadığı halde, müritlerin dikkati bu tür uçuk gösterilere kaydırılır. Jilet ve cam kırıklarını yeme, vücudun değişik bölgelerine bıçak ve şiş saplama şeklindeki kanlı gösteriler izleyenleri adeta büyüler. Gösteriler sırasında müritlerden ölen olduğunda ise; suç, müridin sırtına atılır ve “tam inançlı olmadığı, ihlas ve huşu ile yapmadığı için öldüğü” ifade edilir.

    Kesnizani tarikatının zihin yıkama modeli; “Telkin”, “Taht” ve “Tavus” üzerine kurulmuştur.

    Nedir Telkin-Taht ve Tavus?

    İlk aşama olan “telkin” sürecinde; örgüt evlerindeki profesyonel kişilerce tertip edilen özel sohbet toplantılarında tarikat mensupları Şeyh Efendi’ye karşı koşulsuz saygı duymaya kodlanır.

    İkinci aşamada; Allah adına, “taht” ikramı yapılır. İşsiz güçsüz insanlara devlet kademesinde, belli bir komisyon karşılığında iş teklif edilirken, hali hazırda devlet memuru olanlara da makamda yükselecekleri vaat edilir.

    Üçüncü aşamada “tavus” devreye girer. Tavus devreye girdi mi, artık büyünün, ezoterik anlatımların, kehanet ve kerametlerin yolu açılır. Müritlerin rüyalarına giren “Peygamber” mesajları! ve çağdaş hipnoz yöntemleri kullanılarak müritler adeta uyuşturulur ve kelimenin tam anlamıyla; zihinleri kontrol altına alınan ve her istenileni sorgusuzca yerine getiren “mankurt” sürüsüne dönüştürülür.

    Kesnizani tarikatının insan devşirme yöntemini, lütfen Fethullah Gülen cemaatinin uygulamaları ile karşılaştırın. “Işık evleri”nde tertip edilen sohbet toplantılarında insanların koşulsuzca Fethullah Gülen’e bağlanmaları, bu kişilere mevki ve makamda yükselecekleri hususunda teminatlar verilmesi ve son olarak gerek 17/25 Aralık 2013 gerekse 15 Temmuz 2016 darbesinde yaşandığı üzere kendilerinden istenilen her şeyi sorgusuzca yerine getiren “robotik” çete mensupları. Birkaç gün önce FETÖ örgütünün Gebze İmamı yakalandı. Hakim ve savcıların, polis ve askerlerin, hadi onlardan da vazgeçtik öğretim üyesi profesörlerin bile emir aldığı kişinin, çıka çıka “ilkokul mezunu bir marangoz” çıkması ne kadar ilginç değil mi?

    Irak’ın 33 yıllık lideri Saddam Hüseyin, 2003’deki Amerikan askeri işgali sırasında ülkesini sırtından hançerleyen Kesnizani tarikatı ve müritlerince devrildi. Kesnizani mensupları, devletin tüm kritik kurumlarına, ordu, emniyet, istihbarat başta olmak üzere sarayın tüm kılcal damarlarına yıllar içinde sızmışlardı. Saddam’ın karısı Sacide, kardeşleri Vatban ve Barzan ile oğlu Uday bile müritler arasındaydı. Devletin kilit noktalarında bulunup bu tarikata katılma konusunda tereddüt edenler ya ortadan kaldırılıyor ya da MOSSAD ve CIA’nın yeşil dolarları ile ikna ediliyordu. Saddam’ın en güvendiği adamlardan biri olan İbrahim İzzet El Duri’de Kesnizani tarikatı mensubuydu.

    Saddam bu durumu fark ettiğinde iş işten çoktan geçmişti. 1990’lı yıllarda başlayan devlet kademelerine sızma hareketi, 2000’li yılların başında artık tamamlanmıştı. Amerikan işgal güçleri 2003 yılında Basra’dan Bağdat’a doğru ilerlerken, Şeyh Muhammed Kesnizani, “Amerikan askerlerine direnmemeleri” hususunda müritlerine fetvalar yayınlıyor, onların sanıldığı kadar tehlikeli olmadığını söylüyordu. Onun bu telkinleri sayesinde, ülkenin bağımsızlığı için savaşması gereken generaller, beyaz bayrakları havaya kaldırarak Amerikan işgaline göz yumdu. Sonuç? Şimdiki Irak ortaya çıktı.

    İşgal sonrasında, ABD ve dolayısıyla Kesnizani ile işbirliği yapmayan onbinlerce bilim adamı, araştırmacı, fikir insanı, cemaat önderi, doktor, hakim, savcı, avukat, gazeteci, mühendis, teknisyen, bürokrat ve memur öldürüldü. Bunların kimileri kurşunlanarak, kimileri ise işkence ile öldürüldü. Devlet arşivleri, kütüphaneler, müzeler, tapu ve nüfus kayıtları başta olmak üzere devletin tüm arşivleri imha edildi, Irak’ın insan, kültür ve tarih hafızası yok olup gitti.

    Kesnizani ile Fethullah Gülen yapılanmasının yöntem ve telkinleri birbirine ne kadar benziyor değil mi?

    Örgüt evlerindeki sohbet ve telkinler, mevki ve makam vaatleri, ezoterik anlatımlar, rüyada görülen Mehdi ve Peygamber hikayeleri, Kesnizani’nin “Amerikalı askerlere direnmeyin” telkinine karşılık, Fethullah Gülen’in “Haçlı'nın ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir. Onlar sizin karınıza kızınıza el sürmezler” şeklinde sarf ettiği cümleler birbirinin birebir aynısı değil mi?

    Fethullah Gülen denilen beyinsizin “Haçlılar karınıza kızınıza ilişmezler!” cümlesi ise ne kadar cahil olduğunun en büyük göstergesi. Halbuki 1204 yılında İstanbul’u işgal eden Latin Haçlı Ordusu, bırakın İstanbul’un Ortadoks kadın ve kızlarını, Ayasofya’da görevli rahibeleri bile o kutsal yapının içinde tecavüz edip öldürmüş, bir Fransız fahişeyi Ayasofya’nın ortasında dans ettirmişti.

    Bugün Türkiye’de herkes başkanlık meselesini tartışıyor. Bilen bilmeyen konuşuyor. Milletvekillerinin nasıl ve ne şekilde seçileceği, Cumhurbaşkanının yetkileri, tek adam-çift adam polemiği almış başını gidiyor. Toplumun bütünü hedeften sapmış durumda. Halbuki Anayasa’da yapılacak değişiklikler, Türkiye’nin yönetim biçimini değiştirmekten çok, gelecekte yaşanacak risklerin bertaraf edilmesi açısından oldukça önemli.

    Bugün “kurban” olarak seçilen devlet; Türkiye’dir. Sırtlan ve köpekbalıkları; Fethullah Gülen cemaati ile beraber hareket eden HDP, PKK, DHKP-C, KCK, PYD, JPG ve bu tarz diğer terör örgütleridir. Kandan nemalananlar ise Hristiyan Batı’nın bütünüdür.

    Sadece Kesnizani ve Fethullah Gülen benzerliği bile, Türkiye’nin etrafında nasıl bir kumpas kurulduğunun ve kan kokusu alıp avının etrafında dolanmaya başlayan sırtlanların, köpekbalıklarının ve akbabaların ülkemize saldırmalarının en büyük göstergesi değil midir?

    Almanya, Hollanda, İsveç, Belçika, ABD, Fransa, İngiltere, Avusturya, İsveç, Yunanistan, İsrail ve daha nicelerinin, Türkiye’ye düşman olmalarının nedenini anlamak için alim olmaya gerek yok.

    Son 14 yılda Türk ekonomisinde yaşanan gelişmelerin bırakın yüzde 50’sini yüzde 10’unu bile Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında görebilmek mümkün değil.

    1960 Askeri Darbesi, 1971 Muhtırası, 1980 Askeri Darbesi, ASALA, PKK, DHKP-C, 28 Şubat 1997 Post Modern Darbesi, 2013 Gezi Olayları, 17/25 Aralık 2013 Yargı Darbesi ve son olarak 15 Temmuz 2016 Askeri Darbesi yurtiçindeki ve yurtdışındaki Türkiye düşmanlarının eylemleri olarak kendini gösterdi.

    Bundan tam iki yıl önce İngiliz Dışişleri ve İngiliz Milletler Topluluğu Ofisi’nce 29 Eylül 2014 tarihinde resmi bir rapor yayınlandı. Bu raporun başlığı oldukça ilginçti; “Türk Ekonomisinin Öldürücü Faktörleri”. Türkiye hakkında son derece önemli tespitlere yer verilen bu raporun, Türkiye aleyhtarlığı yapan vatan hainlerince ibretle okuması gerekiyor.

    İngiltere’nin resmi devlet kurumunca hazırlanan bu raporda; Türk ekonomisinin son 10 yıl içerisinde Batılılar açısından nasıl “küresel bir tehlikeye” dönüştüğü kapsamlı olarak ele alınmış. Yazılanların özeti kısaca şöyle; “Şu an dünyanın 16. ve Avrupa'nın en büyük 6. ekonomisi durumunda bulunan Türkiye, 2050 yılında dünyanın 12. ve Avrupa'nın en büyük 5'inci ekonomisi olacak. Türkiye'nin ihracat hacmi 2002 yılına oranla dört kat artarak 12 yıl içerisinde 160 milyar dolar düzeyine ulaştı. Türkiye petrol ve gaz kaynaklarının transit taşımacılığı hususunda giderek daha önemli bir role sahip oldu.”

    Bugün Avrupa’da 42 ülke bulunuyor ve bunların 27’si AB üyesi. Türkiye GSMH sıralamasında 751 milyar dolar ile Avrupa’nın 8’inci, dünyanın ise 14.’üncü ekonomisi durumunda. Avrupa’daki 22 ülkenin GSMH toplamı ancak Türkiye kadar edebiliyor. Afrika kıtasında ise 54 ülke var ki bu ülkelerden 48’inin GMMH toplamı, ancak Türkiye’nin GSMH’sına denk gelebiliyor.

    Türkiye artık yeni bir evreye geçti. Bundan 100 yıl önce Lozan’da kendisine çorak bir toprak bırakılan Türkiye, şükürler olsun ki bu toprakları bahtiyar kılmayı başardı.

    İlk, orta ve lise ders kitaplarında Türkiye hakkında sıkça dillendirilen ancak içi boş bir deyimden ibaret olup herhangi bir anlam ifade etmeyen “stratejik ülke” kavramı, son 14 yılda yaşanan ekonomik, politik ve siyasi kazanımlar sayesinde anlam bulmaya başladı.

    1488’de keşfedilen ve 1497-98 yıllarında Vasgo De Gama’nın Hindistan yolunu bulmasıyla önem kaybeden İPEK YOLU’nu yeniden tesis etmek, aradan 520 yıl geçtikten sonra Erdoğan’a nasip oldu. Ümit Burnu’nun keşfiyle beraber okyanus aşırı deniz ticaret yollarının bulunması, Batılı ülkelerin deniz ticaretine yönelmesine sebep olduğu gibi, “sömürgecilik” belasının Afrika ve Doğu toplumlarının başına musallat olmasına da sebep olmuştu.

    Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde Avrupa ve dünya ekonomi tarihi yeniden yazılacak. Avrupa’nın tüm fabrikaları birer ikişer kapanacak. Limanlar, depolar, antrepolar, gemi taşımacılığı yapan şirketler, gümrük işletmeleri iş yapamaz hale gelecek. Avrupalılar şimdi içinde bulundukları sıkıntılı günlerini dahi mumla arayacaklar.

    Nedenini izah edeyim;

    Dünyanın en büyük ulaşım ağı projesi unvanını alan “TEK KUŞAK-TEK YOL” nam-ı diğer Modern İpekyolu Projesi 15 Mayıs'ta yatırımlar başlıyor. Bu projeye destek için Kasım 2014'te 50 milyar dolar sermaye ile “Asya Altyapı Yatırım Bankası” kuruldu ki Türkiye bu bankanın ortakları arasında.

    Çin-Kırgızistan-Özbekistan-Türkmenistan-İran-Azerbaycan-Gürcistan ve bu güzergah üzerindeki diğer tüm Doğu toplumlarının malları Trans-Asya demiryolu ile Türkiye üzerinden taşınıp Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden oluk oluk Avrupa’ya akacak. Taşıma maliyetleri ve taşıma süreleri en alt seviyeye inecek. Yük ve konteyner gemileri ile Avrupa limanlarına iki üç ayda ulaşan Uzakdoğu malları, sadece bir hafta içerisinde Avrupa’nın göbeğine taşınacak.

    Büyük oranda tamamlanan koridorun, bütün halinde çalışır hale gelmesi durumunda Çin ile Türkiye arasındaki mal sevkiyat süresi 30 günden 10 güne düşecek. Yine Pekin'den deniz yolu ile 2 ayda teslim edilen ürünler, 2 haftadan kısa sürede İstanbul'da olacak. Karayolu mesafesinde de 3 bin kilometrelik azalma sağlanacak.

    Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Bakü-Tiflis-Kars ve Edirne demiryolu projeleri Modern İpek Yolu'nun orta koridorunu oluşturuyor.

    Batılıların temel endişe ve korkusu işte bu projeden kaynaklanıyor. 1488 yılında Bartlemeo Dias’ın keşfettiği ve Doğu ülkelerinin fakirleşmesine yol açan Ümit Burnu artık önemini kaybetti. Çin’den çıkan mallar TRANS ASYA demiryolu hattı ile bir haftada AVRUPA’ya taşınacak.

    Türkiye’nin inşa ettiği Petrol ve Doğalgaz boru hatları (TANAP, MAVİ AKIM, TÜRK AKIMI, NABUCCO, BAKÜ-CEYHAN TİFLİS Boru Hattı), Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Trans-Asya Demiryolu Hattı ve 3. Havalimanı gibi stratejik yatırımlar bize çağ atlattığı gibi çağın kendisini de değiştirecek.

    Batılıların hiç ara vermeksizin akın akın Türkiye’ye saldırmasının nedeni işte yaşanan bu gelişmeler. Türkiye büyüyor, Türkiye kendilerine rakip olmaya başlıyor, Türkiye gerçekleştirdiği stratejik yatırımlarla Batı’nın altını oyuyor.

    Türkiye Afrika’ya el atıyor, Türkiye Ortadoğu’da oyun kurucu durumuna dönüşüyor. Batılılar işte bunları hazmedemiyor.

    Bugün Türkiye’nin tarihinde hiç olmadığı kadar istikrara ve güçlü bir yönetim yapısına ihtiyacı var. Aksi durumda param parça olacağız.

    Oyun büyük! Oyun çok çok büyük! Oyun tahminlerimizin çok ötesinde!

    İşte bu nedenlerle yeni Türkiye’nin kuruluşuna el birliği ile destek vermek zorundayız.

    Uyuyan devin uyandığını, 100 yıldır uyuşturulan Türk halkının kendine geldiğini, adım adım tüm coğrafyada üstünlük kurmaya başladığının farkına vardılar.

    IMF kapılarında para dilenen, Batılıların karşısında el pençe divan duran bir Türkiye artık yok. Ekonomik açıdan kimseye muhtaç olmayan, dev projeleri profesyonelce finanse edebilen güçlü bir Türkiye var.

    Gezi Olaylarının çıkış sebebi IMF borçlarının sıfırlanmasıydı. Siyasi ve politik istikrasızlık yaratılarak faizler tırmandırılacak, para politikaları alt üst olacak, Türkiye tekrardan IMF’ye kurban edilecekti.

    17/25 Aralık’ın Yargı ve Emniyet Darbesinin çıkış sebebi Hükümet’in düşürülmek istenmesiydi. İşin sonunda kendisinden her istenilen yapacak, Avrupalılara kafa tutmayacak, kamu şirketlerini üç kuruş beş paraya Batılılara peşkeş çekecek bir yönetim işbaşına getirilecekti.

    15 Temmuz Darbesi’nin çıkış sebebi ise Türkiye’nin kontrol edilmesi, ele geçirilmesi, parçalanması, yeni uydu devletçiklerin kurulacağı yeni bir paylaşıma imkan tanımaktı.

    Darbeci askerlerin köprünün Asya yakasından trafiği kesmelerinin nedeni ise sadece İstanbul’u kapsayan özerk bir DEVLET oluşumunu gerçekleştirmekti. Şundan son derece emin olun ki, eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı AYASOFYA’dan ÇAN SESLERİ yükselecekti. Fatih’in 1453’de fethettiği bu mübarek şehir ki ben İSLAMIN SON KALESİ diyorum, 563 yıl sonra tekrardan Hıristiyanların eline geçecekti.

    Bunları okuyunca insanın neden EVET ! veya niçin HAYIR ! dememesi gerektiği herhalde daha iyi anlaşılıyor.

    Allah Türkiye’nin yolunu açık etsin… Amin. Amin. Amin.

  24. The Following 3 Users Say Thank You to indr-jel For This Useful Post:

    aliveli (10.04.17), kemo (17.04.17), PASSAT (09.04.17)

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 5 kullanıcı var. (0 üye ve 5 konuk)

Yer imleri

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •