Sayfa 2/5 İlkİlk 1234 ... SonSon
52 sonuçtan 13 ile 24 arası

Konu: Gezi parkı

  1. #13
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    11.714
    Teşekkür Teşekkür 
    17.466
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    20.796
    Toplam Teşekkür
    7.064 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Bende Cumartesiyi Pazara bağlayan gece saat 2:30 sıralarıydı bir hareketin oluştuğu düşüncesine kapıldıydım, hatta başka forumlarda bunu çok ses getiren toplumsal hareketleri ilk önceleri anlayamayanların varlığından ve kimseninde öngörmediğini vurgulamış, tutkuyla oluşan ludizm hareketinin ve arap baharının gelişini örnek göstermiştim.

    Evet malesef yanılmışım, gönül isterdiki tutkuyla özgürlükler ve hakların, yaşam biçimlerinin birileri tarafından sahiplenilmemesini, sahiplenipde daha çok bir kalıba sokulmamasını, ama malesef bunun yanından bile geçmedi.

    Pazar günü başladı idoolojilerin sahipleri olan örgütlerin liderleri açıklamalara, hatta tek suçluda iktidar olmadımı? halada iktidar değilmi?

    Öyle olduğunu görünce pazar günü dedim zaten nerde arapta beyaz... misali bizde bu anlayış bu ufuk bu çizgi, nerdeeee.

    Neyse fazla uzatmıyım sonuçta ben kesinlikle sadece suçlunun hükümet(AKP) olduğu gezi parkı direnişinin bu anlamda taraftarı olmadığım gibi, bu tip direnişin yine bu anlamda yanlış olduğu kanaatindeyim, zaten neyi adam gibi yaptıkki? bari içinde olmayayım bu yanlışın, buda olaya benim direnişimdir sonuçta.

    haa hep tek hedef alan siyasi söylemlerle eylem yapagelen bu halkın yapacağı direniş değilmiş veya tutkulu bir özgürlükler arenası istemezmiş bu halk onu anladım, herbiri daha kırk fırın ekmek yemesi lazım bu direnişçilerin.

    ben yedimmi? hayır ne münasebet, ama yemiş gibide çıkıp sadece hükümete direnme saçmalığınıda yapmadığıma seviniyorum, verdikleri zararda cabası, bi laf varya... akı nokunu kurtarmadı diye işte tamda yine öyle oldu.
    ** Savaşa başlarken ve masaya otururken her ihtimali göz önüne al!.. Ve kendini en kötü duruma hazırla!
    Hun İmparatoru ATİLLA

  2. The Following User Says Thank You to bull market For This Useful Post:


  3. #14
    Üyelik tarihi
    Oct 2009
    Mesajlar
    2.553
    Teşekkür Teşekkür 
    23.414
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    9.789
    Toplam Teşekkür
    2.428 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Alıntı ordi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    dün birileri bana sosyal paylaşım sitesinde eleştiri yaparak siyasi görüşümü sormuştu ben de alıntıladığım yazıdaki gibi cevap vermiştim.

    "bahsettiğin ideolojim Bayrak ve Vatan sevgisini mhp'den, Atatürk ve Devrimlerini chp'den, Din ve Ahlak anlayışını akp'den, Kardeşliği ve İnsan Haklarını da bdp'den önrenmeyecek kadar aklım ve hür iradem olduğundan belirttiğin tanımlama başka bir kişi için geçerli olabilir. ben gücümü bir ideoloji taraftarlığından almayacak kadar da kendi aklımı kullanabiliyorum. çünkü ideolojik olarak ÖZGÜRÜM. EVRENSEL HUKUK SINIRLARI İÇİNDE İNSAN ODAKLIYIM. akp nin söylemiyle bu siyaseten chp işi değildir. bu işi ilk sahiplenen bdp den S.Önder'dir. ilk eylemde tv lere çıkıp ist. milletvekili olarak buradayım siyaset yapmıyorum yeşili koruyorum derken yanında diğer partilerden ve kendi partisinden hiçbir parti yandaşı yoktu. bu hareket siyaset yapmak ve bundan nemalanmak için değil tam anlamıyla BİREYSEL YAŞAMA HAKKI için yapılmış parti üstü yaklaşımdır. akp ve bazı partiler bunu kullanmaktadır ve kendi çıkarları gereği kullanacaklardır veya kullanmaya kalkacaklardır. ancak HALK'ın tüm bunlardan zerre kadar da çıkarı yoktur. tam tersine elini, gözünü hatta hayatlarını kaybetmişlerdir. ifade ettiğim düşünceler çerçevesinde eylemi destekliyor ve hareketin bizzati içinde yer alıyorum. bu gibi hareketlerde karşı düşüncelere saygılıyım ama partizanlığa da bir o kadar karşıyım. TARAF'ım ama TARAFTAR değilim. Eğer bunu anlamışsan beni anlamışsındır. anlayamadığı isen sözlüğe bakmanı tavsiye ederim. Uğur MUMCU der ki" Türk toplumu bilgi sahibi olmadan fikir sahibidir" bu yüzden önce bilgi sahibi olmaya çalışırım, sana da tavsiye ederim. Kalınsağlıcakla..."

    diğer bir konuda, neden siyaset yapıyorsun? diye sorarlar. cevabım şudur: milletvekilleri ve iktidarlar sandığa dayanarak benim adıma ve geleceğim adına yasa yapma hakkına sahip olurlar. Bu parayla satın alınamayacak kadar önemli bir güçtür. Hatta yaptırımı çok büyük bir güçtür. Sade vatandaş olarak sadece meşru eleştirme hakkım var. bu doğrultuda Evrensel Temel Hak ve Özgürlüklere uygun olmayan kararları ve yaptırımları eleştirme hakkımı kullanmak demek siyaset yapmak değildir. Sadece ve sadece hakkımı aramaktır. Son olayların ilk çıkış noktasının da Evrensel Temel Hak ve Özgürlüklerin iktidar tarafından engellenmesi veya görmezden gelmesi olduğunu düşünüyor ve görüyorum. Bu yüzden de DİRENİŞİ DESTEKLİYORUM. Uzun bir aradan sonra HALK tüm siyasi kanatlardan bağımsız şekilde eleştirme hakkını GEZİ PARKI'nda eylem yaparak göstermek istemiş ama iktidardan gelen tepki güç ve şiddet yanlısı olunca iş daha farklı bir boyut ve süreç kazanmıştır. Üstelik 4 gün boyunca Türkiye'nin sözde bağımsız tv. kanalları yayın yasağı uyguladılar. Bu nasıl bir demokrası anlayışı ve insana saygıdır. Şimdi çıkıp diyorlar ki bunlar dış güçlerin ve sermaye baronlarının işi. Önce cuvaldızı kendimize sonra iğneyi karşımızdakine batıralım. Kimse kimseyi de gerizekalı görüp yalan ifadeleri gerçekmiş miş gibi anlatmasın.
    tamamen katılıyorum.
    saygılar..

  4. The Following 2 Users Say Thank You to tutku For This Useful Post:


  5. #15
    Üyelik tarihi
    Jul 2010
    Mesajlar
    45
    Teşekkür Teşekkür 
    1.494
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    208
    Toplam Teşekkür
    46 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Günaydın gezi parkı ...

    Gençlik hakkını arıyor...bizler ihtilallerle büyümüş nesil olarak bugüne kadar hiç sesimizi çıkarmadık..duymadık görmedik bilmedik...ne söylenirse ona inandık...

    Yeni nesil sosyal medya sayesinde herşeyi anında görüyor ve konuşuyor...

    Kısacası kabul etsenizde etmesenizde...Türkiyede yeni bir dönem başlıyor...bunuda gençler yapıyor...bir kaç çapulcu densede bu nesil Türkiyeyi şahlandıracak bir nesil...


    Boğaziçi üniversitesi caz korosu...

    Çapulcuyuz...


    http://www.youtube.com/watch?feature...&v=a_48C1JiIgo

  6. The Following 3 Users Say Thank You to ÖztürkFx For This Useful Post:


  7. #16
    Üyelik tarihi
    Jul 2010
    Mesajlar
    45
    Teşekkür Teşekkür 
    1.494
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    208
    Toplam Teşekkür
    46 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Habertürk protestosu...

    Caz orkestrası...

    Reyhanlıyı unutma konseri...


    http://www.youtube.com/watch?v=HrXD4UVyDow

  8. The Following 2 Users Say Thank You to ÖztürkFx For This Useful Post:


  9. #17
    Üyelik tarihi
    Jul 2010
    Mesajlar
    45
    Teşekkür Teşekkür 
    1.494
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    208
    Toplam Teşekkür
    46 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Direngeziparkı grubu...

    Gençlik korosu...

    tayyip pabucu yarım...


    http://www.youtube.com/watch?v=nHUl7czUW_A

  10. The Following 2 Users Say Thank You to ÖztürkFx For This Useful Post:


  11. #18
    Üyelik tarihi
    Feb 2010
    Mesajlar
    619
    Teşekkür Teşekkür 
    536
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    1.907
    Toplam Teşekkür
    550 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Günaydın... Gezi parkı


    Geleceği bilemezsiniz ama yenebilirsiniz.......

  12. The Following 3 Users Say Thank You to ERK For This Useful Post:


  13. #19
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Mesajlar
    1.045
    Teşekkür Teşekkür 
    455
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    2.325
    Toplam Teşekkür
    871 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    Sonucu yıkıma ya da ölüme giden bir hareket bizi haklı mı yoksa haksız mı yapar? Önce Hatay'da bir genç bugün de Adana'da bir polis öldü. Allah rahmet eylesin.

  14. The Following User Says Thank You to aslan For This Useful Post:


  15. #20
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Mesajlar
    5.646
    Teşekkür Teşekkür 
    2.536
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.046
    Toplam Teşekkür
    3.420 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    --hiç diğer yorum yok!
    --ne olmuş benim güzel KIZILAYıma...savaş alanı gibi!.hele yazılan hakaretler! ne öyle!

    ---toplam seçmen sayısı 40 milyon. %1 i 400 bin eder.5 şehirde toplam yürüyüş yapanların sayısı asla 100 bin bile değil...kaç gündür kızılaydayım toplasanız 5.000 kişi çıkmaz..
    --- ülkemiz 81 vilayet ..7 bölgemiz var.3 bölgenin toplam 5-6 şehrinde belli semtlerdeki lokal tepkiler.4 kocaman bölgede tık yok.....
    ---anayasa referandumuyla dolaylı %58 destek almış(tamam %48 olsun) bir hükümeti,yasama ,yürütme yapsın diye seçer..temel insan hakları ihlali olmadığı müddetce tasarrufunda özgürdür....
    eğer,hükümetin her tasarrufuna karşı bu şekilde tepki gösterilirse,verilen yasama -yürütme yetkisinin anlamı ne?
    --bu ülkede 34 vatandaşımız havadan bombalandı ...tık yok!
    --ülkeyi kaosa sürükleyen odaklar oldu ...tık yok!
    en temel özgürlükler(28 şubat)ayaklar altına alındı ...ses yok

    --öyleyse kimse bana 3 tane ağaç için bu hareketlerin yapıldığını söyleyemez.
    kimse aaaa!!!! şunlarda destekliyor demesin vs. ...istisnalar var..
    ama baskın renk ve doku hükümete aşırı muhalif kesimdir..her fikirden bu memleketde vatandaş var.ama çogunluğun tercihine saygı...
    --yürüyüşün liderlerin beyanı,yazılanlar,duvarlardaki mesajlar asla çevre duyarlılığı değil...elbette sadece bu güzel niyetlerle katılan var.ama şuanda bu olaylar BALYOZ OPERASYON özetinde olduğu gibi:şehirlerde yürüyüş yapmak,ölümler olmasını sağlamak,bunu web le yurdışına vererek ülkenin itibarını sarsmak ,kolluk kuv. ile halkı şiddet platformunda karşı karşıya getirmek..vs. vs...

    --konyada eski akp li başkanı bıçaklamak,izmirde parti binasını yakmak,bu ülkenin başbakanına en galiz küfürler etmek, 150 kamu-özel aracı yakmak,ülkede terör estirmek vs....bunun çevresel hassasiyetle olmasına inanmalarını bekleyemezsiniz.
    ---tahrir nerde bu nerde..isteniliyorsa 1 yıl sonra hükümet devrilir(seçimle).
    isteyen parti kurar....ama ülkede terör estirerek değil..
    ---nükleer santralde,HES de,boğaz köprüsünde,havalanında vs. beğenilmeyen herşeyde bu olacaksa sonuç ne olur.
    --polis ne yapsın.bırakılsında TBMM ,parti binası vs.işgal mi edilsin...
    bu noktadan sonra hükümetin geri adım atması olmak-olmamaktır.
    geri adım atması,bu kadar basit meselede bile bu sonuçlara sebebiyet veren kesimin cesaretlenerek ,hükümetin bundan sonraki varlığını etkisizleştirmesi ve kendi seçmenleri gözünde küçültmesidir....

  16. #21
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Mesajlar
    5.646
    Teşekkür Teşekkür 
    2.536
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.046
    Toplam Teşekkür
    3.420 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    ---başbakanın çapulcu vs. demesi bunlar,çok yanlış ifade.başbakanın uslubu yanlış.ama şöyle bir sakince düşünmek lazım bunca ülkeye maliyeti olan gezi parkı meselesi nedir?

    --istenirse toplu kışlasınıda yapar(60-70 yıl önce yıkılan eserdir).
    --temel insan haklarına aykırı yasaya karşı olsa bir nebze...
    --teröre karşı neden 30 yıl birşey yapamadık ,heryıl 200-300 şehit olunuyor dense tamam!
    --sosyal hayatı etkileyen,egitimi felç edecek(paralı eğitim vs) olsa bir nebze....
    --ülkeyi kaosa sürrrükleyen derin odakları araştıran savcılar sürülse ...bir nebze...

    lütfen kimsenin ağaç meselesinden dolayı olduğuna inanmasını beklemeyin...başlangıç güzeldi(çevresel hassasiyet),ama gelişme aşamasında,girilen yol ve trent farklı

  17. #22
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Mesajlar
    5.646
    Teşekkür Teşekkür 
    2.536
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.046
    Toplam Teşekkür
    3.420 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    son olarak(affınıza sığınarak) ,Türk varlıklarındaki büyük erimeyi göz önünde bulundurursak asıl ağaç kime girdi?..ülkemize!


    ''cehenneme giden yolun taşları, iyi niyetle döşenmiştir''

  18. The Following User Says Thank You to abka For This Useful Post:


  19. #23
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Yer
    Shadizar
    Yaş
    94
    Mesajlar
    39.638
    Teşekkür Teşekkür 
    36.921
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    93.341
    Toplam Teşekkür
    33.405 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    http://haber.gazetevatan.com/herkes-...44301/1/gundem
    Yeni Şafak gazetesi yazarı Murat Menteş'in bugünkü köşe yazısı internetin en çok paylaşılan yazılarından biri oldu.

    İşte Menteş'in çok konuşulan o yazısı;


    'Mustafa Keser'in askerleriyiz!'

    Dalkavuklar seni boş kaşıkla besler.

    [ÇİN ATASÖZÜ]

    'Başbakanı yedirmeyiz' sözü bir danışman tarafından telaffuz edildikten sonra, elinizdeki gazetede dün bir köşe yazısına başlık oldu. Bu söz, başbakanı tezyif eder niteliktedir. Erdoğan'ın birileri tarafından avlanacağı halde kendini koruyamayacak durumda olduğu anlamına geliyor. 'Yedirmeyiz' diyenler, kendilerini nerede görüyorlar, insan merak ediyor. Dahası, saygın bir kişi hakkında mecaz kastıyla 'yedirmek' gibi kaba bir tabirin kullanılması çok tuhaf.

    Başbakan'ı kendi ülkesinin gençlerinden, uzaydan gelecek tehlikelerden, hatta bizzat kendisinden korumaya çalışanlara; TDK'nın sitesinde 'Çapulcu' kelimesinin karşılığına 'Düzeni bozan' ifadesini ekleyenlere artık ne diyebiliriz? Geçelim.

    'DOKUNMA'

    Gezi Parkı eylemleri hiç kuşkusuz makul bir talebin ifadesidir.

    'Yaşam tarzımıza, mahremiyetimize, onurumuza dokunulmasın.'

    Bu kadar basit, açık, net, kesin, aşikar.

    İşin özü, bağlamı, doğrultusu budur.

    ***

    Eylemlerde provokasyon yok mu? Var.

    Küfürler uçuşuyor mu? Evet, uçuşuyor.

    Yabancı siyasi odakların dahli söz konusu mu? Mümkündür.

    Kaos yaşanıyor mu? Yaşanıyor.

    Sermaye gruplarının gizli müdahalesi? Olabilir.

    Yabancı basında abartı veya kritik çarpıtmalar? Belki.

    İnternette dezenformasyon? Gırla.

    Kamu malına zarar? Verildi.

    Ajanlar? Şurada…

    Can kaybı? Ne yazık ki…

    Yaralı? Sayılamıyor bile.

    Eee?

    Yazının devamında açıklayacağım, azıcık sabır lütfen.

    MEVZUYU ANLAMAMAKTA ISRAR EDENLER

    Bunlara rağmen, Gezi Parkı eylemlerini…

    'Başbakan yanlıları ile düşmanlarının çatışması' şeklinde algılayanlar…

    'Türkiye'yi kaosa sürüklemek istiyorlar' diye yorumlayanlar…

    '28 Şubat dönemini, Cumhuriyet mitinglerini hatırlatıyor' sözleriyle niteleyenler…

    'Provokasyon bu. Büyük bir facia yaşanacak' türünden felaket kehanetleriyle taçlandıranlar…

    'İdeolojik grupların, marjinallerin, CHP'nin kontrolü altında' sananlar…

    Tamamiyle yanılıyorlar.

    DOLUDİZGİN DALKAVUKLUK DESTANI

    Gezi Parkı eylemcileri…

    Türkiye'yi seviyorlar ve memlekete millete unutulmaz hizmetler sunan Başbakan Erdoğan'dan da büyük ölçüde memnunlar.

    Ona gıcık olanlar bile asla düşmanlık veya tiksinti duymuyor.

    Bundan eminim.

    En azından, danışmanlarının veya yardakçılıkta sınır tanımayan köşe yazarlarının sevdiğinden kesinlikle daha çok seviyorlar.

    [Zira yalakalık obsesyonu artık patalojik bir evreye ulaştı. Doludizgin dalkavuklukla kepazelik destanı yazıldı.]

    Başbakanla bir çıkar ilişkisi kurmuyorlar.

    Başbakan'dan bir avanta, kayırma, ayrıcalık ummuyorlar.

    Sadece ve sadece saygı istiyorlar.

    Peki neden o kadar alay edip küfür sallıyorlar?

    Çünkü dertlerinin anlaşılmadığını düşünüyorlar.

    Ve ne yazık ki hükümet üyeleri 1980 ile 2013 yılı arasında 33 sene değil, 400 sene geçtiğini, devrin değiştiğini fark edemiyor.

    Dahası, Başbakan 'İdeolojik gruplar' diyor, 'Alkolikler…' diyor, 'Çapulcu' diyor.

    Resmi ve gayri resmi danışmanlar ise bir türlü 'Artık devir değişti, bu insanlar ideolojik şablonlarla düşünmüyor, kavgacı değiller, bakın bin türlü espri yapıyorlar… Duvarlara 'Mustafa keser'in askerleriyiz!' yazıyorlar' demeyi akıl edemiyor! Başbakan ile halkın arasına giriyorlar. 'Yedirmeyiz'miş! Bu saçma sapan, bayağı lakırdıyla gerilimi tırmandırıyorlar. Çünkü onlar da demode siyasetin bir parçası. Ve çatışma sayesinde varlık kazanıyorlar.

    KAMU MALINDAN DEĞERLİ BİR ŞEY…

    Eylemlerde provokasyon var. Normaldir. Her eylemde olur. Kaçınamazsınız. Çünkü bu nizam, intizam işi değil.

    Küfürler uçuşuyor. Maalesef. Lakin hakaretten ibaret olmayan küfürlerin ortak mesajı şudur: 'Beni anlamıyorsun.'

    Yabancı siyasi odakların dahli söz konusu. Çünkü Türkiye daha 90 yıl önce işgal edilmişti. Bu topraklarda gözü olan çoktur.

    Sermaye grupları? Kapitalizm; savaşı, terörü, çatışmayı ekonomik bir çerçevede algılar.

    Kaos yaşanıyor. Çünkü sokağa dökülmek tek sıra halinde yapılan bir yürüyüş değildir.

    Kamu malına zarar verildi. Kamu, maldan çok daha önemli bir şeyden, gururdan, onurdan söz ediyor.

    Can kaybı ve yaralıların varlığı ise, bir şiddet çemberine sıkıştığımızın acıklı işaretidir.

    ***

    Başbakanın yapabileceği, hakikaten çok önemli iki iş var:

    1- Gezi Parkı eylemlerinin özünü teşkil eden özgürlük ve saygı taleplerinin samimiyetini, ciddiyetini, haklılığını kabul edip, bu yönde beyanat vermek.

    2- Zeka ve espri dolu Gezi Parkı eylemlerine katılanları dışlamayıp, onları birlikte hareket etmeye çağırmak. Hakikaten tüm ülkenin lideri olmak.

    'BENİM HÂLÂ UMUDUM VAR'

    İdam edilen Menderes, zehirlenen Özal ile Erdoğan arasında paralellikler kurmak, 'Aynı oyunun tekrar edildiğini' söylemek ise hem Erdoğan'a, hem eylemcilere haksızlık. Üstelik aptalca.

    Biliyoruz, Erdoğan 'Dindar nesil' istiyor. Fakat umuyorum ki 'Evet efendimci' yalaka bir dindar nesildense; duasını, şükrünü, tövbesini, zikrini kendince ifa eden onurlu bir nesli tercih edecektir.

    Özgür ruhlu, vicdanlı, barışçı bir nesle ahret sualleri sormakta, onları hizaya getirmeye uğraşmakta ısrar etmeyecektir.

    Cinselliğin masumane görünümlerini doğallıkla yansıtan şehirli gençlere hoşgörüyle bakacak, en azından onları hor görmeyecektir.

    Velhasıl, Türkiye; Erdoğan ile haysiyet sahibi, zeki ve enerjik halkın barışıp kucaklaşmasına sahne olabilir.

    Bu da paha biçilmez bir kazanç olur.

    Hepimiz için.

    Zira herkes biliyor Erdoğan'ın çok çalıştığını.

    Erdoğan hakikaten 'Gitsin ve bir daha geri dönmesin' denilecek bir lider değil.

    [Mazhar Alanson bu nedenle Twitter'a 'Benim hâlâ umudum var' şarkısını yüklüyor.]

    Yarın bir gün Erdoğan haksızlığa uğratılacak olsa, onu da yine bu gençler savunacaktır. 'Yedirmemek' gibi hantal kelimeler de kullanmayacaklardır.

    BLÖFLÜ TAFRA, TIRIŞKA CAKA

    'Başbakan'ı yedirmemek' bence asıl bu büyük imkanı kendi çıkarlarıyla zıt sayanların stratejisidir.

    Sizin yalanlarınıza ve basmakalıp zırvalarınıza inanan bir başbakan istiyorsunuz.

    Gerçeği gören ve harbiden 'Yeni Türkiye'yi inşa edebilecek bir lider işinize gelmiyor.

    Utanmadan bir de 'Sizin bilmediğiniz fakat tabii ki bizim bildiğimiz şeyler var' gibisinden blöflü tafra yapıyorsunuz.

    Edepten bahsederken ahlakı, komplodan bahsederken zekayı ıskalıyorsunuz.
    BANGA mühim

  20. The Following User Says Thank You to Astatin For This Useful Post:


  21. #24
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Mesajlar
    5.646
    Teşekkür Teşekkür 
    2.536
    Teşekkür Toplam Teşekkür 
    10.046
    Toplam Teşekkür
    3.420 Yazısı Teşekkür aldı

    Standart

    cesaret yoksa,haklı olmanızın anlamı yok.
    27 nisan e- muhturasında,ertesi sabah,''sen bana karşı sorumlusun '' denilmeyip,şapka alınıp gidilseydi, ülke bambaşka olacaktı...

    belkide şimdiki rest de tutar.''halk bana ,temel insan haklarına aykırı olmamak koşuluyla yürütme yetkisi verdi,işte gece 2 de 150 bin kişi...''

    -Özel- kamu mallarını yakan-yıkan şahıslara tüm zarar fazlasıyla fatura ediliyor.tutuklama olmasada,kameralarla tesbit edilen tüm provakatör ve yakıp-yakanlara ,ilerleyen günlerde yüklü fatura geliyor...

    neden söylüyorum..okul son günleri,nice lise talebesi,lys çalışacakkken ,heyecan olsun diye sokaklarda.gaza gelip ,belkide can acımasıyla taş atıyor....bu oyun gördükleri ilerleyen günlerde kocaman maddi hasar faturası olarak aile ve kendilerine geliyor.

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Yer imleri

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •