[url]http://www.ecoyatirim.com.tr/piyasalar/m_piy_ekonomiktakvim.php[/url]
Haftalık Datalar ve Veri Akışı
Printable View
[url]http://www.ecoyatirim.com.tr/piyasalar/m_piy_ekonomiktakvim.php[/url]
Haftalık Datalar ve Veri Akışı
[IMG]http://img382.imageshack.us/img382/5730/vob080507yo2.png[/IMG]
Gelir Vergisi Rekortmenleri Listesi'nin yıllardır değişmeyen ismi ısmail Tarman, ilk kez Murat Arslan'a konuştu. ışte Tarman'ın bilinmeyen özellikleri..
29 Nisan 2008/Forbes
Forbes'un milyarderler listesinin en tepesinde yer alan Warren Buffett, yatırım stratejisini şu sözlerle özetliyor: [COLOR="Red"]"En önemli hedefim, işinin ehli insanlar tarafından dürüstçe yönetilen, mali yapısı güçlü olmasına rağmen değeri ucuz kalmış şirketlerin ortağı olmak."[/COLOR] 62 milyar dolarlık yaşlı kurdun portföyündeki hisseleri tutma süresi en muhafazakar kurum raporlarındaki 'uzun vade' kavramını yerle bir edecek cinsten. Coca Cola, American Express, Wells Fargo gibi dev şirketlerin hisselerini onyıllardır portföyünde bulunduruyor.
ısmail Tarman'ın da benzer taktikleri var. Kayserili işadamı da yatırım yaptığı hisselere sadakatiyle kazanıyor. Bu iki büyük yatırımcının belki de tek ortak özelliği. Zira Buffett'ın günde kaç vişneli kola içtiği bile bilinirken Tarman gizemini koruyan bir isim.
Sıradışı bir figür. Medya ile arasına aşılmaz bariyerler koymuş. Çünkü göz önünde olmayı sevmiyor. Ona dair eldeki tek bilgi çimento sektöründen vazgeçmediği ve 12 yıldan beri Vergi Rekortmenleri Listesi'nin ilk 20 ismi arasındaki yerini koruduğu. 2007 yılında Türkiye dördüncüsü olan Tarman'ın ödediği toplam tutar 6 milyon 816 bin 846 YTL. Serveti ile ilgili rivayetlerse muhtelif.
ısmail Tarman'ın Nişantaşı Kodaman Sokak'ta yer alan ıpekiş Mağazası'nın ikinci katındaki gösterişten uzak ofisindeyiz. Karşımızda mütevazı ve son derece ketum bir adam var. 40 yıllık iş yaşamındaki ilk kapsamlı röportajını Forbes Türkiye'ye veren Tarman her kelimeyi özenle seçerek konuşuyor. Sektör ve şirket ismi anmıyor. Ketumluğu, yatırım sırlarını paylaşmama isteğinin ürünü gibi görünüyor. Tabii bir de söz konusu sektör ve şirketlerin performanslarını etkilememe isteği var. Yine de stratejisi ile ilgili basit ama çarpıcı bir ipucu veriyor Tarman:[COLOR="red"] "Yatırım yaptığın sektörü iyi bileceksin!" [/COLOR]Çünkü o öyle yapıyor.
Çimento sektörüyle ilgili söyleyecek çok sözü var. Bu bilgi için analistlere, araştırma raporlarına binlerce dolar ödemiyor. Kendi kafasında bir analiz yapıyor ve hissenin –şirketin- fiyatının ucuz veya pahalı olduğuna karar veriyor. [COLOR="red"]Önde gelen kriteri, şirketin kime ait olduğu. Gerçek hayatta ortaklık yapmak istemeyeceği bir kişinin şirketinin hisse senedini de asla almayacağının ısrarla altını çiziyor. Ona göre şirket sahipleri hukuki ve etik kurallara uymalı. [/COLOR]Tam anlamıyla muhafazakar bir yatırımcı olan ısmail Tarman, ortaklarının, yaptıkları hatalardan dolayı topluma karşı mahcubiyet duyabilecek karakterler olmasını istiyor. Hisselerini satın alacağı şirketlerin sahiplerine veya yöneticilerine –pek çoğuyla yakından tanıştığı halde- şirketlerde olan bitene dair tek bir soru sormuyor. "Soru sormayı ayıp karşılarım. Kimseye ileride şirketinin ne yatırım yapacağını, nasıl kar edeceğini soramam, utanırım. 20 yıldır tanıdığım arkadaşıma bile bilançosu hakkında tek kelime soramam. Zaten ben hangi şirketin iyi, hangisinin kötü olduğunu gayet iyi biliyorum" diyor Tarman.
Borsada uzun vadeli alım yapmak üretim sektörüne yatırım yapmakla eş tutulabilir mi? Tarman bunu isabetli bir eşleştirme sayıyor. Kendisine "borsacı" denilmesinden hoşlanmıyor olmasının temelinde de bu inanç var. [B][COLOR="red"]Portföyünün yüzde 90'ını 10 yıldır değiştirmiyor olması onun küresel ölçülere göre değer yatırımcısı olarak kabul edilmesi için yeterli. Hiçbir zaman kısa dönem için hisse alımı yapmıyor. Günlük, haftalık hatta aylık alım satımlardan uzak duruyor.[/COLOR][/B]
Hatta bu tarz işlemlerle uzun vadede para kazanılmasının imkansız olduğunu söyleyecek kadar iddialı. Döviz ve bono yatırımlarını ise sevmiyor. Bu stratejinin kendisine bir serbest hareket alanı yarattığı da çok açık. Çünkü Tarman, asla bütün gününü ekran karşısında geçirmiyor.[COLOR="red"][B] "Arada bir bakarım ne oluyor ne bitiyor diye. Türkiye'de insanların büyük çoğunluğu borsayla ilgili olmayı ekrana mahkum olmakla eş tutuyor. Bu aslında hoş değil. ınsanlara yatırımcı hüviyeti kazandırmak lazım" [/B][/COLOR]derken küresel likiditenin dahi çocukları olarak gösterilen traderlara bakışını da en nazik şekliyle gözler önüne seriyor.
ısmail Tarman'ın diğer özelliği de [COLOR="red"][B]borsa koridorlarındaki dedikodulara hiç kulak asmaması. "Kendi bilgim bana yetiyor"[/B][/COLOR] diyen Tarman'ın [COLOR="Red"][B]bu şekilde kendisini piyasanın tehlikeli oyunlarından uzak tuttuğunu[/B][/COLOR] söylemek de mümkün.
ısmail Tarman Kayserili tekstilci bir ailenin çocuğu. Okul yıllarında dede mesleği tekstil ile ilgilenmiş. Ailesinin triko fabrikasında işe başlayan Tarman, ileride büyük paralar kazanacağı çimento sektörüyle '60'lı yılların başında tanışmış. Bunda ailesinin Ankara'daki Baştaş Çimento'nun hissedarı olmasının da payı var. ılk gençlik dönemlerinde gidip gelmeye başladığı fabrikada üretim, planlama gibi alanlarda yaptığı gözlemleri 1982 yılında kendisini şirketin yönetim kuruluna taşımaya yeterli olmuş.
Yeni görev Tarman'ın sektöre dair daha ayrıntılı bilgilenmesini de sağlamış.
Tarman'ın çimento sektöründe yarattığı mucizenin ayrıntısı bu dönemde aldığı önemli bir kararda saklı aslında. 1994 krizinden hemen önce Bastaş'taki hisselerini Fransızlara satan Tarman, eline geçen parayı o dönemde fiyatları dörtte bire kadar inen çimento fabrikalarına yatırmış.
14 yıllık sürede çimento şirketlerinin piyasa değerlerindeki artış ise tercihin doğruluğunun açık bir göstergesi. Portföyünün büyüklüğü hakkında herhangi bir rakam vermekten ısrarla kaçınan Tarman, bugünkü hisselerinin toplamının orta büyüklükte bir çimento fabrikası almaya yeteceğini söyleyerek mütevazı davranıyor. Kulislerde dillendirilen iddialara göre ise [COLOR="red"]servetinin büyüklüğü birkaç yüz milyon doları aşıyor.[/COLOR] Sadece Bursa Çimento'daki yüzde 20'lik hissesinin bugünkü değeri 110 milyon dolar seviyesinde.
Geçen yıllar çimentoyu ısmail Tarman için bir tutku haline getirmiş. Ancak tutkusuna dair içinde kalan bir şeyler de var. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) 2005 yılında 166,5 milyon dolara sattığı Edirne Çimento örneğin. "Zamanında keşke Edirne'yi alsaydım dediğim olmuştur. Hammaddesi iyidir, uzun vadelidir. şimdi pişmanım almadığıma ama herşey nasip."
Tarman'ın küresel piyasaların içinde bulunduğu dalgalanmaya ilişkin değerlendirmesi ise ilginç. [B][COLOR="red"]Emtia fiyatlarının katlandığı bir dönemde, aynı emtialarla kurulan sanayi tesislerinin fiyatlarının yarıya düşmesini şaşkınlıkla karşılıyor. [/COLOR][/B]Sanayi şirketlerinin ucuz olduğunu düşünüyor. Tarman, [B][COLOR="red"]"şirket fiyatları ucuz ve bu durum eninde sonunda düzelecek. Belki altı ayda, belki birkaç yılda. Bana göre para artık işlevini yitirdi. Emtialar para karşısında çok fazla değerlendi. Artık dünyada çok fazla para var." [/COLOR][/B]
Tarman Grubu'nun yatırımları da sadece hisse senetleriyle sınırlı değil. ıkinci nesil yeni sektörlerde büyümeye devam ediyor. Oğulları Mustafa ve Murat Tarman, Blue House markasıyla elektrikli küçük ev aletleri üretiyor. şirketin 2007 cirosu 15 milyon dolar seviyesinde. Hedef ise 2008 yılını 20 milyon dolar ciro ile kapatmak. 1990'da ış Bankası'ndan alınan ıpekiş Tekstil'de de işlerin yolunda gittiğini söylüyor. Yünlü kumaş ağırlıklı üretim yapan ıpekiş, 2007 yılını 20 milyon dolara yakın bir ciroyla tamamlamış.
61 yaşındaki tecrübeli yatırımcı Türkiye'nin geleceğine inanıyor. Daha gidilecek çok yol, yapılacak çok iş var. Tabii herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi kaydıyla. Vergi rekortmenlikleri ve Türkiye genelinde yaptırdığı 40'a yakın okul ise inancının sözde kalmadığının işareti belki de.
ısmail Tarman, servetiyle, hayırseverliğiyle ve medyaya mesafeli duruşuyla iş dünyasının farklı simalarından biri. [COLOR="red"]Mütevazı bir kişiliğe sahip.[/COLOR] Başarısının sırrı belki de şu sözlerde gizli: [COLOR="red"][B]"ışimi hep severek yaptım. Bugüne kadar paraya ulaşmak için çaba sarf edip de para kazanmış insan görmedim. Başarıya ulaşmak istemiş insanların para kazandığını gördüm. Zaten bütün muhteşemlikler de başarıya giden o yolda saklı."[/B][/COLOR]
Genel Kurullara Katılım Artmalı
Uzun yıllar boyunca birçok şirketin yönetim kurulunda yer alan ısmail Tarman'ı en çok rahatsız eden konu genel kurullara katılımın çok zor olması. Gerçekten de Türkiye'de genel kurullara katılım süreci adeta dikenli bir yol. Sahip olunan hisseler aracı kurum ve bankalara götürülerek bloke ediliyor ve karşılığında bir kağıt alınıyor.
Hisselerin bloke edildiğini gösteren bu belge toplantıdan bir süre önce şirkete ibraz ediliyor ve katılma hakkı elde ediliyor. ısmail Tarman, bu sürecin kolaylaştırılması isteğini haklı nedenlere dayandırıyor. şirketlerin yüzde 30-35'lik hisseyle yönetildiğinden yakınan usta yatırımcı, bu oranla yönetim kurulunun tamamının seçilmesinden şikayetçi. Tabii işin bir de denetleme boyutu var.
Tarman'a göre murakıpları çoğunluk hissedarın seçmesi bir adaletsizlik doğuruyor. Bu adaletsizliğin giderilmesi için önerdiği yol ise ilginç: [COLOR="Red"]"Murakıplar bir çoğunluk hisseden, bir azınlık hisseden seçilmeli. Hatta belli bir rakamı geçen şirketlerde üniversitelerin işletme veya hukuk bölümlerinden bir profesör, üçüncü murakıp olarak geçici bir süreliğine atanmalı." [/COLOR]
ısmail Tarman bu yaklaşımının sadece şahıslar topluluğu tarafından yönetilen şirketler için geçerli olduğunu ve çoğunluk hissenin ciddi bir kurumun elinde olması (burada OYAK örneğini veriyor) durumunda böyle bir ihtiyaca gerek kalmayacağının da altını çiziyor.
Herkes ortağını yakından tanısın ....diyor
Petrol, bankalar, krediler, konut Wall Street'i boğdu
08.05.2008 08:00
Petrol üst üste yeni rekorlar kırmaya devam ederken borsalar bu yükseliş karşısında gerileme eğilimine girdi. Petrol fiyatlarının yükselişine hafta başından bu yana yatay bir seyir izleyerek direnen endeksler enflasyon ve faiz artırımı endişelerinin öne çıkmasıyla geriliyor.
New York'ta petrol fiyatı, ABD'de haftalık stok verilerinin ham petrol ve benzin stoklarında beklentilerin üzerinde artışa işaret etmesin ardından kısa süreli bir düşüşle 120,54 dolar seviyesine kadar geriledi. Ancak bu seviyeden gelen güçlü alımlarla [COLOR="Red"]yeni bir rekor kırarak 123 doların üzerine çıktı. [/COLOR]
Petrolün yanı sıra çok sayıda gelişme endeksler üzerinde baskı yarattı. [COLOR="red"]ABD Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı'nın (SEC) yatırım bankalarının likidite durumlarını ve sermaye yeterliliklerini kamuoyuna açıklama zorunluluğu getireceklerini söylemesi Wall Street'te kapanışa doğru yapılan işlemlerde banka hisselerine satış getirdi ve düşüş hızlandı. [/COLOR]
SEC Başkanı Christopher Fox "Amacımız varolan bilgiyi piyasalarla paylaşmak" diyerek "Bear Stearns olayının verdiği derslerden birinin, kriz durumunda yatırım bankalarının likidite ve sermaye yeterliliklerinin bilme gereği" olduğunu vurguladı. Fox bu bilgiyi kamuyla paylaşmanın krizin atlatılmasına yardımcı olacağını açıkladı.
Açıklamanın ardından [COLOR="red"]banka hisseleri Mart'tan bu yana en sert düşüşünü yaşadı.[/COLOR] Merrill Lynch, Bear Stearns, Citigroup, Lehman Brothers, UBS % 5'in üzerinde geriledi. En fazla düşen % 5,77 ile Lehman oldu.
ABD'de varolan [COLOR="red"]ev satışlarının Mart ayında % 1 daha azaldığının açıklanması da satış eğilimini artıran unsurlardan biri oldu.[/COLOR] Endeks şubat ayı için aşağı yönü revize edilirken Mart ayı için de 83 olarak açıklandı. Endeks bir yıl önce 103,9 değerindeydi. Bu haber inşaat sektörü şirketlerine gelen satışları da yoğunlaştırdı.
ABD'de son kötü haber ise tüketici kredileri oldu. [COLOR="red"]Tüketici kredileri Mart ayında 15,3 milyar dolar artarak 2,56 trilyon dolara çıktı. şubat ayındaki artış 6,5 milyar dolar düzeyindeydi. [/COLOR]Rakamlar bankaların tüketici kredisi verme koşullarını zorlaştırdıktan sonra bireylerin kredi kartlarına yöneldiklerini gösterdi.
Kredi kartları borçları 6,3 milyar dolar artarken diğer kredilerdeki artış 9 milyar dolar oldu. En büyük altı kredi kartı alacaklısı kurumda, [COLOR="red"]borçlarını en az 30 gün geciktirenlerin oranı % 4,11'e çıktı. Bu Kasım 2004'ten bu yana en yüksek rakam. [/COLOR]Bu kurumlar American Express, Bank of America, Capital One, JPMorgan, Citigroup ve Discover.
Asya'da ise borsalar karışık bir seyir izledi. Tokyo ve Hong Kong ABD etkisiyle % 1'e yakın gerilerken, şanghay ve Sydney endekslerinde artış var. Asya'da petro 123,81 dolarla yeni bir rekor kırdı.
[B]Dolar Asya'da 1,53'e yükseldi[/B]
08.05.2008 08:45
Dolar Asya'da euro karşısında 1,53'e yükseldi. Bugün yapılacak Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısında faizlerde değişikliğe gidilmesi beklenmiyor. Dolar bu beklentiyle New York'ta 1,54 seviyesinde kapandıktan sonra Asya'da hızla düştü ve 1,5284 gördü.
Dolar böylece euro karşısında son 8 haftanın en yüksek seviyesine çıktı. Euro-dolar paritesi 22 Nisan'da 1,60'ın üzerine değmişti.
ıngiltere Merkez Bankası'nın bugünkü toplantısında da faiz değişikliği beklenmiyor. Sterlin de dolar karşısında 1,85 seviyesine indi.
[IMG]http://img404.imageshack.us/img404/3110/imkb100fi1.gif[/IMG]
(08.05.2008 08:25)
ıMKB hisse senedi piyasasında birkaç gündür yatay ve sıkışık bir eğilim yaşanmakta. 42500 desteğini koruyan endeks yukarı yönde de ivme kazanamadı. Bugün yurt dışı piyasalara bağlı olarak [COLOR="red"]42500 ana destek seviyesi test edilebilir[/COLOR]. Ancak bu destek kırılırsa düşüş ilk aşamada 42000 ardından 41000 e kadar devam edebileceğinden kısa vadede stop loss yapmakta yarar olabilir.
Diğer taraftan tekrar yukarı yönlü hareketlerde piyasanın kuvvetlenmesi için 43600 direncinin geçilmesi gerekli. Birkaç gündür sıkışık ve sıkıntılı olan piyasanın bugün yurt dışı piyasalara bağlı olarak güne satıcılı başlamasını bekliyoruz.
[IMG]http://img229.imageshack.us/img229/9784/vob0805jz2.gif[/IMG]
VOB’da ıMKB 30 Haziran kontratında ilk destekler 53000 ve 52000 seviyelerinde bulunuyor. 53000 in kırılmaıs halinde kısa pozisyon açmakta yarar var. 51800 ise kısa pozisyonları artırmak için izlenmesi gereken ikinci kademe olabilir. [COLOR="red"]54500 kırılana kadar uzun pozisyona geçmek riskli olabilir. [/COLOR]
Spot piyasada USD’nin önemli desteği 1.2450-1.25 seviyesinde olurken, vadeli işlemlerde de Haziran kontratında mevcut uzun pozisyonlar için bu desteğe paralel 1.2750 desteğini mevcut uzun pozisyonlar için stop loss olarak takip edeceğiz.
Direnç olarak ise spot piyasada 1.2750, Haziran kontratında 1.29 ve 1.30 seviyelerini izleyeceğiz. Bu dirençler geçildikçe uzun pozisyonlar artırılabilir.
Tails from the dark side... (08-05-08)
Maalesef Türkiye için de son derece problem yaratan petrol fiyatlarının 123 doları aşmasının Amerikan borsalarındaki satışlarda etkili olduğunu ifade etmek gerekiyor çünkü dün Amerika’da açıklanan ekonomik verilerin hemen hemen tamamı ya beklentiler dahilinde yada beklentilerden daha iyi çıktı. Açıklanan kar rakamlarından da piyasaları etkileyecek bir sonuç çıkmazken FED yetkililerinin enflasyondaki kötü durumun devam etmesi durumunda FED’in faiz artırımına hazır olduğunu ifade etmesi de satışlarda etkili oldu. AIG hisselerinin bugün yapacağı kar (zarar) açıklaması öncesinde %7’den fazla düştüğünü belirtelim. DJ %1.6 ve Nasdaq %1.8 oranında geriledi. Seans sonrasında açıklanan News Corp karı beklentilerden iyi çıkarken hissenin seans sonrasında %2’den fazla yükseldiği gözüküyor. Vadeli işlemlerde de Amerikan borsaları %0.2 civarında yukarıda gözüküyor.
Ingiltere Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası’nın bugün faizler ile ilgili kararı Avrupa piyasalarında beklenirken dün hisseler ortalama %0.8 civarında yükseliş kaydetti. Amerika’dan gelen olumlu veriler sayesinde genel olarak kar rakamlarının da Avrupa’da korkulduğu kadar kötü olmaması alımları destekledi. Bu sabah Amerika’daki büyük çaplı düşüş sonrasında Nikkei endeksinin %1 civarında aşağıda olduğunu görüyoruz. Amerikan borsalarındaki düşüşten ziyade analistler petrolün vadeli işlemlerde Asya’da 123.5 doları aşmasını ve değerleme olarak Japon hisselerinin artık pek ucuz görülmemesin satışlarda etkili olduğunu ifade ediyor. Diğer Asya piyasalarında Çin hariç hafif düşüşler gözleniyor. Çin’de ise %1’e yakın bir yükseliş var.
Sermaye piyasalarındaki dalgalı hareketin önümüzdeki günlerde de emtia fiyatlarındaki dalgalanmaya bağlı olarak hareket etmesi beklenirken dün genel olarak emtia satıcısı konumundaki gelişmekte olan piyasalarda alımlar dikkat çekti. Türkiye dışındaki EM’lerin Avrupa seansında hepsinin neredeyse %2’ye yakın yükseldiği gözlenirken en büyük çaplı yükselişi %2.5 civarında yükselen ve Başkan Medvedev ve Başbakan Putin’e merhaba diyen Rusya yaptı. Latin Amerika’da ise doğal olarak Amerika’daki satışlar ve son bir haftada %10’dan fazla prim yapan Brezilya borsasındaki kar satışlarına bağlı düşüşler gözlendi. Bovespa endeksi %1.7 düşerken Meksika ve Arjantin’de de benzer düşüşler gözlendi.
Son üç haftadır ekonomik verilerle birlikte en yakından takip edilen şirket karları bugün de yakından takip edilecek. 20’den fazla şirket karı beklenirken bunlar içinde en çok takip edilecek şirket karları Blockbuster, First Data, JC Penney ve King Pharma gibi şirketler olacak. Fakat farkedileceği üzere şirket karlarının artık sadece hisseler üzerinde etkili olduğu, piyasaların genelinde belirleyici olmadığı gözleniyor.
Ulkelere yönelik ekonomik verilerin her zaman olduğu gibi bugün de önplanda olmasını beklemek gerekiyor. Öncelikle TSI 14:00 ve 14:45’te ıngiltere Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası’ndan gelecek faiz kararlarını takip edeceğiz. ıki bölgede de faiz değişikliği beklenmiyor ama geleceğe yönelik mesajlar yakından takip edilecek. Ayrıca Amerika’da TSı 15:30’da haftalık işsizlik başvuruları (önceki: 380k, beklenti: 370k) ve TSı 17:00’de Mart ayı toptan stok verisi (öncesi: %1.1, beklenti %0.5) yakından takip edilecek. Almanya tarafında ise TSı 13:00’de Mart ayı sanayi üretimi (önceki: %0.4, beklenti: -%0.5) izlenecek.
Herkese iyi seanslar
Ozgur Altug
Research
Raymond James Securities
GS: Yükselişi bitirme oyunu başladı mı?
08.05.2008
Goldman Sachs, 100 $ üzerinde seyreden spot petrol fiyatları tahminlerini yukarı revize etti. Rapor özetle şöyle:
Yeterli arz büyümesinin sağlanamadığı açığa çıkarken ve OECD bölgelerinde özellikle ABD'de gerekli talep kısıntılarına sebep olurken mevcut enerji krizinin başı çekebileceğini düşünüyoruz. Yükseliş döneminin kalan süresi en büyük belirsizlik olmaya devam ederken petrol fiyatlarındaki son üst noktanın tahmin edilememesine rağmen varil başına 150-200 dolar olasılığı önümüzdeki 6-24 ay içinde büyük oranda sona ereceğe benziyor.
2008-2011 WTI spot petrol fiyatı tahminlerimizi sırasıyla varil başına $96/$105/$110/$110'dan varil başına $108/$110/$120/$120 yükseltiyoruz. 2008 ve 2009 tahminlerimiz için yukarı yönlü riskler görüyoruz. Etkin olarak hala mevcut seviyelerden ılımlı artışlara doğru bir yol inşa ediyoruz fakat uzun bir dönem bu sürecin 2010'a kadar devam edeceğini varsayıyoruz. 2008-2010 için alternatif yol varil başına $125/$200/$150/$75 olabilir.
Son gözdelerimiz, entegre petrol , enerji ve petrol, boru hatları (hepsi cazip) ile, Amerika'da çoğu enerji ilişkili araştırma sektörlerinde fiyatların yükselme eğiliminde olduğu görüşümüzü sürdürüyoruz. Altın üreticileri de "dünyanın sonu" al-satından fayda sağlıyor. Petrol hizmetleri/sondajları için Nötr kalıyoruz. Rafineriler için tavsiyemizi Nötr'e düşürüyoruz.
AL tavsiye ettiğimiz favori hisse senetlerimiz ConocoPhillips (entegre petrol), Cabot Oil & Gas (enerji ve petrol), Halliburton (petrol hizmetleri), and Valero Energy (rafineriler). Favori boru hattımız El Paso ve favori altın üreticimiz Barrick Gold (ikisi içinde AL tavsiye ediyoruz).
En cazip olmayan hisse senedimiz bio-yakıt şirketleri Aventine Renewable Energy, Pacific Ethanol, ve VeraSun Energy (hepsi için SAT tavsiye ediyoruz).
Piyasalar ezberi bir kez daha bozdu
08.05.2008
Piyasalarda bu hafta dengeler ve beklentiler bir kez daha şekilleniyor. Enflasyon kaygıları nedeniyle borsalarda satış var ama bu kez dolar değerleniyor. Bunun nedeni Avrupa'da ekonominin durgunluğa girecek olması nedeniyle ECB'nin faizi yüksek tutma ısrarının kırılması beklentisi.
Petrol her gün üst üste rekorlar kırıyor. ıki hafta öncesine kadar dolar değer kaybettiği için yükselen petrol bu paralel gidişi kaybetmiş durumda. ABD'nin yanı sıra Avrupa ekonomisi de durgunluk işaretleri verirken petrol piyasaların "kara altın"ına dönüşmüş durumda.
Son iki yıldır enflasyon kaygıları ve doların değer yitirmesi nedeniyle petrolle birlikte yükselen altın ise bu spekülasyonların dışında sakin bir seyir izliyor. Euro - dolar paritesi 1,60'a kadar yükselirken önceki trendden kopan ve 900 dolar civarına gerileyen altın, doların güçlü seyir izlediği bu dönemde 860 - 880 dolar arasına yerleşmiş durumda.
Geçen hafta üst üste gelen olumlu haberlerle yükselen borsalar ise petrol fiyatlarındaki yükseliş altında eziliyor ve çok da önemli olmayan ABD Sermaye Piyasası Kurulu (SEC) açıklaması banka-yatırım bankası hisselerinde % 5'in üzerinde satış getirebiliyor.
SEC Başkanı Christopher Cox dün yatırım bankalarının likidite durumlarını ve sermaye yeterliliklerini kamuoyuna açıklama zorunluluğu getireceklerini söyledi. Ama SEC bu rasyoları zaten düzenli olarak takip ediyor. Bankalar ve yatırım bankaları zaten bu rasyoları bilançolarıyla birlikte açıklıyorlar ve bu rakamlar kamuoyunda tartışılıyor. SEC bu oranların her sabah açıklanmasını istemeyecek. Uygulamanın en azından bu yıl sonundan önce başlaması da beklenmiyor.
Dolar ile YTL'nin kaderdaşlığı da bugün itibariyle kopmuş durumda. Dolar değer kaybettikçe düşen, doların diğer para birimleri karşısında değer kazanmasıyla değerlenen YTL, euro-dolar paritesinin 1,53'e gerilemesine karşın bu sabah iki yeni kuruş artarak 1,27'ye doğru yükseldi.
Doların değerlenmesini, Fed'in faiz indirimi konusundaki isteksizliği ve ECB'nin bir süre sonra faiz indirimine gitmek zorunda kalacağı beklentisi sağlıyor.
ECB ve ıngiltere Merkez Bankası bugün faiz kararlarını açıklayacak. ıki bankanın da faizleri değiştirmesi beklenmiyor. Daha önce sürekli enflasyona vurgu yapan ECB Başkanı Trichet'nin bugünkü konuşması euro bölgesinde gözlenen durgunluk işaretlerine karşı nasıl bir söylem izleyeceği açısından önemli.
Bütün bu tablo içinde tek şaşırtmayan ise ıMKB. Yükselişlerde zorlanarak, düşüşlerde hızlanarak "üvey evlat" muamelesi görmeyi sürdürüyor.
Finansal kriz yönetiminde 2. aşama
08.05.2008
Finansal kriz literatürü krizleri iki aşamada ideal olarak yok edileceğini öngörür:
1. Finansal paniği yenecek gerekli her önlem alınır, gereken her işlem yapılır. Bu özellikle 'bank run' dediğimiz gerek mevduat sahibi gerek borç sahibi grupların güvensizlik nedeni ile paralarını çekmesi sürecini önlemek içindir. Bu krizde bu çok akıllıca yapıldı. Özellikle Bear Stearns kurtarılması buradaki kritik dönemeçti..Ayrıca varlığa dayalı menkul kıymetler gibi varlıkların teminat olarak kabul edilmesi ve vadeli repo ihaleleri gayet zekice kurgulanmıştı. Bu aşama aşıldı. FED çok zor bir işi iyi yönetti şu ana kadar.
2. Ahlaki Tehlike: 1'de yapılanların ahlaki tehlike yaratmasını önlemek (moral hazard)... Bu şu demek: paniğin azalması sonucu oluşan düşük faiz düşük likidite ya da sermaye yeterlilik oranları nedeni ile oluşan köpüğe ya da balona izin vermemek. Ya da bazı kayıp oluşturmuş finansal kurumların kayıplarını hızla kara dönüştürmek için aşırı risk almasına izin vermek. 'Nasılsa sorun olsa bana bir şey olamaz hele şu ortamda' mantığı. Örnek önlemler: kurumların likidite oranlarına tekrar bakmak ve yükseltmek, sermaye yeterliliğine daha dikkatli bakmak, sermaye artırımlarına gitmeye zorlamak vb... şu anda oyunun bu perdesini oynuyoruz bence.
Buradaki ilk ciddi hareket bence dün denendi ve piyasa olumsuz tepki verdi.
Daha net anlatmak gerekirse: dün birçok haber arasında bence piyasalar asıl tepkiyi ABD yatırım bankalarının likidite ve şeffaflık konularında SEC ile FED'in koordinasyona gideceği haberine verdiler. Yatırım bankalarının daha fazla şeffaf olmaları gereği 'yeni bir bear ya da başka bir kurum çıkmasın' mantığı ile piyasada ters tepti. Burada bazı finansal kurumların hissesi çok düştü. Bu, bu firmaların çok kurcalınırsa sorun yaşayacağı anlamında değerlendirilmeli. Yani şu an ulaşılan nokta henüz çok çok sağlıklı değil. Bu noktada ayrıca 'aşırı derecede yükselen emtia ürünlerinin arkasında zararlarını hızlıca azaltmak isteyen bazı finans kurumları da mı var?' sorusu benim aklıma geldi. Çünkü benim gördüğüm en temel risk emtia fiyatlarındaki düzeltmenin de çok sancısız olmayacağı yönünde. Oyunun bu Moral Hazard yaratmadan yumuşak iniş yapılabilmesi kısmı bence zor ve zaman alacak. Ve asıl maharet de bu. Çünkü ilk kısmını daha önce de çok yaşadık ama oluşan balon söndürülemiyordu. Bu ameliyat sonrası hastalığın tekrar nüksetmemesi için alınması gereken önemli bir adım. Tepki olacak... Belki bir iki ufak kurban da seçilebilir (too small to ignore! biçiminde). Ama volatilite başka haberlerle birleşmezse cok kalıcı olmayabilir.
Son olarak ABD'li tüketici de kendi küçük balonunu oluşturuyor. Mortgage üzerinden borçlanamayınca kredi kartlarına yüklenmiş ve buradaki borçlanma oranlarını çok yükseltmiş. Ama uzun vadede özellikle ödeyememe durumunda sorun olabilir. Tabi henüz bu şokun artçılarının büyüme etkisini görmedik. Bu Soros'un dediği gibi bir gecikme ile geliyor. Tüm bu gelişmelere rağmen Türkiye kendi hikayesini sonunda yazmaya karar verdi ama çok iç karartıcı bir giriş bölümü ile. Yazacak vakit bulabilirsem ilginç noktalar var sanki...
BURAK SALTOğLU
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Profesörü
Gündem aynı: Petrol ve mali sektör
09.05.2008
ABD'de perşembe günkü sert düşüşün ayı piyasası rallisini sona erdirip edirmediği tartışılırken, gündem maddeleri yine petrol ve mali sektör hisseleri oldu.
Piyasalarla ilgili iki beklenti üzerinde yoğunlaşma başladı. Bunlardan biri[COLOR="Red"] piyasaların en kötüyü atlattığı ve bekle-gör dönemine geçtiği yönünde[/COLOR]. Buna göre kredi piyasasındaki sorunlar aşılmaya başlandı ve ekonomi ilk yarıyılda durgunluğa girdikten sonra yavaş yavaş yükselmeye başlayacak. Bu senaryo ABD ekonomisinin bir daralma yaşamayacağını, yavaş yavaş toparlanacağını öngörüyor. En son gelen işsizlik verileri gibi bazı ekonomik göstergeler ve kredi piyasalarındaki görece rahatlama da bu görüşü destekliyor.
ıkinci görüş ise [COLOR="red"]ABD ekonomisindeki durgunluğun bundan sonra kendini göstereceği ve bu yükselişin geçici bir düzeltme olmaktan öteye gitmeyeceği yönünde[/COLOR]. Bu görüşe katılanlar arasında, kredi piyasalarında en kötüsünün geride kaldığını, ancak ekonominin ve borsaların dip noktaları görmediğini belirten George Soros da var.
Bu tartışmalar sürerken petrol rekorlarına devam ediyor ve mali sektörden haber akışı sürüyor. [COLOR="red"]AIG dün ABD'de borsaların kapanışının ardından 7,8 milyar dolar zarar açıkladı ve 7,5 milyar doları hisse senedi arzı olmak üzere sermayesini 12,5 milyar dolar güçlendireceğini açıkladı.[/COLOR] AIG 9,1 milyar doları CDS, 6,1 milyar doları mortgage bağlantılı yatırımlarından toplam 15,2 milyar dolar zarar yazdı.
Bugüne kadar mali sektör kuruluşları CDS'lerle ilgili çok önemli zararlar yazmamıştı. Bugüne kadar toplam 30 milyar doların üzerinde varlık silen AIG'in hisseleri elektronik işlemlerde % 7 geriledi.
Diğer önemli haber ise Citigroup'tan geldi. Toplam aktifleri 2,2 trilyon dolar olan bankanın mali yapısını güçlendirmek, harcamaları kısmak ve karlılığı artırmak amacıyla ana faaliyet alanı dışındaki 400 milyar dolarlık varlığını satacağını duyurması bekleniyor. Citi CEO'su Vikram Pandit'in ayrıca bankanın 60 milyar dolarlık masraflarında % 20 oranında kısıntıya gideceğini duyurması bekleniyor.
Wall Street'teki hafif yükselişin ardından Asya'da borsalar haftayı % 1-2 arasında düşüşle kapatıyor.
[B][COLOR="Red"]Citi 400 milyar dolar varlık satışı planlıyor[/COLOR][/B]
ABD nin en büyük bankası Citigroup’un bugün hissedar ve analistlerle yapacağı toplantıda 400 milyar dolara kadar ana faaliyet alanı dışında varlık satışı planladığını açıklaması bekleniyor.
Citigroup’ta şirket yönetinine yakın bir kaynağın Reuters’a yaptığı açıklamaya göre, geçtiğimiz aylarda atanan yeni CEO Vikram Pandit ayrıca yıllık masrafları beşte bir oranında azaltma yolunda verdiği sözü bir kez daha tekrarlayacak.
Citigroup bu haber konusunda açıklama yapmaktan kaçındı.
Geçen Aralık ayında, Citigroup’un kötü performası sonrası Charles Prince'ten görevi devralan Pandit, yatırımcılardan masrafları azaltması, bazı varlıkları satması hatta bankayı parçalara ayırması yolunda taleplerle karşılaşmıştı.
Citigroup 15 milyar dolar zarar yazdıktan ve temettüde yüzde 41 düşüş açıkladıktan sonra sonra 40 milyar dolar yeni sermaye çekmişti.
Bugün dört saat olarak planlanan toplantıda Vikram Pandit ve diğer Citi yöneticilerinin bankanın parçalanması yolundaki talepleri bir kenara iterek, bankanın hem kurumsal hem de tüketici piyasasındaki birleşik üstünlüğünü öne çıkartacakları kaydediliyor.
Citigroup’un 2.2 trilyon dolarlık bilancosunda ağırlığın bankanın ana faaliyet alanı dışında ticari, tüketici ve yatırım bankacılığı alanlarındaki pozisyonlardan oluştuğu kaydediliyor.
[COLOR="red"]Citigroup’un varlık satışının birkaç yıla yayılabileceği belirtiliyor.[/COLOR]
Pandit göreve geldikten sonra CitiStreet bireysel emeklilik, CitiCapital ticari leasing şirketleriyle Diners Clup kredi kartını satmıştı.
Bugünkü toplantıda ayrıca gectiğimiz yıl 61 milyar dolar olan Citigroup’un faaliyet masraflarının 15 milyar dolar kadar azaltılmasının da gündeme geleceği kaydediliyor.
Banka 2008 yılında 13,200 kişiyi işten çıkartacağını açıklamıştı. Ancak analistlet mart ayı sonunda 369,000 çalışanı bulunan bankanın daha fazla kişiyi işten çıkartması gerektiğini düşünüyor.